Kişisel İlişkinin Kaldırılması Davası 2023
Kişisel İlişkinin Kaldırılması Davası 2023
Çocukla Kişisel İlişki Kurulması
Boşanmaya veya ayrılığa karar verildiğinde yaşı küçük olan yani henüz ergin olmayan velayet altındaki çocukların velayeti eşlerden birine verilir. Velayet kendisine verilmeyen diğer eşin çocuğun belli zaman aralıklarında görmesine tanınan imkana kişisel ilişki denir. Kişisel ilişki hem çocuk için hem de velayeti kendisine verilmeyen eş için hatta velayeti kendisine verilen eş için dahi büyük öneme sahiptir. Zire kişisel ilişki çocukların fiziksel ve ruhsal gelişimi açısından oldukça önemlidir. Örneğin çocuğun anne ve babadan uzak kalması durumunda çocuğun psikolojisi olumsuz etkilenecektir. Bu açıdan kişisel ilişki tüm aile bireyleri açısından büyük bir öneme sahiptir.
Kanun koyucu kişisel ilişkiyi iki kategoride düzenlemiştir.
Çocuğun anne ve babayla kişisel ilişkisi
Çocuğun üçüncü kişiyle kişisel ilişkisi
Çocukla Anne ve Baba Arasında Kişisel İlişki Kurulması
Velayet kendisine verilmemiş bulunan ve sebeple velayet hakkı sona ermiş bulunan eş ile çocuklar arasında kişisel ilişkiye yönelik düzenleme yapılması gerektiği TMK madde 182/1’de düzenlenmiştir. Mahkeme boşanma veya ayrılığa karar verirken, olanak bulunması halinde ana ve babayı dinledikten ve çocuğun vesayet altında ise vasisinin ve vesayet makamının düşüncesini aldıktan sonra, ana ve babanın haklarını ve çocuk ile kişisel ilişkisini düzenler. Mahkeme tarafından verilecek kişisel ilişki hükmü kesin hüküm oluşturmayacaktır. Değişen koşullara göre istek halinde her zaman değiştirilmesi mümkündür. Kişisel ilişki tesis edilirken gerektiğinde mahkeme sosyal inceleme raporu almalıdır.
Çocuğun üçüncü kişiyle kişisel ilişkisi
Olağanüstü haller mevcutsa çocuğun menfaatine uygun düştüğü ölçüde çocuk ile kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkı diğer kişilere, özellikle hısımlarına da tanınabilir. Örneğin; oğlunu kaybeden babaanne ve/veya dede torunu ile görüşebilmek için kişisel ilişki kurulması talebinde bulunabilir. Ya da kızı eşinden boşanan anneanne eğer kızından farklı bir şehirde yaşıyorsa ve kızı için tahsis edilen kişisel ilişki günlerinde torununu görebilmesi mümkün değilse, o da torunu ile kendi arasında kişisel ilişki tesis edilmesini talep etme hakkına sahip olacaktır.
Dede, büyükanne ve büyükbabalarla torun arasındaki kişisel ilişki, torunun bu yakınlarıyla sağlıklı bir ilişki gelişimini, onların ise torun sevgilerini karşılayacak yeterlilikte olmalıdır. Tabi üçüncü kişilerle kurulacak olan kişisel ilişkinin anne ve baba ile kurulan kişisel ilişki kadar kapsamlı ve geniş olması beklenilmemelidir. Ama anne ve babalar için dikkate alınan hususlar kıyasen üçüncü kişilerde de dikkate alınacaktır.
Çocuk ile Kişisel İlişki Kurulmasında Neler Esas Alınır?
Çocuğun öncelikle sağlık bakımından yararı gözetilir. Sağlık sorunlarının belirlenmesi ve rapor alınması önemlidir. Çocuk külfetli yolculuklara zorlanmamalıdır.
Çocuğun eğitim bakımından yararı gözetilir. Okul dönemleri, kursları ve tatilleri nazara alınarak kişisel ilişki kurulmalıdır. Çocuğun okul ve kurs günleri kişisel ilişki düzenlenmesi yapılmamalıdır.
Çocuğun ahlak bakımından yararı öncelikli olmalıdır.
Çocuğun yaşı bakımından; anne bakım ve şefkatine muhtaç bir çocuk ise bu durum mahkemede nazara alınır.
Çocuğun güvenlik bakımından yararı öncelikli dikkate alınır.
Çocukla Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi
TMK md 324’te kişisel ilişkinin sınırlarından bahsedilmiştir. TMK-m.324/f.2, bu sınırların aşılması halinde hakime, kişisel ilişki kurma hakkını reddetme imkanı vermiştir. Bu durumda hakim, boşanma davasının çocuğa ilişkin sonuçlarını düzenlerken, kişisel ilişkiyi düzenlemekten kaçınabilir.
Kişisel ilişki hususunda verilen karar kesin hüküm oluşturmamaktadır. Bu nedenle, kişisel ilişki kurma kararının verilmesinden sonra kişisel ilişkinin sınırlarını aşacak olayların meydana gelmesi halinde hâkimin, TMK-m.324/f.2’ye dayanarak, çocukla kişisel ilişki kurma hakkını, hak sahibinden alma imkanı da vardır.
Sonuç olarak, kişisel ilişki kurma hakkının reddi, henüz kişisel ilişki düzenlenmeden önce gündeme gelirken; kişisel ilişki kurma hakkının alınması, kişisel ilişkinin düzenlenmesinden sonraki aşamalarda gündeme gelmektedir.
Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Davası
Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Davası amacı olarak, tarafların boşanmalarıyla birlikte müşterek çocuklarının velayeti anneye veya babaya bırakılmış; babalarıyla veya anneleriyle belirli zamanlarda görüşmeleri hükme bağlanmış ve fakat babanın/annenin çocuklarıyla görüşmesi şartların değişmesi ve güçleşmiş ise, bu durumda baba/anne, dava açarak değişen şartlara göre yeniden şahsi münasebet kurulmasını talep edebilir.
Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Davası, davalının yerleşim yeri Aile mahkemesinde açılır.
KİŞİSEL İLİŞKİ KONUSUNDA ÇOCUĞUN GÖRÜŞÜ DİKKATE ALINIR MI?
Velayet ve kişisel ilişki hususu, çocukları ilgilendiren konuların en başında gelir. İdrak çağındaki çocukların kendilerini ilgilendiren konularda görüşünün alınması ve görüşlerine gereken önemin verilmesi gerekmektedir. Bu durumda kişisel ilişkinin kurulmasına, değiştirilmesine veya kaldırılmasına ilişkin bir karar verilmeden önce çocuğun idrak çağında olması halinde Mahkeme tarafından mutlaka kişisel ilişki düzenlemesi hakkındaki tercihleri kendisine sorulmalıdır. Yargıtay’ın ilgili ilamlarında da belirtilmiş olduğu üzere çocuğun görüşü alınmaksızın kişisel ilişkiye ilişkin verilecek bir karar bozma sebebi teşkil edecektir.
Kişisel İlişkinin Kaldırılması Davası Nedir?
Öncelikle, kişisel ilişki kurulması mutlak bir zorunluluk teşkil etmemektedir. Bu sebeple koşulları mevcutsa kişisel ilişki kaldırılabilmektedir. Mahkeme anne baba veya 3. kişi ile çocuk arasında kişisel ilişki tayin etse de zamanla değişen koşullara göre kişisel ilişkiyi her zaman kaldırabilir. Çocuğun üstün yararı mahkeme nazarında her zaman analık-babalık duygusunu tatmin etmekten önce gelmektedir.
Kişisel ilişkinin kaldırılması davasında gerek görüldüğü takdirde uzman görüşüne veya uzman taraflar ile görüşerek rapor düzenlenmesi yoluna başvurulabilmektedir. Rapor düzenlenirken çocuk ile görüşülmüş olması gerekmektedir. Eğer çocuk idrak etme çağında ise kişisel ilişkinin kaldırılması davasında çocuğun kendisi dinlenebilir. Bu şekilde dinlenen çocuğun tercihi önem arz eder ve mahkemece dikkate alınır. İdrak çağında olmayan çocukların yönlendirilmiş beyanları mahkemece dikkate alınmaz. Çocuğun üstün yararı gerekli araştırma yapılarak mahkemece karar verilir.
Taraflara mahkeme tarafından, taleplerinin dışına çıkılarak mükellefiyet yükleyecek şekilde hüküm kurulamaz ve mahkemece zaruri bulunmadıkça ve çocuğun üstün yararı gerektirmedikçe tarafların talepleri dışında hüküm kurulamaz. Ancak daha önce de belirtildiği üzere çocuğun üstün yararının gerektirdiği durumların söz konusu olması durumunda mahkeme resen gerekli olan tüm tedbirleri alabilecektir.
Çocuk kişisel ilişkinin kaldırılma davası sırasında ergin olmuşsa, dava konusuz kalacağından karar verilmesine yer olmadığı yönünde karar verilmelidir.
Kişisel ilişkinin Kaldırılmasını İsteme Hakkı Süreye Bağlı Mıdır?
Kişisel ilişkinin kaldırılmasında çocuğun üstün yararı gözetildiğinden kaldırılması her zaman istenebilmektedir. Çocuğun güvenliği, ahlakı, eğitimi veya sağlığı gibi konularda herhangi bir tehlike veya zedelenme söz konusu ise her zaman kişisel ilişkinin kaldırılması talep edilebilir.
Taraflar anlaşmalı boşanmış olsa dahi boşanma kararının kesinleşmesinden sonra durumun çocuğun aleyhine değişmesi halinde çocuğun korunması ve üstün yararı gözetilerek kişisel ilişki kaldırılabilmektedir. Ayrıca kişisel ilişkinin kaldırılması yönünde karar kesinleşmeden icra edilemez bir karardır.
Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Davasında Yargılama Usulü Nedir?
Bağımsız şekilde açılan çocukla kişisel ilişki kurulması davasında basit yargılama usulü uygulanacaktır. Boşanma davasında görülen kişisel ilişki istemi yazılı yargılama usulü uygulanarak görülen boşanma davasında karara bağlanır.
Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme
Kişisel ilişki kurulmasında görevli mahkeme aile mahkemeleridir. Aile mahkemesi olmayan yerlerde bu davalara asliye hukuk mahkemesinde aile mahkemesi sıfatıyla bakılır.
Çocukla kişisel ilişki kurulması davasında genel yetki kuralları geçerlidir. TMK madde 326/1 ve 326/2 hükmüne göre kişisel ilişki kurulmasıyla ilgili bütün düzenlemelerde çocuğun oturduğu yer mahkemesi de yetkilidir. Boşanmaya ve evlilik birliğinin korunmasına ilişkin yetki kuralları saklıdır.