Tahliye İle Beraat Kararı Arasındaki Fark
Beraat Nedir?
Beraat kararı; ceza yargılamasını sona erdiren ve fail hakkında ceza verilmemesini sağlamakla birlikte failin aklanması sonucunu da doğuran bir karardır.
Beraat kararı verilebilmesi için;
- Yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olması: (Kanunda açıkça suç olduğu gösterilmeyen hiçbir fiilden dolayı kimse yargılanamaz. )
- Yüklenen suçun sanık tarafından işlenmediğinin sabit olması: (Suçun sanık tarafından işlenmediğine dair delillerin ortaya çıkması halidir.)
- Yüklenen suç açısından failin kast veya taksirinin bulunmaması: (suçun oluşması için kast en azından taksir bulunmalıdır.)
- Yüklenen suçun sanık tarafından işlenmesine rağmen, olayda bir hukuka uygunluk nedeninin bulunması: (ör. meşru savunma, ilgilinin rızası)
- Yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması: (Suçun sanık tarafından işlenip işlenmediğine dair şüphe vardır. Bu halde beraat kararının verilmesinin nedeni “şüpheden sanık yararlanır” ilkesinden ileri gelir. Suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması 2 halde mümkün olabilir. Ya delil yetersizliği vardır yada hiç delil yoktur.)
sayılan hallerden birinin gerçekleşmesi ile beraat kararı verilir. Beraat kararıyla birlikte yargılama faaliyetleri son bulur.
Tahliye Nedir?
Tahliye, hakkında tutuklama kararı olan birinin serbest bırakılmasıdır. Yargılama devam ederken cumhuriyet savcısı şüphelinin adli kontrol ile serbest bırakılmasını isteyebilir. Aynı zamanda şüpheli ve müdafii de bu talepte bulunabilir. Bu halde sulh ceza hakimi tutuklamanın gerekip gerekmediğini değerlendirdikten sonra şüpheliyi tahliye edebileceği gibi tutukluluk halinin devamına da karar verebilir.
CMK madde 108/3 gereği; Hâkim veya mahkeme, tutukevinde bulunan sanığın tutukluluk hâlinin devamının
gerekip gerekmeyeceğine her oturumda veya koşullar gerektirdiğinde oturumlar arasında ya da
birinci fıkrada öngörülen süre içinde de re’sen karar verir.
Görüldüğü üzere, tutukluluk halinin devam edip etmeyeceğine yargılama boyunca her zaman karar verilebilir.
CMK madde 108: Soruşturma evresinde şüphelinin tutukevinde bulunduğu süre içinde ve
en geç otuzar günlük süreler itibarıyla tutukluluk hâlinin devamının gerekip gerekmeyeceği
hususunda, Cumhuriyet savcısının istemi üzerine sulh ceza hâkimi tarafından 100 üncü madde
hükümleri göz önünde bulundurularak, şüpheli veya müdafii dinlenilmek suretiyle karar verilir.
Tutukluluk halinin devam edip etmemesi hususunda karar verilirken hangi hususlara dikkat edileceği yine kanun maddesinde gösterilmiştir.
- Şüpheli veya sanığın kaçması, saklanması veya kaçacağı şüphesini uyandıran somut olguların olması
- Şüpheli veya sanığın davranışları;
- Delilleri yok etme, gizleme veya değiştirme,
- Tanık, mağdur veya başkaları üzerinde baskı yapılması girişiminde bulunma,
bu hususlarda kuvvetli şüpheler varsa tutuklama nedeni sayılır. Aynı zamanda kanunda bazı suç tipleri sayılmış ve bu suç tiplerinde tutuklama nedeni var sayılabileceği düzenlenmiştir. Bu nedenle bu hallerde tahliye kararı verilmeyebilir. Örneğin insan ticareti, cinsel saldırı, çocukların cinsel istismarı, kasten öldürme gibi suçlar. (CMK madde 100)
Tahliye Ve Beraat Arasındaki Farklar
- Tahliye kararı alındığında kişi aklanmış demek değildir. Kişinin suçu ya sabittir şartlar oluştuğu için serbest bırakılmıştır. Ya da suçlu olup olmadığı hala belli değildir ancak tutuklama kararına gerek yoktur, bu nedenle serbest bırakılır.
Beraat kararında ise kişi suçsuz bulunmaktadır.
- Tahliye olan kişinin davası devam eder. Sadece şüpheli davaya tutusuz olarak devam eder.
Beraat kararında yargılama faaliyetlerine devam edilmez. Kişi suçsuz bulunmuş ve dava kapanmış demektir.
- Tahliye olan şüpheli daha sonradan tutukluluğuna yeniden karar verilebilir.
Beraat alan kişi aynı davadaki bir suçtan yeniden tutuklanamaz.
Beraat Kararı Adli Sicil Kaydına İşler Mi?
Beraat kararı alan bir kişi aklanmış demektir. Bu halde beraat kararı veya olayın adli sicil kaydına işlemesinin hukuki yararı yoktur.
Tahliye İle Beraat Kararı Arasındaki Fark
Stajyer Av. Merve ÇATAR
Makale Yazarlığı İçin
Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere asalhukukdanismanlik@gmail.com adresine gönderebilirler.
