MANŞET

Aydınlatılmış Onam Formu Nedir

Aydınlatılmış Onam Formu Nedir

Aydınlatılmış Onam Formu Nedir? Nasıl Hazırlanır

Tıbbi müdahale öncesi hastaya konulacak olan tanı bunun sonucunda belirlenmiş olan tedavisinin türü, tedavinin riskleri, yan etkileri, ne zaman yapılacağı, kimin yapacağı, alternatif yöntemler ile tedavinin yapılmaması halinde hastanın karşılaşabileceği durumların ne olduğu konusunda hastanın bilgilendirilmesi ve rızasının alınmış olması gerekir. Estetik operasyonlarda belli bir sonucun meydana getirilmesi taahhüt edildiği için estetik cerrahlarının rıza formuna elde edilecek sonuca ilişkin bilgilendirmede yazılmış olmalıdır.

Aydınlatılmış Onam Formunda Şu Unsurlar Olmalıdır?

  • Hastanın sağlık durumu hastalığına konulmuş olan tanı,
  • Doktorun önermiş olduğu tedavi ve tedavinin başarı olasılığı, ne kadar süreceği,
  • Tedavinin taşıdığı riskler, komplikasyonlar yahut belirlenemeyenler,
  • Tedaviye alternatif olabilecek diğer seçenekler,
  • Tedaviyi kimin, ne zaman, nerde ve nasıl uygulayacağı,
  • Hastanın tedaviyi reddetmesi halinde karşılaşacağı durumun ne olduğu,
  • Tedavide kullanılacak ilaçların yan etkilerinin ne olduğu,
  • Tedavi bitiminden sonra hastanın nelere dikkat ederek yaşayacağı.

Aydınlatma formunun tüm unsurları barındıracak şekilde iyi hazırlanmış olması hekimin özen ve sadakat yükümlülüğünün bir gereğidir.

Komplikasyon Aydınlatması

Hastaya gerçekleştirilen müdahale sonrasında hekimin tıbbi uygulama hatasından kaynaklanmayan hekimin tüm dikkat ve özeni göstermiş olmasına rağmen komplikasyon oluşmuş olabilir. Bu halde hekim tüm dikkat ve özeni göstermiş olması yani kusuru olmamasına rağmen komplikasyon gerçekleşmiş ise hekim sorumlu tutulmaz. Ancak bu halde hekimin sorumlu tutulmaması için komplikasyon konusunda hastaya aydınlatmanın yapılmış olması gerekir. Hekimin daha sonrasında sorumluluğuna gidilmemesi için aydınlatma formunda hastaya yapılacak müdahale öncesinde öngörülebilen bütün komplikasyonlar yazılmış ve rızasının alınmış olması gerekir. Aydınlatma formunun bu yönde hastanın anlayabileceği açıklıkta olması önem arz eder.

Hekimin tıbbi uygulama hatası; hekimin tedbirsizliği, deneyimsizliği, bilgisizliği nedeniyle özen yükümlülüğüne aykırı hareket ederek tıp standartlarına uymayan işlemleri gerçekleştirmesine tıbbi malpraktis denir. Bu halde hekim öncesinde hastaya aydınlatmayı yapmış olması hekimin sorumluluğunu ortadan kaldırmaz.

Aydınlatma Kim Tarafından Yapılmalı?

Aydınlatma bizzat hekim tarafından yapılmalıdır. Aydınlatma hastaya sözlü olarak anlatıldıktan sonra mutlaka yazılı olarak yapılmalı ve hastanın rızasının alındığına dair imzalatılmalıdır. Aydınlatma hekimden başka sağlık personeline bırakılamaz. Ancak istisnai olarak hekim  aydınlatmayı kendisi yapamayacak durumda ise bu görev başka bir hekime verilebilir. Başka bir hekim tarafından yapılmış olan aydınlatma formunda bu hekiminde ismi yazar ve aydınlatmayı usule uygun olarak yapılması konusunda asıl hekimle aynı derecede sorumluluğu bulunur.

Hastanede yapılacak olan müdahalelerde hastanenin de aydınlatma ödevinden sorumluluğu vardır.

Aydınlatılmış Rıza Kime Açıklanmalıdır?

Müdahaleyi gerçekleştirecek olan hekim tarafından hastaya karşı yapılmalıdır. Aydınlatmanın yapılacağı kişi küçük, kısıtlı ise hastanın velisi yahut vasisine yapılmalıdır. Yine de küçük veya kısıtlı olsa bile mümkün olduğu ölçüde hasta aydınlatılması gerekir.

Acil müdahaleyi gerektiren hallerde hastanın rızası alınamıyorsa örneğin hastanın bilici kapalı olabilir ve yakınlarına ulaşılamıyorsa hastanın rızası varsayılır ve bu durum hekimin hastayı tedavi etme yükümlülüğünün bir gereğidir. Ancak bu rıza; hastanın bilinci yerinde olsaydı hasta tarafından da kabul edebilir nitelikte olmalıdır.

Yargıtay Kararı

13. Hukuk Dairesi         2017/833 E.  ,  2020/2369 K.

Dava asliye hukuk mahkemesinde açılmıştır. Davacı, ortaya çıkan bir kavga sırasında parmağından yaralanması üzerine davalı hastaneye müracaat ettiğini, davalı doktor tarafından herhangi bir bilgilendirme yapılmadan, aydınlatılmış onam formu imzalattırılmadan, hijyenik ortam sağlanmadan, elbiseleriyle ameliyata alındığını, davalı hastanede gerçekleşen ameliyat sonucu sağ el 5. parmağının kesildiğini, halen kesilen parmağının acısını yaşamakta olduğunu, davalı doktorun ameliyat sonrası gereken kontrolleri gerçekleştirmeyerek tedbirli bir hekim gibi hareket etmediğini ileri sürerek, maddi manevi tazminat talebinde bulunmuştur.

Davalılar, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Dava, davalı hastane ve davalı doktorun özen yükümlülüğüne aykırı davranması iddiası nedeniyle istenilen maddi-manevi tazminata ilişkindir. Davacı ile davalılar arasındaki ilişki vekalet akdi niteliğindedir ve dairemizin öteden beri değişmeyen uygulaması da bu yöndedir.
Dava tarihi itibari ile yürürlükte olan 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder. 6502 sayılı yasanın 73. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. O halde, davaya bakmakta görevli mahkeme Tüketici Mahkemesidir.

Hastanın geçirmiş olduğu birden fazla ameliyat varsa; aydınlatılmış onam formlarının hepsi ayrı ayrı ve tarihli olarak yazılmalıdır.

13. Hukuk Dairesi         2016/29746 E.  ,  2019/12475 K.

Somut olayda, alınan Adli tıp raporu ve heyet raporlarında davacının yakınmasına neden olan hususların komplikasyon olarak değerlendirildiği ve davalı hekimin kusuru bulunmadığı belirtilmiş; mahkemece, davalı doktorun aydınlatma yükümlülüğünü yerine getirmediği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ne var ki; dosya arasında birden fazla onam belgesi bulunmakta olup, bunlardan bir kısmında tarih gösterilmemiştir. Bu itibarla hangi onam belgesinin hangi ameliyata ilişkin olduğu hususu belirlenerek bunun sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir. Mahkemece, dosyada mevcut onam belgelerinin hangisinin hangi ameliyata ilişkin olduğu ve özellikle yapılan ikinci ameliyata ilişkin aydınlatılmış onam belgesinin bulunup bulunmadığı belirlenerek, yapılacak değerlendirme sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, bu belirleme yapılmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.

Aydınlatılmış Onam Formu Nedir

Stajyer Av. Merve ÇATAR

Makale Yazarlığı İçin

Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere asalhukukdanismanlik@gmail.com adresine gönderebilirler.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu