OHÂL nedeniyle seçimler ertelenebilir mi?
OHÂL nedeniyle seçimler ertelenebilir mi?
Mevcut mevzuat uyarınca sadece deprem ve depreme bağlı OHÂL ilanı nedeniyle TBMM seçimlerin ertelenmesi mümkün değildir.
Deprem nedeniyle seçim ertelenebilir mi?
Bülent Arınç’ın yaptığı “seçim ertelensin” çağrısı birçok kesimin tepkisini çekerken, anayasa hukukçuları savaş dışında böyle bir kararın alınmasının meşruiyet krizi yaratacağını söyledi.
Herkes depremdeki yıkıma ve enkaz altından gelecek bir mucize sese odaklanmış, enkaz üstündekiler ayakta kalmaya çalışırken, AKP kurucularından TBMM eski Başkanı Bülent Arınç, seçimin ertelenmesi konusunu ortaya attı.
Arınç, seçimlerin Kasım ayına ya da 2024 yılına ertelenmesi gerektiğini ileri sürdü.
Arınç’ın bu çıkışı, ekonomik krizden sonra, depremin ardından özellikle kurtarma koordinasyonunda yaşanan ciddi sorunlar nedeniyle köşeye sıkışan AKP’nin zaman kazanmak için zemin yoklama arayışı olarak görüldü.
Siyasi tartışmalar bir yana, “Seçim ertelenebilir mi?” sorusunu, aralarında bir dönem AKP ile mesai yapanların da olduğu Türkiye’nin önde gelen hukukçularına sordu. Hukukçular net konuştu: “Anayasa maddesi açık, seçimler deprem nedeniyle ertelenemez. Bunlar boş tartışmalardır.”
Seçimlerin ertelenmesi hususu Anayasa’da ise “Seçimlerin geriye bırakılması ve ara seçimler” başlıklı 78.madde ile düzenlenmiştir. Buradaki düzenleme CBK m.5/1’e esas teşkil etmektedir.
Anayasa’da da seçimlerin geriye bırakılması TBMM’nin yetkisinde ve sadece savaş sebebiyle seçimlerin yapılmasının imkânsız hale gelmesi şartıyla kayıtlıdır. Şu haliyle bir Anayasa değişikliği söz konusu olmadıkça seçimlerin savaş dışında bir sebebe dayalı olarak ertelenmesinin mümkün olmadığını söyleyebiliriz.
Anayasa 78. Madde
Savaş sebebiyle yeni seçimlerin yapılmasına imkan görülmezse, Türkiye Büyük Millet Meclisi, seçimlerin bir yıl geriye bırakılmasına karar verebilir.
İşte hukukçuların “Deprem nedeniyle seçim ertelenebilir mi?” sorumuza verdiği yanıtlar:
“ERTELEYEBİLECEK HİÇBİR ORGAN, HİÇBİR GÜÇ YOK”
Prof. Dr. Levent Köker:
“Cevabı açık olan bir soru bu… Çok net. TBMM savaş dolayısıyla seçimlerin bir yıl sonra yapılmasına karar verebilir. Bunun dışında Türkiye’de seçimleri erteleyebilecek herhangi bir organ ya da bir güç yok.
Bülent Arınç’ın mektubu dolaşıyor sosyal medyada… Kendisi de farkında ki bir Anayasa değişikliği olmadan seçimlerin ertelenmesi mümkün değil. Yüksek Seçim Kurulu kararıyla falan da olacak bir şey değil.
Hukuka aykırı olarak zorbalık yapacaklarsa, adama sen zorbalık yapamazsın diyemeyiz. Herhalde muhalefetin de eli armut toplamıyor.
Erken seçim kararı da alınmış değil. Dolayısıyla bu nereden çıktı seçimlerin ertelenmesi meselesi. Şu anda seçimler için bir tarih belli. 18 Haziran 2023 oy verme günümüz. Bundan 60 gün geriye sayacaksınız, 18 Nisan…
Ondan bir iki gün önce 15-16 Nisan’da YSK’nın görevi… Seçim takvimini başlatması lazım. Hangi gerekçeyle ertelenecek. Sandıkların bu 4 aylık zaman içinde deprem bölgesinde düzgün bir şekilde kurulması ve seçimin düzgün yapılması konusunda bir engel olduğunu ben zannetmiyorum. Dolayısıyla bu tartışma boş bir tartışmadır. ”
“1982’DE SUİSTİMALE AÇIK DİYE NİHAİ METİNDEN ÇIKARILDI”
Prof. Dr. Korkut Kanadoğlu:
“Anayasa’nın 78. maddesine göre seçimlerin ertelenmesi ancak savaş sebebiyle seçimlerin yapılmasına imkân görülmemesi durumunda TBMM’nin alacağı karar ile mümkündür. OHAL sebebi olsa da deprem ileri sürülerek seçimler ertelenemez. Üstelik 1982 Anayasası’nın yapım sürecinde bu yöndeki düzenlemeler, iktidarı elinde bulunduranlar tarafından suistimal edilmeye açık bulunduğu için nihai metinden çıkarılmıştır. Aynı gerekçe bugün fazlasıyla geçerlidir.”
“MEŞRUİYET SORUNU YARATIR, MEŞRUİYET DEMOKRASİNİN DİREĞİDİR”
Turgut Kazan:
“Hayır asla ve kesin olarak hayır. Ama Yüksek Seçim Kurulu’na güven de duyulamadığı için, YSK yoluyla böyle bir sonuca ulaşmayı planladıkları, hatta konuştukları anlaşılıyor. Bu arayışın Anayasal zemini yoktur. Yüksek Seçim Kurulu da böyle bir karar veremez.
Zaten artık Meclis’e hülle yoluyla karar aldırma yolları da kalmadığı için Erdoğan da asla aday olamaz zaten.
Şimdi hem seçim olsa asla bir daha aday olamayacak bir kişi ve hem de seçimi ertelemek mümkün değilken seçimi erteleyerek göreve devam imkanı sağlanması… Yani tek adam rejiminde, tüm yetkilere sahip bir insana böyle bir göreve devam imkanının sağlanması açıkça meşruiyet sorunu yaratır.
Meşruiyet sorunu demokrasinin temel direğidir. Öyle bir yönetim Türkiye’ye hakim olamaz. Vergi bile toplayamaz. O nedenle bunu düşünmek olacak şey değildir.”
“SAVAŞTA BİLE KENDİLİĞİNDEN ERTELENMEZ”
Prof. Dr. Mustafa Erdoğan:
“Anayasa bu konuda gayet açık. Anayasa sadece savaş sebebiyle seçimlerin yapılmasına imkan olmaması halinde, seçimlerin bir yıl ertelenebileceğini söylemektedir. İlginç olan nokta savaş olduğu için bile kendiliğinden seçimlerin ertelenmesi yoluna gidilemez. Savaş halinde bile fiilen seçimlerin yapılmasının imkansız duruma gelmiş olmasının gösterilmesi gerekiyor.
Buna karşılık olağanüstü hal veya benzeri bir durumda veyahut savaş hali dışında herhangi bir nedenle seçimlerin ertelenmesi Anayasa’ya göre mümkün değildir. Dolayısıyla bu açık Anayasal hükme rağmen seçimlerin olağanüstü hal bahane edilerek ertelenmesi açık bir Anayasa ihlali olur. Böyle bir şey mümkün değil. Fiilen yapılamaz, Anayasa’yı yok saymak anlamına gelir bu. Uzun lafa gerek yok, özü bu.”
“ASIL BU DURUMLARDA ERTELENMEZ, SEÇİM SORUMLULARI BELİRLEYECEKTİR”
Prof. Dr. Fazıl Hüsnü Erdem:
(AKP’nin 2007’de sivil anayasa taslağını hazırlayan ekipte yer alıyordu)
“Anayasa’nın hükmü çok açık. Savaş dışında seçimlerin ertelenmesi mümkün değildir. Herhangi bir sebebin ortaya çıkması, bu mücbir sebep de olabilir seçimi ertelemez.
Aslında bu deprem felaketi sonrası yaşananlar mevcut sistemin, bu tek adam rejiminin ve onun yol açmış olduğu kötü yönetimin sonucudur. Dolayısıyla bu tip durumlarda asıl seçimin ertelenmemesi gerekiyor. siyaseten de doğru olan bu. Seçmen kitlesinin bu olup bitenlerden kimi sorumlu tutacaksa seçimler, sandıklar buna aracılık edecektir.
Bu anlamda, deprem felaketi şüphesiz çok büyük yıkıma sebebiyet verdi. Seçmen kütükleri açısından bir takım problemler yaşanması kaçınılmazdır. Olabilir hiç şüphesiz. Ama bu süre yani önümüzdeki 4 ay dikkate alındığında bunun aşılabilir bir süre olduğunu kabul etmemiz gerekir. Hem de işin doğrusu bu dönemde yaşananların siyasi faturası kime kesilecekse onun kesilebilmesi için bu seçimlerin fırsat olduğunu düşünüyorum.”
Kaynak: Sözcu