Teminat Senedi Nedir
Teminat Senedi Nedir
TEMİNAT SENEDİ
Yapılan sözleşme uyarınca, mal veya hizmetin eksiksiz tamamlanacağını, taahhüdün sorunsuz yerine getirileceğini;
aksi takdirde belli bir bedel ödeme sorumluluğu ile karşı karşıya kalınacağını beyan eden tarafın imzaladığı şartlı, bedelli senede teminat senedi denir.
Türk Ticaret Kanununda ve Borçlar Hukukunda kıymetli bir evrak niteliği taşıyan belgeler
arasında yer almayan teminat senedi sözleşme güvencesi çerçevesinde iş ve hukuk hayatında yaşam bulan önemli bir ticari, hukuki belgedir.
Ticari hayatta duyulan ve sık sık karşılaşılanın dışında olan teminat senetleri bankalara kredi talebinde bulunanların alacak senetlerini teminat olarak sundukları senetlerdir.
Hukuk mevzuatımızda teminat senetlerine ilişkin yasal düzenlemeler bulunmamaktadır.
Ancak teminat senetlerine ilişkin birçok Yargıtay kararları mevcuttur.
Teminat senedi bir sözleşmeye güvence olarak ileri sürülen sözleşmeye konu olan iş eksik veya hiç yapılmazsa karşı tarafın zararını tazmin etmek üzere karşılıklı menfaat ilkesine göre hazırlanmış güvence belgesidir.
Borç senedi ise herhangi para veya mal borcuna ilişkin vadesi, tutarı belirlenmiş tarafların bilerek, isteyerek vardığı anlaşma üzerine ödeme sözü niteliği taşıyan imzalı kıymetli evrak, bonodur.
Teminat senedi şarta bağlı olması yönüyle bir kambiyo senedi olan bonodan (borç senedi) ayrılır.
Zira teminat senedinde kambiyo senetlerinin en temel özelliklerinden biri olan kayıtsız şartsız ödeme taahhüdü söz konusu değildir; aksine, ödeme şarta bağlanmıştır.
Kambiyo senedi olan bonoda birtakım unsurların bulunması zorunludur .
Aksi takdirde söz konusu belge kambiyo senedi vasfını taşımayacaktır (TTK m. 777).
Teminat senetlerinin ise hukuki sonuç doğurabilecek şekilde düzenlenmesi yeterlidir. Teminat senetleri için ise bir takım zorunlu unsurlar/şekil şartları söz konusu değildir.
Teminat senedi bir kambiyo senedi (poliçe, bono, çek) olmadığından, teminat senediyle kambiyo senetlerine mahsus takip yoluna başvurulamaz.
Bunun yerine genel haciz yoluyla (ilamsız takip) yasal takip yapılabilir.
Teminat senedinin, bir ödemeye ilişkin teminat alınması gereken her durumda düzenlenmesi mümkündür.
Günlük ve ticari hayatta özellikle bankalar ve müşterileri arasında, ticari alım satımlarda tacirler arasında, iş ilişkisinde işçi ve işveren arasında, eser sözleşmelerinde iş sahipleri ile yüklenici/müteahhit arasında, malikle kiracı arasında sıklıkla teminat senedi düzenlendiği görülmektedir.
A-Teminat Senedi Nasıl Düzenlenir?
1-) Senedin vade kısmına “Teminat Senedidir” ibaresi yazılmalıdır.
2-) Senedin ön yüzüne “Şu sözleşmeye konu olarak hazırlanmıştır ” denilmeli,
3-) Senedin arka yüzüne (Ciro edilen bölüme) Hangi konu için teminat senedinin hazırlandığı özetlenmelidir.
4-) Özet kısmında “-Şu, şu anlaşma üzerine bu teminat sözleşmesi hazırlanmıştır, sözleşme konusu tamamlandığında teminat senedinin hükümleri geçersizdir, ciro edilemez” notu borçlunun güvenliği açısından yazılması önemlidir.
5-) Rakamı yazılmayan, kısaca boş senete atılan imzalar borç doğursa da yasal değildir. Tarafların bilgisi halinde doldurulmalıdır.
Alacaklı, işveren tarafından tutarı boş bırakılan senetler imza için talep edilemez. Boş bırakılıp sonradan doldurmak aynı zamanda suçtur.
Teminat senetlerinde senedin teminat senedi olduğu açıkça belirtilmeli, senete atıf yapılmalı, ayrıca teminat senedine konu olan iş sözleşmesi de hazırlanıp her nüshalarının da taraflarda olması sağlanmalıdır.
Yukarıdaki ana şartlar dışında hazırlanmış teminat senetleri ya bildiğimiz borç doğuran senetlerdir ya da geçersizdir.
Senedin ön veya arka yüzüne yazılacak olan “teminat senedidir”, “teminattır” veya “emanettir” gibi ifadeler tek başına senedi teminat senedi yapmayacak, senet kambiyo vasfını taşıyan bono olarak değerlendirilecektir.
Özellikle senet borçlularının bu hususa çok dikkat etmesi gerekmektedir.
Ayrıca belirtmek gerekir ki; uygulamada sıklıkla açığa senet düzenlenmesi yoluna gidilmekte olup, açığa düzenlenen senet teminat amacı ile verilmiş olsa dahi teminat senedi yerine geçmeyecek, teminat senedi olması için gerekli olan şartları sağlaması aranacaktır.
Açığa verilen senet sonradan doldurulmak suretiyle kambiyo senedi olarak kullanılabilmektedir.
B-HANGİ DURUMLARDA TEMİNAT SENEDİ DÜZENLENİR?
- Banka ve Müşterileri Arasında Teminat Senedi
- Eser Sözleşmelerinde Teminat Senedi
- İşçi-İşveren İlişkisinde Teminat Senedi
- Ticari İlişkilerde Teminat Senedi
- Kira İlişkisinde Teminat Senedi
C-Senet üzerinde yazan “teminattır”, “teminat senedidir”, “devredilemez”, “ciro edilemez”, “sözleşme senedidir” veya “emanettir” gibi ifadelerin yer alması, senedin teminat senedi olduğunu ispatlamaya tek başına yeterli midir?
Senet (bono) üzerinde “teminattır”, “teminat senedidir” veya “emanettir” gibi ifadelerin yer alması, senedin teminat senedi olduğunu ispatlamaya tek başına yeterli değildir.
Yargıtay’ın kararlarından HGK’nun 14.03.2001 tarih 2001/12-233 ve 20.06.2001 tarih, 2001/12-496 sayılı kararlarında da benimsendiği üzere, dayanak belgenin hangi ilişkinin teminatı olduğu senet üzerine açıkça yazılmak suretiyle veya ayrı bir yazılı belge ile açıkça kanıtlanmalıdır.
Senet üzerinde yazan ifadeden senedin hangi ilişkinin teminatı olduğu açıkça anlaşılamıyorsa;
senet borçlusunun, senedin teminat senedi olduğunu ancak söz konusu senede açıkça atıf yapan, senedin hangi ilişkinin teminatı olduğu açıklayan yazılı bir belgeyle (sözleşme, protokol vs.) ispatlaması mümkündür. Aksi takdirde senet kambiyo senedi vasfını koruyacaktır.
Senet üzerinde senedin açıkça teminat olarak verildiğine ilişkin yeterli bilgi mevcutsa (senedin teminat olarak verildiği, ciro edilemeyeceği, hangi sözleşmeye istinaden hazırlandığı, hangi ilişkinin teminatı olduğu vs.) bu takdirde senet teminat senedi olarak kabul edilecektir.
Bu durumda senet kayıtsız şartsız borç ikrarı içermediğinden kambiyo vasfını taşımayacak, bu senetle ancak genel haciz yoluyla takip yapılabilecektir.
Teminata konu borcun yerine getirildiğinin ispatlanması halinde borçtan kurtulmak mümkün olacaktır.
D-Teminat senediyle kambiyo senetlerine mahsus takip yapıldığı takdirde nasıl bir hukuki yola başvurulabilir?
Senet üzerinde teminat senedi olduğuna ilişkin yeterli açıklamalar olduğu halde, senet icra müdürü tarafından kambiyo takibi için uygun görülmüşse, bu durumda icra memurunun bu işlemi şikayete tabi olacaktır.
Bu takdirde şikayet 5 gün içerisinde İcra Hukuk Mahkemesine yapılmalıdır (İİK m.168/f.3, m.170/a).
Bununla birlikte, bononun zorunlu şekil şartlarının tamamını taşıyan bir senette, şayet senet üzerinden teminat senedi olduğu tam olarak anlaşılamıyor veya senet üzerinde teminat
senedi olabileceğine ilişkin hiçbir delil olmamasına rağmen senet borçlusu tarafından senedin teminat senedi olduğu iddia edilmekteyse bu durumlarda kambiyo takibine karşı şikayet değil, borca itiraz yoluna başvurulmalıdır.
E-Senedin teminat senedi olduğu tanıkla ispatlanabilir mi?
Hukuk Muhakemeleri Kanunu 201. maddesi uyarınca hukukumuzda bazı istisnai haller dışında (HMK m. 203) senede karşı tanıkla ispat yasağı bulunmaktadır.
Yani, ortada bir senedin söz konusu olduğu durumlarda karşı tarafın iddiasını senetle ispat etmesi gerekecektir.
Ayrıca belirtmek gerekir ki; Karşı tarafın muvafakatinin olması halinde, senede karşı tanıkla ispat yasağının bulunduğu durumlarda tanık dinletilmesi mümkündür (HMK m.200/f.2).
Bununla birlikte belirtmek gerekir ki; senetle ispat zorunluluğu bulunan hâllerde delil başlangıcı bulunursa tanık dinlenebilir.
Bilindiği üzere delil başlangıcı;
iddia konusu hukuki işlemin tamamen ispatına yeterli olmamakla birlikte, söz konusu hukuki işlemi muhtemel gösteren ve kendisine karşı ileri sürülen kimse veya temsilcisi tarafından verilmiş veya gönderilmiş belgedir.
Bir belgenin yazılı delil başlangıcı sayılabilmesi için üç şartın bir arada bulunması gerekmektedir.
Bunlar;
1- Yazılı bir belge bulunmalı,
2- Belge aleyhine ileri sürülen şahıs tarafından verilmiş olmalı
3- Belge hukuki işlemin varlığına delalet etmelidir.
Bir teminat senedinin üzerinde senedin teminat olarak düzenlendiği ve düzenlenmesine neden olan ticari ilişki açıkça belirtiliyorsa, zaten o senet teminat senedi olarak kabul edilecektir.
Aksi takdirde belgenin yazılı delil başlangıcı sayılabilmesi için var olması gereken 3 şartın birlikte bulunmaması nedeniyle senet üzerinde yer alan ifadeler delil başlangıcı olarak değerlendirilemeyecektir.
Bu ise HMK m. 201 senede karşı tanıkla ispat yasağı kapsamında tanık dinletilememesi anlamına gelmektedir.
Ayrıca ve önemle belirtmek gerekir ki; Yargıtay, işçi-işveren ilişkisinde “tanıkla ispat yasağı”nın bir istisnası olarak tanıkla ispatı kabul etmektedir.
F-Teminat senedinin devri mümkün müdür?
Yalnızca kıymetli evrak vasfına sahip senetler ciro edilebilir.
Teminat senedi bir kıymetli evrak olmadığından ciro edilmesi mümkündür değildir. Ancak, alacağın temliki hükümlerine göre devri mümkündür.
Yargıtay kararlarına göre; kambiyo senedi vasfını taşımayan bir senede bağlı hak ciro ile değil, ancak usulüne uygun olarak yapılmış bir alacağın temliki sözleşmesiyle devredilebilir.
Kambiyo vasfını taşımayan adi borç senedindeki hak şayet senette yer alan ciroların tamamı tam ciro ile yapılmışsa, alacağın temliki hükümlerine göre devredilebilmelidir.
Zira TBK’ya göre alacağın temliki işleminin geçerli olabilmesi için tek şart, temlikin yazılı olmasıdır (TBK m. 184).
Adi borç senedinde yer alan cirolar hukuki bakımdan ciro sayılmamakla birlikte, hakkın kimden kime devredildiğini açıkça göstermesi bakımından temlikin yazılılık şartını açıkça sağlamaktadır.
Borçlu, alacağın temliki hükümlerine göre teminat senedini devralan yeni alacaklıya karşı, teminat konusu edimin ifa edildiği, dolayısıyla borcu olmadığı gerekçesiyle (kişisel def’i) ödeme yapmaktan kaçınabilir (TBK m. 188).
Hukuki Destek Ve Danışmanlık İçin Bizimle İletişime Geçebilirsiniz.