Sözleşme Hukuku
Sözleşme Hukuku
İnsanların özgür iradeleri ile sözleşme yapma serbestisi içinde sözleşme yapmalarını sağlayan, “sözleşme yapma serbestisinin” hakkın sınırlarını çizen, insanların sözleşmelerle haklarını koruyan, güvence ve teminat altına alan, her iki tarafın yükümlülüklerini belirleyen, sözleşmeye aykırı davranılması halinde hukuki yaptırımları sağlamak için yasal yollara başvuru olanağı sağlayan bir hukuk alt dalıdır. T.C. Anayasası 48.maddeye göre “herkesin çalışma ve sözleşme hürriyeti” vardır.
Sözleşme, tarafların belli bir hukuki sonuç doğurmaya yönelik karşılıklı ve birbirine uygun irade açıklamalarından oluşan hukuki bir işlemdir. Günlük hayatta birçok konuda sözleşme kurulabilir.
Sözleşme çeşitleri çok sayıdadır; satış sözleşmesi, mesafeli satış sözleşmesi, trampa (takas) sözleşmesi, bağışlama sözleşmesi, kira sözleşmesi, kullanım ödüncü sözleşmesi, tüketim ödüncü sözleşmesi, hizmet sözleşmesi, evde hizmet sözleşmesi, eser sözleşmesi (istisna sözleşmesi), yayım sözleşmesi, vekalet (vedia) sözleşmesi, kefalet sözleşmesi, kredi sözleşmesi, tek satıcılık sözleşmesi, satım için bırakma sözleşmesi, franchising (pazarlama imtiyazı) sözleşmesi, simsarlık sözleşmesi, komisyon sözleşmesi, adi ortaklık sözleşmesi, ölünceye kadar bakma sözleşmesi, ömür boyu gelir sözleşmesi, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi, faktöring sözleşmesi, evlilik sözleşmesi, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi, kurulabilecek sözleşmeler arasındadır.
Sözleşmenin kurulabilmesi için tarafların karşılıklı iradelerinin uyuşması gerekir. İrade açıklaması, açık veya örtülü olabilir.
Sözleşmenin kurulabilmesi için, tarafların “esaslı noktalar” üzerinde uyuşmaları şarttır. Esaslı noktalarda uyuşma olmazsa sözleşme kurulmamıştır. Esaslı noktalar kendi arasında objektif esaslı noktalar ve subjektif esaslı noktalar olarak ikiye ayrılır. Diğer hususlar ise ikinci derecedeki noktalardır.
Objektif esaslı noktalar: Kanunda yer alan asgari şartlardır. Sözleşmenin zorunlu unsurlarıdır. Örneğin satış sözleşmesinde, satılan şey ve bedel.
Subjektif esaslı noktalar: tarafların kararlaştırması halinde esaslı nokta haline gelir. Örneğin; ifaye yeri, ifa zamanı.
İkinci derecedeki noktalar: esaslı noktaların dışında kalan hususlardır. Taraflar uyuşmasa da sözleşme kurulur. Taraflar sözleşmenin esaslı noktalarında uyuşmuşlarsa, ikinci derecedeki
noktalar üzerinde durulmamış olsa bile, sözleşme kurulmuş sayılır.
SÖZLEŞMENİN KURULMASI
Daha önce de belirttiğimiz gibi sözleşme özgürlüğü vardır. Ancak buna da bir sınır getirilmiştir. Bu sınırlamalar aynı zamanda sözleşmenin geçerlilik koşullarıdır.
Bunlar;
Ehliyet, şekil, imkansız olmama, kanunun emredici hükümlerine, ahlaka, kamu düzenine ve kişilik haklarına uygun olma ve irade beyanları arasındaki uygunluktur.
Yapılacak sözleşmelerin geçerliliği, kanunda aksi öngörülmedikçe, hiçbir şekle bağlı değildir. Kanunda sözleşmeler için öngörülen şekil, kural olarak geçerlilik şeklidir. Öngörülen şekle uyulmadan kurulan sözleşmeler hüküm doğurmayacaktır. Kanunda şekle bağlanmamış bir sözleşmenin taraflarca belirli bir şekilde yapılması kararlaştırılmışsa, belirlenen şekilde yapılmayan sözleşme tarafları bağlamaz.
Kanunda yazılı şekilde yapılması öngörülen bir sözleşmenin değiştirilmesinde de yazılı şekle uyulması zorunludur. Ancak, sözleşme metniyle çelişmeyen tamamlayıcı yan hükümler bu kuralın dışındadır.
Bu kural, yazılı şekil dışındaki geçerlilik şekilleri hakkında da uygulanır.
Yazılı şekilde yapılması öngörülen sözleşmelerde borç altına girenlerin imzalarının bulunması zorunludur. Kanunda aksi öngörülmedikçe, imzalı bir mektup, asılları borç altına girenlerce imzalanmış telgraf, teyit edilmiş olmaları kaydıyla faks veya buna benzer iletişim araçları ya da güvenli elektronik imza ile gönderilip saklanabilen metinler de yazılı şekil yerine geçer.
Sözleşme imzalanmalıdır. İmzanın el yazısıyla atılması zorunludur. Güvenli elektronik imza da, el yazısıyla atılmış imzanın bütün hukuki sonuçlarını doğurur.
İmza atamayanlar, imza yerine usulüne göre onaylanmış olması koşuluyla, parmak izi, el ile yapılmış bir işaret ya da mühür kullanabilirler.
Kambiyo senetlerine ilişkin hükümler saklıdır.
Bu sayılanlara riayet edilmemesi durumunda sözleşmenin geçersizliği ortaya çıkacaktır.
Sözleşmenin geçersizliği 3 şekilde ortaya çıkar:
Yokluk
Kesin Hükümsüzlük (Butlan)
İptal Edilebilirlik
YOKLUK
İşlemin meydana gelebilmesi için olması gereken kurucu unsurların bulunmaması durumunda sözleşmenin yokluğundan söz ederiz. Örneğin sözleşmede tarafların bulunmaması, sözleşmeyi yoklukla sakatlayacaktır.
KESİN HÜKÜMSÜZLÜK
İşlemin baştan itibaren geçersiz olması anlamına gelir. Ehliyetsizlik, şekle aykırılık, hukuka ve ahlaka aykırılık, muvazaa gibi durumlar sözleşmenin geçersizliğine neden olur.
Sözleşmenin içerdiği hükümlerden bir kısmının hükümsüz olması, diğerlerinin geçerliliğini etkilemez. Ancak, bu hükümler olmaksızın sözleşmenin yapılmayacağı açıkça anlaşılırsa, sözleşmenin tamamı kesin olarak hükümsüz olur.
İPTAL EDİLEBİLİRLİK
Kendiliğinden geçersiz olmayıp sonradan iptal edilebilen işlemlerdir. İptal hakkı kullanılırsa sözleşme baştan itibaren geçersiz olur. İptal edilebilirlik halleri:
İrade sakatlığı halleri
Yanılma : Sözleşme kurulurken esaslı yanılmaya düşen taraf, sözleşme ile bağlı olmaz.
Aldatma : Taraflardan biri, diğerinin aldatması sonucu bir sözleşme yapmışsa, yanılması esaslı olmasa bile, sözleşmeyle bağlı değildir.
Korkutma : Taraflardan biri, diğerinin veya üçüncü bir kişinin korkutması sonucu bir sözleşme yapmışsa, sözleşmeyle bağlı değildir.
Yanılma veya aldatma sebebiyle ya da korkutulma sonucunda sözleşme yapan taraf, yanılma veya aldatmayı öğrendiği ya da korkutmanın etkisinin ortadan kalktığı andan başlayarak bir yıl içinde sözleşme ile bağlı olmadığını bildirmez veya verdiği şeyi geri istemezse, sözleşmeyi onamış sayılır.
Aldatma veya korkutmadan dolayı bağlayıcılığı olmayan bir sözleşmenin onanmış sayılması, tazminat hakkını ortadan kaldırmaz.
Aşırı yararlanma (gabin): Bir sözleşmede karşılıklı edimler arasında açık bir oransızlık varsa, bu oransızlık, zarar görenin zor durumda kalmasından veya düşüncesizliğinden ya da deneyimsizliğinden yararlanılmak suretiyle gerçekleştirildiği takdirde, zarar gören, durumun özelliğine göre ya sözleşme ile bağlı olmadığını diğer tarafa bildirerek ediminin geri verilmesini ya da sözleşmeye bağlı kalarak edimler arasındaki oransızlığın giderilmesini isteyebilir
GENEL İŞLEM KOŞULLARI
Genel işlem koşulları, bir sözleşme yapılırken düzenleyenin, ileride çok sayıdaki benzer sözleşmede kullanmak amacıyla, önceden, tek başına hazırlayarak karşı tarafa sunduğu sözleşme hükümleridir. Bu koşulların, sözleşme metninde veya ekinde yer alması, kapsamı, yazı türü ve şekli, nitelendirmede önem taşımaz.
Genel işlem koşullarına, dürüstlük kurallarına aykırı olarak, karşı tarafın aleyhine veya onun durumunu ağırlaştırıcı nitelikte hükümler konulamaz.
Karşı tarafın menfaatine aykırı genel işlem koşullarının sözleşmenin kapsamına girmesi, sözleşmenin yapılması sırasında düzenleyenin karşı tarafa, bu koşulların varlığı hakkında açıkça bilgi verip, bunların içeriğini öğrenme imkânı sağlamasına ve karşı tarafın da bu koşulları kabul etmesine bağlıdır. Aksi takdirde, genel işlem koşulları yazılmamış sayılır. Sözleşmenin niteliğine ve işin özelliğine yabancı olan genel işlem koşulları da yazılmamış sayılır.
Sözleşmenin yazılmamış sayılan genel işlem koşulları dışındaki hükümleri geçerliliğini korur. Bu durumda düzenleyen, yazılmamış sayılan koşullar olmasaydı diğer hükümlerle sözleşmeyi yapmayacak olduğunu ileri süremez.
Genel işlem koşullarında yer alan bir hüküm, açık ve anlaşılır değilse veya birden çok anlama geliyorsa, düzenleyenin aleyhine ve karşı tarafın lehine yorumlanır.
Genel işlem koşullarının bulunduğu bir sözleşmede veya ayrı bir sözleşmede yer alan ve düzenleyene tek yanlı olarak karşı taraf aleyhine genel işlem koşulları içeren sözleşmenin bir hükmünü değiştirme ya da yeni düzenleme getirme yetkisi veren kayıtlar yazılmamış sayılır.
SÖZLEŞMEDEN DOĞAN BORCUN İFA EDİLMESİ
İfa, borçlunun borcunu sözleşmeye uygun olarak yerine getirmesidir.
İfa Yeri
Kural olarak taraflar serbestçe belirleyebilir. Para borçları, ifa zamanında alacaklının yerleşim yeri; Parça borcu; sözleşme yapılırken şeyin
bulunduğu yer; Diğer borçlar; doğdukları anda borçlunun yerleşim yeri ifa yeridir.
İfa Zamanı
Derhal ifa kuralı gereğince her borç doğduğu anda ifa edilir. ; ancak ifa zamanının taraflarca kararlaştırılması , ifa zamanını belirleme yetkisinin bir tarafa bırakılması(ihbar) ve ifa zamanının kanunla belirlenmesi mümkündür.
İfanın sırası
Kural olarak aynı anda ifa esastır. Sözleşmede kararlaştırılırsa veya kanunda varsa yahut örf adete göre ifa sırası sözleşmeye eklenebilir.
İfanın şekli
Kural olarak borçlanılan şeyin tamamının ifası gereklidir. Kısmi ifa mümkün değildir.
BORCUN İFA EDİLMEMESİ
Borca aykırılık; borçlunun, borcunu sözleşmede kararlaştırılan veya kanunda öngörülen
kurallara uygun surette yerine getirmemesidir.
Borcun İfa Edilmemesinin Sonuçları: Aynen ifa, Tazminat, Sözleşmeden dönmedir.
Tam iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerde (ek süre verilirse) alacaklının 3 seçimlik hakkı vardır;
– Aynen ifa ve gecikme tazminatı isteme
– Aynen ifadan vazgeçip müspet zararını isteme
– Sözleşmeden dönüp menfi zararını isteme
Sözleşme Hukuku