Tanıma ve Tenfiz Davası (Türkiye’de Avukatı 2024)
Tanıma davası: Yabancı bir ülkede verilen mahkeme kararının kesin hüküm veya kesin delil olarak ülkemizde kabul edilmesini sağlamaya yönelik açılan dava türüdür.
Tanıma ve Tenfiz Davası Nedir?
Bir yabancı mahkeme kararının kesin hüküm, kesin delil veya o yabancı mahkeme kararına dayanılarak idari işlem yapılmasını sağlamak amacı ile tanıma davası açılır. Örneğin; Almanya’da boşanmış bir çiftin Türkiye’de bu boşanmanın tanınması için “tanıma tenfiz davası” açması gerekir.
Yabancı ilamın kesin hüküm veya kesin delil etkisi yabancı mahkeme kararının kesinleştiği andan itibaren hüküm ifade eder.
Tanıma Davasının Ön Şartları;
Yabancı mahkemeden verilmiş olma,
Verilen kararın hukuk davalarına ilişkin olması,
Kararın kesin hüküm niteliğinde olması.
Milletlerarası Özel Hukuk Ve Usul Hukuku Hakkında Kanun 58. madde tanımayı şu şekilde tanımlar: “Yabancı mahkeme ilâmının kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi yabancı ilâmın tenfiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespitine bağlıdır.”
Tenfiz Davası : Yabancı mahkemelerce kişilerin özel hukuk ilişkilerine ilişkin dava sonucunda verilen, icra nitelikli hükümler ihtiva eden kararlarının Türkiye’de de geçerli olmasını, Türkiye’de hüküm ve sonuçlarını doğurmasını sağlayan dava türüdür.
Tenfiz Davasının Ön Şartları;
Yabancı bir mahkemeden verilmiş olma
Verilen kararın hukuk davalarına ilişkin olması
Kararın kesin hüküm niteliğinde olması
Tanıma ve Tenfiz Davalarında Görevli Mahkeme
Tanıma ve tenfiz davalarında görevli mahkeme kural olarak asliye hukuk mahkemesidir. Ancak boşanma ve aile hukukuna ilişkin tanıma ve tenfiz davalarında aile mahkemesi görevlidir. Yetkili mahkeme ise davalının yerleşim yeri, davalının Türkiye’de bir yerleşim yerinin bulunmaması halinde ise Ankara, İstanbul ve İzmir mahkemeleridir.
TANIMA ve TENFİZ DAVALARINDA BASİT YARGILAMA USULÜ
MÖHUK m.55/f.1 uyarınca, tanıma ve tenfiz davaları basit yargılama usulü hükümlerine göre
incelenerek karara bağlanır. Basit yargılama usulü, bilindiği üzere sadece dava ve cevap dilekçesi verilir. Yani taraflar cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçelerini vermezler.
MÖHUK m. 54’e göre tenfizin esasa ilişkin şartları:
Tenfiz davası açılacaksa kararın verildiği yabancı ülke ile Türkiye arasında karşılıklılık ilkesi olmalıdır.
yabancı mahkemeden alınan kararın, Türk mahkemelerinin münhasır yetkisine girmemiş olması gerekir veya dava konusu veyahut taraflarla gerçek bir ilişkisi bulunmadığı halde kendisine yetki tanıyan bir devlet mahkemesince verilmiş olmaması durumunda davalının itiraz etmesi şartı aranır.
yabancı mahkeme tarafından verilen kararın kamu düzenine açıkça aykırı olmaması
yabancı mahkeme kararı verirken davalının savunma hakkını elinden almayarak vermiş olmalıdır.
Türk mahkemeleri yabancı mahkemede verilen kararı tanıma veya tenfiz şartlarının bulunup bulunmadığına hususunda inceleyecektir.
Yurtdışında Alınan Mahkeme Kararlarının Türkiye’de Tanıma Tenfiz Davası
Türk hukukunda tanıma ve tenfiz şartları İstanbul
MÖHUK M. 58’e göre tanımaya ilişkin şartlar:
Yabancı mahkemeden verilen kararın önce tenfiz şartlarını taşıyıp taşımadığına bakılır. Tenfiz şartlarını taşıyorsa yabancı mahkeme tarafından verilen karar kesin delil veyahut kesin hüküm olarak kabul edilir.
Tanıma taleplerinde kararın verildiği yabancı ülke ile Türkiye arasında karşılıklılık ilkesi olması kuralı aranmaz.
Çekişmesiz yargı kararlarının tanınması da tenfiz şartlarını taşıyıp taşımadığına bakılır.
Yabancı mahkeme tarafından verilen karar ile Türkiye’de idari işlem yapılmasında da kararın tenfiz şartlarını taşıyıp taşımadığına bakılır.
Yurtdışında Alınan Nafaka Kararının Türkiye’de Geçerli Olması İçin Ne Yapılmalı?
Tedbir nafakası, boşanma davası devam ederken verilmiş bir nafaka türüdür. Bu nedenle kesinleşmiş mahkeme kararı yok demektir. O halde tedbir nafakası için Türkiye’de tenfizi istenemez.
Eşe verilen yoksulluk nafakası ve çocuğa verilen iştirak nafakası boşanmanın tenfizi ile Türkiye’de geçerli hale gelebilir. Yapılan tenfiz işleminde sonra nafaka kararı Türkiye’de icra edilebilir.
Yurtdışında verilen boşanma kararlarında genellikle velayete ilişkin hüküm bulunmaz. Boşanma sonrası çocuğun ortak kullanılacağı düşüncesi yaygındır. Dolayısıyla velayete ilişkin hüküm yoksa; nüfus müdürlüğü tarafından aile mahkemesine ihbar edilir. Bunun üzerine aile mahkemesi re sen velayet kararını veriri.
Mal Paylaşımı Kararının Tenfizi
Boşanma kararının tanınması ve mal paylaşımında tenfiz davasına konu edilmesi sağlanabilir. Ancak mal paylaşımının tenfiz davasında talep edilebilmesi için mal paylaşımına konu olan malların Türkiye’de olması gerekir. Bu halde malların paylaşımı Türk hukukuna göre icra edilerek gerçekleştirilebilir.