MANŞET

Türkiyeden Sürgün – Deport

Türkiyeden Sürgün – Deport

Türkiye sınırlarından yabancı bir vatandaşın belli sebepler nedeniyle ülkeden çıkartılmasına karar verme işlemi olarak tanımlanabilir. Bu kararın alınması sadece valilikler tarafından yapılabilir. Sürgün kararının değerlendirme ve karar aşaması en fazla 48 saat sürmektedir.

Türkiye’de sürgün edilebilir olanlar arasında cezaevinde tutuklu olarak bulunan yabancılar, cezalarının hükmünün tamamlanmasından veya tahdidi dikkate alma durumunda affından sonra Devlet İçişleri Bakanlığı tarafından sürgün kararı verilenler, terörist veya kâr amacıyla kurulmuş suç örgütlerinin yöneticisi, üyesi veya destekçisi olanlar, Türkiye’nin giriş ve çıkış prosedürleri, vize ve kalıcı izinleri için sahte bilgi ve belgeler kullananlar,

Türkiye’de bulunduğu süre boyunca gayri meşru yollardan geçimini sağlayanlar, halkın güvenliğini, güvenliğini veya sağlığını tehdit edenler, vize veya vize muafiyeti süresinin 10 günden fazla kullanıldığı veya vizenin iptal edildiği durumlar, kalıcı izinlerinin iptal edildiği durumlar, kalıcı izin süresinin bitimini takiben 10 günden fazla kabul edilebilir bir nedene dayanmadan geçenler, çalışma izni olmaksızın çalıştığı ortaya çıkanlar, Türkiye’ye giriş veya çıkışın düzenleyici hükümlerini ihlal edenler ve Türkiye’ye girişe yasak konulmuş olsa bile Türkiye’ye girmiş olanlar yer almaktadır.

Uluslararası koruma başvurusu reddedilmiş, uluslararası korumanın dışlanması durumunda, uluslararası koruma başvurusu kabul edilemez durumunda, uluslararası koruma başvurusu çekilmiş durumunda, uluslararası koruma statüsünün süresi dolmuş veya iptal edilmiş durumunda, son kararla Türkiye’de kalma hakkına sahip değillerdir.

Kimse sürgün edilemez. – Kimler Deport Olamaz

Kendilerine gönderilecek ülkeye ölüm cezası, işkence, insanlık dışı veya aşağılayıcı ceza ya da muamele görecekleri konusunda ciddi göstergeler taşıyanlar
Ağır sağlık sorunları, yaş ve gebelik durumu nedeniyle seyahat etmekten risk taşıdıkları düşünülenler
Kendilerine gönderilecek ülkede hayatı tehdit eden hastalıklarının tedavisi devam ederken tedavi imkanı olmadığı durumlarda
Kurban destek sürecinden yararlanan insan ticareti kurbanları
Psikolojik, fiziksel veya cinsel şiddete maruz kalanların tedavileri tamamlanana kadar

Türkiye’ye geri dönmek mümkün mü?

Eğer kişi idare mahkemesine başvurursa ve kararının iptal edilmesi durumunda, Türkiye’ye tekrar giriş yapmak mümkün olur.

Türkiye’de kaçak kalmak nedir?

Türkiye’ye giriş için kullandıkları vize süresinden daha uzun süre kalan yabancı uyruklular.
90 gün yasasını ihlal eden yabancı uyruklular.
Süresi dolmuş oturma izni ile izin verilen ikamet iznini aşan ve yenilemeyen yabancılar için söylenmektedir.

Türkiye’ye giriş yasağınızı vize ve yasal yollarla geri almak mümkün mü?

Meşruatlı Vize çözüm olabilir mi?

Bir yabancının Türkiye’deki Deport kararının geri alınması mümkün mü?

Müvekkillerimizden gelen aramalardan ve sorulardan anladığımıza göre deport olan yabancılar bazen ülkelerine döndükten sonra isimlerini veya soyadlarını değiştiriyor ve başka ülkelerden veya kendi ülkelerinden yeni bir pasaport alarak Türkiye’ye giriş yapmaya çalışıyor.

Bu doğru ve yasal bir yöntem değil çünkü Türkiye’ye giriş yasağı kişilere verilir, pasaportlara verilmez. Pasaport kontrol noktalarında pasaport değişiklikleri kaçırılma olasılığı vardır. Bu yolla yasadışı bir şekilde giriş yapılmak için çok nadir oluyor. Yasadışı olarak Türkiye’ye giren yabancılar bazen bir ikamet izni başvurusu yapıyor.

Ancak, ikamet izinleri daha ayrıntılı bir şekilde incelendiğinden, durum hemen anlaşılıyor. Böyle bir durumda, yasal işlemlerle yabancılara karşı giriş yasağı uygulanır ve daha uzun bir süre için genişletilebilir.

Yasadışı yollarla giriş yapmak gerekmez çünkü deport bir mahkeme kararı ile veya bir meşruatlı vize alarak geri alınabilir. Bu mümkündür. Deport edilmiş olan yabancılar giriş yasağının sona erme tarihini beklemeden yasal yollarla Türkiye’ye gelebilir.

Yasağı geri almanın en önemli noktası deport nedenidir. Türkiye’ye giriş yasağının, vizesi geçmiş olan yabancılar için meşruatlı vize alarak kolayca geri alınması mümkündür.

Türkiye’de oturma izninin süresi dolduktan sonra ne yapılmalıdır?

Yasal kalış süreniz (90 gün) dolduysa ve birkaç gün daha Türkiye’de kalmanız gerekiyorsa.

Göç idaresine gitmeniz ve daha uzun bir oturma izni için resmi olarak başvurmanız gerekecektir.

5683 sayılı YABANCILARIN Türkiye’de İKAMET VE SEYAHATLERİ HAKKINDAKİ KANUN’a göre, toplumun güvenlik, siyasi ve idari gereklerine aykırı olduğu varsayılan yabancılar, kendilerine tanınan süre içinde Türkiye’yi terk etmeye davet edilirler.

Bu süre içinde ülkeyi terk etmeyenler sınır dışı edilebilir. Genellikle bu süre 7 gün ile 15 gün arasındadır.

Sınır dışı etme işlemlerinden İçişleri Bakanlığı ve Göç İdaresi Genel Müdürlüğü (GİGM) sorumludur. Sınır dışı edilme kararı kişinin kendisine veya avukatına bildirilir. Eğer sınır dışı edilecek kişinin avukatı yoksa bu kişiye sınır dışı kararına itiraz koşulları hakkında bilgi verilir.

Uluslararası koruma başvurusu

Uluslararası koruma başvurusunda bulunan kişiler genellikle prosedür boyunca Türkiye topraklarında kalma hakkına sahiptir.

Ancak Ekim 2016’da olağanüstü hal KHK’sı ile bu kurala bir istisna getirilerek, bir başvuru sahibine karşı (i) liderlik, üyelik veya bir terör örgütünün veya menfaat odaklı bir suç örgütünün desteklenmesi; (ii) kamu düzenine veya kamu sağlığına yönelik tehdit; veya (iii) uluslararası kurum ve kuruluşlar tarafından tanımlanan terör örgütleriyle ilişkisi. Reform, 1 Şubat 2018 tarihinde 7070 Sayılı Kanun ile konsolide edilmiştir.

Bir suçtan hüküm giyen yabancılar hakkında Cumhuriyet savcısı, yurt dışına çıkarılıp çıkarılmamaları konusunda İçişleri Bakanlığından görüş ister.

Yasa, sığınmacıların, uluslararası korumadan yararlananların ve geçici korumadan yararlananların (bkz. Geçici Koruma: Geri Göndermeden Koruma) yukarıda belirtilen ve büyük ölçüde belirsiz kalan ve geniş çapta yorumlanabilecek gerekçelerle sınır dışı edilmesini etkili bir şekilde sağlar. Kararname ile getirilen reform, mültecilerin hayatını ve güvenliğini tehlikeye atan keyfi sınır dışı etme risklerini kolaylaştırdığı ve şiddetlendirdiği için eleştirildi.

Kamu düzeni, kamu güvenliği ve halk sağlığı gerekçesiyle sınır dışı etme, PMM tarafından yayınlanan güvenlik kısıtlama kodlarıyla bağlantılıdır; bu uygulama, hâlâ açık, kamuya açık kriterler tarafından yönetilmemektedir. Bu kodların uygulanması ve düzenlenmesi yasada değil, muhtemelen idare içindeki iç sirkülerlerde ve talimatlarda düzenlenmektedir.

Türkiye’de Güvenlik Kodları: Risk Değerlendirmesinin Uygulanması, İtirazları ve Sonuçları

Türkiye, güvenlik kodlarının kullanımıyla ilgili olarak kapsamlı bir risk değerlendirmesi gerçekleştiriyor. Risk Analizi Departmanı tarafından havalimanları ve çeşitli giriş noktaları için yürütülen bu değerlendirmeler, gönderen ülkeye göre değişse de, ülkenin belirli bölgelerinde çoğunlukla yabancı terörist savaşçıların girişini önlemek ve genel güvenliği sağlamak amacıyla uygulanıyor.

Kısıtlama kodlarının verilişi, Göç İdaresi Genel Müdürlüğü tarafından yapılıyor. Ancak, kısıtlama kodlarının verilmesine itiraz edenlerin başarılı olması için ülkeler arası iletişimde kullanılan belgelerin veya yasal bildirimlerin eksikliğinin önüne geçilmesi gerekiyor.

Türkiye’de kod atanan kişilerin profilleri farklılık gösteriyor. Herkese kod atanabilir, bu nedenle Amerikalı veya Almanlara da kod atanabiliyor. Bu, ülkenin genel güvenliğini sağlamak için önlem almasının gerektiği anlamına geliyor.

Çoğunlukla Ülkeden Deport Olan Ülke Vatandaşları

Azerbaycan , Özbekistan , Rusya , İran , Kırgızistan , Afganistan, Gürcistan , Türkmenistan dır.

Kısıtlama kodlarının etkin bir şekilde uygulanmasının yanı sıra, ülkedeki risk değerlendirmelerinin daha fazla dikkatli bir biçimde değerlendirilmesi ve yasalara uygun olarak uygulanması da güvenliğin sağlanmasında önemli bir rol oynuyor. Bu nedenle, Türkiye’deki risk değerlendirme sürecinin daha fazla şeffaflaştırılması ve ülkedeki güvenlik hakkına saygı gösterilmesi gerekiyor.

Anayasa Mahkemesi önündeki şikayet prosedürü

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) bireysel şikayet usulünden sonra şekillendirilen ve kısmen AİHM’de Türkiye aleyhine yapılan yüksek şikayet sayısını azaltmayı amaçlayan Anayasa Mahkemesi nezdinde bir bireysel şikayet usulü mevcuttur. Kişiler, mevcut tüm idari ve yargısal süreçlerin tüketilmesinden itibaren 30 gün içinde “Türkiye Anayasası’nın sağladığı ve AİHS ve Protokolleri ile güvence altına alınan temel hak ve özgürlüklerden herhangi birinin” ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulunabilir. çareler.[66]

Anayasa Mahkemesi’ne yapılan bireysel başvurular askıya alma etkisi yaratmamakla birlikte, başvurucular, Mahkeme İçtüzüğü’nün 73. maddesi uyarınca “başvuranın hayatı, beden ve manevi bütünlüğü üzerinde ciddi risk” nedeniyle acil ihtiyati tedbir talebinde bulunabilirler. İlgili kişinin yaşamının tehlikede olduğunu veya iade edilmesi halinde işkence görme riskinin olduğunu iddia ettiği sınır dışı edilme riskinin çok yakın olduğu durumlarda Anayasa Mahkemesi tarafından yapılan bu acil başvuru usulü, AİHM’nin İçtüzüğün 39. maddesine benzer niteliktedir.

Sürgün – Deport

Yabancılar sürgün kararı ile memleketlerine, geçici bir ülkeye veya üçüncü bir ülkeye sürgün edilebilir.

Sürgün Kararı

Sürgün kararı, Genel Müdürlük talimatına göre veya kaymakamlıklar tarafından verilir. Karar ve kararın dayandığı sebepler yabancıya, onun hukuk temsilcisine veya avukatına bildirilir. Kararın karşısında bulunan kişi bir avukat tarafından temsil edilmiyorsa, kararın sonucu hakkında da işlemlerin ve itiraz süreçlerinin ve sürelerinin bildirilmesi gerekir.

Gösterilen hükümlere göre Türk avukatlarının mahkemeye başvuru durumunda sürgün işlemlerini düzenleme yetkisine sahip olduğu görülmektedir. Türkiye’deki yönetim mahkemeleri bu konularda uzmanlaşmıştır.

Avukat olarak, bir kişinin güvenlik kodlarının verilmesine veya çıkarılmasına ilişkin haklarını ve mevcut yasaları öğrenerek, her bir çalışma davasının özgün ve kapsamlı bir şekilde değerlendirilmesi gerekir. Durumların her birinde, çalışma davasının özgün ve kapsamlı bir şekilde değerlendirilmesi büyük önem taşımaktadır.

Avukat, mevcut yasalar çerçevesinde müvekkilinin haklarının korunmasını sağlamak için bireyin durumunu ve kodların verilmesinin nedenlerini anlamalıdır. Avukat, kodun verilme nedenlerini değerlendirirken, müvekkilin özgürlük haklarının ihlal edilmeyeceğini sağlamalıdır. Deport Avukatı mahkeme kararının detaylarını ve gerekçelerini anlayarak, müvekkilinin haklarını korumalıdır.

 

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu