Noterin Sorumluluğu
Noterin Sorumluluğu
Noterlerin yaptıkları işlerden dolayı sorumlulukları kusursuz sorumluluktur. Yani sebebiyet verilmiş olan zarara kusurla mı yol açılıp açılmadığına bakılmaz. Bir kusur incelemesi yapılmaz. Çünkü noterlerin işinin doğası gereği kamunun güven duyduğu bir iş koludur. Kamu tarafından noterlerin işinde uzman olduğu inancı vardır. Dolayısıyla noterlerin yaptıkları işler sıkı şekil kurallarına tabidir.
Noterin bir işi eksik, hatalı, hiç yapmaması gibi nedenlerden dolayı verdikleri her türlü zarar tazminat davasına konu olabilir. Ayrıca Stajyer, katip ve katip adayları tarafından yapılmış olsa dahi noterlerin sorumluluğu kalkmaz. Ancak noter daha sonra sorumlu olan o kişilere ödemiş olduğu zararı rücu edebilir. Örneğin uygulama da en çok şu örnekler vardır. Sahte vekaletname düzenlenmesi, sahte kimlik; ehliyet, araç ruhsatı vb. ile işlem yapma, noterin görevi ihmal suçu işlemesi gibi durumlarla sık karşılaşılmaktadır.
Noterin Hukuki Sorumluluğuna Gidilebilmesi İçin Şartlar
- Noter yahut personellerinden birinin o işe ait bir işlemi bulunması gerekir. Çünkü noterin kusursuz sorumluluğunun söz konusu olabilmesi için her şeyden önce noter yahut personelleri tarafından yapılmış bir iş olmalıdır. Örneğin vasiyetnamenin düzenleme yoluyla noterde yapılmış olması gerekir. Eğer düzenleme şeklinde yapılmamışsa noterin sorumluluğu doğacaktır. Yada kendisine emanet edilen parayı, belgeyi gerektiği gibi saklamaması.
- Noter veya personelleri tarafından yapılmış olan işlemlerden dolayı sorumluluğa gidilebilmesi için yapılmış olan işlemin hukuka aykırı olması gerekir.
- noter tarafından yapılan işlemin sonucunda zarar ortaya çıkmış olmalıdır. Bu zarar maddi veya manevi olabilir. Ama mutlaka bir zarar olmalıdır. Herhalde zarar yoksa sorumlulukta yoktur.
- Meydana gelen zararla noterin yapmış olduğu hukuka aykırı eylem arasında uygun illiyet bağı olmalıdır. Yani ortaya çıkan zarar noter yahut görevlilerinin yaptıkları işlemler neticesinde sebep olmuş olması gerekir.
Noterlerin hukuki sorumluluklarından dolayı tazminat istenirken; noterin kusurlu olup olmadığı ispatlanmasına gerek yoktur. Zaten noterin sorumluluğu kusursuz sorumluluk olduğu için kusur incelemesi yapılmaz.
Noterin Hukuki Sorumluluğunu Kaldıran Haller
Noter yaptığı eylem ve işlemlerden dolayı kusursuz sorumluluğu vardır. Aynı zamanda çalışan stajyer, katip gibi bütün personellerin yapmış olduğu eylem ve işlemlerden de sorumluluğu devam eder. Bu nedenlerle kendisine maddi manevi tazminat davası açılabilecektir. Noterin kusursuz sorumluluğa tabi olmasından dolayı noterler şu savunmayı yapamıyor; gerekli tüm dikkat ve özeni gösterdiğini iddia edemiyor. Ancak gerekli tüm dikkat ve özeni gösterilse dahi, zararın yine de doğacağı ispat edilirse sorumluluktan kurtulabilir. Aynı zamanda doğmuş olan zararla noterin işlemleri arasında bağlantı yoksa yada noterin işleminden sonra ortaya çıkan bir durum neticesinde zarar ortaya çıkmışsa; noter bu hususun ispatı ile sorumluluğunu kaldırabilir.
- Oluşan zarar mücbir sebep neticesinde oluşmuşsa noterin sorumluluğu kalkacaktır. Yangın, deprem, ağır hastalık gibi kişinin iradesinin dışında gelişen durumlardır.
- Zarar gören kişinin kusuruyla zararına sebebiyet verdiği ispatlanırsa noterin sorumluluğu kalkacaktır.
- Oluşan zarara bir 3. kişinin ağır kusuru ile sebebiyet vermiş olabilir. Bu durumda 3. kişinin zarar verdiği ispatlandığı takdirde tazminat sorumluluğu kalkar.
Noterin Hukuki sorumluluğuna Gidilebilmesi İçin Zamanaşımı
Noterin hukuki sorumluluğu haksız fiil hükümlerine tabidir. Bu nedenle zamanaşımı konusunda da haksız fiil hükümleri uygulanır. Haksız fiilden doğan davalarda zamanaşımı fiilin ve failin öğrenildiği tarihten itibaren 2 yıldır ve herhalde 10 yıldır.
Noterin Sorumluluğu
Noterin Hukuki Sorumluluğunda Tazminat Davası Kime Açılır?
Noterlik Kanunu madde 162 gereği noterin kendisine dava açılır. Davacı ise zarar gören yahut ilgili kişi olabileceği gibi 3. kişide olabilir.
Notere Açılan Tazminat Davasında Yetkili Ve Görevli Mahkeme
- haksız fiilin işlendiği yer; yani noterlik binasının olduğu yerde,
- zararın meydana geldiği yahut meydana gelme olasılığının muhtemel olduğu yerde,
- zarar görenin yerleşim yerinde
sayılmış olan yerlerden birinde tazminat davası açılabilir. Aynı zamanda haksız fiilin işlendiği yer mahkemesi kesin yetkili olmadığı için davalının yani noterin ikametgah adresindeki mahkemeye de başvurulabilir.
Yargıtay Kararı
- 3. Hukuk Dairesi 2014/14381 E. , 2015/1811 K.
Her ne kadar mahkemece; noterin eylemi ile zarar arasındaki nedensellik bağının, sahte sürücü belgesini hazırlayan dava dışı 3. kişinin ağır kusuru nedeniyle kesildiği belirtilerek davanın reddine karar verilmiş ise de, dosyada fotokopisi bulunan sahte sürücü belgesinin “belge sahibi” bölümündeki imza ile satış sözleşmesinde satıcı tarafından atılan imza arasında gözle görülür şekilde fark bulunduğu ve sürücü belgesinin “kullandığı cihaz ve protezler” bölümüne varsa kullanılan cihaz ve protezlerin yazılması, yoksa bu alanın boş bırakılması gerektiği halde “zayii” yazıldığı hususlarının noterce gözden kaçırıldığı ve böylece davalı noterin gerçek maliki tespit için gerekli özeni göstermediği nazara alınmamıştır.
Oysa kamu hizmeti yürüten noterin, sürücü belgesindeki hatalar nedeniyle daha özenli davranıp gerekli araştırmayı yaparak sürücü belgesinin sahte olup olmadığını detaylı şekilde araştırması gerekmektedir.
Davalı noterin imza farklılığını ve “zayii” ifadesini fark etmeden sahte sürücü belgesine dayanarak satış sözleşmesini tamamlamış olması özen yükümlülüğünün kusurlu şekilde aksattığını göstermekte olup, noterin eylemi ile meydana gelen zarar arasında illiyet bağının kesilmediği açıktır. Davalı noterin sorumluluğu cihetine gidilmelidir.
Stajyer Av. Merve ÇATAR
Makale Yazarlığı İçin
Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere asalhukukdanismanlik@gmail.com adresine gönderebilirler.