Medeni Hukuk Miras ve Boşanma Davası
Medeni Hukuk, Miras ve Boşanma Davası
Medeni Hukuk
Medeni hukuk, insanların birbirleriyle olan ilişkilerini düzenleyen hukuki kuralları kapsayan bir alandır. Medeni hukuk, evli çiftlerin hak ve yükümlülükleri, boşanma, miras, çocuk bakımı gibi konuları kapsar. Medeni hukuk, uluslararası hukuktan farklı olarak, her ülkenin kendi hukuk sistemine göre değişebilen bir alandır. Bir ülkenin medeni hukuku, o ülkenin yasalarının, özellikle de Medeni Kanunu’nun çerçevesinde oluşturulur. Medeni hukuk, insanlar arasındaki ilişkileri düzenleyen ve koruyucu yasaları içerir. İnsanlar arasındaki ilişkileri korumak için, miras, boşanma, çocuk bakımı gibi konularda kurallar vardır. Medeni hukuk, evlilik gibi konuları da kapsar.
Miras Hukuku
Miras hukuku, tarihsel olarak çok eski olmakla birlikte, ailelerin nesiller arasında mülkiyetin devri ve mirasın geçişinin yönetimini kapsayan bir hukuk kategorisidir. Bu hukuk kuralları, mirasçıların haklarını, üzerinde anlaşma yapılan mülkiyetin bölüşümünü ve diğer miras ile ilgili konuları düzenler. Miras hukuku aynı zamanda mirasçılara verilen hakları, mirasçıların haklarının nasıl korunacağını ve mirasın nasıl paylaşılacağını da düzenler. Miras hukuku özellikle miras yoluyla tüm mirasçılar arasında adaletli bir dağılımı sağlamak için önemlidir. Miras hukuku, ülkeden ülkeye farklılık gösterse de, çoğu durumda, mirasçıların haklarının korunmasını ve eşit dağılımını sağlamak için mirasçıların tüm haklarının belirlenmesi ve belirli bir şekilde paylaşılması düzenlenir.
Aile Hukuku
Aile hukuku, eşler arasındaki ve aile üyeleri arasındaki hukuki ilişkilere odaklanan bir alandır. Aile hukuku, evlilik, boşanma, çocuk hakları, aile birliği, miras, servet tasarrufu ve aile içi koruma konularını kapsar. Aile hukuku, davalarının çoğu zaman yerel mahkemelerde yürütüldüğü düşünülmesine rağmen, konuların çoğunda, ülkenin genel hukuk sistemine göre kararlar verilir. Aile hukuku, bazen çok karmaşık ve çatışmalı olabilen meseleleri çözmek için ülkenin hukuk sistemine göre çözümler aramaya çalışır. Aile hukukçuları, her iki tarafın da haklarını koruyarak ve en iyi çözümü sağlamaya çalışarak müvekkillerini temsil eder.
Boşanma davası, aile hukukunun en önemli sorunlarının yaşandığı, bir avukatın hukuki yardımına en çok ihtiyaç duyulan temel dava türüdür.
Boşanma davası şu sebeplerle açılabilir:
Terk sebebiyle boşanma davası (MK m.164),
Terk sebebiyle boşanma davası (MK m.164), eşler arasındaki ortak yaşamın sona ermesine neden olan durumlardan biridir. Boşanma davası, eşler arasındaki yasal ve soyut bağın sona ermesini sağlamak için açılan tür bir dava sürecidir. Dava, eşler arasındaki yasal bağların kesilmesi, boşanmış olarak kabul edilmeleri ve her iki tarafın da özgür olmalarını sağlamak için açılır. Dava, eşlerin eşit haklara sahip olmalarını güvence altına almak için de açılabilir. Boşanma davası, tüm maddi ve manevi zararların karşılanmasını, eşlerin çocuklarının geleceğini etkilemeyecek şekilde çözülmesini ve her iki tarafın da haklarını koruyacak şekilde çözülmesini sağlar.
Zina (aldatma) nedeniyle boşanma davası (MK m.161),
Zina (aldatma) nedeniyle boşanma davası (MK m.161), çiftler arasında anlaşmazlıkların üstesinden gelmek için kullanılan bir yöntemdir. Boşanma davası, tarafların anlaşmazlıklarını çözmek için dava yoluyla haklarının ve yükümlülüklerinin tespit edilmesini sağlar. Boşanma davası, aldatma nedeniyle başvurulan bir davadır. Boşanma davasının başlatılması için, aldatma nedeniyle çiftin birbirlerinden ayrı yaşamaları gerekmektedir. Boşanma davası, çiftin her iki tarafın da haklarının korunmasını sağlayacak şekilde çözümlenmesi için karara bağlanır. Boşanma davası, tarafların çocuklarının geleceği, malların paylaşımı, çiftin ödeme yükümlülükleri, vb. konular üzerinde de karara bağlanabilir.
Akıl hastalığı sebebiyle boşanma davası (TMK m. 165).
Türk Medeni Kanunu (TMK) madde 165, akıl hastalığı sebebiyle boşanma davasına ilişkin hükümleri içerir.
“Bir eşin akıl hastalığı nedeniyle evliliğin devam etmesinin olanaksız hale gelmesi durumunda, mahkeme, izin verilmedikçe boşanmayı kabul etmeksizin, boşanmayı talep eden eşe boşanma davası açma hakkını tanıyabilir.”
Madde 165 uyarınca, boşanma davası açılabilmesi için, eşin akıl hastalığı nedeniyle evliliğin devam etmesinin olanaksız hale gelmesi gerekmektedir. Bu durum, örneğin, eşin akıl hastalığının çok ağırlaşması veya çok uzun süreli bir süreçte devam etmesi gibi durumlarda gerçekleşebilir. Ayrıca, boşanma davasının kabul edilmesi için, boşanma davasını açmaya yetkili mahkemenin izni de gerekmektedir.
Şiddetli geçimsizlik (evlilik birliğinin temelinden sarsılması) nedeniyle genel sebeplerle açılan boşanma davası (MK m.166),
TMK m.166’da düzenlenen evlilik birliğinin temelden sarsılması ya da halk arasında bilindiği ismiyle şiddetli geçimsizlik hali genel boşanma sebebidir. Buna göre eşlerden biri için evliliğe devam etmek çekilmez bir hal almışsa, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı kabul edilerek boşanma davası açılabilecektir.
Hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış nedenleri ile boşanma davası (MK m.162),
Hayata kast sebebiyle boşanma, TMK m. 162’de düzenlenmiş özel ve mutlak bir boşanma sebebidir.
Özel sebep olduğu için kanunda aranan olgu veya olay gerçekleşmedikçe hayata kast sebebiyle boşanmaya karar verilememektedir.
Mutlak boşanma sebebi olduğu için ise hayata kast olgusunun ispat edilmesi hâlinde hâkim, boşanmaya karar vermek mecburiyetindedir.
Suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme sebepleri ile boşanma davası (MK m.163),
Türk Medeni Kanunu’nun Suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme başlıklı 163. maddesi uyarınca; eşlerden biri küçük düşürücü bir suç işler veya haysiyetsiz bir hayat sürer ve bu sebeplerden ötürü onunla birlikte yaşaması diğer eşten beklenemezse, bu eş her zaman boşanma davası açabilir.
Aile hukuku sorunları için vekillik yapan avukatlara da halk arasında boşanma avukatı denilmektedir.
Medeni Hukuk Miras ve Boşanma Davası