Koruma Tedbiri ve Uzaklaştırma Kararı Nasıl Alınır
Koruma Tedbiri ve Uzaklaştırma Kararı Nasıl Alınır
Koruma tedbiri ve uzaklaştırma kararı, kurumsal bir karar alma sürecinden geçerek alınır. Süreç, koruma tedbirlerinin gerekli olduğuna inanılan kişiye veya kişilere yönelik değerlendirmeler yapılarak başlar. Değerlendirmeler, vakaların arka planını, önceden almış olduğu kararları, güvenlik veya güvenlik risklerini ve şahıslara olan etkileri değerlendirerek devam eder.
Değerlendirmeler sonucunda, koruma tedbirlerinin gerekiyor olma olasılığı kabul edilirse, uzaklaştırma kararı alınır. Uzaklaştırma kararı, korunacak kişinin veya kişilerin sağlık, güvenlik veya güvenlik gereksinimlerine uygun bir ortamda oturmasını sağlamak amacıyla alınır. Uzaklaştırma kararı, kişinin seçtiği mevcut ya da gelecekteki konumu, onu etkileyebilecekleri, konumun zorunlu bir uzaklaştırma olup olmadığını ve koruma tedbirlerinin uygulanması gereken süreyi belirlemek amacıyla alınır. Uzaklaştırma kararı, kişinin bulunduğu ortamda sağlık, güvenlik veya güvenlik risklerini minimize etmek üzere alınır.
Koruma ve Kalma Kararı, 6284 kapsamında verilen hızlı ve etkili bir eylemdir. 6284 sayılı “Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesi Hakkında Kanun” kapsamında kadınların, çocukların, ailelerin, şiddet mağduru veya mağdurunun korunması ve önlenmesine yönelik tedbirler alınabilmektedir. Bu tedbirler, koruma tedbirlerini ve askıya alma kararlarını içermektedir.
Koruma Tedbiri Nedir?
Şiddete uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesi bulunan kadınların, çocukların, aile bireylerinin ve tek taraflı ısrarlı takip mağduru kişilerin korunması için hakim veya mülki amir tarafından hükmedilebilen şiddet mağduru kişinin korunması sağlayan tedbirlerdir. Koruma tedbirleri sayesinde şiddet mağduru kişilerin şiddet gördüğü ortamdan ve kişiden korunması sağlanmakta olup aynı zamanda hızlı sonuç alınabilmesi sağlanmaktadır. Koruma tedbiri kararı, şiddete maruz kalan veya şiddete maruz kalma tehlikesi bulunan;
Kadınlar
Çocuklar
Aile bireyleri
Tek taraflı ısrarlı takip mağduru olan kişiler için verilebilir.
Önleyici Tedbir Kararı Nedir?
Önleyici tedbir kararı, bir mahkeme tarafından alınan karar olarak tanımlanır. Önleyici tedbir kararı, bir kişinin ya da bir kuruluşun hareketlerinin durdurulması ya da kısıtlanmasını gerektirebilecek durumlar için verilir. Bu karar, mahkeme tarafından alınan kararla bir kişi ya da kuruluşun, özellikle haksız bir şekilde, belirli hareketleri yerine getirmeyeceğini gösterir. Önleyici tedbir kararının amacı, tarafların birbirine karşı haksız hareketleri önlemek veya önlemek için önlem almaktır.
Önleyici tedbir kararının çeşidi, niteliği tamamen hakimin takdirine bırakılmış olup hakim somut olayın özelliklerine göre uygun gördüğü benzer tedbirlere de hükmedebilecektir.
Silah Teslimi,
Evden Uzaklaştırma,
Adrese Yaklaşmama,
Alkol ve Uyuşturucu Kullanma Yasağı,
Sağlık Kuruluşuna Başvurma ve Tedavi,
Hakaret ve Tehdit Yasağı,
Eşyalara Zarar Verme Yasağı,
İletişim Kurma Yasağı,
Çocukla Görüşmenin Refakatçi Eşliğinde Yapılması,
Çocuklara Yaklaşma Yasağı,
Tedbir Kararları
Mülkî amir tarafından verilecek koruyucu tedbir kararları
MADDE6 – (1) Kanun kapsamında korunan kişilerle ilgili olarak aşağıdaki tedbirlerden birine, birkaçına veya uygun görülecek benzer tedbirlere delil veya belge
aranmaksızın mülkî amir tarafından ilgilinin talebi,
Bakanlık veya kolluk görevlilerinin başvurusu üzerine ya da resen karar verilebilir:
a) Kendisine ve gerekiyorsa beraberindeki çocuklara, bulunduğu yerde veya başka bir yerde uygun barınma yeri sağlanması,
b) Diğer kanunlar kapsamında yapılacak yardımlar saklı kalmak üzere, geçici maddi yardım yapılması,
c) Psikolojik, meslekî, hukukî ve sosyal bakımdan rehberlik ve danışmanlık hizmeti verilmesi,
ç) Hayatî tehlikesinin bulunması hâlinde, ilgilinin talebi üzerine veya resen geçici koruma altına alınması,
d) Gerekli olması hâlinde, korunan kişinin çocukları varsa çalışma yaşamına katılımını desteklemek üzere dört ay, kişinin çalışması hâlinde ise iki aylık süre ile
sınırlı olmak kaydıyla, on altı yaşından büyükler için her yıl belirlenen aylık net asgari ücret tutarının yarısını geçmemek ve belgelendirilmek şartıyla Bakanlık bütçesinin
ilgili tertibinden karşılanmak suretiyle kreş imkânının sağlanması.
Barınma yerinin sağlanması
MADDE7 – (1) Hakkında barınma yeri sağlanmasına karar verilen kişiler, Bakanlığa ait veya Bakanlığın gözetim ve denetimi altında bulunan yerlerde; barınma
yerlerinin yetersiz kaldığı hâllerde ise mülkî amirin, acele hâllerde kolluğun veya Bakanlığın talebi üzerine kamu kurum ve kuruluşlarına ait sosyal tesis, yurt veya
benzeri yerlerde güvenli nakli sağlanıncaya kadar geçici olarak barındırılır.
(2) Korunan kişi varsa beraberindeki çocukları ile birlikte ŞÖNİM tarafından Bakanlığa bağlı veya Bakanlığın denetimi altında bulunan barınma yerlerine güvenli
nakli sağlanıncaya kadar, bedeli ödenerek ve geçici barınmanın sağlandığı yer kolluğu tarafından kişinin güvenliği sağlanarak sosyal tesis, yurt ve benzeri yerlerde
geçici olarak barındırılır. Barınma ve iaşe giderleri, ŞÖNİM tarafından ödenir. Korunan kişinin yerleştirildiği yere ilişkin bilgi ŞÖNİM’e bildirilir. ŞÖNİM kişinin talebini
de dikkate alarak uygun ilk kabul birimi veya konukevi hizmeti verilecek yeri belirler ve korunan kişinin buraya yerleştirilmesini sağlar.
(3) Korunan kişi ve beraberindeki çocukların hayati tehlikesinin bulunması halinde konukevi, ilk kabul birimi veya diğer tesislere güvenli bir şekilde
yerleştirilmesine kolluk tarafından refakat edilir. ŞÖNİM tarafından il içi ve il dışı nakillerde ulaşım için araç tahsis edilir ve ulaşım giderleri ile korunan kişinin zorunlu
giderleri karşılanır.
(4) Barınma yeri sağlanması tedbirinin kolluk amirince uygulandığı veya korunan kişinin kollukta bulunduğu hallerde, kolluk tarafından kişi ŞÖNİM’e ivedilikle
ulaştırılır. Bunun mümkün olmaması halinde barınma ve iaşe giderleri Bakanlık bütçesinin ilgili tertibinden karşılanmak üzere kendisine ve beraberindekilere geçici
barınma imkânı, ikinci fıkrada belirtilen şekilde sağlanır.
(5) Mülki amirin veya kolluk amirinin kararı ile kamu kurum ve kuruluşlarına ait barınma yerlerine getirilen şiddet mağduru, başka herhangi bir karar veya onay
aranmaksızın barınma yerine derhal kabul edilir.
(6) Resen hakkında barınma yeri sağlanması tedbirine karar verilen kişinin barınma yerinde kalmak istememesi halinde aydınlatılmış rızası alınarak kalmak istediği
yere ŞÖNİM tarafından ulaştırılır. Kişinin hayati tehlikesinin bulunması halinde kolluk refakati talep edilir.
Koruma Tedbiri ve Uzaklaştırma Kararı Nasıl Alınır
Hâkim tarafından verilecek koruyucu tedbir kararları
MADDE 12 – (1) Kanun kapsamında korunan kişilerle ilgili olarak hâkim tarafından, ilgilinin talebi, Bakanlık veya kolluk görevlilerinin ya da Cumhuriyet
savcısının başvurusu üzerine veya resen, şiddetin uygulandığı hususunda delil veya belge aranmaksızın aşağıdaki koruyucu tedbirlerden birine, birkaçına veya olayın
özelliğine göre mülki amir tarafından alınabilecek tedbirler de dâhil olmak üzere, uygun görülecek benzer tedbirlere karar verilebilir:
a) İş yerinin değiştirilmesi.
b) Kişinin evli olması hâlinde müşterek yerleşim yerinden ayrı yerleşim yeri belirlenmesi.
c) 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanunundaki şartların varlığı hâlinde ve korunan kişinin talebi üzerine tapu kütüğüne aile konutu şerhi
konulması.
ç) Korunan kişi bakımından hayatî tehlikenin bulunması ve bu tehlikenin önlenmesi için diğer tedbirlerin yeterli olmayacağının anlaşılması hâlinde ve ilgilinin
aydınlatılmış rızasına dayalı olarak 27/12/2007 tarihli ve 5726 sayılı Tanık Koruma Kanununa göre kimlik ve ilgili diğer bilgi ve belgelerinin değiştirilmesi.
Hâkim tarafından verilecek önleyici tedbir kararları
MADDE17
(1) Hâkim tarafından şiddet uygulayanlarla ilgili olarak aşağıdaki önleyici tedbirlerden birine, birkaçına veya uygun görülecek benzer tedbirlere
karar verilebilir:
a) Şiddet mağduruna yönelik olarak şiddet tehdidi, hakaret ,aşağılama veya küçük düşürmeyi içeren söz ve davranışlarda bulunmaması.
b) Müşterek konuttan veya bulunduğu yerden derhâl uzaklaştırılması ve müşterek konutun korunan kişiye tahsis edilmesi.
c) Korunan kişilere, bu kişilerin bulundukları konuta, okula ve işyerine yaklaşmaması.
ç) Çocuklarla ilgili daha önce verilmiş bir kişisel ilişki kurma kararı varsa, kişisel ilişkinin refakatçi eşliğinde kurulması, kişisel ilişkinin sınırlanması ya da tümüyle
kaldırılması.
d) Gerekli görülmesi hâlinde korunan kişinin, şiddete uğramamış olsa bile yakınlarına, tanıklarına ve kişisel ilişki kurulmasına ilişkin hâller saklı kalmak üzere
çocuklarına yaklaşmaması.
e) Korunan kişinin şahsi eşyalarına ve ev eşyalarına zarar vermemesi.
f) Korunan kişiyi iletişim araçlarıyla veya sair surette rahatsız etmemesi.
g) Bulundurulması veya taşınmasına kanunen izin verilen silahları kolluğa teslim etmesi.
ğ) Silah taşıması zorunlu olan bir kamu görevi ifa etse bile bu görevi nedeniyle zimmetinde bulunan silahı kurumuna teslim etmesi.
h) Korunan kişilerin bulundukları yerlerde alkol ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmaması ya da bu maddelerin etkisinde iken korunan kişilere ve
bunların bulundukları yerlere yaklaşmaması, bağımlılığının olması hâlinde, hastaneye yatmak dâhil, muayene ve tedavisinin sağlanması.
ı) Bir sağlık kuruluşuna muayene veya tedavi için başvurması ve tedavisinin sağlanması.
(2) Hâkim, 3/7/2005 tarihli ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununda yer alan koruyucu ve destekleyici tedbirler ile Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre
velayet, kayyım, nafaka ve kişisel ilişki kurulması hususlarında da karar verebilir.
(3) Şiddet uygulayan, aynı zamanda ailenin geçimini sağlayan veya katkıda bulunan kişi ise hâkim, Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre nafakaya
hükmedilmemiş olması kaydıyla, şiddet mağdurunun yaşam düzeyini göz önünde bulundurarak talep edilmese dahi tedbir nafakasına hükmedebilir. Tedbir nafakasının
tahsiline ilişkin hususlar 43 üncü maddedeki usul ve esaslara göre yerine getirilir.
Koruma Tedbiri ve Uzaklaştırma Kararı Nasıl Alınır
Polis Uzaklaştırma Kararı Verebilir Mi?
Uzaklaştırma kararı, önleyici bir koruma tedbiri kararı olduğu için ancak hakim tarafından verilebilmektedir. Bu uzaklaştırma kararını verebilecek kişi Aile Mahkemesi hakimidir. Kanunda bu duruma bir istisna getirilmiştir. Aile mahkemesi hakiminin vereceği koruma kararının alınmasında yüksek derecede acillik durumu söz konusu ise ve gecikmesinde sakınca varsa bu kararı kolluk amiri de alabilir. Kolluk amiri evrakı en geç kararın alındığı tarihi takip eden ilk işgünü içinde hakimin onayına sunar. Hâkim tarafından yirmi dört saat içinde onaylanmayan tedbirler kendiliğinden kalkar.
Tedbir Kararlarının İhlali Alınan Kararlara Uyulmaması
Uyarılmış ve bu karar hükümlerine aykırı bir eylemde bulunan şiddet uygulayan failler, fiilî bir suç olsa bile, suçun türüne göre 3 günden 10 güne kadar hapis cezası ile cezalandırılır. ihlal edilen eylem ve ihlalin ciddiyeti; Tedbir gerekliliklerinin tekrarlanan her ihlali için, zorunlu gözaltı süresi, ihlal edilen eylemin türüne ve ihlalin ciddiyetine bağlı olarak 15 ila 30 gündür. Ancak, zorunlu tutuklamanın toplam süresi altı ayı geçemez. Zorunlu tutuklama kararları, Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından verilmektedir.
Suçlular için aile mahkemesi hakimleri zorunlu tutuklama kararı verebilir. Bu tespitin yapılabilmesi için failin emrin nasıl ve ne zaman ihlal edildiğini polise veya jandarmaya (kolluk kuvvetlerine) anlatması gerekir. Kolluk kuvvetlerine şikayette bulunmanın yanı sıra, bir savcıya veya mahkemeye dilekçe vermek de geçerli bir seçenektir.