Malpraktis Davası | Tazminat Avukatı İstanbul
Malpraktis Davası | Tazminat Avukatı İstanbul
Malpraktis Nedir?
Malpraktis, doktorun tıbbi uygulamalar esnasında hatalı tedavi ile yanlış uygulamalarda bulunması sonucu yaralanmaya veya zarar yol açması durumudur.
Tıbbı yanlış uygulama doktorun tedavi aşamasında standart uygulamayı yapmamış olması veya göstermesi gereken dikkat ve özeni göstermeyerek ihmalsiz davranmasıdır. Ancak tıbbi uygulama sırasında öngörülemeyen ve istenmeyen sonuçlarda hekim üzerinde düşen dikkat ve özeni göstererek tedaviyi uygulamış ise hekimin sorumluluğu yoktur.
Malpraktis Nedeniyle Tazminat?
Doktorların tıbbi uygulamalar esnasında hata, ihmal ve kusurları sonucunda hastaya zarar vermeleri halinde cezai sorumlulukları doğmaktadır. Türk Ceza Kanunu hükümleri gereği taksirli veya ihmali davranışlardan kaynaklı işledikleri hukuka aykırı fiillerden sorumlu olurlar. Zarar gören hastanın yakınları hatalı tıbbi uygulama yüzünden uğradıkları maddi ve manevi zararın tazminini isteyebilirler.
Doktor ile hasta arasındaki ilişki vekalet sözleşmesine dayanmaktadır. . Bu nedenle doğan tazminat talepleri, borçlar hukukunun vekalet akdi hükümleri uygulanacaktır. Doktor ile hasta arsında vekalet sözleşmesi ilişkisi yok ise, doktorun sorumluluğu hasız fiil hükümlerine dayanacaktır.
Doktorun hukuka aykırı fiili sonucu hastanın zarar görmesi halinde tazminata hükmedilebilmesi için gerçekleşmesi gereken şartlar:
- Doktorun tıbbi müdahalesi hukuka aykırı bir davranış olması gereklidir.
- Hatalı tıbbi müdahale sonucu hasta da bir zararın meydana gelmesi gerekir.
- Meydana gelen zarar doktorun kusurundan kaynaklanmış olması gerekir.
- Meydana gelen zarar ile doktorun hukuka aykırı fiili arasında illiyet bağının bulunması gerekir.
- Doktor ile hasta arasındaki ilişki sözleşmeye dayanıyor ise doktorun kusurlu olduğu farz edilir ve hasta doktorun kusurunu ispatlamak zorunda değildir. Ancak doktor ile hasta arasındaki ilişki sözleşmeye dayanmıyor ise haksız fiil sorumluluğu gündeme gelir ve hasta, doktorun kusurunu ispatlamakla yükümlüdür.
Malpraktis Nedeniyle Maddi Tazminat?
Malpraktis davalarında zararın ispat edilmesi hastaya yani davacıya düşmektedir. Hastanın yanlış tıbbı uygulama sonucu vefat etmesi halinde cenaze giderleri ve destekten yoksun kalan kişilerin geçim giderleri talep edilebilir. Ölüm hemen gerçekleşmemişse tedavi masrafları ve çalışamamaktan doğan zararlar talep edilebilecektir.
Malpraktis Davası | Tazminat Avukatı İstanbul
Malpraktis Nedeniyle Manevi Tazminat?
Hastanın veya yakınlarının yanlış tıbbi müdahaleden dolayı acı elem, üzüntü çekmesi halinde manevi tazminat olarak uygun bir miktarda paranın talep edilmesi mümkündür.
Zamanaşımı Ne Kadardır?
Hasta ile doktor arasındaki ilişki sözleşmeye dayanıyor ise TBK gereğince zamanaşımı 5 yıldır.
Hasta ile doktor arasındaki ilişki sözleşmeye dayanmıyorsa haksız fiil hükümleri gereğince, zamanaşımı süresi 2 yıldır.
Görevli Mahkeme Hangisidir?
Tıbbi uygulamayı gerçekleştiren doktorun, kamu veya özel kuruluşta çalışmasına göre farklılık ortaya çıkmaktadır.
Eğer doktor, devlet hastanesi, üniversite hastanesi, aile hekimleri gibi kamu kuruşlarında çalışıyor ise doktora karşı doğrudan dava açılmayacaktır. İdareye karşı tazminat davası açılır. İdare kusur oranında doktordan tazminat bedelini rücu edebilir.
Özel hastane veya kendi muayenelerinde çalışan doktorlara karşı doğrudan dava açılabilmektedir. Özel hastanelerde Malpraktis den dolayı doktora karşı açılan maddi- manevi tazminat davaları adli yargının görev alanına girmektedir ve tüketici mahkemelerinde görülmektedir. Özel hastanelerde uygulanan yanlış tıbbi müdahaleye karşı hem özel hastaneye hem de doktora karşı dava açılmaktadır.
Malpraktis Davası | Tazminat Avukatı İstanbul
YARGITAY KARARI
Hukuk Genel Kurulu 2009/13-393 E. , 2009/452 K.
….davalı hastanede tek kişilik odada tutulan murisin 26.5.2004 tarihinde diğer hastalarla birlikte toplu olarak yemek yedikten sonra yemek bitiminde odasının yanındaki boş bir odaya girerek, elbise dolabının arkasında bulunan TV anten kablosunu kullanmak suretiyle intihar ettiği anlaşılmaktadır. Somut olay bakımından, yakın gözlem altında bulundurulması gereken hastanın, intiharının engellemesi için sürekli bir şekilde hastaya refakat edecek bir uzman hastane personelinin görevlendirilmediği, böylece davalı hastanenin, tıbbi hizmet kapsamında değerlendirilen bakım hizmetini(borcunu-edimini) gereği gibi yerine getirmediği anlaşılmaktadır. Bu şekildeki borca aykırılık, davalı hastanenin bakım hizmeti kapsamında değerlendirilen “organizasyon kusuru” olarak karşımıza çıkmaktadır. Davalı hastane işleteninin organizasyon kusuru olarak karşımıza çıkan borca aykırı davranışı ile hastanın intiharı sonucu meydana gelen ölüm olayı arasında uygun illiyet bağının varlığının kabulü zorunludur.
Davalı hastanenin olayda kusur ve ihmalinin bulunduğu kabul edilerek buna göre karar verilmesi ve Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulması gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı BOZULMALIDIR.
Hukuk Genel Kurulu 2017/669 E. , 2020/346 K.
…’ın öncesinde akut Hepatit B olmadığı halde davalı hastanede kalp ameliyatı sırasında verilen kan ile Hepatit B kan hastalığına yakalanarak vefat ettiği sabit olup bu husus gözetilerek davacılar lehine uygun bir manevi tazminata hükmedilmesi gerekir. Şahsi menfaatleri ihlal edilen kimseye duyduğu ağır manevi sıkıntıyı belli bir oranda gidermek, bozulan ruhi dengeyi onarmak ve olanak dahilinde bu dengenin yeniden elde edilmesini sağlamak amacına yönelik olarak manevi tazminata hükmedilir. Manevi tazminatın ve kapsamının taktiri hakime ait bir hak ve görevdir. Ancak hakim bu hak ve görevini yerine getirirken Medeni Kanun’un 4.maddesi hükmünü de gözetmek suretiyle hak ve nesafet ilkeleriyle bağlı kalarak tarafların sosyal ve ekonomik durumlarını, kusurlu eylemin mağdurda uyandırdığı elem ve ıstırap derecesini, istek sahibinin toplumdaki yerini, kişiliğini, hassasiyet derecesini gözetmek suretiyle makul bir tazminata hükmetmelidir. Mahkemece, yukarıda açıklanan ilkeler çerçevesinde uygun bir manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken aksine düşüncelerle davanın reddine karar verilmiş olması olması, usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir” şeklindeki gerekçeyle hüküm BOZULMUŞTUR.
Malpraktis Davası | Tazminat Avukatı İstanbul
Av. İrem ÇELİK