Trafik Kazalarında Sigorta Şirketinin Rücu Hakkı İstanbul
Trafik Kazalarında Sigorta Şirketinin Rücu Hakkı İstanbul
Rücu Hakkı Nedir? / Rücu hakkı, zarar gören tarafın yerine geçilerek kusurlu olan, hasarı ortaya çıkaran ve zarara sebebiyet veren taraftan sebep olduğu maddi zararların alınabilmesi anlamına gelir.
Sigorta şirketi hangi durumlarda üçüncü kişilere karşı rücu hakkını kullanabilir?
Hakkında sigorta sözleşmesi yapılan ve sigortanın konusu olan şey, sigortalının herhangi bir kusuru olmaksızın ve tamamen üçüncü bir kişinin yaptığı eyleme dayalı olarak hasarı uğramışsa, sigortacı sigorta ettirene söz konusu hasarı ödedikten sonra sigorta ettirenin yerine geçerek hasarı veren üçüncü kişiye karşı sigortalının tüm yasal haklarını kullanabilir.
Üçüncü Kişilere Karşı Rücu Edilebilmesi İçin Gerekli Koşullar
- Sigorta ettiren ile sigortacı arasında bir sigorta sözleşmesinin bulunması gerekir.
- Sigortacının sigorta ettirenin uğradığı zarar sonucu kendisine bir ödeme yapmış olması gerekir.
- Sigorta ettirenin üçüncü kişiye bu halde zarardan sorumlu olan kişiye karşı verdiği hasar dolayısıyla başvurma, dava hakkı olması gerekir.
- Sigortacının sigorta ettirene ödeme yaptıktan sonra sigorta ettiren yerine geçerek hasarı veren üçüncü kişiye karşı ileri sürülebilecek dava hakkına sahip olması gerekir.
TRAFİK KAZASI SONUCU SİGORTA ŞİRKETİNİN RÜCU HAKKI
Eğer ortaya çıkan hasara ve doğan zarara sigorta ettiren sebep olmuşsa, sigortacı kendi sigortalısına da rücu etme hakkına sahip olur. Trafik kazalarında doğan zarara bizzat sigorta ettirenin neden olduğu hallerde sigorta şirketi mağdur kişilerin zararlarını karşılar ve bu kişilere ödeme yapar ancak sonrasında tazminatın tamamını veya belirli bir oranını sigorta ettirenden talep edebilir.
Bunun kanuni dayanağı olarak Karayolları Trafik Kanunu m.95/2’ye göre,
“Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene başvurabilir.”
Diğer kanuni dayanağı olarak Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları B-4’e göre,
“Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez. Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigortalıya rücu edebilir.”
Sigorta şirketi sigorta ettirene hangi hallerde rücu edebilir?
- Tazminatı gerektiren olay, sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kasti bir hareketi veya ağır kusuru sonucunda meydana gelmiş ise,
- Tazminatı gerektiren olay, aracın ilgili mevzuat hükümlerine göre gereken ehliyetnameye sahip olmayan veya geçerliliğini yitirmiş sürücü sertifikasına sahip ya da ehliyetine geçici/sürekli el konulmuş kimseler tarafından sevk edilmesi veya trafik kurallarının ihlali sonucunda meydana gelmiş ise,
- Aracın, uyuşturucu madde veya ilgili mevzuatta belirlenen seviyenin üzerinde alkollü içki almış kişilerce veya aynı mevzuatta alkollü içki alamayacağı belirtilen kişilerce alkollü içki alınmak suretiyle kullanılması sırasında meydana gelen zararlar,
- Tazminatı gerektiren olay, yolcu taşımaya ruhsatlı olmayan araçlarda yolcu taşınması veya yetkili makamlarca tespit edilmiş olan istiap haddinden fazla yolcu veya yük taşınması veya patlayıcı, parlayıcı ve tehlikeli maddeleri taşıma ruhsatı bulunmayan araçlarda, bu maddelerin parlama, tutuşma ve infilakı yüzünden meydana gelmiş ise,
- Sigortalının rizikonun gerçekleşmesi halinde bu genel şartların B-1 maddesinde belirtilen yükümlülükleri yerine getirmemesinden dolayı zarar ve ziyan miktarında bir artış olursa,
- Tazminatı gerektiren olayın aracın çalınması veya gasp edilmesi sonucunda olması halinde, çalınma veya gasp edilme olayında sigortalının kendisinin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kusurlu olduğu tespit edilirse,
- Bedeni hasara neden olan trafik kazalarında sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin, tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu haller hariç olmak üzere, olay yerini terk etmesi veya kaza tutanağı, alkol raporu vb. kazanın oluş koşullarına ilişkin gereken belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranması halinde rücu edebilir.
Hukuk Genel Kurulu
2017/1713 E.
2021/1042 K.
MAHKEMESİ : Ticaret Mahkemesi
“…Dava zorunlu mali sorumluluk trafik sigortacısı tarafından dava dışı zarar görenlere ödenen tazminatın rücuen tahsili istemine ilişkindir.
GEREKÇE :
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun (KTK) “Tazminatın azaltılması veya kaldırılması sonucunu doğuran haller” başlıklı 95. maddesi uyarınca; sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran hâller zarar görene karşı ileri sürülemeyeceğinden, ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene rücu edebilecektir. Bu düzenlemeye paralel olarak; poliçenin düzenlendiği ve davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (Trafik Sigortası) Genel Şartları’nın “Zarar görenlerin haklarının saklı tutulması ve sigortacının işletene rücu” başlıklı B.4. maddesinde sigortacının sigortalısına rücu edebileceği durumlar sıralanmış olup, davacı vekilince söz konusu maddenin (c) bendi uyarınca, aracın gereken ehliyetnameye sahip olmayan kimseler tarafından sevk edildiği gerekçesiyle rücu talebinde bulunulmuştur.
Karayolları Trafik Kanunu’nun 3. maddesinde “Motorlu taşıt sürücüsü sertifikası”, “Teorik ve uygulamalı sınavlarda başarı gösteren sürücü adaylarına verilen belge”; “sürücü belgesi” ise; “Bu Kanunda belirtilen motorlu araçların sürülmesine yetki veren belge” olarak tanımlanmıştır. Kanun’un 42. maddesinde; sürücü sertifikalarının, sınıfına uygun sürücü belgelerine dönüştürülmedikçe sahiplerine karayolunda araç kullanma yetkisi vermeyeceği, sürücü sertifikasını sürücü belgesine dönüştürmeden karayolunda araç kullandığı tespit edilen sürücüye ise idari para cezası verileceği hususu açıkça düzenlenmiştir. Bu durumda sürücü, sertifika sahibi olup ehliyet alma hakkına haiz olsa dahi ehliyetini almadığı süre içinde araç kullanması durumunda sürücü belgesiz araç kullanan kişi konumunda olup bu sırada oluşan kazadan dolayı sigorta şirketinin üçüncü kişilere ödenen zarar miktarı bakımından sigortalısına rücu hakkı bulunmaktadır. Nitekim aynı ilkeler Hukuk Genel Kurulunun 13.03.2015 tarihli ve 2013/17-1757 E., 2015/1038 K. sayılı kararında da benimsenmiştir.
Sonuç itibariyle mahkemece, sigortalı aracın sürücüsünün sürücü belgesiz aracı kullandığı dikkate alınarak rücu koşullarının oluştuğu kabul edilip sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir.“
Stajyer Av. Derya MERİÇ
Makale Yazarlığı İçin
Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere asalhukukdanismanlik@gmail.com adresine gönderebilirler.