MANŞET

Doğrudan Doğruya Tam Yargı Davası Açılması 2023

Doğrudan Doğruya Tam Yargı Davası Açılması 2023

İdarenin herhangi bir merciinin yaptığı işlem veya eylemlerden dolayı zararın ortaya çıktığı durumlarda açılır. Yani kişinin maddi veya manevi olarak zarara uğraması söz konusu olur. Eğer zararın giderilmesi değil zarara sebep olan işlemin iptal edilmesi isteniyorsa iptal davası açılması gerekir.

Tam Yargı Davasının Türleri

  • Tazminat Davaları: İdarenin doğrudan mali sorumluluğuna dayanan tazminat davası niteliğinde tam yargı davaları.
  • Geri Alma (istirdat) Davaları: Bir kişinin malının veya parasının haklı neden olmaksızın idarenin kendi mal varlığına geçirmesi halinde istirdat davası açılır.
  • İdari Sözleşmelerden Doğan Davalar: Kamu hizmetlerinin görülmesi için idari sözleşmeler yapılır. Bu davalardan doğan uyuşmazlıklar tam yargı davasının konusuna girer.

Tam Yargı Davasının Şartları 

  • Tam yargı davasının konusu kişinin hakkını ihlal eden, idari eylem ve sözleşmelerdir. İdarenin eyleminin gerçekleşmiş olması gerekir.
  • Tam yargı davasının açılabilmesi için hak ihlali olması gerekir. Yani kişinin, kişisel bir zararının söz konusu olması gerekir. İdarenin işlemi veya eylemi nedeniyle zarar ortaya çıkmış olması gerekir.
  • Tam yargı davası hak ihlali durumunda açılabilir olduğunu söylemiştik. Bu hak ihlalinin de kişisel ve doğrudan olması gerekir. Yani idarenin işlem veya eyleminden dolayı zarar gören kişi tarafından dava açılması gerekir.
  • Tam yargı davasının sonuçlarından kural olarak davanın tarafları yararlanır. Yani dava açmamış kişiler davanın sonucundan yararlanamaz. Ancak tam yargı davasının sonucunda idare tazminata mahkum edilmişse, bu tazminat daha sonra kamu görevlisine rücu edilir.

Tam Yargı Davası Açmadan Önce İdareye Başvurmak Zorunlu Mudur?

İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 13. maddesine göre, idari eylemlerden doğan zararlar için dava açmadan önce idareye başvuru yapılması gerekir. Ancak idari işlem veya idari sözleşmelerden kaynaklı zararlarda idareye başvuru zorunluluğu yoktur. İdari eylemin yazılı olarak bildirilmesinden itibaren 1 yıl ve her halde 5 yıl içerisinde idareye başvuru yapılması gerekir. İdareye başvuru yapılması, dava açılma süresini durdurur. İdarenin cevap verme süresi 30 gündür. İdarenin 30 gün içerisinde cevap vermemesi veya olumsuz cevap vermesi halinde tam yargı davası açılabilir.

Doğrudan doğruya tam yargı davası açılması:

Madde 13 – 1. İdari eylemlerden hakları ihlal edilmiş olanların idari dava açmadan önce,
bu eylemleri yazılı bildirim üzerine veya başka suretle öğrendikleri tarihten itibaren bir yıl ve her
halde eylem tarihinden itibaren beş yıl içinde ilgili idareye başvurarak haklarının yerine getirilmesini istemeleri gereklidir. Bu isteklerin kısmen veya tamamen reddi halinde, bu konudaki işlemin tebliğini izleyen günden itibaren veya istek hakkında otuz gün içinde cevap verilmediği takdirde
bu sürenin bittiği tarihten itibaren, dava süresi içinde dava açılabilir.

 

Doğrudan Doğruya Tam Yargı Davası Açılması 2022
Doğrudan Doğruya Tam Yargı Davası Açılması 2022

Tam Yargı Davalarında İdarenin Sorumluluğu 

İdarenin, idare hukukundan kaynaklı olarak yapmış olduğu sözleşmeler ve idarenin her türlü eylem ve işlemlerinden kaynaklanan zararlar tam yargı davasının konusudur. Bu kapsamda idarenin 2 türlü sorumluluğu vardır.

  • İdarenin hizmet kusuru: İdarenin işleyişinde veya yerine getirdiği kamu hizmetinde eksiklik, ihmal, gecikme olmasıdır. Yani kamu hizmetinin olması gerektiği gibi yürütülmemesi söz konusudur.
  • Hizmet kusuru, idari hizmetin kuruluş ve işleyişinden kaynaklanır. Kamu hizmeti eksik veya kötü yürütülmekteyse veya bu faaliyet beklenen hizmet gerekleriyle bağdaştırılamayacak nitelikteyse, idarenin hizmeti kusurlu yürüttüğünün kabulü zorunludur. Kişilerin can ve mal güvenliğini korumakla görevli olan İdare, üstlendiği kamu hizmetini gereği gibi yerine getirmek, hizmetin işleyişi ve yerine getirilişi sırasında gerekli teşkilatı kurmak, her türlü araç ve olanağı hizmete hazır bulurdurmak ve yine doğması olası bazı olayların önlenmesi ve anında bertaraf edilmesi için gerekli önlemleri almak zorundadır. Örneğin, idare yol yaparken güvenliği eksik sağladığı için trafik kazası meydana gelmesi, devlet hastanesindeki doktorun yanlış tedavi uygulaması sonucunda hastanın ölmesi gibi.

İdarenin hem hizmet kusuru hem de kusursuz sorumluluk ilkesi birlikte değerlendirilerek, idarenin tazmin sorumluluğuna gidilemez. Somut olayın özelliklerine göre hizmet kusuruna yoksa, kusursuz sorumluluk ilkesinin uygulanıp uygulanamayacağına bakılır.

İdare Mahkemesince, davalı İdarenin tazmin sorumluluğu belirlenirken hem hizmet kusuru ilkesine, hem de kusursuz sorumluluk ilkesine dayanılmıştır. Oysa hem kusur, hem de kusursuz sorumluluk ilkesine dayanılarak idarenin tazmin sorumluluğuna gidilmesi hukuken mümkün değildir. Olayın oluşumu ve zararın niteliği irdelenip önce hizmet kusuru araştırılarak, hizmet kusuru yoksa kusursuz sorumluluk ilkesinin uygulanıp uygulanamayacağı incelenmek suretiyle idarenin tazmin sorumluluğunun belirlenmesi gerekmektedir. (10. Daire         1995/53 E.  ,  1996/1913 K.)

  • İdarenin kusursuz sorumluluğu: Kusursuz sorumluluk hali, idarenin sorumluluğuna gidilebilmesi için kusurunun aranmaması halidir. Hiçbir kusuru olmasa dahi idare sorumludur. Yani idarenin kusurlu olup olmadığı araştırılmaz.

 

Dava dosyasında bulunan … İlçe Jandarma Komutanlığı yazısından davacıya ait işyerine 4.6.1989 tarihinde de saldırıda bulunularak inşaat sahasındaki depo ve lojmanlara ateş açıldığı, davacının işin şehir içme suyu inşaatına ilişkin olması sebebiyle 20.8.1989 tarihinde Belediye Başkanlığına başvurarak saldırı ve tehditler nedeniyle işi devam ettiremediğinden bahisle Güvenlik Kuvvetlerine durumu iletip gereken önlemlerin alınmasını istediği, Belediye Başkanlığınca da Kaymakamlığa yazılan 21.8.1989 tarihli yazıyla şantiye yakınındaki …

Mezrasına düzenlenen baskın sonucu 2 ay önce köy korucularının silahlarının teröristlerce alındığı bildirilip gerekli önlemlerin alınmasnın istenildiği, buna karşın 27.8.1989 tarihinde teröristlerce işyerinin basılarak araç ve gereçlerin yakıldığı, 15 işçinin kaçırıldığı, olaydan önce idarece hiçbir önlem alınmadığı, olaydan sonra haber verilmesi üzerine olay yerine gidilerek tutanak düzenlendiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda da, önceden başvuruda da bulunulduğu halde meydana gelmesi kuvvetle olası olayın önlenmesi için gerekli önlemleri almadığı, gerekli imkan ve aracı temin ederek hazır bulundurmadığı anlaşılan İdarenin hizmet kusuru açık olup; İdarenin doğan zararı tazmini gerekir. (10. Daire         1995/53 E.  ,  1996/1913 K.)

Doğrudan Doğruya Tam Yargı Davası Açılması 2023

Stajyer Av. Merve ÇATAR

Makale Yazarlığı İçin
Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere asalhukukdanismanlik@gmail.com adresine gönderebilirler.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu