İstanbul Beyoğlu Ceza Avukatı
İstanbul Beyoğlu Ceza Avukatı
Ceza Avukatı Nedir?
Türkiye’de yasal olarak avukatlık mesleğinde branşlaşma olmadığı gibi ceza avukatı veya ağır ceza avukatı şeklinde bir tanımlama da yoktur. İnternette “ağır ceza avukatı” adı altında açılan başlıklar gerçeği ifade etmemektedir. Mevzuatta ceza avukatı adında bir avukatlık dalı tanımlanmamıştır.
Ceza davalarına giren avukatların kendini ceza avukatı olarak tanıtması dahi yasal değildir. Ancak, halk arasında ceza davalarına giren avukatlara kimi zaman ağır ceza avukatı denildiği görülmektedir. Biz de makalemizde daha anlaşılır olmak için ceza avukatı kavramını kullanacağız.
Ceza avukatı, hem kişi özgürlüğü açısından hem mağdur hakları açısından toplumun en hassas sorunlarıyla uğraşır. Esasen her avukatın yaptığı gibi ceza avukatı da savunma işlevini yerine getirmeye çalışır.
Fakat, ağır ceza avukatının savunma işlevi diğer avukatlık branşlarının savunma işlevinden biraz farklıdır. Ceza avukatı, doğrudan kişi özgürlüğünü ilgilendiren bir alanda fonksiyon icra eder.
Savunmanın bu özellikli işlevi nedeniyle ceza avukatı şüpheli veya sanığı savunurken müdafi olarak adlandırılır. Müdafi Arapça bir kelime olup koruyan, savunan, müdafaa eden anlamlarına gelir.
Özel olarak ceza yargılamasında şüpheli veya sanığı savunan, haklarını koruyan ve onları yargılama işlemlerinde temsil eden avukatı tanımlamak için kullanılır.
İstanbul Ceza Avukatı
Uygulamada Ceza Avukatı Adında Ayrı Bir Avukatlık Alanı Var mıdır?
Avukatlık tüm dünyada giderek branşlaşmaktadır. Çoğu ülke, mesleki alandaki uzmanlığın artmasını sağlamak için branşlaşmayı teşvik etmektedir. Ancak, Türkiye’de hem mevzuatta hem de uygulamada bir branş olarak ağır ceza avukatı adında ayrı bir avukatlık branşı mevcut değildir.
1136 sayılı Avukatlık Kanunu’na göre avukatlar her türlü davada müvekkillerini serbestçe savunabilir. Bu nedenle branşlaşma Türkiye’de yoktur.
Ceza davalarına giren, soruşturmalarda şüphelileri savunan, müşteki veya mağdur vekilliği yapan, kısaca ceza hukukuyla ilgili işlemleri takip edip savunma görevi icra eden ceza avukatları halk dilinde bu şekilde adlandırılmaktadır.
İstanbul Ceza Avukatı
Mevzuatta Ağır Ceza Avukatı Var mı?
Ağır ceza avukatı, belki de halk arasında en çok kullanılan deyimdir. Mevzuatta ceza avukatı tanımlamasına denk düşen bir düzenleme yoktur. Daha önce de açıkladığımız üzere Türkiye’de avukat, her türlü davaya girme yetkisine sahiptir.
Ağır ceza mahkemesinde görülen davalar ceza hukukunun en önemli bölümünü teşkil ettiğinden uygulamada bu davalara giren avukatlara ceza avukatı denilmektedir.
Günümüzde her meslek gibi avukatlık mesleği de uzmanlaşmaya doğru giderken mevzuatta halk arasındaki bu adlandırmayı karşılayacak bir düzenleme yapılmamıştır. Bu nedenle, ceza avukatı deyimi halkın adliye pratiği içerisinde doğmuştur.
Esasen, ceza avukatı olarak nitelenen avukat, mahkemelerde her türlü ceza davasına da bakmaktadır. Örneğin, asliye ceza mahkemesinde yargılanan bir sanık, avukat ararken çoğu zaman “ağır ceza avukatı arıyorum” şeklinde beyanda bulunur.
Bu nedenle ceza avukatı kavramının tüm ceza davalarına giren avukatı ifade etmek üzere kullanıldığını görmekteyiz.
İstanbul Ceza Avukatı
Ceza Avukatları Duruşmada Sanık Yerine Beyanda Bulunabilir mi?
Avukat, sanığın yalnızca hukuki temsilcisidir. Savunmanın sadece hukuki boyutuyla ilgili müvekkilini mahkeme nezdinde savunur. Yoksa savunduğu kişinin yerine geçip olayı anlatamaz. Yargılanan şahıs olaya dair bilgi ve görgüsünü kendisi anlatacaktır.
Ceza muhakemesi, yaşanmış bir olayın mahkemede deliller vasıtasıyla yeniden canlandırılması faaliyetidir. Doğal olarak yaşanmış bir olayın nasıl gerçekleştiğini ancak o olayın parçası olan şahıslar bilebilir.
Ceza avukatları, sanığı temsilen delil sunabilir, sunulan delilleri değerlendirebilir, gerekli itirazları yapabilir; tanık, müşteki ve yargılama makamı dışında olup yargılamaya katılan diğer kişilere olayı aydınlatmak ve müvekkilini savunmak için sorular sorabilir.
İstanbul Ceza Avukatı
Ceza Avukatı Aynı Davada En Fazla Kaç Kişiyi Savunabilir?
Ceza avukatı aynı davada birden fazla kişiyi savunabilir. Savunduğu kişilerin sayısının önemi yoktur. Aynı anda yüzlerce kişiyi de savunabilir. Önemli olan savunduğu kişiler arasında menfaat çelişkisi olmamasıdır.
Yani, avukatın bir kişi hakkında yaptığı savunma, savunduğu diğer kişinin savunma haklarına zarar verebilecek veya onu daha iyi savunmasını engelleyebilecekse iki müvekkil arasında menfaat çelişkisi olduğu kabul edilir.
Menfaat çelişkisi oluştuğu durumlarda avukat iki müvekkilinden birini savunmayı tercih etmek zorundadır. Aksi takdirde kişilerin savunmaları arasında meydana gelen menfaat çelişkisi nedeniyle savunma hakkı zarar görür.
Bir Davada Ceza Avukatının Görevi Ne Zamana Kadar Sürer?
Ceza avukatının görevi takip ettiği davanın karara çıkıp kararın kesinleşmesiyle son bulur. Karar kesinleşinceye kadar davayı takip etmek zorundadır. Karar yerel mahkemede verildikten sonra Yargıtay aşaması başlayacaktır.
Avukat, Yargıtay aşamasını da kural olarak takip etmelidir. Aksine sözleşme yapmak mümkündür.
Soruşturma aşamasında avukatlık görevi sadece belli soruşturma işlemleri için ifa edilmekteyse o işlemin sonuçlanmasıyla da avukatın görevi son bulur.
Ağır Ceza Avukatı ve Suç Kavramı
Suç kavramı doğrudan toplumun kültürel, ekonomik ve siyasal yapısıyla da ilintili olduğundan avukat toplumu çeşitli yönleriyle görebilen bir sosyolog gibidir. Her suç toplumun ne yönde bir sorunla karşı karşıya olduğunun habercisidir.
Ekonomik sorunların arttığı dönemlerde hırsızlık, gasp, dolandırıcılık gibi suçların artması bunun en büyük örneğidir.
Toplumda ceza avukatının suçluları savunduğu şeklinde genel bir yanılsama vardır. Halbuki avukat, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun kendisine verdiği yetkiye dayanarak savunmanın sadece hukuki yönüyle ilgilidir.
Avukat şüpheli veya sanıkla özdeşleştiği yönünde kanaatlerin oluşmasına neden olacak davranışlardan kaçınmakla yükümlüdür.
Ceza avukatları, hukukunun en çekişmeli en sorunlu alanında mesleki faaliyet icra etmektedir. Özellikle toplum yargılamadaki rolü nedeniyle avukatı taraflarla özdeşleştirdiğinden, avukat, ceza avukatı veya ağır ceza avukatı, görevini ifa ederken avukatlık meslek etik kurallarına dikkat etmelidir.
Ceza Avukatının Savunma İşlevi
Savunma faaliyeti, bir kişiye suç isnadı yapılmasıyla başlar. Ceza avukatının temel görevi de suç isnadıyla karşılaşan kişileri savunmaktır. Savunma faaliyeti hem maddi gerçeğin doğru bir şekilde ortaya konulmasını hem kişilerin savunma hakkını güvenceleyerek ceza muhakemesinin önemli bir parçası olarak işlev görür.
İddianame yargılanan kişiye karşı iddiaların derli toplu ortaya konulduğu son soruşturma belgesidir. Savcılık tarafından mahkemeye verilen iddianame, mahkeme tarafından kabul edildiğinde dava süreci başlar.
Avukat, dava sürecinde yapacağı savunma ile iddianamenin çerçevesini tartışarak hangi noktalardan iddianameye itiraz ettiğini mahkemeye anlatmalıdır.
Ceza avukatı savunma yaparken suç vasfına dikkat etmelidir. Her suça dair iddia faaliyeti, hem suçun nitelendirilmesi hem de suçun unsurlarının oluştuğunu ispat etme faaliyetidir. Suç vasfını doğru tespit etmek, suç vasfına ve unsurlarına göre yerinde bir savunma yapmak çok önemlidir.
Avukat, savunma işlevini yerine getirirken savunmanın çerçevesini suç vasfının özelliklerine göre belirlemelidir.
İstanbul Ceza Avukatı
Adam Öldürme Suçunda Ceza Avukatı
Kasten adam öldürme suçu, gerek suçun niteliği gerekse ceza miktarı yönünden savunmanın ağır ceza avukatı aracılığıyla yapılması zorunlu olan suçlardandır. Avukat, kasten adam öldürme suçunun basit veya nitelikli hallerinden hangisinin işlendiğine göre iddia ve savunma hazırlar.
Suçun nitelikli hallerini ispat etmek bazen zor olabilir, ceza avukatı bu hallerin ispatlanması açısından iddia faaliyetine katkı sunabilir. Adam öldürme suçunun nitelikli hallerinin gerçekleşip gerçekleşmediği tarafların olay öncesi, olay sırasında ve sonrasındaki davranışlarını incelemek gerekir.
Avukat, bir kasten adam öldürme vakıasını incelerken vakıanın tüm aşamalarını bir bütünlük içinde incelemelidir. Suçun nitelikli hallerini ortaya çıkarmak ince bir ayrıntının fark edilmesine bağlı olabilir. Adama öldürme suçunun nasıl gerçekleşebileceğine dair çok geniş bir perspektifle hareket edildiğinde suçun ispatına dair ayrıntıların gözden kaçması engellenir.
Ağır ceza avukatı, kasten adam öldürme suçunda haksız tahrik bulunup bulunmadığını özellikle araştırmalıdır. Suçun haksız tahrik altında işlenmesi halinde faile verilecek cezada indirim yapılabilecektir. Haksız tahrikin derecesi yapılacak indirimin oranını da belirleyecektir. Olayda haksız tahrik olup olmadığı, haksız tahrik varsa ne derecede olduğu ceza avukatı tarafından araştırılmalıdır.
Meşru müdafaa (meşru savunma) da adam öldürme suçu açısından avukatın dikkat etmesi gereken bir kavramdır. Meşru müdafaa halinde faile ceza verilmez. Filin meşru savunma altında işlenip işlenmediği çok hassas bir değerlendirme gerektirdiğinden ceza avukatı, bu hususa dair delillerin soruşturma aşamasından itibaren toplanmasını ve meşru savunmanın ispatlanmasını sağlamalıdır.
Nitelikli Dolandırıcılık Suçunda Ceza Avukatı
Nitelikli dolandırıcılık suçu, birçok farklı şekillerde işlenebilen malvarlığı suçlarındandır. Ağır ceza avukatı nitelikli dolandırıcılık suçuna dair bir dava dosyasıyla ilgilendiğinde suçun hukuk bilgisi dışından teknik bilgi gerektirip gerektirmediğini araştırmalıdır.
Bazı nitelikli dolandırıcılık suçu halleri hukuk bilgisi dışında teknik bilgi yardımı alınmasını gerektirebilir. Bu hallerde davanın savunma avukatı konunun uzmanından mütalaa almalıdır. Mesela, bilişim yoluyla nitelikli dolandırıcılık suçu (TCK md. 158/1-f) işlenmesi halinde, delillerin ortaya konulması açısından bilişim sisteminin incelenmesi gerekebilir.
Ceza avukatı, bilişim sisteminin incelenmesi ihtiyacı ortaya çıktığında, bunu bir uzman vasıtasıyla yapmalıdır.
Nitelikli dolandırıcılık suçunun bir hukuki ilişkiye dayanan alacağı tahsil amacıyla işlenmesi halinde fail hakkında ceza indirimi uygulanmaktadır (TCK md. 159).
Savunmayı yapan avukat, fail hakkında bu maddenin uygulanma ihtimali varsa delillerin bu yönüyle ortaya konulmasını sağlamalıdır.
Nitelikli dolandırıcılık suçu, suçun neden olduğu zarar giderildiğinde ceza indirimi yapılan ekonomik suçlardandır.
Ceza avukatı, suçun ortaya çıkardığı zararın giderilmesi halinde ceza indirim oranının kanuna uygun belirlenip belirlenmediğini kontrol etmelidir.
İstanbul Ceza Avukatı
Yağma Suçunda Ceza Avukatı
Yağma suçu, hem kişi özgürlüğünü hem de malvarlığı değerlerini hedefleyen en ağır suçlardan biridir. Ağır ceza avukatı yağma suçu dosyasını incelerken suç vasfının doğru şekilde belirlenip belirlenmediğine dikkat etmelidir.
Yağma suçu, şiddet ve tehditle işlenen bir hırsızlık suçu olarak nitelenebilir. O yüzden hırsızlık suçu ile yağma suçu birbirine karıştırılabilmektedir. Fiilin işlenmesi sırasında şiddet veya tehdit olup olmadığı sağlıklı bir savunma için yeterince incelenmelidir.
Yağma suçu da hukuki ilişkiye dayanan alacağın tahsili amacıyla işlenirse failin cezasından indirim yapılabilecektir. Alacağın tahsili amacıyla suçun işlenip işlenmediği savunmayı yapan avukat tarafından etraflıca incelenmelidir.
Suçun meydana getirdiği zararın giderilmesi halinde ceza indirimi yağma suçu açısından da geçerlidir. Avukat, mağdurun uğradığı zararın giderilmesi halinde bir ceza indirim hali olan etkin pişmanlık hükümleri gereği ceza indirimi yapılmasını savunmalıdır.
Özellikle yağma suçunun yoğun işlendiği şehirlerden biri olan İstanbul ağır ceza avukatı olarak çalışan avukatların, en karmaşık gasp suçu yargılamalarına katıldığı bir kenttir.
Zimmet Suçunda Ceza Avukatı
Zimmet suçu, kamu görevlisinin görevi sebebiyle kendisine teslim edilen veya muhafaza etmekle sorumlu olduğu malı kendisi veya başkasının zimmetine geçirilmesiyle oluşur. Zimmet suçu, esasen görevi kötüye kullanma suçunun özel bir şeklidir.
Ağır ceza avukatı, zimmet suçu yargılamasında mutlaka kamu görevlisinin yaptığı işin teknik boyutu konusunda ayrıntılı bilgi almalıdır. Çünkü, kamu görevlisinin yaptığı işin teknik açıdan görev sayılıp sayılmayacağı zimmet suçu yargılamasında oldukça önemlidir.
Zimmet suçunun oluşup oluşmadığı konusunda detaylı bir hesap raporu alınması gereken bir husus tespit edilirse, konunun uzman bilirkişilerden savunmayı güçlendirecek özel bilirkişi raporu alınarak mahkemeye sunulmalıdır.
Zimmet suçu, suçun temel şekli itibariyle ceza miktarı 5 yıl ile 12 yıl arasında olan ağır ceza mahkemesinin yetkisine giren suçlardandır. Nitelikli zimmet suçu, 7.5 yıldan 18 yıla kadar hapis cezası gerektiren bir suçtur. Bu nedenle ağır ceza avukatı, zimmet suçu davasında tüm delilleri müvekkiliyle değerlendirerek, görev ilişkisini ve suçun oluşup oluşmadığını tartışmalıdır.
Zimmet suçu, etkin pişmanlık hükümleri uygulanabilecek suçlardandır. Zimmet suçu nedeniyle etkin pişmanlık uygulanıp uygulanmayacağı, hangi aşamada ne kadar indirim yapılabileceği avukat tarafından müvekkile bilgi olarak sunulmalıdır.
Zimmet suçu istatistiksel açıdan en çok Türkiye’nin İstanbul kentinde işlenmektedir.
İhaleye Fesat Karıştırma Suçunda Ağır Ceza Avukatı
İhaleye fesat karıştırma suçu, kamu kurumlarının mal veya hizmet alımları ile kiralamalara ilişkin ihalelere fesat karıştırılmasıyla işlenen bir suçtur. Hileli davranışlarla bazı kimselerin ihaleye girmesini engellemek, yeterliliği olmayan kişi veya şirketlerin ihaleye katılımını sağlamak, malların şartnamedeki özelliklerine aykırı bir şekilde değerlendirmeye alınması, gizli tutulması gereken bilgilerin saklanmayıp başkalarına aktarılması gibi hareketler ihaleye fesat karıştırma suçu oluşturur.
İhaleye fesat karıştırma suçu, bağlı hareketli bir suçtur. Yani, suçun kanuni tanımında sınırlı bir şekilde sayılan hareketlerden birinin gerçekleşmesiyle suç oluşur. Kanuni tanımda yer almayan benzer nitelikteki hareketler suçun meydana gelmesine sebep olamaz.
Ağır ceza avukatı, ihaleye fesat karıştırma neticesinin doğmasına neden olan hareketleri tek tek değerlendirmeli, yargılama konusu fiilin TCK 235. maddede sınırlı bir şekilde sayılan hareketlerden olup olmadığını mahkemede tartışmalıdır.
Bilişim Suçlarında Ceza Avukatı
Bilişim suçları, bilgisayar, cep telefonu, banka pos cihazları vb. gibi teknolojik araçlar veya internet kullanılarak suç işlenmesiyle oluşan suçlardır.
Bilişim suçları, şu suçlardan ibarettir:
1- Bilişim sistemine girme bilişim suçu,
2- Sistemi Engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme bilişim suçları,
3- Haksız çıkar sağlanan bilişim suçları,
4- Banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle bilişim suçları,
5- Banka kartları veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suretiyle bilişim suçu.
Görüldüğü üzere bilişim suçları çok çeşitli biçimlerde işlenebilen suçlardandır. İnternetin sosyal hayatın bir parçası haline gelmesi sebebiyle, insanlar internet aracılığıyla her türlü iletişimi gerçekleştirmektedir.
İnsanların sosyal hayatının bir bölümünün internete taşınması (alışveriş, sohbet, oyun vs.), bu ortamlarda bilişim suçlarının da işlenmesine neden olmaktadır.
Ağır ceza avukatı, bilişim suçları nedeniyle yargılama yapılan bir davada ihtiyaç duyduğunda mutlaka teknik danışmanlık almalıdır. Bilişim suçları, özel soruşturma ve kovuşturma yöntemleri izlenerek açığa çıkartılan suçlardandır.
Özellikle suçun ortaya çıkartılması amacıyla bilirkişiler vasıtasıyla teknik incelemeler yapılarak elde edilen veriler sayesinde faillere ulaşılmaktadır. teknik verilerin yetersiz olduğu durumlarda ceza muhakemesi hukukunun klasik delil yöntemleri de suçu ispat edebilmektedir. Örneğin, faili teknik incelemelerle tespit edilemeyen bir bilişim suçu, bazen tanık beyanlarıyla dahi ispatlanabilmektedir.
Parada sahtecilik Suçunda Ceza Avukatı
Parada sahtecilik suçu, Türkiye’de veya yabancı bir ülkede kendi kanunlarına uygun bir şekilde tedavülde bulunan bir parayı, sahte bir şekilde üretmek (sahte para basma), sahte olduğunu bilerek ülkeye sokmak, nakletmek, muhafaza etmek veya tedavüle sokma biçiminde fiillerle işlenen seçimlik hareketli bir suçtur (TCK md.197). Uygulamada “kalpazanlık suçu” olarak da adlandırılmaktadır.
Parada sahtecilik suçu, suç kastının tespiti, serbest seçimlik hareketlerin gerçekleşip gerçekleşmediği ve zincirleme suç hükümlerinin uygulanması noktasında ağır ceza avukatı tarafından titizlikle değerlendirilmesi gereken bir suç tipidir. Özellikle, sahte paranın aldatıcılık niteliği (iğfal kabiliyeti) olup olmadığı bilimsel raporlarla ortaya konulmalıdır.
Halk arasındaki tabirle ceza avukatı veya ağır ceza avukatı, hem sanık hakları açısından hem de maddi gerçeğin ortaya çıkarılması açısından ceza yargılamasının temel kurucu aktörlerinden biridir.