MANŞET

İş Hukukunda Geçici İş Sözleşmesi

İş Hukukunda Geçici İş Sözleşmesi

İş hukukunda geçici iş sözleşmesi İş kanunu ile düzenlenmiştir. Her iki tarafında hakları iş hukukunda geçici iş sözleşmesi kanunu ile korunmaktadır. Yerleşik Yargıtay kararlarına göre sözleşme özgürlüğü, öğretide ve doktrinde özel hukuk alanındaki irade özerkliği ilkesinin Anayasa hukuku alanındaki dayanağıdır.

Geçici iş ilişkisi özel hukukta yer alan irade özerkliğine dayanmaktadır, işçinin rızası alınmak suretiyle, işveren tarafından holding bünyesinde veya aynı şirketler topluluğuna bağlı başka iş yerinde ya da yapmakta olduğu işe benzer bir işte geçici olarak çalıştırılması ile “geçici iş ilişkisi” kurulur.

Geçici iş ilişkisi, aynı şirketler topluluğuna bağlı başka bir iş yerinde veya holding bünyesi içinde geçici olarak görevlendirme veya yazılı sözleşme ile özel istihdam bürosu tarafından bir diğer işverene, iş akdinin temel yükümlülüğü olan iş görme yükümlülüğünün geçici olarak devredilmesidir.

Geçici iş sözleşmesi ve geçici iş ilişkisinden söz edilebilmesi

Her şeyden önce işçi ile işveren arasında geçerli bir iş sözleşmesinin bulunması ve devir sırasında işçinin yazılı rızasının alınması şarttır, işçinin rızası hilafına geçici iş ilişkisi kurularak bir başka iş yerine gönderilmek istenmesi halinde, somut olayın özelliklerine göre durum ya 4857 sayılı kanunun 22. maddesi uyarınca çalışma koşullarında esaslı değişiklik kabul edilmeli ya da işverenin feshi olarak nitelendirilmelidir.

Geçici iş ilişkisi, işçinin rızası hilafına yapılamaz. İşverenin bu yönde işçiyi zorlaması iş koşullarında esaslı değişikliktir. İş koşulları esaslı şekilde değiştirilen işçi, bu değişikliği yazılı olarak kabul etmediği takdirde kendisini bağlamaz.

Bunun sonucu olarak, işçinin rızası hilafına geçici iş ilişkisine zorlanması halinde, 4857 sayılı İş Kanununun 22. maddesi uyarınca işçinin sözleşmeyi haklı bildirimsiz fesih imkanı mevcuttur. İşçinin yazılı izni ve icazeti olmadan bu ilişki kurulamayacağından, işverence ödünç alan işverene ait iş yerinde çalışması gerektiği belirtilerek işçinin iş yerine alınmaması, iş sözleşmesinin işverence feshi niteliğindedir.

İş Hukuku ve Ödünç İşçi

Ödünç iş ilişkisinde ücret ödeme yükümlülüğü yine ödünç veren işverene aittir. Ancak geçici iş ilişkisi kurulan işveren de kendisinde çalıştığı süre ile sınırlı olarak ödenmeyen ücretten ve işçiyi gözetme borcu ile sosyal sigorta priminden ödünç veren işverenle birlikte sorumludur.

Yasada sözü edilen ücret geniş anlamda ücret olarak kabul edilmelidir. Ödenmeyen prim, ikramiye, sosyal yardımlar ile fazla çalışma, hafta tatili, bayram ve gene) tatil ücretleri de bu kapsama dahildir. İşçinin ödünç alan işverene karşı; iş görme, onun talimatlarına uyma ve sadakat borcu bulunmaktadır. Ödünç alan işveren de işçiyi gözetme yanında eşit davranma yükümlülüğü altındadır.

Geçici (ödünç) iş ilişkisindeki işçinin, ödünç alan iş yerinde bir toplu iş sözleşmesi bulunması ve sendikaya üye olması halinde dahi sözü edilen toplu iş sözleşmesinden yararlanması olanaksızdır. İşçi ödünç veren sürekli işverenin tarafı olduğu toplu iş sözleşmesinin varlığı ve üyelik ya da dayanışma aidatı dilekçesi vermesi halinde, bu toplu iş sözleşmesinden yararlanabilecektir.

Geçici İş İlişkisi Nasıl Kurulabilir?

Düzenleme uyarınca geçici iş ilişkisi;

-özel istihdam bürosu aracılığıyla veya,
-holding bünyesi içinde veya,
-aynı şirketler topluluğuna bağlı başka bir işyerinde kurulabilecektir.

Bu durumda, geçici iş ilişkisinin özel istihdam bürosu aracılığıyla kurulabileceği gibi; bunun bir koşul olmadığı, işverenin holding bünyesi içerisinde görevlendirme ile veya aynı gruba bağlı şirketler topluluğu içerisinde farklı şirkete yönlendirme suretiyle gerçekleştirilebileceği ve bu doğrultuda, İş Yasası’nın 7. maddesi incelendiğinde iki farklı şekilde geçici iş ilişkisi düzenlemesi yapıldığı anlaşılmaktadır.

Geçici İş İlişkisi Nedir?

İşçinin devir esnasında yazılı onayı alınmak kaydı ile, aynı şirketler topluluğuna bağlı başka bir işyerinde veya holding bünyesi içinde geçici olarak devri veya yazılı sözleşme ile Özel İstihdam Bürosu tarafından bir diğer işverene geçici olarak devrine bağlı olarak, iş görme edimi yükümlülüğünü geçici olarak çalıştığı işverene nezdinde gerçekleştirilmesi olarak tanımlanabilir.

Özel İstihdam Bürosu Aracılığıyla Geçici İş İlişkisi Hangi Hallerde Kurulabilir?

Özel İstihdam Bürosu aracılığıyla geçici iş ilişkisinin, bir işverenle geçici işçi sağlama sözleşmesi yapılarak,
Doğum izni sonrası ebeveynlerden birinin işçinin mecburi ilköğretim çağının başladığı tarihi takip eden ay başına kadar kısmi süreli çalışması durumunda,
Doğum ve analık izni ile ücretsiz doğum izni gibi İş Yasası’nın 74. maddesinde öngörülen hallerde,
İşçinin askerlik hizmeti hâlinde,
İş sözleşmesinin askıda kaldığı diğer hâllerde (özellikle ücretsiz izin durumlarında)
Mevsimlik tarım işlerinde,
Ev hizmetlerinde,
İşletmenin günlük işlerinden sayılmayan ve aralıklı olarak gördürülen işlerde,

İş Sağlığı ve Güvenliği bakımından acil olan işlerde veya üretimi önemli ölçüde etkileyen zorlayıcı nedenlerin ortaya çıkması hâlinde,
İşletmenin ortalama iş kapasitesinin geçici iş ilişkisi kurulmasını gerektirecek ölçüde ve öngörülemeyen şekilde artması hâlinde,
Mevsimlik işler hariç dönemsellik arz eden iş artışları hâlinde, kurulabileceği kabul edilmiştir.

İş Hukuku ve Ödünç İşçi

Ödünç iş ilişkisinde ücret ödeme yükümlülüğü yine ödünç veren işverene aittir. Ancak geçici iş ilişkisi kurulan işveren de kendisinde çalıştığı süre ile sınırlı olarak ödenmeyen ücretten ve işçiyi gözetme borcu ile sosyal sigorta priminden ödünç veren işverenle birlikte sorumludur.

Yasada sözü edilen ücret geniş anlamda ücret olarak kabul edilmelidir. Ödenmeyen prim, ikramiye, sosyal yardımlar ile fazla çalışma, hafta tatili, bayram ve gene) tatil ücretleri de bu kapsama dahildir. İşçinin ödünç alan işverene karşı; iş görme, onun talimatlarına uyma ve sadakat borcu bulunmaktadır. Ödünç alan işveren de işçiyi gözetme yanında eşit davranma yükümlülüğü altındadır.

Geçici (ödünç) iş ilişkisindeki işçinin, ödünç alan iş yerinde bir toplu iş sözleşmesi bulunması ve sendikaya üye olması halinde dahi sözü edilen toplu iş sözleşmesinden yararlanması olanaksızdır. İşçi ödünç veren sürekli işverenin tarafı olduğu toplu iş sözleşmesinin varlığı ve üyelik ya da dayanışma aidatı dilekçesi vermesi halinde, bu toplu iş sözleşmesinden yararlanabilecektir.

Anılan toplu iş sözleşmesinin hükümlerinin uygulanmaması halinde, ücret alacağından her iki işverenin birlikte sorumluluğu söz konusu olur. Geçici iş ilişkisinde ödünç alan işverenin, feshe bağlı haklar olan ihbar tazminatı ve kıdem tazminatı ile yıllık izin ücretinden sorumluluğu yoktur.

İş sözleşmelerinden doğacak anlaşmazlıklarda iş davası avukatı her iki taraf için gerekli olacaktır. İş davalarında uzman avukatlık hizmeti sağlayan hukuk büromuzdan avukatlık hizmeti alabilirsiniz.

İş Hukukunda Geçici İş Sözleşmesi

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu