TCK GÜVENLİK TEDBİRİ NEDİR | 2023
TCK GÜVENLİK TEDBİRİ NEDİR | 2023
Güvenlik tedbiri, suçun işlenmesinden sonra failin tehlikelilik hali dikkate alınarak hakim tarafından hükmedilen bir yaptırım türüdür. Güvenlik tedbirleri söz konusu suçu işleyen kişiye (faile), suçun konusuna ve suçta kullanılan araca yönelik uygulanır. Aslında güvenlik tedbirlerinin; suç işleyen kişilerin kanunda düzenlenen tedbirler vasıtasıyla ıslah edilerek topluma yeniden kazandırılmalarını sağlama amacı taşıdıklarını söylemek yanlış olmaz.
Güvenlik tedbirlerinin niteliklerini aşağıdaki şekilde sıralamak mümkündür:
Güvenlik tedbirleri kanuni olmalıdır.
Güvenlik tedbirleri kişi bakımından bireysel duruma getirilebilmelidir.
Güvenlik tedbirleri şahsi olmalıdır.
Güvenlik tedbirleri yalnızca suç teşkil eden fiili işleyen kişiye uygulanmalıdır. Bunun yanında güvenlik tedbirlerinin şahsiliği ile tedbirinin suçu işleyen kişi, suçun konusu ve suçta kullanılan araç dışındaki kişilere etki etmemesi kastedilmektedir.
Güvenlik tedbirleri suç işleyen kişilere eşit şekilde uygulanamaz.
Güvenlik tedbirleri insani olmalı, insan haklarını zedeleyici nitelikte olmamalıdır.
Güvenlik tedbirleri suç işlendikten sonra uygulanmalıdır.
Güvenlik tedbirlerinin işlenen fiil ile orantılı olması beklenemez.
Elbette suçu işleyen kişiye, suçun konusuna ve suçta kullanılan araca yönelik uygulanan güvenlik tedbirleri amacı ile orantılı olmalıdır. Buna araç ile amacın orantılılığı şeklinde ifade etmek mümkündür. Ancak yine belirtilmelidir ki; ceza yaptırım türüne uygulanan fail tarafından gerçekleştirilen hareket ile orantılı olma prensibi güvenlik tedbirleri bakımından geçerli değildir.
Güvenlik tedbirleri suçu önleyerek (özel önleme) toplumu korumayı amaçlar.
Güvenlik tedbirleri ancak hâkim kararı ile uygulanabilmektedir.
Güvenlik Tedbirlerinin Özellikleri
Güvenlik tedbirlerine sadece bir suç nedeniyle hükmedilebilir. Ortada haksızlık teşkil eden bir suç olmadığında, fiili işleyen kişinin güvenlik tedbirlerine tabi tutulmaz.
Güvenlik tedbirleri bakımından cezalarda olduğu gibi suçta ve cezada kanunilik ilkesi geçerlidir. Nitekim TCK 2. maddede, “Kanunun açıkça suç saymadığı bir fiil için kimseye ceza verilemez ve güvenlik tedbiri uygulanamaz. Kanunda yazılı cezalardan ve güvenlik tedbirlerinden başka bir ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunamaz” ifadelerine yer verilerek bu husus açıkça belirtilmiştir.
Güvenlik tedbirlerine hükmedilebilmesi için fiilin suç teşkil etmesi yeterlidir; ayrıca failin kusurlu olması bir zorunluluk değildir. Ancak güvenlik tedbirlerinin bir kısmı, yapılan kusur araştırmasında, kusurluluğu ortadan kaldıran ya da azaltan nedenlerin varlığı halinde gündeme gelmektedir. Dolayısıyla güvenlik tedbirleri bakımından kusursuz ceza olmaz prensibinin geçerli olmadığını ifade etmek gerekir. Ancak güvenlik tedbirlerine hükmetmek bakımından failin kusurlu olmasına gerek yoksa da kusurlu faile de bir çok güvenlik tedbirleri tatbik edilmektedir.
Güvenlik tedbirleri, suçun konusuyla ilgili olarak uygulanabilir. Eşya müsaderesi (m. 54) ve kazanç müsaderesi (m. 55) suçun konusuyla bağlantılı olarak uygulanabilen tedbirlerdir.
Güvenlik tedbirleri suçun işlenmesinde kullanılan araçlarla ilgili olarak da uygulanabilir. Örneğin kasten yaralama suçunun silahla işlendiği hallerde, suçun işlenmesinde kullanılan bu araç eşya müsaderesinin konusunu oluştur.
GÜVENLİK TEDBİRLERİ TÜRLERİ NELERDİR?
Güvenlik tedbirleri 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda madde 53 ile 60 arasında düzenlenmiştir. İlgili düzenlemeler gereğince güvenlik tedbirlerini aşağıdaki şekilde sıralamak mümkündür.
Belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma
Madde 53– (1) Kişi, kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkûmiyetin kanuni sonucu olarak;
a) Sürekli, süreli veya geçici bir kamu görevinin üstlenilmesinden; bu kapsamda, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliğinden veya Devlet, il, belediye, köy veya bunların denetim ve gözetimi altında bulunan kurum ve kuruluşlarca verilen, atamaya veya seçime tabi bütün memuriyet ve hizmetlerde istihdam edilmekten,
b) Seçme ve seçilme ehliyetinden (…),
c) Velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan,
d) Vakıf, dernek, sendika, şirket, kooperatif ve siyasi parti tüzel kişiliklerinin yöneticisi veya denetçisi olmaktan,
e) Bir kamu kurumunun veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşunun iznine tabi bir meslek veya sanatı, kendi sorumluluğu altında serbest meslek erbabı veya tacir olarak icra etmekten, yoksun bırakılır.
(2) Kişi, işlemiş bulunduğu suç dolayısıyla mahkûm olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar bu hakları kullanamaz.
(3) Mahkûm olduğu hapis cezası ertelenen veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezası infaz edilen ya da koşullu salıverilen hükümlünün kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanmaz. Mahkûm olduğu hapis cezası ertelenen veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezası infaz edilen ya da koşullu salıverilen hükümlü hakkında birinci fıkranın (e) bendinde söz konusu edilen hak yoksunluğunun uygulanmamasına karar verilebilir.
(4) Kısa süreli hapis cezası ertelenmiş veya fiili işlediği sırada on sekiz yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında birinci fıkra hükmü uygulanmaz.
(5) Birinci fıkrada sayılan hak ve yetkilerden birinin kötüye kullanılması suretiyle işlenen suçlar dolayısıyla hapis cezasına mahkûmiyet halinde, ayrıca, cezanın infazından sonra işlemek üzere, hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilir. Bu hak ve yetkilerden birinin kötüye kullanılması suretiyle işlenen suçlar dolayısıyla sadece adlî para cezasına mahkûmiyet halinde, hükümde belirtilen gün sayısının yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilir. Hükmün kesinleşmesiyle icraya konan yasaklama ile ilgili süre, adlî para cezasının tamamen infazından itibaren işlemeye başlar.
(6) Belli bir meslek veya sanatın ya da trafik düzeninin gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla işlenen taksirli suçtan mahkûmiyet halinde, üç aydan az ve üç yıldan fazla olmamak üzere, bu meslek veya sanatın icrasının yasaklanmasına ya da sürücü belgesinin geri alınmasına karar verilebilir. Yasaklama ve geri alma hükmün kesinleşmesiyle yürürlüğe girer ve süre, cezanın tümüyle infazından itibaren işlemeye başlar.
Eşya müsaderesi
Madde 54– (1) İyiniyetli üçüncü kişilere ait olmamak koşuluyla, kasıtlı bir suçun işlenmesinde kullanılan veya suçun işlenmesine tahsis edilen ya da suçtan meydana gelen eşyanın müsaderesine hükmolunur. Suçun işlenmesinde kullanılmak üzere hazırlanan eşya, kamu güvenliği, kamu sağlığı veya genel ahlak açısından tehlikeli olması durumunda müsadere edilir. (Ek cümle: 24/11/2016-6763/11 md.) Eşyanın üzerinde iyiniyetli üçüncü kişiler lehine tesis edilmiş sınırlı ayni hakkın bulunması hâlinde müsadere kararı, bu hak saklı kalmak şartıyla verilir.
(2) Birinci fıkra kapsamına giren eşyanın, ortadan kaldırılması, elden çıkarılması, tüketilmesi veya müsaderesinin başka bir surette imkansız kılınması halinde; bu eşyanın değeri kadar para tutarının müsaderesine karar verilir.
(3) Suçta kullanılan eşyanın müsadere edilmesinin işlenen suça nazaran daha ağır sonuçlar doğuracağı ve bu nedenle hakkaniyete aykırı olacağı anlaşıldığında, müsaderesine hükmedilmeyebilir.
(4) Üretimi, bulundurulması, kullanılması, taşınması, alım ve satımı suç oluşturan eşya, müsadere edilir.
(5) Bir şeyin sadece bazı kısımlarının müsaderesi gerektiğinde, tümüne zarar verilmeksizin bu kısmı ayırmak olanaklı ise, sadece bu kısmın müsaderesine karar verilir.
(6) Birden fazla kişinin paydaş olduğu eşya ile ilgili olarak, sadece suça iştirak eden kişinin payının müsaderesine hükmolunur.
Kazanç müsaderesi
Madde 55– (1) Suçun işlenmesi ile elde edilen veya suçun konusunu oluşturan ya da suçun işlenmesi için sağlanan maddi menfaatler ile bunların değerlendirilmesi veya dönüştürülmesi sonucu ortaya çıkan ekonomik kazançların müsaderesine karar verilir. Bu fıkra hükmüne göre müsadere kararı verilebilmesi için maddi menfaatin suçun mağduruna iade edilememesi gerekir.
(2) Müsadere konusu eşya veya maddi menfaatlere el konulamadığı veya bunların merciine teslim edilmediği hallerde, bunların karşılığını oluşturan değerlerin müsaderesine hükmedilir.
(3) (Ek: 26/6/2009 – 5918/2 md.) Bu madde kapsamına giren eşyanın müsadere edilebilmesi için, eşyayı sonradan iktisap eden kişinin 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun iyi niyetin korunmasına ilişkin hükümlerinden yararlanamıyor olması gerekir.
Müsadere zamanaşımı nedir?
Müsadere, işlenen suç ile ilgili belirli bazı eşya veya kazançların mülkiyetinin devlete aktarılmasıdır. … Mahkemelerin müsadere kararlarının infazı için hükmün kesinleşmesinden itibaren 20 YIL olan ayrı bir infaz zamanaşımı süresi mevcuttur. İyiniyetli üçüncü kişilere ait eşya, suçta kullanılsa bile müsadere edilemez.
Çocuklara özgü güvenlik tedbirleri
Madde 56– (1) Çocuklara özgü güvenlik tedbirlerinin neler olduğu ve ne suretle uygulanacakları ilgili kanunda gösterilir.
Akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirleri
Madde 57– (1) Fiili işlediği sırada akıl hastası olan kişi hakkında, koruma ve tedavi amaçlı olarak güvenlik tedbirine hükmedilir. Hakkında güvenlik tedbirine hükmedilen akıl hastaları, yüksek güvenlikli sağlık kurumlarında koruma ve tedavi altına alınırlar.
(2) Hakkında güvenlik tedbirine hükmedilmiş olan akıl hastası, yerleştirildiği kurumun sağlık kurulunca düzenlenen raporda toplum açısından tehlikeliliğinin ortadan kalktığının veya önemli ölçüde azaldığının belirtilmesi üzerine infaz hâkimi kararıyla serbest bırakılabilir.
(3) Sağlık kurulu raporunda, akıl hastalığının ve işlenen fiilin niteliğine göre, güvenlik bakımından kişinin tıbbi kontrol ve takibinin gerekip gerekmediği, gerekiyor ise, bunun süre ve aralıkları belirtilir. (4) Tıbbi kontrol ve takip, raporda gösterilen süre ve aralıklarla, Cumhuriyet savcılığınca bu kişilerin teknik donanımı ve yetkili uzmanı olan sağlık kuruluşuna gönderilmeleri ile sağlanır.
(5) Tıbbi kontrol ve takipte, kişinin akıl hastalığı itibarıyla toplum açısından tehlikeliliğinin arttığı anlaşıldığında, hazırlanan rapora dayanılarak, infaz hâkimliğince yeniden koruma ve tedavi amaçlı olarak güvenlik tedbirine hükmedilir. Bu durumda, bir ve devamı fıkralarda belirlenen işlemler tekrarlanır.
(6) İşlediği fiille ilgili olarak hastalığı yüzünden davranışlarını yönlendirme yeteneği azalmış olan kişi hakkında birinci ve ikinci fıkra hükümlerine göre yerleştirildiği yüksek güvenlikli sağlık kuruluşunda düzenlenen kurul raporu üzerine, mahkûm olduğu hapis cezası, süresi aynı kalmak koşuluyla, kısmen veya tamamen, infaz hâkimi kararıyla akıl hastalarına özgü güvenlik tedbiri olarak da uygulanabilir.
(7) Suç işleyen alkol ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde bağımlısı kişilerin, güvenlik tedbiri olarak, alkol ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde bağımlılarına özgü sağlık kuruluşunda tedavi altına alınmasına karar verilir. Bu kişilerin tedavisi, alkol ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde bağımlılığından kurtulmalarına kadar devam eder. Bu kişiler, yerleştirildiği kurumun sağlık kurulunca bu yönde düzenlenecek rapor üzerine infaz hâkimi kararıyla serbest bırakılabilir.
Suçta tekerrür ve özel tehlikeli suçlular
Madde 58– (1) Önceden işlenen suçtan dolayı verilen hüküm kesinleştikten sonra yeni bir suçun işlenmesi halinde, tekerrür hükümleri uygulanır. Bunun için cezanın infaz edilmiş olması gerekmez. (2) Tekerrür hükümleri, önceden işlenen suçtan dolayı;
a) Beş yıldan fazla süreyle hapis cezasına mahkûmiyet halinde, bu cezanın infaz edildiği tarihten itibaren beş yıl,
b) Beş yıl veya daha az süreli hapis ya da adlî para cezasına mahkûmiyet halinde, bu cezanın infaz edildiği tarihten itibaren üç yıl, geçtikten sonra işlenen suçlar dolayısıyla uygulanmaz.
(3) Tekerrür halinde, sonraki suça ilişkin kanun maddesinde seçimlik olarak hapis cezası ile adlî para cezası öngörülmüşse, hapis cezasına hükmolunur.
(4) Kasıtlı suçlarla taksirli suçlar ve sırf askerî suçlarla diğer suçlar arasında tekerrür hükümleri uygulanmaz. Kasten öldürme, kasten yaralama, yağma, dolandırıcılık, uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti ile parada veya kıymetli damgada sahtecilik suçları hariç olmak üzere; yabancı ülke mahkemelerinden verilen hükümler tekerrüre esas olmaz.
(5) Fiili işlediği sırada on sekiz yaşını doldurmamış olan kişilerin işlediği suçlar dolayısıyla tekerrür hükümleri uygulanmaz.
(6) Tekerrür halinde hükmolunan ceza, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilir. Ayrıca, mükerrir hakkında cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanır.
(7) Mahkûmiyet kararında, hükümlü hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağı belirtilir.
(8) Mükerrirlerin mahkûm olduğu cezanın infazı ile denetimli serbestlik tedbirinin uygulanması, kanunda gösterilen şekilde yapılır.
(9) Mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin, itiyadi suçlu, suçu meslek edinen kişi veya örgüt mensubu suçlu hakkında da uygulanmasına hükmedilir.
Sınır dışı edilme
Madde 59– (Değişik: 31/3/2005 – 5328/1 md.) (1) İşlediği suç nedeniyle hapis cezasına mahkûm edilen yabancı, denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezasının infazına veya koşullu salıverilmesine karar verildikten ve her halde cezasının infazı tamamlandıktan sonra, durumu, sınır dışı işlemleriyle ilgili olarak değerlendirilmek üzere derhal İçişleri Bakanlığına bildirilir.
Tüzel kişiler hakkında güvenlik tedbirleri
Madde 60– (1) Bir kamu kurumunun verdiği izne dayalı olarak faaliyette bulunan özel hukuk tüzel kişisinin organ veya temsilcilerinin iştirakiyle ve bu iznin verdiği yetkinin kötüye kullanılması suretiyle tüzel kişi yararına işlenen kasıtlı suçlardan mahkûmiyet halinde, iznin iptaline karar verilir.
(2) Müsadere hükümleri, yararına işlenen suçlarda özel hukuk tüzel kişileri hakkında da uygulanır.
(3) Yukarıdaki fıkralar hükümlerinin uygulanmasının işlenen fiile nazaran daha ağır sonuçlar ortaya çıkarabileceği durumlarda, hakim bu tedbirlere hükmetmeyebilir.
(4) Bu madde hükümleri kanunun ayrıca belirttiği hallerde uygulanır.
GÜVENLİK TEDBİRİ UYGULAMASINDA ZAMANAŞIMI
Türk Ceza Kanunu’nun “Ceza zamanaşımı ve hak yoksunlukları” başlıklı 69. Maddesine göre; cezaya bağlı olan veya hükümde belirtilen hak yoksunluklarının süresi ceza zamanaşımı doluncaya kadar devam eder. Dolayısıyla ilgili hüküm ile suç işleyen kişi hakkında hükmedilen hak yoksunlukları şeklindeki güvenlik tedbirlerinin ceza zamanaşımına tabi olacağı açıkça düzenlenmiştir.