MANŞET

Spor Hukuku Avukatı İstanbul

Spor Hukuku Avukatı İstanbul

Spor hukuku, diğer hukuk dalları gibi kendine özgü kuralları olan bir hukuk dalı değildir. Ancak sportif faaliyetlerle ve sportif örgütlerle ilgili hukuk kurallarını sistematik bir şekilde incelemesiyle ve sporla ilgilenenler hakkında bazı kurallar belirlemesiyle oluşan bir hukuk dalı olduğu söylenebilir. Bu anlamda, Spor Hukukunu ‘’sportif faaliyetlerle ve sportif örgütlerle ilgili hukuk kurallarını sistematik bir şekilde inceleyen hukuk dalı’’ olarak tanımlanabilir. Spor hukuku bir çok hukuk dalıyla ilgilidir.

Sporla ilgili bazı düzenlemelerin anayasalarda bulunması sebebiyle Anayasa Hukuku; spor kurallarının ihlalinin, Ceza hukuku kurallarının uygulanmasının zorunlu kılması, özellikle sporculara ve spor örgütlerine verilen disiplin cezaları sebebiyle Ceza Hukuku; bir kamu hizmet olarak sporun devletçe örgütlenmesi, bu hususta devletçe yaratılan imkanlar, kişilerin yararlanma koşullarının devletçe belirlenmesi sebebiyle ise, İdare Hukuku niteliği, dolayısıyla kamu hukuku niteliği taşımaktadır. milletlerarası ikili ve çok taraflı sportif yarışmalar ve bunların örgütlenmesi, tüm ülkelerde uygulanacak spor kurallarının oluşturulması, sporu, Milletlerarası Hukukun konusu haline getirmektedir. Bu sebeple spor hukukunu özel hukuk, kamu hukuku veya milletlerarası hukuk içerisine yerleştirmek mümkün değildir. Spor hukuku ‘karma hukuk’ olarak tanımlanabilir.

Karma bir hukuk dalı olan spor hukuku iki ana başlık altında incelenmektedir.

  1. Sportif faaliyetlerde, sporcuların birbirleriyle ve spor örgütleriyle ilişkileri (Bireysel Spor Hukuku)
  2. Spor örgütlerinin birbirleriyle ilişkileri (Örgütsel (Kollektif) Spor Hukuku)

BİREYSEL SPOR HUKUKU NEDİR?

Bireysel Spor Hukukunda, kişilerin takım halinde değil de, tek başına yaptıkları sportif faaliyetlerden doğan hukuki ilişkiler söz konusudur. Bu itibarla, Bireysel Spor Hukukunda, genel olarak, kişilerin spor yapmak konusundaki menfaati ve bu menfaatlerin ihlali sebebiyle ortaya çıkabilecek hukuki sorunları incelemektedir. Gerek sportif faaliyetlerden önce ve sonra, gerekse sportif faaliyetler sırasında, sporcuların birbirleriyle ve spor örgütleriyle olan ilişkileri de, Bireysel Spor Hukukunun konusunu oluşturmaktadır. Bireysel Spor Hukuku, sporu sübjektif bir hak olarak inceleyen bir hukuk dalıdır. Bu hakkın kapsamından, kullanılmasından ve ihlalinden kaynaklanan sorunlar, spor hukukunun bu bölümünde düzenlenmekte  ve çözümlenmektedir.

ÖRGÜTSEL SPOR HUKUKU NEDİR?

Örgütsel (Kollektif) Spor Hukukunda ise, Bireysel Spor Hukukunun aksine, kişilerin tek başına değil de, takım halinde yaptıkları sportif faaliyetlerden doğan hukuki ilişkileri takımı oluşturan sporcuların kulüpleriyle ve spor örgütleriyle olan ilişkileri, sporun kitlesel bir sosyal olay olmasından hareketle spor örgütlerinin oluşumu, yapısı ve hukuk düzeni içindeki ehliyetleri, bu örgütlerin birbirleriyle ilişkileri incelenmektedir.

PROFESYONEL SPORCU NEDİR?

Spor amatör veya profesyonel olarak yapılan bir aktivite olduğundan, sporcuları, amatör ve profesyonel sporcu olarak iki gruba ayrılmaktadır. Amatörlük, bir işin para için değil, sırf o işi yapmaktan duyulan zevk için icra edilmesidir. Bu anlamda amatör sporcuyu, sporu maddi kazanç, ödül veya gelir elde etmek amacıyla değil, salt zevk için icra eden kişi olarak tanımlamak doğru olacaktır. Profesyonel sporcu ise amatör sporcunun tam tersine, sporun bir dalını meslek edinmiş ve bu dala ilişkin etkinlikleri para kazanmak için gerçekleştiren kişidir. Profesyonel Futbolcuların Statüsü ve Transferleri Talimatı (PFSTT) 3. maddesinde belirtildiği üzere “Bir kulüple yazılı sözleşme yapmış olan ve kendisine futbol faaliyetleri kapsamında yaptığı harcamalardan daha fazla miktarda ödeme yapılan futbolcudur” Bu tanım dışında kalan tüm futbolcular ise amatör futbolcu olarak kabul edilir.

Profesyonel sporcu kavramı, ülkemizde sadece futbolcular için kullanılan bir tanımdır, zira ülkemizde sadece futbol profesyonel olarak nitelendirilmiştir. Diğer spor dallarının profesyonel veya amatör spor dalı olup olmadıklarının belirlenmesi 3289 sayılı Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü’nün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’a göre belirlenecektir. Kanun’un 24.maddesinde yer verilen düzenleme ile “Profesyonel dallar, Spor Genel Müdürünün, Merkez Danışma Kurlunun da görüşünü almak suretiyle yapacağı teklif üzerine, Gençlik ve Spor Bakanı tarafından tespit olunur. Profesyonel spor dallarının teşkili, ilgili federasyonları ile bağlantıları, idaresi tüzükle belirlenir.” denilmiştir.

Durum bu olmakla birlikte, futbolcular dışındaki diğer sporcular da kulüpleriyle sözleşme ilişkisi kurmakta, dolayısıyla fiilen bir profesyonellikten bahsedilebilmektedir.

FIFA talimat şerhinde, “ayrıca sporun sırf zevk için yapılmadığı ve spor faaliyeti sonucu bir ücret alındığı, fakat sporculuğun dışında düzenli ücretin alındığı başka bir mesleğin daha bulunduğu  durumlarda artık yarı profesyonellikten bahsedilmektedir. Bir futbolcunun profesyonel sporcu olarak nitelendirilmesi için bir kulüple sözleşme yapmış olması gerekir.

SÖZLEŞMELER?

Spor hukukunda sözleşmeler, profesyonel sporcu ile kulübü arasında imzalanan, taraflara karşılıklı hak ve borçlar yükleyen rızai bir sözleşme olarak tanımlanmaktadır. Bu sözleşmeleri iş görme sözleşmesi olarak değerlendirilmesi gerekir. Bu sözleşmenin temel unsurları ise; iş görme, süreklilik, bağımlılık, ücret, tarafların anlaşmasıdır.

Sporcu sözleşmesi hizmet sözleşmesine benzerlik gösterir fakat tam anlamıyla bir hizmet sözleşmesi niteliğinde değildir. Bu görüş, sporcu sözleşmelerinin açıkça İş Kanunu kapsamı dışında bırakıldığından ve sporcu sözleşmelerinin hizmet sözleşmesi olarak kabul edilmesi halinde, sporcuların, işçilere tanınan grev hakkı gibi sendikal haklara ve diğer korumalara da sahip olması gerekeceğinden eleştirilmiştir.

Bir diğer görüşe göre, sözleşmenin niteliğini eser sözleşmesi olarak nitelemektedir. Ancak bu görüşte, eser sözleşmesinde bağımlılık unsurunun zayıf olması ve sporcunun performansının sonuç olarak değerlendirilememesi gibi sebeplerle eleştirilmiştir.

Yargıtay 10.Hukuk Dairesinin 24.01.1974 tarih, 1974/199 E., 1974/1274 K. sayılı kararında da bu sözleşmelerin hizmet sözleşmesi niteliğine olduğuna karar verilmiştir. Kararın gerekçesi ise; “profesyonel sporcu ile kulübünün arasındaki hizmet sözleşmesinin belirli veya belirsiz süreli olsun hizmet sözleşmesinin unsurları olan hizmetin görülmesi, süreklilik, ücret, bağımlılık ve tarafların anlaşması sporcu sözleşmelerinde de bulunmaktadır. Ayrıca her tür iş, hizmet sözleşmesinin konusunu oluşturabileceğinden; bedeni, fikri, artistik, teknik, ilmi faaliyetler arasında bu açıdan bir farklılık mevzubahis olmamaktadır” şeklindedir.

TRANSFER SÖZLEŞMELERİ NEDİR?

Bir futbolcunun profesyonel olarak futbol oynaması için kulübü adına TFF’de tescilli olması gereklidir. Transfer dönemleri bellidir. PFSTT’ye göre yılda iki kez transfer işlemi gerçekleştirilebilir.

Doktrinde, profesyonel futbolcu transfer sözleşmesini “konusu profesyonel bir futbolcunun mevcut kulübünden başka bir kulübe transferi (geçişi) olan, transferi gerçekleştirmek için yeni kulübün mevcut kulübe bir takım menfaatler sağlamayı üstlendiği, bu menfaatlere karşılık mevcut kulübünün futbolcuyu transfer için serbest bırakmayı, yani hali hazırda devam etmekte olan profesyonel futbolcu sözleşmesi imzalamayı taahhüt ettiği sözleşme” olarak tanımlamıştır.

Sporcu transfer sözleşmesinin 3 tarafı olduğunu söylemek mümkün olacaktır. Bunlar; Sporcu, Sporcusu transfer edilmek istenen mevcut kulüp ve Sporcuyu transfer etmek isteyen kulüptür.

SPORCU SÖZLEŞMELERİ SONUCU KURULAN İLİŞKİLER NASILDIR?

  1. Mevcut Kulüp ile Sporcu arasındaki ilişki: Sözleşme türü hizmet sözleşmesidir. Transferin gerçekleştirilebilmesi için bu ilişkinin sona erdirilmesi gerekmektedir. Transfer sözleşmesinde, mevcut kulüp ile sporcu aralarındaki sözleşmeyi sona erdirme iradelerini ortaya koymaktadırlar. Hukukumuzda taraflar kendi iradeleriyle sözleşmeyi sona erdirebilirler. Uygulamada ise daha çok “karşılıklı fesih”, “fesih sözleşmesi”, “sözleşmeyi ortadan kaldırma sözleşmesi” kullanılmaktadır.
  2. Sporcu ile Sporcuyu Transfer Eden Yeni Kulüp Arasındaki İlişki: Sporcunun transferinin gerçekleşebilmesi için, mevcut kulübü ile olan sözleşmesinin sona ermesi gerekir. Taraflar, sporcunun serbest kalmasının ardından tekrar bir sporcu sözleşmesi yapmayı istemektedirler. Dolayısıyla taraflar birbirlerine sözleşme yapmayı taahhüt etmektedirler. Bu tip, tarafları gelecekte borç altına sokacak bir sözleşme yapma konusunda yaptıkları anlaşmaya ön sözleşme denilmektedir. Ön sözleşme şekle tabi değildir.
  3. Mevcut Kulüp ile Yeni Kulüp Arasındaki İlişki:  Transfer sözleşmesi ile kulüpler arasında kurulan ilişkiyi “futbolcuyu maçlarda oynatma hakkına sahip olan kulübün bu hakkının satışını konu alan kulüpler arası sözleşme” olarak tanımlamıştır. Söz konusu satım sporcunun satımı değil, maddi olmayan bir hakkın, kulübe ait olan spor yapma hakkının satımıdır. Kulüpler arasındaki ilişki serbest bırakma ve karşılığında belli bir menfaat sağlama unsurları taşıdığından ve bu unsurlar kanunda düzenlenmiş bir sözleşme çeşidine ait unsurlar olmadığından, sporcu transfer sözleşmelerini kendisine özgü yapısı olan sözleşme olduğu söylenebilir.

 

SÖZLEŞMENİN SONA ERMESİ HALİNDE TARAFLARIN HAK VE BORÇLARI NEDİR?

1.Mevcut Kulübün Borçları 

Karşılıklı Fesih (İkale): Sporcu ile mevcut kulübü arasında yapılacak karşılıklı fesih (ikale) sözleşmesi ile sözleşme sona erdirilebilecektir. İkale sözleşmesi kural olarak geçmişe etkili hüküm ve sonuç doğurmaktadır. İkale sözleşmesi ile taraflar ortadan kaldırılan sözleşmenin yapılmasından önceki durumu tekrardan tesis etmeyi amaçlamaktadırlar. Taraflar anlaşarak ikale sözleşmesinin ileriye etkili sonuç doğuracağını kararlaştırabilirler.

Tek Taraflı Fesih; sporcunun transferinin gerçekleşebilmesi için sporcunun bağlı bulunduğu kulüp ile sözleşmesinin devam ediyor olması gerekir. Fesih beyanı tek taraflı irade beyanıdır. İleriye yönelik sonuçlar doğuran bozucu yenilik doğuran bir işlemdir. Hizmet sözleşmesi niteliğinde olan futbolcu sözleşmeleri taraflardan birinin kullanacağı fesih beyanı ile sonlandırılabilir. PFSTT’nin 29.md.si gereği sözleşmeyi sona erdirmek isteyen taraf fesih açıklamasını noter vasıtasıyla yapmalı ve ihbarnamenin bir suretini de TFF’ye göndermelidir. Aksi halde fesih TFF kayıtlarına işlenmeyecek ve geçerli olmayacaktır. Geçersiz fesihte bir sonuç doğurmayacak ve taraflar arasındaki ilişki devam edecektir.

Sporcu transfer sözleşmesinin yapılabilmesi için öncelikle sporcuyla bağlı bulunduğu kulüp arasındaki sözleşme ilişkisinin sona ermesi gerekir. Kulübü ile sözleşmesi sona eren sporcu, mali bir külfet altında kalmadan ve eski kulübüne bir bedel ödemeden serbest kalmakta, yeni kulüp ile istediği şartlar altında yeni bir sözleşme yapabilmektedir.

Rekabet Yasağı; hukukumuzda hizmet sözleşmesi biten işçinin, eski işvereniyle rekabet etmeme borcu bulunmamaktadır. Ancak taraflar, serbest iradeleri ile TBK m.444 hükmü gereği rekabet yasağı sözleşmesi yapabilirler. Yapacakları rekabet yasağı sözleşmesi ile işçi işverenle rekabete girmekten kaçınacak, kendi adına rakip işletme açmayacak yada başka bir rakip şirkette çalışmayacağı veya rakip şirketle herhangi bir menfaat ilişkisine girmeyecekleri hususunda anlaşabilirler. Bu anlaşmanın yazılı olarak yapılması zorunludur. Rekabet anlaşması hizmet sözleşmesinde bir kayıt olarak yer alabileceği gibi, taraflar arasında sonradan da yazılı olarak yapılabilir.

Haksız Fesih Tazminatı sporcu ile kulüp arasındaki sözleşmede, sözleşmenin haksız feshedilmesi halinde ödenmesi gereken tazminatla ilgili bir hüküm yer alıyorsa bu hükme öncelik verilir. Böyle bir hüküm yoksa tazminatın belirlenmesinde yetkili makam federasyon kurullarıdır. Cezai Şart; tarafların, sözleşmenin haksız feshinden dolayı uğradıkları zararı isteyebilmeleri için, zarara uğradıklarını ispat etmeleri gerekmektedir. Ancak ispat yükü altına girmek istemeyen taraflar anlaşma yaparak, sözleşmenin süresinden önce feshedilmesi konusunda cezai şart koyabilirler. Cezai şart, TBK 179-182 maddeleri arasında düzenlenmiştir. Borcun hiç veya gereği ifa edilmemesi halinde borçlu tarafından alacaklı tarafına ödenmesi kararlaştırılan edimdir.

2. Sporcuyu Transfer Eden Kulübün Borçları

Transfer (Bonservis) Ücreti: Transfer ücretini kısaca, futbolcunun başka bir kulübe transferi halinde hem futbolcuya hem de eski kulübüne ödenen ücret olarak tanımlayabiliriz. Transfer ile futbolcuyu transfer etmek isteyen kulüp futbolcu ile anlaşır ve futbolcunun mevcut kulübü ile arasındaki sözleşmede yer alan dönme cezasını üstlenmiş olmaktadır.

Spor Hukuku Avukatı İstanbul

3.Sporcunun Borçları

TFF talimatları gereğince, “transfer edilen futbolcu, profesyonel futbolcu sözleşmesinin TFF tarafından tescil edilerek geçerlilik kazanabilmesi için profesyonel futbolcu sözleşmesini imzalama ve imzalama tarihinden en geç 10 gün önce düzenlenmiş ve ilgili kulüple yapacağı sözleşmede kullanacağına ilişkin açıklamayı içeren noter tasdikli imza beyannamesini verme borcu altındadır”.  Bu borcunu yerine getirmeyen sporcu sözleşmeden doğan borcuna aykırı davranmış olacaktır ve kendisini transfer etmek isteyen kulübün, bu yüzden uğrayacağı zararları tazminle yükümlüdür. Bu yükümlülüğünü eski kulübüne ödenen transfer ücretini ödeyerek veya sağlanan diğer menfaatleri tazmin ederek yerine getirebilir.

Spor Hukuku Avukatı İstanbul

Stajyer Av. İrem ÇELİK

Makale Yazarlığı İçin

Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere asalhukukdanismanlik@gmail.com adresine gönderebilirler.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu