İstirdat Davası | İstirdat Davasının Şartları
İstirdat Davası | İstirdat Davasının Şartları
Özel hukuk ilişkisinden kaynaklanan hak ve talepler yükümlüsü tarafından yerine getirilmediği takdirde hakları ihlal edilen kişi veya kişiler haklarını devlet gücüyle yerine getirebilirler. Devlet gücü tarafından hakkın zorla yerine getirilmesi cebri icra hukukunu ihtiva eder. Zira hukukumuzda kişilerin haklarını kendiliğinden, zorla yerine getirmeleri mümkün değildir.
Devlet, taraflar arasındaki dengeyi sağlamak ve tarafların menfaatlerini korumakla yükümlüdür. Cebri icra baskısı altında kalan borçlu,borcu ödemek durumundadır. İşte bu noktada tarafların hak ve menfaatlerini gözeten, devlet gücü karşımıza çıkacaktır. Zaman zaman cebri icra baskısı altında kalan borçlu, borçlu olmadığı halde borcu ödemek durumunda kalabilmektedir. Bu noktada da karşımıza istirdat davası çıkmaktadır.
İcra takibinde borç olmayan para doğrudan borçlu tarafında ödenebileceği gibi cebri icra kurumları tarafından malların paraya çevrilip paraya dönüştürülmesi suretiyle de tahsil edilmiş olabilir. Elbette bu durumda da borçlu tarafından istirdat davası açılması mümkündür.
Borcun Bir Kısmı İçin İstirdat Davası Açılabilir Mi?
Borçlu borcun tamamından değil de bir kısmından mükellef olduğunu düşünüyorsa yine aynı şekilde mükellef olmadığı kısım için istirdat davası açmasında bir engel yoktur. Önemli olan alacağın tümünün aynı hukuki ilişkiden doğmuş olmasıdır.
Borçluya İhtiyati Haciz Yapılmışsa İstirdat Davası Açılır Mı?
Eğer ki borçlunun malları icra takibinden önce ihtiyaten haczedildiyse buna karşılık borçlu ihtiyati haciz baskısı altında borcunu öderse istirdat davası açamaz. Çünkü ortada henüz icra organları tarafından gönderilmiş bir ödeme emri bulunmamakla birlikte kesinleşmiş bir takipte söz konusu değildir. Borçlu bu durumda TBK hükümleri gereğince sebepsiz zenginleşme davası açabilir. Zira ihtiyati haciz tek başına istirdat davası açılması için yeterli değildir.
İstirdat Davasının Şartları
- Açılmış olan icra takibine, borçlu olunmadığı halde ödeme yapılmış olması.
- Borçlunun ödeme emrine itiraz etmemesi yahut borçlunun ödeme emrine ilişkin yapmış olduğu itirazın icra mahkemesi tarafından kaldırılmış olması gerekmektedir.
- İcra takibi devam ederken cebri icra tehdidi altında ödeme yapılması.
- İstirdat davası hak düşürücü süreye tabidir. Borç olmayan para icra dairesi tarafından gösterilen banka hesabına yatırılmasından itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre işlemeye başlar.
İstirdat Davasında Yetkili Ve Görevli Mahkeme
Dikkat etmek gerekir ki istirdat davası icra mahkemesinde değil genel mahkemelerde görülen bir davadır. İstirdat davası doğrudan mal varlığına ilişkin olduğundan dolayı asliye hukuk mahkemesi görevlidir. Bu bağlamda verilen karar maddi anlamda kesin hüküm oluşturur. Yetkili mahkeme ise davalının yerleşim yeri adresi olabileceği gibi icra takibinin yapıldığı yer mahkemesi de yetkilidir.
Menfi Tespit Davası Ve İstirdat Davası Birlikte Mi Açılır?
Menfi tespit davasının amacı borçlunun borçlu olmadığına dair kararın verilmesini mahkemeden istemesidir. Menfi tespit davası icra takibinden önce yahut sonra açılabilir. İcra takibinden sonra açılması halinde bu dava takibi durdurmaz. Çünkü bu dava niteliği gereği bir tespit davasıdır. Ancak borçlu alacağın tamamını ve %15 lik teminatı icra veznesine yatırarak ihtiyati tedbir kararı talep edebilir. Bu halde takip duracaktır.
Menfi tespit davası, istirdat davası ile birlikte açılamaz.
İstirdat davasında asıl olan borçlunun borçlu olmadığı halde borcu ödediğini ispat etmesidir. Eğer ki borçlu, takip devam ederken borçlu olmadığına ilişkin menfi tespit davası açtıysa ve ayrıca cebri icra tehdidinden kurtulmak amacıyla ödeme yaptıysa bu durumda borçlunun açmış olduğu menfi tespit davası kendiliğinden istirdat davasına dönüşür.
İstirdat Davasında Tazminat Alınır Mı?
İstirdat davası sonunda tazminata hükmedilemez. Ancak menfi tespit davası istirdat davasına dönüştüğü takdirde borçlu lehine tazminata hükmedilmesi hakkaniyete uygun olacaktır. Zira menfi tespit davasının istirdat davasına dönüşebilmesi için borçlunun menfi tespit davası sırasında borcu olmayan parayı ödemesi gerekmektedir. Alacaklının zarar görme durumu olmadığı için de alacaklı lehine tazminata hükmetmek hakkaniyete uygun olmayacaktır.
İstirdat Davası | İstirdat Davasının Şartları
Stajyer Av. Merve ÇATAR
Makale Yazarlığı İçin
Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere asalhukukdanismanlik@gmail.com adresine gönderebilirler.