Kentsel Dönüşüm Hukuku
Kentsel Dönüşüm Hukuku
Kentsel dönüşüm hukuku, kentlerin sosyal, ekonomik, devamı ve kültürel özellikleri geliştirme amaçlı yürütme sonuna kadar yenileme projelerini kapsayan ve bu sayede gerçekleştirmesi için kamu ve özel sektör arasındaki ilişkileri düzenleyen bir hukuk alanıdır. Kentsel dönüşüm hukuku, dış hatların fiziksel ve sosyal güvenlik için teşvik edilen kanat yönünü içerir.
Bu hukuk dalı, imar kullanımı, kamu yapılarına tahsis edilen hukuk, özel hükümetler hukuku, çevre hukuku, yapı ruhsatı dallarını içerir. Kentsel dönüşüm hukuku, kentlerin kamu ve özel sektör arasındaki ilişkilerin nasıl yönetileceğini ve kamu ve özel sektör arasındaki koordinasyonun nasıl sağlanacağını belirlemek için tasarlandı.
Kentsel dönüşüm, gerek zemin gerekse de altyapı anlamında sağlıklı ve güvenli bir kent yaşamına izin vermeyen bölgelerin ıslah edilmesidir. Bu kapsamda şehirlerin tarihi ve kültürel dokusunu korumaya, afetlere karşı dirençli bir kent oluşturmaya yönelik güzelleştirme ve iyileştirme çalışmaları yapılır.
Kentsel Dönüşüm Davası
Kentsel dönüşüm davaları, kentsel dönüşüm uygulamaları nedeniyle doğabilecek her türlü uyarlama, tespit, iptal, tazminat ve idari dava türlerini ifade etmektedir.
Türkiye’de ve Türk hukukunda kentsel dönüşüm kavramı 16/5/2012 tarihli ve 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun ile kullanılmaya başlanan bir kavramdır.
Kentsel dönüşüm genellikle kamuya ait yerlerin boşaltılması, yıkılması veya yeniden inşa edilmesidir. Uygulamada Kentsel Dönüşüm Yasası olarak adlandırılan 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunu ana mevzuat niteliğindedir.
Bunun dışında, İmar, Gecekondu ve Yıpranan Tarihi ve Kültürel Taşınmaz Varlıkların Yenilerek Korunması Hakkındaki Kanun ve Belediye kanununda kentsel dönüşümü ilgilendiren hükümler bulunmaktadır.
Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliğinin geçici maddesinden de bahsetmek gerekir. Bu bağlamda kentsel dönüşüm geçici 6. madde uygulamasına tabii tutularak ruhsat alan inşaat firmalarına ek emsal hakkı kullanabilme olanağı da tanımıştır.
Ülkemizde kentsel dönüşümün başlıca amaçları şunlardır:
Çöküntü bölgelerini ve gecekondu alanlarını dönüştürmek,
Şehirlerin reklam yüzlerini güzelleştirmek,
Doğal afetlere karşı korunma sağlamak,
Dar gelirli ve ıssız kalmış bölgeleri soylulaştırmak,
İş merkezi alanlarını etkin hale getirmek,
Kentsel dönüşümün uygulanacağı alanlar; Bakanlar Kurulu kararının tespit ettiği ve “Riskli Alan” olarak belirlediği bölgeleri veya Çevre ve Şehircilik Bakanlığının kararıyla belirlenen rezerv yapı alanlarını kapsar.
6306 sayılı Kanun, eskimiş ve içinde kişilerin yaşamasının sağlıklı olmadığı binaları ve alanları yenileme ve iyileştirme amacını taşımaktadır.
Bu bağlamda bu kanun gereğince çıkartılmış olan yönetmelik de 6306 sayılı kanunun uygulama esaslarına dayanmaktadır. Kentsel dönüşüm süreci de riskli yapı talebi ve tespiti ile başlamaktadır.
Daire sahipleri ve maliklerin söz konusu kentsel dönüşüm raporu tespiti gereğince ortaya çıkan riske itiraz hakları bulunmaktadır.
Kiracı, rehin veya ipotek sahibi olan kişilerin riskli yapı tespitine itiraz haklarının bulunmadığını belirtmek gerekir.
Önemle vurgulanması gereken bir diğer nokta da hak sahiplerinin itirazına konu olabilecek konu risk tespit raporunun içeriği değil, risk tespitinin kendisidir.
Kentsel Dönüşüm Süreci
Kentsel dönüşüm süreci hukuki olarak dava türleri kapsamında iki şekilde ele alınabilmektedir. Kentsel dönüşüm sürecinde konu ve sebep bakımından farklılık gösteren sonuçlara baktığımızda iptal ve tam yargı şeklinde iki tür dava karşımıza çıkmaktadır.
Kentsel dönüşüme itiraz edilirse ne olur?
Yapılacak olan itiraz, yıkım süresini etkilemese de yıkım kararının uygulanması için itirazın reddedilmiş olması gerekmektedir. İtirazın reddi halinde risk tespiti kesinleşmiş olur ve yapının yıkım süreci başlar.
Kentsel dönüşüm davaları ne kadar sürer?
Burada gündeme gelecek olan dava risk tespit raporuna karşı idari yargıda iptal davasıdır. Bu davanın açılması için öngörülen süre 6306 sayılı kanunun m.6/9’da 30 gün olarak belirlenmiştir.
Kentsel Dönüşüm Dava Çeşitleri Nelerdir?
Kentsel Dönüşüm türlerini yapılış biçimlerine Yeniden yapılandırma, Rehabilitasyon, Entegrasyon ve Yeniden Canlandırma olmak üzere dört başlık altında toplanmaktadır.
Kentsel dönüşüme itiraz edilir mi?
Yürürlükte olan kentsel dönüşüm yasası kapsamında ilgili taraflar tebliğden itibaren 15 gün içerisinde riskli yapının bulunduğu yerdeki İl Müdürlüğü’ne dilekçe ile birlikte itiraz etme ve kentsel dönüşüm davası açma hakkına sahiptirler.
Kentsel dönüşüm yıkım kararını kim verir?
Belediye tarafından maliklere yıkıma dair bilgilendirme yapılır ve 60+30 günlük süre verilir. Bu sürede malikler tarafından yıkılmayan riskli yapılar, belediye tarafından yıkılır.
Kentsel dönüşüm için yüzde kaç gerekli?
Riskli yapıların yıktırılmasından sonra yapılacak işlemler konusunda maliklerin hisseleri oranında en az üçte iki (2/3) çoğunluk ile karar alması gerekir. Kanun’da geçen 2/3 çoğunluk, malik sayısının 2/3 çoğunluğu değil, sahip olunan hisseler oranında maliklerin 2/3 çoğunluğudur.
Kentsel dönüşüm süreci ne kadar sürer?
Riskli Yapı Tespit Raporu alınması, Bakanlık onayı, Bina ortak karar protokolü yaklaşık süreci 2 ay, inşaat izni ve binanın yapılması ise yaklaşık olarak 18 ay sürmektedir.
Bir kentsel dönüşüm avukatı, kentsel alanların veya bölgelerin dönüşümünü gerçekleştirmek için mülk sahiplerinin haklarını korumak için çalışır. Kentsel dönüşüm alanları, binaların kentsel çevreye uygulanacak dönüşümleri içerir.
Kentsel dönüşüm avukatı, kentsel dönüşümle ilgili konularda danışmanlık ve destek hizmetleri sunar. Avukat, mülk sahiplerinin haklarını korumak için haklarını kullanır. Avukatlar genellikle, belediyelerin, şirketlerin veya özel kuruluşların, kentsel dönüşüm alanında mülk sahiplerinin haklarını korumak için gereken girişimleri yürütmelerini sağlamak için gerekli hukuki yöntemleri kullanırlar.
Ayrıca, kentsel dönüşüm alanlarının veya bölgelerin kullanımını düzenleyen hukuki tasarımlar hazırlar. Kentsel dönüşüm avukatı, aynı zamanda mülk sahiplerinin haklarının korunmasını sağlamak için gerekli girişimleri yürütmek için gerekli adımları atmakla da sorumludur.