MANŞET

İzale-î Şüyu Davası | İstanbul Miras Avukatı

İzale-î Şüyu Davası | İstanbul Miras Avukatı

Paylı Mülkiyeti Sona Erdirme

Tapuda birden fazla kişinin hisse sahibi olduğu gayrimenkule paylı mülkiyet denir. Paylı mülkiyet ilişkisini bütün paydaşlar bakımından sona erdiren durumlardan biri tarafların aralarında anlaşarak paylaştırma sözleşmesi yapmalarıdır. Bu sözleşme sonucunda paylı mülkiyet ilişkisinin sona erdirilmesine rızaî taksim denir.

Paydaşlar, Türk Medenî Kanunu’nun 699. maddesine göre, aynen paylaştırma veya pazarlık ya da artırmayla satılarak bedelin paylaştırılması yollarından birini seçebilir. Ancak paylaştırma biçimi bu maddede belirtilmiş olanlarla sınırlı değildir. Paydaşlar, daha farklı bir paylaştırma biçimine karar verebilir.

Paydaşların paylaştırma biçiminde anlaşamamaları veya paydaşlardan birinin paylaştırmayı istememesi durumunda TMK md 699/2’ye göre paylı mülkiyete konu şeyin paylaştırılması için bir dava açılması gerekir. Dava sonucunda paylaştırma yapılması durumuna kazaî taksim denir. Paylı mülkiyete konu şeyin paylaştırılması amacıyla açılan bu dava için, mülga edilen Hukuk Usûlü Muhakemeleri Kanunu “izale-î şüyu davası” tabirini; Hukuk Muhakemeleri Kanunu ise, “ortaklığın giderilmesi davası” tabirini kullanmıştır.

Paylı mülkiyete konu şey fiilen paylaştırılmadan paylı mülkiyet ilişkisinin sona ermesi söz konusu olamaz. Ortaklığın giderilmesi davasında ileri sürülen talep, mutlaka paylaştırma isteğini de içerir. Mevzuatta da ortaklığın giderilmesi davası, her zaman paylaştırma talebini içine alacak şekilde kullanılmıştır.

Ortaklığın giderilmesi davasıyla kural olarak paylaştırmanın aynen ya da satış yoluyla yapılması talep edilir (TMK m. 699/1). Aynen paylaştırmada mal parçalara ayrılır ve ayrılan bu parçalar her bir paydaşa tahsis edilir. Satış yoluyla paylaştırmada ise, malın satılmasından elde edilen değer, payları oranında paydaşlara dağıtılır.

İzale-î Şüyu Davası | İstanbul Miras Avukatı

Ortaklığın Giderilmesi Davası

İzale-i şüyu davası, ortaklığın / paydaşlığın giderilmesi davasıdır. Taşınır ya da taşınmaz bir malın mülkiyeti, birden fazla kişiye ait olabilir. Bir mal üzerinde, paylı veya elbirliği ile mülkiyet söz konusuysa ortaklığın giderilmesi davası açılarak mülkiyete son verilebilir, ferdi mülkiyete geçilebilir.

Paydaşlardan birinin ya da tamamının kendi hissesini ayırmak istemesi durumunda ortaklığın giderilmesi davası açılması gerekir. Bu dava tüm paydaşlara sahip oldukları hakları verir. Davayı tek bir paydaş, diğer hissedarlara karşı açmış olsa bile dava sonucunda hak sahibi olunan hisseler oranında mülkiyet taksimi yapılır.

Ortaklığın giderilmesine, en çok miras sonrası rastlanır. Hukukumuzda miras, bir bütün olarak kazanılır. Bu sebeple mirasçılar arasında terekedeki tüm hak ve borçları içerecek bir ortaklık oluşur. Birden fazla ortağın bulunması, tereke üzerinde tasarruf yapılmasına imkan vermeyeceğinden, mirasın intikalinden sonra ortaklığın giderilmesi talep edilmektedir.

Bu davada tüm paydaşların davada yer alması gerekmektedir. Paydaşlardan birinin ya da birkaçının talebi halinde ortaklık, aynen taksim yoluyla sona erdirilebilir. Her ortağın bağımsız bölümü belirlenerek ortaklık son bulabilir. Aynen taksim mümkün olmazsa, satış yolu tercih edilerek satış bedeli paydaşlara dağıtılacaktır.

Elbirliğiyle mülkiyette, hisseler haczedilemez. Bu nedenle ortaklardan birinin borçlu olması durumunda alacaklının ortaklığın giderilmesi davasını açma hakkı mevcuttur.

Paylı mülkiyette ise alacaklı, payın haczi ve satışı mümkün olduğundan, ortaklığın giderilmesi davasını açamaz.

Ortaklığın Giderilmesi Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme

Ortaklığın giderilmesi davasında görevli mahkeme sulh hukuk mahkemesidir. Yetkili mahkeme ise taşınmazın bulunduğu yer mahkemesidir. Ortaklığa konu birden çok taşınmaz varsa ve bu taşınmazlar farklı yerlerde ise, taşınmazların herhangi birinin bulunduğu yer mahkemesi yetkilidir.

Dava neticesinde satış kararı verilmişse, satış kararı 10 yıllık zamanaşımına tabii olacaktır. Aynen taksime yönelik kararlarda ise zamanaşımı söz konusu olmayacaktır.

İzale-î Şüyu Davası | İstanbul Miras Avukatı

Ortaklığın Giderilmesi Davasının Şartları

İzale-i şuyu davasının görülmesi için gayrimenkulün bulunduğu bölgedeki yetkili Sulh Hukuk Mahkemesine başvurulması gerekir.

Davayı bir hissedarın açması yeterlidir. Davalı taraf ise diğer hissedarlardır.

Paylı mülkiyete tabi hakkı olan herkes, davaya dahil olmak zorundadır.
Hissedarlardan biri vefat etti ise, mirasçı olarak belirtilen kişi davaya dahil olacaktır. Davacı taraf izale-i şuyu davasından feragat edebilir. Ancak feragat etmiş olsa da daha sonra tekrar ortaklığın giderilmesi davası açabilir.

Paydaşlığın Giderilmesinde İzlenebilecek Yollar

Dava başvurusunun yapılmasının ardından mahkeme tarafından gayrimenkulün paylaşılıp paylaşılamama durumunu incelemek üzere bilirkişi atanır. Taraflar gayrimenkulü nasıl paylaşacaklarına aralarında karar vererek hakime sunabilirler. Tüm hissedarlar paylaşım konusunda mutabık oldukları takdirde bu yönde karar verilebilir.

Nasıl paylaşılacağına dair bir mutabakata varılmadığı zaman iki ayrı yöntem izlenebilir: Aynen taksim (hisselerin paylaştırılması) ya da satış yolu ile ortaklığın giderilmesi.

Satış Yolu

Gayrimenkul, hisseler oranında taraflar arasında paylaştırılabilir. Paylaştırılamaz ise satış yolu ile pay sahiplerinin haklarını almaları sağlanır. Satış, icra dairesi veya satış memurluğu tarafından gerçekleştirilir. Açık artırma yolu ile yapılan satışa görüş birliği olduğu takdirde sadece hissedarların katılması mümkündür. Satışın gerçekleşmesinin ardından taraflara, sahip olunan pay oranında bedel verilir.

İzale-î Şüyu Davası | İstanbul Miras Avukatı

Stajyer Av. İrem Berçem ARIKAN

Makale Yazarlığı İçin

Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere asalhukukdanismanlik@gmail.com adresine gönderebilirler.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu