MANŞET

Vergi Hukukuna İlişkin Genel Bilgiler | 2023

Vergi Hukukuna İlişkin Genel Bilgiler | 2023

Vergi Nedir?

Devletin en önemli gelir kaynağı olan vergiler, devletin ve yetkili diğer kamu kurumlarının egemenlik gücüne dayanarak, kamu hizmetlerinin gerektirdiği giderleri karşılamak (malî amaç) ve devletin yüklendiği sosyal, ekonomik vb. diğer görevleri gerçekleştirmek (malî olmayan amaç) üzere, herkesten (gerçek ve tüzel kişilerden), kural olarak malî gücüne göre, karşılıksız ve cebren aldığı para şeklindeki iktisadî unsurdur.

Vergi Hukuku

Devletin kamu gücüne dayanarak (cebren) elde ettiği tüm kamu gelirlerini içermek üzere kullanılır. Böylece vergilerin yanı sıra, resim, harç, harcamalara katılma payı, benzeri malî yükümlülükler gibi kamu gücüne dayanılarak elde edilen diğer kamu gelirleri de geniş anlamıyla vergi hukuku içinde yer alır.

Vergilendirme işlemine girişirken devletin egemenlikten kaynaklanan otoritesini kullanması, vergi hukukunun kamu hukukunun bir dalı olduğunu gösterir.

Vergi Hukukunun Kapsamı

Kamu gelirlerinin hukuki yönünü inceleyen hukuk dalının gelir hukuku olarak adlandırılması henüz yaygınlık kazanmadığından bunun yerine, vergi hukuku terimi tercih edilmektedir. Bu anlamda, vergi hukuku terimi, devletin kamu gücüne dayanarak elde ettiği tüm kamu gelirlerini içermek üzere kullanılmaktadır. Böylece vergilerin yanında, (resim), harç ve harcamalara katılma payı, fon geliri ve benzeri mali yükümler gibi kamu gücüne, yani hukuki cebre dayanan diğer kamu gelirleri de geniş anlamda vergi hukukunun konusunu oluşturmaktadır.

Ancak, devletin piyasa ekonomisine katılması sonucu elde ettiği mülk ve teşebbüs gelirleri cebir unsuru taşımadıklarından, geniş anlamıyla vergi hukukunun kapsamı dışında kalmaktadır. Çünkü, mülk ve teşebbüs gelirleri, esas olarak, özel hukuk ilişkileri çerçevesinde elde edilmektedir. Dar anlamda vergi hukuku ise kural olarak sadece mali yükümlerin bir türü olan vergilerin hukuki düzenini içermekte ve incelemektedir.

Vergi hukukunun kapsamına hangi konular girmektedir?

Ayrıca, vergi hukukunun kapsamı belirlenirken Vergi Usul Kanunu’nun 2’nci maddesinin de dikkate alınması gerekmektedir. Çünkü, Vergi Usul Kanunu’nun 2’nci maddesine göre, Gümrük idareleri tarafından alınan vergi ve resimler Vergi Usul Kanunu’na tâbi değildir. Bu vergi ve resimlerle ilgili olarak Gümrük Kanunu hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Bu itibarla, gümrük idareleri tarafından tahsil edilen vergilerin vergi hukukunun kapsamına dahil olup olmadığın bilinmesinde yarar vardır.

Genellikle vergi hukukunun kapsamı belirlenirken Vergi Usul Kanunu esas alınmakta olduğundan, gümrük idarelerince tahsil edilen vergiler kapsama dahil edilmemektedir. Ancak, hem genel vergi hukuku hem de özel vergi hukuku konuları arasında gümrük idareleri tarafından tahsil edilen vergilere ilişkin açıklamalara yer verilmesinin uygun ve gerekli olduğu düşünülmektedir.

Vergi Hukukuna İlişkin Genel Bilgiler | 2023

Vergi Hukukunun Alt Dalları

Genel vergi hukuku

Bütün vergilerde uygulanacak temel ilke ve kuralları, vergi ilişkisinin niteliği, vergi alacağının doğması ve sona ermesi, vergilendirme alanında çıkan uyuşmazlıklar, kabahat ve suçlar ile bunların çözüm yolları ve vergi alacağının zorla tahsiline ilişkin hükümleri inceleyen vergi hukuku kısmıdır.

Özel vergi hukuku

Konularına göre tek tek vergiler ve bunları düzenleyen yasalar incelenir.

Maddî vergi hukuku

Vergi borcu ilişkisinde hak ve ödevlerin doğumunu, sona ermesini ve bunların içeriğine ilişkin hukuki ilkeleri inceleyen daldır.

Şeklî vergi hukuku

İçeriği maddî hukukça belirlenen vergi ilişkisinde hak ve yükümlülüklerin gerçekleştirilme usullerini düzenleyen daldır.

VERGİ HUKUKUNUN KAYNAKLARI

Vergi hukukunda, yeni norm koyan kaynaklar aslî (bağlayıcı), diğerleri ise yardımcı (tali) kaynaktır.

ASLİ (BAĞLAYICI) KAYNAKLAR

-Anayasa

-Kanunlar

-Uluslararası anlaşmalar

-Kanun hükmünde kararnameler

-Yürütme organının özel düzenleyici işlemleri

-Diğer düzenleyici işlemler

-İçtihadı birleştirme kararları

TALİ (YARDIMCI) KAYNAKLAR

-Doktrin

-Yargı kararları

-Maliye Bakanlığı tarafından çıkartılan genel tebliğler

-Genelgeler

-İzahlar ve görüşler (mukteza)

VERGİ HUKUKUNUN HUKUK SİSTEMİ İÇİNDEKİ YERİ VE BAĞIMSIZLIĞI SORUNU

Vergi Hukukunun Hukuk Sistemi İçindeki Yeri: Hukuk kurallarının mantıkî bir tutarlık taşıyan bir bütün oluşturmaları gerekir. Ancak, anlatım-araştırma kolaylıkları amacıyla hukukun özel hukuk ve kamu hukuku olmak üzere iki büyük gruba ayrılması Roma Hukuku’ndan bu yana süregelen bir gelenektir. Buna göre, kişilerin kendi aralarındaki ilişkileri düzenleyen kuralların özel hukuku; kişilerin devletle olan ilişkilerini düzenleyen kuralların ise, kamu hukukunu oluşturduğu kabul edilmektedir. Bu ayırım, genellikle, bu iki tür ilişkideki nitelik farkına dayandırılmaktadır.

Vergi Hukukunun Bağımsızlığı Sorunu: Bir hukuk dalının bağımsızlığı, kendine özgü düzenleme alanının bulunması; kendine özgü kural, kurum, kavram ve ilkelerinin olması; bu alandan kaynaklanan uyuşmazlıkların alanında uzman mahkemelerce çözümlenmesi; ilk derece mahkemelerinin verdiği kararların kanun yolu denetiminin ayrı bir yüksek mahkeme tarafından yapılması anlamına gelmektedir. Bu anlamda hemen hiçbir hukuk dalının bağımsızlığından söz etmek mümkün değildir.

Çünkü ülkemizde yargı ayrılığı sistemi benimsenmiş olmasına rağmen, sadece bir hukuk dalına ilişkin uyuşmazlıkların kanun yolu denetimini yapan herhangi bir yüksek mahkeme bulunmamaktadır. Askerî Yargıtay ve Askerî Yüksek İdare Mahkemesinin özel ve istisnai durumları, bu tesbiti bertaraf etmeye yeterli değildir. Buna rağmen, temel hukuk dallarının bağımsızlığı konusunda herhangi bir tereddüt ve tartışma bulunmamaktadır.

Özel Hukuk Karşısında Bağımsızlık: Vergi hukukunun bağımsızlığı sorunu, esas olarak, özel hukuk karşısındaki konumu açısından düşünülmektedir. Çünkü özel hukuktan kaynaklanan ilişkilerin vergilendirmeye ilişkin sonuçlarının kamu hukuku çerçevesinde düzenlenmesi, vergi hukuku için yeni bir disiplin olarak ortaya çıktığı dönemlerde bir kimlik sorunu hâline gelmiştir. Oysa vergi hukuku, özel hukukun kavram ve kurumlarından kendi bünyesine ve niteliğine uyduğu ölçüde yararlanmakta ve gerekirse bunları değiştirerek bünyesine uygun hâle getirmektedir. Aynı kavramlar ayrı hukuk dallarında farklı içerikler taşımakta, farklı anlamlar kazanmaktadır.

Kamu Hukuku Karşısında Bağımsızlık: Vergi hukukunun konumuna, kamu hukuku açısından bakıldığında, bağımsızlık ilişkisi daha değişik bir görünüm arz etmektedir. Hukuk sistemi içinde özel hukuktan bile tümüyle soyutlanamayacak bir dal sıfatıyla vergi hukukunun kamu hukuku açısından kendine özgü bir konuma sahip olmasının doğal karşılanması gerekir. Ancak, bu özel konum, diğer hukuk dallarıyla çeşitli ilişkilerinin yanı sıra vergi hukukunun hukuk sistemi içinde yer aldığı gerçeğinin göz ardı edilmesine yol açmamalıdır. Vergi hukukunun kamu hukukunun diğer dalları ile çeşitli ve yoğun ilişkileri vardır.

Ceza hukuku, anayasa hukuku, uluslararası kamu hukuku (devletler umumî hukuku) ile olan ilişkiler bu bağlamda örnek olarak gösterilebilir. Vergi hukukunun idare hukuku ile olan ilişkileri, çok daha geniş kapsamlı ve girift niteliktedir. Mali hukuk ve onun bir alt dalı olan vergi hukuku, geniş anlamda İdare Hukukunun kapsamında düşünülebilirse de her ikisi de özellikleri, ayrıntılı olarak düzenlenmiş olmaları ve uygulamada taşıdıkları önem dolayısıyla, bağımsız birer hukuk dalı kimliğini kazanmışlardır.

VERGİ HUKUKUNUN DİĞER HUKUK DALLARI İLE İLİŞKİSİ

Kamu Hukuku Dalları İle İlişkisi

Kamu hizmetlerinin finansmanında çeşitli kaynaklardan elde edilen gelirlerden ya­rarlanılmaktadır. Günümüzde, devletin üstlendiği kamu hizmetlerinin yerine geti­rilmesinde yararlanılan gelirler, devletin mülkiyet ilişkisi temeline dayanan gelirle­rinden çok, kişilerin ekonomik faaliyet ve değerlerinden pay alma anlamına gelen vergilerden oluşmaktadır.

Anayasa Hukuku İle İlişkisi

Kamu hukukunun alt dalları olan vergi hukuku ile anayasa hukuku arasında çok sıkı ilişkiler bulunmaktadır. Bunun çeşitli nedenleri vardır. Bir kere, anayasal geliş­meler vergilendirme yetkisinin keyfi kullanımına karşı çıkışlarla başlamaktadır. Bu anlamda, vergi hukukunun anayasa hukukunun öncülüğünü yaptığı kabul edil­mektedir.

Anayasalarda, başta vergilerin kanuniliği ilkesi olmak üzere, birçok vergilendir­me ilkesine yer verilmektedir.

Nitekim, yürürlükte bulunan 1982 Anayasası’nın ver­gi ödevi başlığını taşıyan 73’üncü maddesine göre,

“Herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere, mali gücüne göre vergi ödemekle yükümlüdür.
Vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı, maliye politikasının sosyal amacıdır.
Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler kanunla konulur, değiştirilir veya kaldırılır.
Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerin muaflık, istisnalar ve indi­rimleriyle oranlarına ilişkin hükümlerinde kanunun belirttiği yukarı ve aşağı sı­nırlar içinde değişiklik yapmak yetkisi Bakanlar Kuruluna verilebilir”.

İdare Hukuku İle İlişkisi

Vergi hukuku ile idare hukuku arasında geniş kapsamlı ve yoğun bir ilişki bulun­maktadır. Vergi hukukunun bir kısım kavramları, tümüyle idare hukukunun genel kavramları üstüne oturmaktadır. Türk Vergi Mevzuatında bu yaklaşıma dayanak oluşturacak hükümler yer almaktadır. Nitekim, Vergi Usul Kanunu tarh işlemini, “Vergi alacağının kanunlarında gösterilen matrah ve nispetler üzerinden vergi da­iresi tarafından hesaplanarak bu alacağı miktar itibariyle tespit eden idari muame­ledir.” (VUK.m.20)

Ceza Hukuku İle İlişkisi

Ceza hukukunun konusunu hem suç hem de kabahat niteliği taşıyan hukuka ay­kırılıklar ile bunlara uygulanacak olan yaptırımlar oluşturmaktadır.
Vergi hukukunun ceza hukuku ile ilişkisi daha çok vergi hukukunun Vergi Ce­za Hukuku adı verilen alt dalında kendini göstermektedir. Gerçekten, vergi ceza hukukunda yer alan hukuka aykırı fiillerden bir kısmı vergi hukuku ilkeleri çerçe­vesinde Kabahatler Kanunu anlamında idari kabahat niteliği taşıyan mali ihlâller ve bunlara ilişkin olarak idari yaptırımlar esasına göre düzenlenmekte; diğer bir kısmı ise doğrudan Türk Ceza Kanunu anlamında suç ve ceza niteliği taşımaktadır.

Vergi hukuku ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıklar niteliklerine göre, farklı yargı koluna ait mahkemelerce çözüme bağlanmaktadır. Nitekim, idari işlem nite­liğindeki vergilendirme işlemlerinden kaynaklanan uyuşmazlıklar, genel idari yar­gı içinde örgütlenmiş bulunan vergi yargısında (vergi mahkemesi (tek hâkim)-bölge idare mahkemesi/vergi mahkemesi (kurul)-Danıştay); vergi ödevine aykırı dav­ranışlardan suç sayılanlara ilişkin uyuşmazlıklar genel adlî yargı bünyesinde yer alan ceza yargısında (ceza mahkemesi-Yargıtay); özellikle vergi/kamu alacakları­nın tahsili aşamasında ortaya çıkan ve mülkiyet uyuşmazlığı niteliği taşıyan uyuş­mazlıkların çözümü ise genel adlî yargı bünyesinde yer alan medeni/hukuk yar- gı(sın)da (hukuk mahkemesi-Yargıtay/İcra mahkemesi-Yargıtay) çözüme bağlan­maktadır.

Uluslararası Hukuk İle İlişkisi

Vergi hukukunun uluslararası hukuk ile ilişkilerinin de yoğunluk kazanmakta ol­duğu bilinmektedir. Bu ilişki öncelikle, devletin egemenlik unsurunun kullanım alanının belirlenmesi konusunda ortaya çıkmaktadır. Belli bir egemen devletin vergi kanunlarının uygulanması, kanunların şahsîliği ve/ya da mülkîliği ilkelerine göre belirlenmektedir.

Aynı konuda birden fazla devletin egemenliğinin çakışma­sı, yani devletler arasında vergilendirme yetkisinin çatışması hâlinde sorun, ilgili devletlerin iç mevzuatı ile birlikte, uluslararası kamu hukuku ilkelerine göre çö­zümlenmeye çalışılmaktadır.
Uluslararası kuruluşlara üye olma durumunda katılma payları konusu ve ulus- larüstü kuruluşlara ortaklığın örneğin, vergi uyumlaştırmasında görüldüğü gibi, vergilendirme yetkisi bakımından getirdiği sınırlandırmalar, vergi hukuku ile ulus­lararası kamu hukukunun kesişme alanını oluşturmaktadır.

Özel Hukuk Dalları İle İlişkisi

Özel hukuk, bir toplum içinde eşit hak ve ödevlere sahip kişiler arasındaki ilişki­leri düzenlemektedir. Bu hukuk dalında irade özgürlüğü ve eşitlik asildir. Başka bir deyişle, özel hukuk ilişkilerinde, kural olarak emredici kurallar, yani astlık-üstlük ilişkisi söz konusu değildir. Oysa, vergi hukuku kamu hukukunun bir dalıdır.

Kamu hukukunda geçerli olan astlık-üstlük ya da emredicilik özelliği vergi huku­kunda da geçerlidir
Vergi hukukunun, özel hukuk grubunu oluşturan medeni hukuk, borçlar huku­ku, ticaret hukuku gibi disiplinlerle yoğun bir ilişkisi bulunmaktadır. Vergi kanunları­nın uygulanması sırasında özel hukuk kavramları ve kurumlarına çok sık olarak baş­vurulması gerekmektedir. Çünkü vergi kanunlarında yer alan vergiyi doğuran olaylar birçok durumlarda bir özel hukuk olgusudur.

Vergi hukuku alanında işlem ve olguların hukuki biçiminden çok ekonomik içeriği önem taşımaktadır. Başka bir deyişle, vergi hukukuna konu olan özel hu­kuk işlem ve olguları, hukuki biçimleri ile değil, ekonomik içerikleriyle değerlen­dirilmektedir. Bu açıdan, vergi hukuku alanında, özel hukuk kavram ve kuralları vergi hukukunun damgasını taşımakta ve özel hukuktakinden daha değişik bir an­lam ve kapsama sahip olabilmektedir.

Vergi hukukunun bağımsızlığı ve vergi kanunlarının yorumu sorunları konula­rındaki tartışmaların sonuçlarına göre, vergi hukuku ile özel hukukun hukuki bi­çimler ve kavramlar yönünden ilişkilerinin nitelenmesi bakımından üç yaklaşım, üç görüş ortaya çıkmaktadır.

Bu üç görüş şöyle özetlenebilir:

1. Vergi hukuku özel hukuka bağlıdır; tamamen ona uymalıdır.
2. Vergi hukuku bağımsızdır, kendi ilkelerine göre çözüm getirir.
3. Özel hukuk ilkeleri geçerli olmakla birlikte, vergi hukukunda bu dalın özel düzenlemeleri asildir. Bu yaklaşımlardan üçüncüsünü kabul eden görüşe göre, vergi hukuku özel hukuk biçimlerini, kavramlarını ilke olarak aynen kabul eder (ikametgâh, evlilik, mal rejimi, rüşt gibi). Ancak belli durumlar­da, vergi hukuku kendi özel düzenlemelerini getirdiği takdirde, bunlar esas alınır.

Vergi hukukunun özel hukuk dalları ile ilişkisi bağlamında icra ve iflas hukuku ile ilişkisine de işaret edilmesinde yarar vardır. Kamu/vergi borcunun zamanında ve eksiksiz olarak ödenmemesi hâlinde, alacaklı kamu/vergi idaresinin alacağını hangi yol ve yöntemlerle tahsil edeceğini düzenleyen hukuk dalına kamu/vergi ic­ra hukuku adı verilmektedir. Bu hukuk dalı, genel icra hukukundan ayrı bir kanu­na dayanmaktadır.

Vergi Hukukuna İlişkin Genel Bilgiler | 2023

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu