Deport (Sınır Dışı) Avukat
Deport (Sınır Dışı) Avukat
Türkiye’de sınır dışı işlemleri, yani bir yabancının ülkeden zorla çıkarılması, Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu (YUKK) tarafından düzenlenir. YUKK’da sınır dışı işlemleriyle ilgili düzenlemeler genellikle 52 ila 56. maddeler arasında yer alır. Bu düzenlemelere göre, 54. madde kapsamında belirli ihlaller sınır dışı etme nedenleri arasında sayılır ve bu tür durumların varlığında ilgili valilikler sınır dışı etme kararı alabilirler.
Deport, yani sınır dışı etme kararı, özellikle İstanbul gibi büyük şehirlerde yaşayan yabancılar için ciddi sonuçlar doğurabilir. Bu yüzden, sınır dışı edilme ihtimali olan yabancılar, bu tür bir durumla karşı karşıya kaldıklarında hukuki danışmanlık almak için bir avukata başvurmalıdır.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 23. maddesi yerleşme ve seyahat hürriyetini düzenler. Ancak bu hüküm yabancılar açısından sınır dışı kararlarına imkan tanırken, Türk vatandaşlarına bu işlemin uygulanmasını mümkün kılmaz. Çifte vatandaşlık durumunda olan bireylerin de Türk vatandaşlığına sahip oldukları için sınır dışı edilmeleri söz konusu değildir.
Anayasa ve ilgili yasalar çerçevesinde, yabancı bir kişinin Türkiye’den sınır dışı edilmesi, keyfi veya makul olmayan nedenlere dayanamaz. Her sınır dışı etme işleminin ardında, yasalarla belirlenmiş geçerli sebeplerin olması zorunludur. Bu nedenle, sınır dışı etme kararlarına karşı hukuki mücadele vermek isteyen yabancılar için uzman bir deport avukatına başvurmak, genellikle en doğru yol olacaktır.
Sınır dışı kararlarına itiraz süreçleri ve bu süreçlerin nasıl işlediği, avukatlar tarafından sağlanan danışmanlık hizmetlerinin en önemli unsurlarından biridir. Bu süreç, kararın hukuka uygunluğunun değerlendirilmesi, yabancının durumu hakkında bilgi toplanması ve gerekirse mahkemelere başvuru yapılmasını içerir. Deport avukatları, sınır dışı edilme tehlikesiyle karşı karşıya kalan kişilere, hukuki haklarını nasıl kullanacakları konusunda rehberlik eder ve onları temsil eder.
Sınır Dışı Etme Kararı ve Deport Avukatının Rolü
Bir devletin sınır dışı etme kararı alması, genellikle ülkenin kamu düzeni, güvenlik ve genel sağlığını koruma amacını taşır. Bu tür bir karar, yabancıların belirli eylemleri sonucunda, ülkenin güvenliğine veya kamu düzenine zarar verebilecek durumlarda uygulanabilir. Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu (YUKK) bu sürecin yasal çerçevesini belirler ve sınır dışı etme kararının hangi koşullarda alınabileceğini açıklar.
Sınır Dışı Etme Kararı Alınma Süreci
Sınır dışı etme kararları, Türkiye’de Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’nün veya il valiliklerinin inisiyatifiyle, YUKK’da belirlenen esaslara göre verilir. 53. madde, kararı hangi merciin vereceğini düzenlerken, 54. madde ise sınır dışı etme kararının hangi durumlarda verileceğine dair özel halleri tanımlar. Kolluk kuvvetlerince belirtilen hallerin varlığı tespit edildiğinde, ilgili yabancının durumu valiliğe bildirilir ve valilik kararı 48 saat içinde vermeye yetkilidir.
Kimler Sınır Dışı Edilebilir?
YUKK uyarınca sınır dışı etme kararı alınabilecek kişiler arasında şu gruplar bulunur:
Terör örgütleri ile ilişkili olanlar.
Çıkar amaçlı suç örgütleriyle bağlantısı bulunanlar.
Resmi belgelerde sahtecilik yapanlar.
Yasal olmayan yollarla geçimini sağlayanlar.
Kamu güvenliği veya sağlığını tehlikeye atanlar.
Vize veya ikamet izni süresini aşanlar.
Çalışma izinsiz çalışanlar.
Türkiye’ye giriş-çıkış kanunlarını ihlal edenler.
Giriş yasağına rağmen ülkeye girenler.
Uluslararası koruma başvurusu reddedilenler.
Deport Avukatının Görevleri ve Önemi
Deport (Sınır Dışı) avukatı, sınır dışı kararı alınan veya bu risk altında olan yabancıların haklarını korumak ve onlara hukuki süreçlerde rehberlik etmek için kritik bir role sahiptir. Bu avukatlar, müvekkillerinin durumunu hukuki açıdan değerlendirir, itiraz süreçlerini yönetir ve yasal hakların etkin kullanılmasını sağlar.
Sınır dışı etme kararına karşı yapılabilecek itirazlar, kararın iptali için dava açma veya uluslararası koruma talebinde bulunma gibi konular, deport avukatlarının uzmanlık alanına girer. Bu tür hukuki destek, kişinin mevcut durumunu iyileştirebilecek, sınır dışı etme kararının ertelenmesini veya iptal edilmesini sağlayabilecek önemli adımlar arasındadır.
Deport avukatları sınır dışı edilme tehdidi altında olan bireylerin haklarını korumak, hukuki süreçlerde onları temsil etmek ve karmaşık göç mevzuatı içinde rehberlik etmek için vazgeçilmez bir kaynaktır.
Sınır Dışı Edilemeyen Kişiler ve Yargı Süreci
Sınır dışı kararları, belirli hukuki çerçeveler içinde verilir ve bazı durumlar ve koşullar dikkate alındığında, kişiler sınır dışı edilemezler. Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun (YUKK) 55. maddesi, sınır dışı edilemeyecek kişilerin hangi durumlarda bu kapsama gireceklerini açıkça belirtir:
Eğer kişi, sınır dışı edileceği ülkede ölüm cezasına çarptırılma, işkence veya insanlık dışı muameleye maruz kalma riski taşıyorsa sınır dışı edilemez.
Hayati bir tehlike veya ciddi sağlık sorunları gibi özel durumları olanlar sınır dışı edilemez.
İnsan ticareti mağduru olan ve mağdur destek sürecinden faydalanan kişiler sınır dışı edilemez.
Şiddet mağduru olup tedavi altında olan kişilerin sınır dışı işlemleri gerçekleştirilemez.
Yargı Süreci
Sınır dışı kararı verildiğinde, bu kararın muhatabına veya onun yasal temsilcisine hukuki yolların anlatıldığı bir tebligat yapılır. Deport avukatları, sınır dışı edilecek yabancılara, karara itiraz etme süreçleri konusunda rehberlik eder. Alınan kararın yabancıya tebliği üzerine, yasal süre içerisinde idari mahkemeye itiraz başvurusu yapılabilir.
Kararın tebliğinden itibaren yabancının veya onun avukatının 7 gün içinde itiraz hakkı vardır. Yabancı ayrıca, kararı veren merciye itirazını bildirebilir. İtiraz süreci, genellikle 15 gün içinde sonuçlandırılır ve mahkemenin kararı nihaidir. Yargılama süresince veya dava açma hakkının kullanılabileceği süre içinde yabancı, sınır dışı edilemez.
Bu süreçlerde avukatların rolü, yabancıların haklarını en etkili şekilde savunmalarına yardımcı olmak ve onları karmaşık yasal prosedürler hakkında bilgilendirmektir. Hukuki destek, yanlış anlamalara ve hak kayıplarına karşı koruma sağlar ve kişinin adil bir süreçten geçmesine imkan tanır.
Deport (Sınır Dışı) ve İdari Gözetim Süreçleri
Bir yabancının Türkiye’de kalma hakkına ilişkin sorunları olduğunda, Deport avukatları, kişilerin haklarını savunma ve koruma konusunda önemli bir rol oynar. İdari gözetim, sınır dışı işlemleri sırasında ya da sınır dışı edilme kararının uygulanmasının hemen öncesinde, yabancıların belli şartlar altında tutulduğu bir süreçtir.
İdari Gözetim Kararı ve Süreci
İdari gözetim kararı valilikler tarafından verilir ve yabancının Geri Gönderme Merkezi’nde (GGM) tutulmasını gerektirir.
Bu süre ilk etapta en fazla 6 aydır; ancak yabancı kişinin yanıltıcı bilgiler verdiği ya da iş birliği yapmadığı tespit edilirse, bu süre ekstra 6 ay daha uzatılabilir.
İdari gözetim altına alınacak yabancılar arasında, kaçma veya kaybolma riski bulunanlar, yasalara aykırı hareket edenler, sahte belge kullananlar, kamu düzeni veya sağlığını tehlikeye atanlar ve verilen süre içinde Türkiye’den ayrılmayanlar bulunur.
İdari Gözetimin Değerlendirilmesi ve Yargı Süreci
İdari gözetim süresinin uzatılmasına karar verileceği zaman, bu durum yabancının avukatı veya yasal temsilcisine gerekçeli bir şekilde tebliğ edilir.
Her ay, yabancının durumu değerlendirilir ve gözetimin devamı gerekip gerekmediği konusunda bir karar verilir. Eğer gözetimin devamına gerek görülmezse, bu durum Bakanlığa rapor edilir ve Bakanlık, gözetimin kaldırılmasına karar verebilir.
Yabancı kişiler, idari gözetim kararlarına karşı yargı yoluyla itiraz edebilirler. Eğer yabancının bir avukatı yoksa, kendisine veya yasal temsilcisine itiraz süreci ve izlenecek yollar hakkında bilgilendirme yapılır.
İtiraz İşlemleri
İtiraz için yetkili mahkeme Sulh Ceza Hakimliği’dir ve yabancı kişi veya avukatı tarafından başvuru yapılabilir.
Sulh Ceza Hakimliği, itirazı inceleyerek kararını en fazla 5 gün içinde verir ve bu karar nihai olarak kabul edilir.
Deport avukatlarının danışmanlık ve temsil hizmetleri, yabancı kişilerin bu karmaşık süreçlerde haklarını etkin bir şekilde kullanmalarına ve hukuki prosedürlere uygun şekilde hareket etmelerine olanak tanır. Avukatlar, müvekkillerinin süreçlerde bilgilendirilmiş kararlar vermesini ve adil bir şekilde muamele görmesini sağlamak için önemli bir görev üstlenirler.