Tanıma ve Tenfiz Davası Açılması Takibi
Tanıma ve Tenfiz Davası Açılması Takibi
Yabancı bir ülke mahkemesince verilen boşanma kararı, Türkiye’de kendiliğinden geçerli sayılmaz. Bu karar tanıma ve tenfiz sürecinden geçmeden Türk nüfus kayıtlarına işlenmez ve bu sebeple Yurt dışında boşanmış kişiler Türk hukuku bakımından halen evli sayılırlar. İlgililer çoğu zaman bunun farkında değillerdir ve yeni bir evlilik yapmak istediklerinde nüfus müdürlüklerinden alınan kayıtlarda zaten evli oldukları gözükür.
Yabancı ülke mahkemesince verilmiş boşanma kararının Türk nüfus kayıtlarına işlenebilmesi için Türkiye’ de tanıma ve tenfiz davası olarak bilinen davanın açılması gerekmektedir
Tanıma davası, yabancı mahkemece verilen boşanma kararının Türkiye’de tanınması, kararın Türkiye’yi de kapsaması anlamına gelir.
Yabancı mahkemece verilen kararın hukuki sonuçları, yabancı mahkeme devletinin hukukuna göre belirlenmektedir. Yabancı ilamın kesin hüküm veya kesin delil etkisi yabancı mahkeme kararının kesinleştiği andan itibaren hüküm ifade eder. Şartları taşımadığı için tanınmayan yabancı mahkeme kararı, ilam niteliğinde bir hukuki etkiye sahip olamaz.
Yabancı bir mahkemece verilen boşanma kararının tenfizi denildiğinde onun Türkiye’de icra edilebilirliği anlamı ortaya çıkmaktadır.
Örneğin yabancı mahkemece verilen boşanma kararında velayet ve nafakaya ilişkin hükümler varsa ilamın bu kısımlarının Türkiye’de uygulanması tenfiz kararı ile mümkün olabilmektedir.
Tanıma ve tenfiz davaları duruşmalı olarak görülür, dosya üzerinden karar verilemez. Basit usulde muhakemeye tabidir, bu nedenle adli tatilde de görülebilir.
Davacının yerleşim yeri Türkiye’de değilse teminat göstermesi gerekir. Teminatın miktarına hakim karar verir.
Yetkili mahkeme davalının yerleşim yeri mahkemesidir. Davalının Türkiye’de ikametgahı yoksa sakin olduğu yer mahkemesi, bu da yoksa Ankara, İstanbul veya İzmir mahkemeleri yetkilidir. Dava bu üç yerden birinde açılabilir. Görevli mahkeme aile mahkemesidir.
Tanıma ve Tenfiz Neden Gereklidir? , Boşanma ile Bağlantısı Nedir?
Yabancı mahkemenin verdiği boşanma kararının Türkiye Cumhuriyeti’nde hüküm doğurması için, bu kararın yerel mahkemece tanınması gereklidir. Yerel mahkemedeki dava icra sonucu doğurmayacağı için tenfiz söz konusu olmayacaktır. Ancak yabancı mahkemece verilen kararda velayet ve nafaka gibi hususlar da var ise, bu durumda tanıma ve tenfiz söz konusu olacaktır.
Yabancı mahkemece verilen boşanma kararının tanınmasında açılacak olan tanıma davası, diğer eşe karşı açılmaktadır. Dolayısıyla diğer eşin tebligat adresinin bilinmesi gereklidir. Zira dava dilekçesi ve hükmün kesinleşmesine ilişkin tebligatın diğer eşe de tebliğ edilmesi zaruridir.
Boşanmaya ilişkin tanıma davalarında sıkça karşılaşılan sorun, karşı tarafın adresinin bilinmemesi nedeniyle tebligatların yapılamamasıdır. Bu nedenle yabancı mahkemede boşanmanın üzerinden çok süre geçmeden ve diğer eş ile iletişim koparılmadan, tanıma davasının da açılması isabetli olacaktır.
Bunun yanı sıra, tanıma davasında hem davacının hem davalının avukatla temsil edilmesi dava süresini oldukça kısaltmaktadır. Bu nedenle dava açarken, karşı tarafa da durum izah edilmeli ve işlemlerin hızlandırılması için Türkiye’den 2 avukata vekalet çıkarılmalıdır. Eğer diğer eşin avukatı yok ise belirtildiği üzere dava süreci uzayacaktır.
Tanıma ve tenfiz davalarında eklenmesi gereken belgeler ve şartlar:
Yabancı Mahkeme tarafından verilmiş ve kesinleşmiş boşanma kararının kesinleşme ve apostil şerhi taşıyan aslı.
Yabancı Mahkeme Kararının tamamının noter veya resmi kurumlarca onaylı tercümesi.
Türkiye Cumhuriyeti ile kararın verildiği yabancı ülke arasında mütekabiliyet şartı.
Yabancı mahkeme hükmünün Türk kamu düzenine açıkça aykırı bulunmaması.
Yabancı Mahkeme kararının Türk Mahkemelerinin münhasır yetkisine girmeyen bir konuda verilmiş olması.
Kendisine karşı tenfiz istenen kişiye yabancı mahkeme tarafından usulüne uygun olarak savunma hakkı tanınmış olması.
Türk kanunlar ihtilafı kuralları gereğince Türklerin boşanma davaları için öngörülen hukukun uygulanmadığının belirlenmesi ve davalının da bu konuda itirazda bulunması halinde tenfiz kararı verilemez.
Diğer Eşin Adresi Bilinmiyorsa ya da Kendisine Ulaşılamıyorsa Ne Yapılmalıdır?
Sıkça karşılaşılan durumlardan birisi de, boşanılan eşin adresinin bilinmemesi veya kendisine ulaşılamamasıdır.
Yukarıda belirtildiği üzere dava sürecindeki tebligatların davalı tarafa da tebliğ edilmesi gerekmektedir. Böyle bir durumda yabancı mahkeme kararının tanınması için, etkin bir adres araştırması yapılması, yurtdışı bağlantılar sayesinde yabancı ülkelerin kamu kurumları ile iletişim kurulması faydalı olacaktır.
Tanıma Tenfiz Davası Ne Kadar Sürer?
Yabancı ülke mahkemesinden alınmış bir kararın Türk mahkemesinde tanınması ve tenfizine ilişkin açılacak davanın ne kadar süreceği, tarafların iletişim içinde olmalarına, tebligat adreslerinin belli olup olmamasına, avukatla temsil edilip edilmemelerine göre değişecektir.
Davanın en hızlı şekilde sonuçlanması için dava açmadan önce bu ayrıntıların belirginleştirilmesi gereklidir. Eğer tüm şartlar olumlu ise çok kısa sürede davanın neticelenmesi söz konusu olabilir. Aksi halde yıllar alacak bir dava sürecine hazır olunmalıdır.
Tanıma ve Tenfiz Davası Açılması Takibi
Tanıma ve Tenfiz Davasında Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar
Tanıma ve tenfiz davası, uluslararası sözleşmelere göre belirlenmiş kurallar dahilinde yabancı bir mahkemece verilen kararın Türk mahkemelerince de tanınması ve dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarafından da yabancı mahkemenin verdiği kararın uygulanmasıdır.
Tanıma ve tenfiz davalarının en sıkıntılı özelliği, genellikle tarafların tebligat adreslerinin yurt dışında bulunması nedeniyle, yapılması zorunlu tebligatların yapılması için uzun süreler beklenmesidir.
Sürelerin kısaltılması için en basit yol, tarafların Türkiye’deki avukatlar tarafından davada temsil edilmeleridir. Bu sayede tebligatlar avukatlara yapılacak, yukarıda bahsedilen süre oldukça kısalacaktır.
Tanıma ve tenfiz davalarındaki tebligat sürelerinin yanı sıra bir diğer önemli husus, davayı açan davacının, dava dilekçesini eksiksiz hazırlaması gerekliliğidir.
Zira dosyaya sunulması gereken ancak sunulmamış olan bir belge, bunun tamamlanmasının beklenmesine sebep olabileceği gibi, davanın reddine de neden olabilir.
Örneğin, yabancı mahkeme kararını alan kişi, bu belge ile tanıma ve tenfiz davasını açamayacaktır.
Bu kararın yeminli bir tercüman tarafından Türkçe’ye çevrilmesi ve çevrilen metnin de Türk makamlarınca doğruluğunun onanması gereklidir. Aksi halde salt yabancı mahkeme kararı ile davanın kabulü mümkün olmayacağı gibi, yapılacak masraflar da zayi olacaktır.
Tanıma-tenfiz davası açmak isteyen vatandaşlarımıza önerimiz, bu dava için gerekli evrakları hazırlarken ve ayrıca tamamlanmasından sonra da tercümeleri ile asıllarıyla karşılaştırmaları ve bu işlemleri mutlaka bir avukat danışmanlığında yapmalarıdır.
Yabancı mahkeme kararının aslı ile tercümesinde farklıklar bulunması ve bu şekilde davanın açılması halinde, Türkiye’deki ilgili mahkeme, vereceği kararda yabancı mahkeme kararının tercümesini esas alacağından, tanıma-tenfiz kararının içeriği, yabancı mahkemece verilmiş asıl boşanma kararı ile uyuşmayacak ve bu durum, ileride beraberinde büyük sorunlar getirecektir.
Öyle ki, Türkiye’den alınan tanıma-tenfiz kararının kesinleşmesinden sonra, kararda açık bir maddi hata bulunsa dahi, Türkiye’deki mahkeme, hatanın düzeltilmesi talebini, kararın kesinleşmiş olması nedeniyle reddedebilecektir.
Açıkladığımız sorunlarla karşılaşmamak adına, yurtdışında gerçekleşen boşanmadan sonra fazla zaman kaybetmeden, Türkiye’de tanıma-tenfiz davasının belirttiğimiz doğru ve eksiksiz belgelerle açılması, ilerde davalı eşin tebligat adresinin bulunamaması nedeniyle sürecin uzaması ve bu arada Türkiye’de boşanma gerçekleşmediğinden hak kayıplarının gerçekleşmesinin önüne geçilmesi açısından oldukça faydalı olacaktır.
Tanıma ve Tenfiz Davası Açılması Takibi