Miras Avukatı Davanın Açıldığı İlde Mi Olmalı
Miras Avukatı Davanın Açıldığı İlde Mi Olmalı
Mirastan Kimler Pay veya Hak Alabilir,
Miras Paylaşımı Nasıl Yapılır?,
El Birliği Mülkiyeti Nedir?,
Mirasçılar Miras Paylaştırılmadan Önce Diğer Mirasçının İzni Olmadan Satış Yapabilir Mi?,
Miras Konu Malların Satılma Süreci,
Miras Hukukuna Göre Mirasçıların Belirlenmesi,
Miras Dağılımı Mirasçılar Arasında Nasıl Yapılır?,
Mirasın Paylaştırılması Davasında Yapılabilecek Talepler,
Miras Paylaşımı Davalarında Görevli Mahkeme,
Miras Paylaşım Davası Açılabilmesi İçin Gerekli Şartlar Nelerdir?,
Mirasçılık Belgesi (Veraset İlamı) Alınması,
Mirasın Reddi Süresi(Reddi Miras),
Miras Paylaşım Davası Açılma Süresi,
Mirasın Paylaştırılması Davası Kime Karşı Açılır?,
Miras Paylaşım Davası Açan Kişi Vazgeçerse Ne Olur?,
Miras Paylaşım Davalarında Avukatın Rolü,
Miras Avukatı Davanın Açıldığı İlde Mi Olmalı?,
Miras bırakanın tek mirasçısı olduğu durumlarda terekenin bütün aktif ve pasifleri ile birlikte tek sahibi bu mirasçıdır. Miras bırakanın birden fazla mirasçısı olması halinde ise bu mirasçılar hukuken miras ortaklığı olarak adlandırılan topluluğu oluşturur. Terekenin tamamı üzerinde mirasın paylaştırılmasına kadar hak ve yetkiye sahip olan miras ortaklığıdır.
Mirasın tamamının paylaşılması ile artık miras ortaklığı ve tereke üzerindeki el birliği ile mülkiyet sona erer. Her mirasçının kendi payı belirlenmiş olur ve mirasçılar o pay üzerinde kendi başına mülkiyet hakkına sahip olur.
Mirasın paylaşılmasındaki genel kural mirasçıların irade özgürlüğüdür. Mirasçılar terekedeki her türlü mal, hak ve borcu serbestçe ve istedikleri şekilde paylaşabilirler.
Ancak bunun için tüm mirasçıların anlaşması gerekmektedir. Tek bir mirasçı bile paylaşma anlaşmasına katılmak istemezse paylaşma hakim tarafından gerçekleştirilir.
Miras Geçişinde Aşamalar
Mirasın külli geçişinde, esas itibarı ile, iki aşama birbirinden ayrılır.
Birinci olarak, mirasçılar topluluğuna miras geçer. Tereke malları üzerinde mirasçıların iştirak halinde mülkiyet hakları vardır. İkinci olarak, tereke malları üzerindeki bu toplu ( ortak ) mülkiyet hakkından, her bir mirasçının tek ve bağımsız mülkiyet hakkında sahip olması, aşaması gelir.
Miras Geçişinde Birinci Aşama
Birinci aşama, miras bırakanın ölümü ile, mirasın doğrudan doğruya mirasçılara geçmesine ve geçişi hükümlerine ilişkindir. İkinci aşama ise, mirasın paylaşılmasıdır.
Mirasın mirasçıya geçişi için, Kanunumuza göre, üç şart aranır. Bu üç şarta uygun olarak, Medeni Kanunun Mirası Hukuku kitabının mirasın geçişine ilişkin bulunan ikinci kısmı, üç bölüme ayrılmıştır.
Birinci şart, miras bırakanın ve mirasçının bulunması şartıdır. Mirasın geçmesi için, önce miras bırakanın ölmüş olması ( mirasın açılması ) ( TMK. M. 575 ) veya bunun gaipliğine karar verilmiş bulunması ( TMK. M. 584 ) gerekir.
Miras Geçişinde İkinci Aşama
İkinci olarak, mirasçı bakımından, mirasçılık ehliyetinin bulunması şarttır ( TMK. M. 577-580 ). Bu konudaki kural ve hükümler, “ mirasın açılması “ başlığını taşıyan 1. Bölümde değerlendirilmiştir ( TMK. M. 575-588 ).
İkinci şart, mirasın mirasçı tarafından kazanılmasıdır. Medeni Kanunun “mirasın geçmesinin sonuçları” başlığı altındaki 2. Bölüm ( TMK. M. 589-618), bunu düzenlemektedir. Bu bölümde koruma önlemleri, mirasın kazanılması ( mirasın kabulü, reddi, tutulan defter gereğince kabulü, resmi tasfiye ve miras sebebiyle istihkak davası ) kavram ve meseleleri düzenlenmektedir.
Birden çok mirasçı bulunduğu takdirde, her bir mirasçının miras hakkına giren mallar üzerinde bağımsız olarak malik olabilmesi için de, üçüncü olarak, mirasın bunlar arasında paylaşılması gerekir. 3. Bölüm (TMK. M. 640-682) bu sorunları düzenlemektedir. Mirasta iade ( denkleştirme ) de bunun içine girmektedir.
Reddi miras süresi nedir?
Yasa mirasın reddi için 3 aylık bir süre belirlemiştir. Buna göre mirasın, üç ay içinde reddolunması mümkündür. Mirasın reddi süresi;
Yasal mirasçılar için mirasçı olduklarını daha sonra öğrendikleri ispat edilmedikçe miras bırakanın ölümünü öğrendikleri,
Vasiyetname ile atanmış mirasçılar için miras bırakanın tasarrufunun kendilerine resmen bildirildiği,
tarihten itibaren işlemeye başlar.
Koruma önlemi olarak terekenin yazımı halinde mirası ret süresi, yasal ve atanmış mirasçılar için yazım işleminin sona erdiğinin sulh hakimi tarafından kendilerine bildirilmesi ile başlar.
Ret hakkının mirasçılara geçmesi
Mirasçının mirası reddetmeden ölmesi halinde kanunumuz mirasçının ret hakkının kendi mirasçılarına geçmesine imkan tanımıştır.
Yasa uyarınca bu mirasçılar için mirası ret süresi, kendilerinin miras bırakanına mirasın geçtiğini öğrendikleri tarihten başlar. Bununla birlikte bu süre, kendilerinin miras bırakanından geçen mirasın reddi için mirasçıya tanınan süre dolmadıkça sona ermeyecektir.
Mirasın reddi ile birlikte mirasın daha önce mirasçı olmayanlara geçmesi halinde; bunlar için ret süresi, önceki mirasçılar tarafından mirasın reddedildiğini öğrendikleri tarihten işlemeye başlar.
Mirası reddetmeme durumunda ne olur, mirası reddetmemenin (kabulün) sonuçları
Mirasın reddi için öngörülen yasal süre içerisinde mirası reddetmeyen mirasçı, mirası kayıtsız şartsız kazanmış olacaktır.
Ret süresi sona ermeden mirasçı olarak tereke işlemlerine karışan,
Terekenin olağan yönetimi niteliğinde olmayan veya murisin işlerinin yürütülmesi için gerekli olanın dışında işler yapan,
Tereke mallarını gizleyen veya kendisine maleden mirasçı, mirası reddedemez. Zamanaşımı yahut hak düşürücü sürelerin dolmasına engel olmak adına dava açılması ve cebri icra takibi yapılması, mirasın reddi hakkını ortadan kaldırmaz.
Mirasın Reddi
Miras toplulumumuz da sanılanın aksine ölenin tüm hak ve borçlarının mirasçılarına geçmesidir. Oysa toplumumuzdaki algı sadece mal ve alacakların geçeceği, borçların ise geçmeyeceği yönündedir. Miras alacak, mal ve borçların tamamıdır. Ölüm ile hiçbir başkaca işleme gerek kalmaksızın miras, mirasçılara geçer. Mirasın reddi, Medeni Kanun (MK) 605-618. maddeleri arasında düzenlenmiştir.
Bu sebeple mirasçılar tarafından istenilmesi halinde mirasın yasal süreler içinde reddi gerekir. Mirasın reddi iki şekilde olur.
Mirasın Gerçek Reddi
Miras bırakının ölümünün ardından , muris ile ilgili olarak hiçbir eşlem yapmayan mirasçılar tarafından ölümden veya ölümü öğrenmeden itibaren 3 ay içinde miras kayıtsız şartsız reddedilebilir. Bu durumda mirasçılar, miras bırakanın borçlarından sorumlu olmayacakları gibi mirasını da alamazlar.
Bu beyanın kayıtsız ve şartsız olması gerekir (MK m.609). Aksi taktirde kayda ve şarta bağlanmış ret beyanı geçersiz olacağından mirasçı olurlar.
Herhangi bir nedenle mirası reddetmek isteyen mirasçıların 3 aylık süreyi kaçırmaması gerekmektedir. Ayrıca bu süre içinde tereke yani kalan miras ile ilgili hiçbir işlemde bulunmamaları gerekir. Veraset ilamı alma buna dahil değildir.
Mirasın gerçek reddi Sulh Hukuk Mahkemesinden istenilmektedir. Ret etmek isteyen bir dilekçe ile başvurmalıdır.
Miras Bırakanın Maaşı
Miras ret bile edilse ölenin emekli maaşı alınabilmektedir. Bu husus ta toplumda yanlış bilinen hususlardan birisidir.
Mirasçılardan birinin mirası reddi
Mirasçılardan yalnızca birinin mirası reddi durumunda ne olur sorusu miras hukukunda merak edilen konular arasında yer almaktadır. Yasa uyarınca yasal mirasçılardan birinin mirası reddetmesi durumunda onun payı, miras açıldığı zaman kendisi sağ değilmiş gibi, diğer hak sahiplerine geçer.
Mirası reddetmiş olan atanmış mirasçının payı, miras bırakanın ölüme bağlı tasarrufundan arzusunun başka türlü olduğu anlaşılmadıkça, murisin en yakın yasal mirasçılarına kalır.
Mirasçının alt soyunun tamamının mirası reddetmesi durumunda, bunların payı sağ kalan eşe geçer.
Mirasın reddi (reddi miras) süresinin uzatılması
Önemli nedenlerin varlığı durumunda sulh hakimi tarafından, yasal ve atanmış mirasçılara tanınmış olan mirasın reddi süresi uzatılabilir, yahut yeni bir süre tanınabilir.
El Birliği Mülkiyeti Nedir?
Vefat edenin ardından kanun veya kanunda geçerli sözleşmeler uyarınca oluşan birliktelik (Mirasçılar) gibi kalan mallara malik olanların mülkiyetine bizler hukuk nezdinde elbirliği mülkiyeti diyoruz.
Elbirliği mülkiyetinde ortakların payları net değildir tüm mallarda hakları vardır. Yani, elbirliği mülkiyetinde mülkiyet hakkına sahip kimsenin belirli somut bir malvarlığı veya hakkı yoktur, herkesin mülkiyet hakkı malın tamamına ilişkindir.
Örneğin; vefat eden babanın kimsenin 2 çocuğu ve eşi sağ ise, ortada 3 apartman dairesi, bankada da 90.000-TL parası olduğunu düşünelim. Geriye kalanların tamamı bu malvarlığına sahip olacaktır. Çocuklardan biri, hakkına düşen 30.000-TL parayı bankadan doğrudan talep edemeyecektir. Aynı şekilde miras kalan dairelerden birinin kendisine verilmesini isteyemeyecektir. Böyle bir durumda taraflar mirası ya anlaşarak ya davayla paylaşılmasını isteyebileceklerdir.
Mirasçılar Miras Paylaştırılmadan Önce Diğer Mirasçının İzni Olmadan Satış Yapabilir Mi?
Bu soru avukatlar olarak miras alanında özellikle çalışan hukuk ekiplerine çok sık sorulmaktadır. Çünkü miras paylaşımında bir anlaşmazlık ortaya çıktığında akla ilk gelen konulardan biri de bu olmaktadır. (Mirasçıların birbirleriyle yapacakları miras payının devrine ilişkin anlaşmalar istisnadır.) Mirasın paylaştırılması davasından sonra, elbirliği mülkiyeti sona ereceğinden her bir mirasçı kendi payı üzerinde dilediği gibi tasarruf ve dolayısıyla satış işlemi gerçekleştirebilir.
Miras Avukatı Davanın Açıldığı İlde Mi Olmalı
Miras Konu Malların Satılma Süreci
Eğer mirasta paylar anlaşmayla belirlenirse kişiler kendi paylarını alarak satış işlemi yapabilir.
Ancak anlaşma olmazsa ve mal bölünebilir nitelikte değilse (örneğin 2 kardeş ve eş sağ ise ve orda da bir daire varsa) bu halde taraflar geriye kalan malların satılmasını mahkeme kararıyla isteyebilirler.(ortaklığın giderilmesi)
Bu halde mahkeme bir bilirkişi marifetiyle mirasa konu malların değerini önce tespit ettirir, daha sonra mal mirasçıların alımına teklif edilir, mirasçılardan alıcı çıkmazsa mallar mirasçılar dışındaki kişilere satılır.
Miras Hukukuna Göre Mirasçıların Belirlenmesi
Mirası açıklamıştık. Bir kişiden kalan mal, borç ve hakların tamamına deniliyor. Bizim ülkemizde uygulanan Medeni Kanunu’na göre miras paylaşımı derece sistemi ile yapılır. Miras hukukunda akrabalık derecelerine göre kişiler birinci, ikinci ve üçüncü derce mirasçılar olmak üzere 3 gruba ayrılır.
Birinci derecede miras bırakanın alt soyu bulunur. Burada vefat eden kişinin çocukları ve torunları yer alır.
İkinci derece vefat eden kişinin annesi, babası, kardeşleri ve yeğenleri bulunur. Üçüncü derece ise vefat eden kişinin büyükanneleri ve büyükbabaları yer alır.
Bir önceki derecede mirasçı varsa alt derecedeki mirasçıların miras payı hakkı yoktur.
Ayrıca mirasçıların miras bırakandan önce ölmesi durumunda ölen mirasçının miras payı kendi alt soyuna yani çocuklarına ve torunlarına geçer.
Miras Avukatı Davanın Açıldığı İlde Mi Olmalı