Terekenin İflas Hükümlerine Göre Tasfiyesi
Terekenin İflas Hükümlerine Göre Tasfiyesi
Türk hukuk sistemine göre miras bırakanın terekesinin tasfiyesi 2 şekilde yapılabilir. Bir tanesi Medeni Kanunu’na göre diğeri ise İcra İflas hükümlerine göre yapılabilir. Kural olarak miras bırakanın terekesinin tasfiyesi Medeni Kanun hükümlerine göre yapılır. Kanunda belirtilmiş olan durumlarda da İcra İflas Kanunu’na göre yapılır.
Tereke şu şu hallerde İcra İflas Kanunu hükümleri uyarınca tasfiye edilir:
- Mirasın mirasçılar tarafından reddedilmesi yani reddi miras halinde.
- Mirasın hükmen reddi halinde.
Terekenin icra hükümlerine göre tasfiye edilmesindeki amaç alacaklıları tatmin etmektir. Oysa Medeni Kanun uyarınca yapılan tasfiyede hem mirasçılar hem de alacaklıların tatmini sağlanır. Mirasın reddedilmesi veya hükmen reddi halinde mirasçılar mirası istemedikleri için tasfiye halinde tatmin edilmelerine gerek yoktur. Aynı zamanda terekedeki borçların malvarlığından fazla olması halinde alacaklıların menfaati daha önemlidir.
Tasfiyenin kapanmasına kadar mirasçılar mirası kabul edebilir. Terekenin iflas hükümlerine tasfiye edilmesine karar verildikten sonra mirasçılardan birisi mirası kabul ettiğini beyan edebilir. Bu durumda borçlara karşılık bir teminat göstermesi gerekir. Bu durumda Sulh Hukuk Mahkemesi tasfiyeyi durdurur.
Bir diğer ismiyle reddi mirastır. Miras bırakanın ölümüyle birlikte terekesinde yer alan tüm hak, alacak ve borçları mirasçılara intikal eder. Mirasçılar mirası reddetmediği sürece mirası kabul etmiş sayılırlar. Bu durumda miras bırakanın borçları da mirasçılara kalır. Ancak mirasçılar bu borçları ödemek istemiyorlarsa mirası reddetme hakkına sahiptir. Mirasın 3 ay içerisinde reddedilmesi gerekir. Ancak mirasla ilgili resmi defter tutulmuşsa bu durumda defterin incelenme süresinin bitmesiyle birlikte 1 ay içerisinde miras reddedilmelidir.
Mirasın 3 ay içerisinde reddedilmemesi halinde miras hakkı kazanılmış olur.
Mirasın Hükmen Reddi
Terekedeki mal varlığın borçları karşılamaya yetmemesine terekenin borca batık olması denir. Terekenin borca batık olması halinde miras hükmen reddedilmiş sayılır. Miras bırakanın ödemeden aczi açıkça ortadaysa ve bu hal resmi olarak tespit edilmişse miras kendiliğinden reddedilmiş sayılır. Mirasçılar mirası reddetmek istemiyorsa 3 ay içerisinde mirası kabul ettiklerini bildirmeleri gerekir. Tabi ki bu 3 aylık süre içerisinde mirasçılar mirası reddettiğini de bildirebilir. Bu durum onların faydalarına olur. böylece alacaklılara veya açılan davalara karşı terekenin borca batık olduğunu ispatlayabilirler. Sulh hukuk Mahkemesinden mirasın reddi talebinde bulunulabileceği gibi Asliye Hukuk Mahkemesinden mirasın hükmen reddinin tespitini de isteyebilirler. Böylece bütün alacaklılarla tek tek uğraşılmak zorunda kalınmaz.
Terekenin borca batık olması halinde iflas hükümlerine göre tasfiye edilmesi için mirasçıların mirası reddetmesi ve borca batıklığın tespit edilmesi gerekir.
Terekenin Tasfiyesinde Süreç Nasıl İşler?
Terekenin iflas hükümlerine göre tasfiye edilmesi çekişmesiz yargı işidir. Çekişmesiz yargıda iki taraf yoktur. Yani davacı ve davalı yoktur. Çekişmesiz yargıda birden fazla kişi bulunsa bile bu kişiler maddi anlamda aynı tarafta olan ilgililerdir. Tabi ki bu ilgililer arasında da uyuşmazlık olabilir ancak bu bir taraftan doğrudan elde edilecek hatan dolayı değil, istek ve menfaatlerin farklı olmasındandır.
Bu nedenle çekişmesiz yargılama olmasından dolayı hakim tasfiye sürecini kendisi yürütür. Tasfiye için gerekli olan araştırmalar hakim tarafından kendiliğinden yapar. Bu süreçte mirasçılar tasfiyenin dışında kalır. Bu nedenle yapılan işlemlere itiraz hakları olmaz. Ancak kendi menfaatlerinin zarar görmesi halinde şikayet ve dava yoluna gidebilirler. Ancak alacaklılar tasfiye organlarının işlemlerine karşı her zaman şikayet yoluna gidebilirler. Alacaklıların tasfiye organlarının işlemlerine itiraz etmeleri halinde çekişmesiz yargı çekişmeli yargıya dönüşür.
Sulh hukuk Mahkemesinde iflas hükümlerine göre tasfiyeye karar verilmesi halinde tasfiye açılır. bu durumda miras bırakana hayatayken başlatılmış olan takipler durur. Tasfiye kararının kesinleşmesiyle birlikte takipler düşer.
Miras bırakanın haczi caiz mal ve hakları tasfiye masasını oluşturur. Haczi caiz olmayan mallar ise mirasçılara bırakılır. Terekedeki mallar, icra iflas hükümlerine göre paraya çevrilir. Ve alacaklılar arasında paylaştırılır.
Terekenin tasfiyesi sırasında miras bırakana ait mallar ortaya çıkmışsa bu durum terekenin borca batık olma durumunu değiştirebilir. Bu durumda terekenin tasfiyesi yapıldıktan sonra yani alacaklılara paylaştırma yapıldıktan sonra arta kalan değer miras reddedilmemiş gibi mirasçılara geçer.
Tereke borca batık olması halinde alacaklıların kısmen veya tamamen alacakları karşılanamayabilir. Bu durumda alacaklıların her birisine tasfiye idaresi tarafından borç ödemeden aciz belgesi verilir. Alacaklılar bu belge ile ilerde miras bırakana ait bir mal çıkması halinde alacaklarını karşılayabilirler. Aciz belgesi düzenlenmesinden itibaren 20 yıl geçmekle birlikte zamanaşımına uğrar.
Terekenin Tasfiyesinde Görevli Mahkeme
Terekenin tasfiyesi Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından yapılır. Yine tasfiye memurlarının işlemleri; sıra cetveline karşı itirazlar, tasfiyenin son bulması gibi kararlar Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından incelenir.
Terekenin İflas Hükümlerine Göre Tasfiyesi
Stajyer Av. Merve ÇATAR
Makale Yazarlığı İçin
Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere asalhukukdanismanlik@gmail.com adresine gönderebilirler.