MANŞET

İdari Yargı Organları

İdari Yargı Organları 

Türkiye’de idari yargı organları, idari davalara bakan özel mahkemeleri içerir. Bu sistem, ilk derece mahkemeleri olarak işlev gören idare ve vergi mahkemeleri, istinaf mahkemesi olarak görev yapan Bölge İdare Mahkemeleri ve en yüksek mahkeme olan Danıştay’dan oluşur.

İdari yargı, çeşitli dava türlerine bakar. 2577 sayılı İdari Yargılama Usul Kanunu’nun 2. Maddesi’nde belirtilen bu dava türleri arasında iptal davaları, tam yargı davaları ve idari sözleşmelerden kaynaklanan davalar bulunur. İdari yargı, idari işlem ve eylemlerin hukuka uygunluğunu denetler, ancak idare mahkemeleri idarenin takdir yetkisinin yerinde olup olmadığını belirleyemez ya da idarenin takdir yetkisini ortadan kaldıracak hükümler veremez.

İptal Davaları

İdari işlemlerin hukuka uygunluğunu sorgulayan ve bu işlemlerin yetki, şekil, sebep, konu ve maksat açısından hukuka aykırı olup olmadığını değerlendiren davaları kapsar. Eğer bir idari işlem hukuka aykırı bulunursa, iptal edilerek hukuk düzeninin korunması ve idarenin hukuka bağlılığının sağlanması hedeflenir.

İdare mahkemelerinde iptal davası açma süresi, idari işlemin tebliğinden itibaren 60 gün, vergi mahkemelerinde ise 30 gündür. Bu süreler, yazılı ilamın (tebliğin) yapıldığı tarihi izleyen günden itibaren başlar. İdari yargıda dava açma süreleri kesin ve hak düşürücüdür. Sürenin kaçırılması durumunda, haklı bir konuda bile davanın usulden reddedilmesiyle hak kaybı yaşanabilir. Bu nedenle, idari davalarda uzman bir avukattan hukuki destek almak önemlidir.

İdari Yargı Organları

Tam Yargı Davaları, Türkiye’de idari işlemlerden ya da eylemlerden doğan zararlar için vatandaşların devlete karşı açtığı davaları ifade eder. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 125. maddesinde belirtilen bu dava türü, idare tarafından yapılan eylem ve işlemler nedeniyle bireylerin uğradığı zararların tazmin edilmesini amaçlar. Kişisel hakları doğrudan zarar gören vatandaşlar tarafından açılan bu davalar, özellikle idarenin hukuka aykırı hareketlerine karşı bir başvuru yolu sunar.

Tam yargı davalarında, vatandaşlar maddi ya da manevi tazminat talebinde bulunabilirler. İdareye karşı bu tür bir dava açabilmek için, kişinin menfaatine zarar veren idari bir işlemin ya da eylemin varlığı gereklidir. Bu davalar, hukuka aykırılık olmasa bile, idarenin eylem ve işlemleriyle zararın nedensel bağını ortaya koyarak açılabilir.

Bu dava türleri, vatandaşların mal varlığına el koyma durumlarından iş kazası ve meslek hastalıklarına, kamu ihale ihlallerinden idari cezaların iptaline kadar geniş bir yelpazede yer alır. Örneğin, bir belediyenin hukuka aykırı olarak özel mülke el koyması durumunda, mal sahibi tam yargı davası yoluyla tazminat talebinde bulunabilir.

Bu davalar, hukuk devleti ilkesinin bir gereği olarak idarenin denetlenmesi ve vatandaşların haklarının korunması açısından büyük önem taşır. Vatandaşlar, idarenin hukuka aykırı eylem ve işlemlerinden doğan zararları için adil bir tazminat elde etmek amacıyla bu yola başvurabilirler.

Tam Yargı Davaları

Türkiye’de idare tarafından yapılan hukuka aykırı işlemlere karşı vatandaşların açabileceği davalardır. Bu davalarda, idarenin bir işlem yapması veya yapmaması sonucu zarar gören kişiler, hem işlemin iptalini hem de uğradıkları zararın tazminini talep edebilirler. Örnek olarak, bir kamu kurumunun yasal bir işlemi zamanında yapmaması nedeniyle zarara uğrayan bir vatandaş, bu zararın giderilmesi için dava açabilir.

Kamu İhale Davaları

Kamu ihale süreçlerinde meydana gelen hukuka aykırılıklar nedeniyle açılabilir. Eğer bir ihalede haksızlık, rekabetin engellenmesi veya yasalara aykırı davranışlar meydana gelirse, zarar görenler tam yargı davası açarak ihaleyi iptal ettirebilir ve zararlarının tazminini talep edebilir.

İdari Cezaların İptali Davaları ise, hukuka aykırı şekilde verilen idari cezaların iptali için kullanılır. Vatandaş hukuka uygun olmayan bir cezaya karşı dava açarak cezanın iptalini ve varsa uğradığı zararın tazmin edilmesini isteyebilir.

Tam yargı davalarında, idarenin hukuka aykırı eylem ve işlemlerini ispat etme yükümlülüğü genellikle mağdur üzerindedir. Bu nedenle, dava sürecinde delillerin doğru bir şekilde sunulması ve idarenin savunmasının çürütülmesi önemlidir. Bu süreçte avukatların ve hukuki yardımın rolü büyük olup, mağdurların haklarını etkili bir şekilde savunmalarına katkı sağlar.

İdari Yargı Organları

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu