EN SON EKLENENLER

Yargılamanın Yenilenmesi İstanbul

Yargılamanın Yenilenmesi İstanbul

Hukuk davalarında yargılamanın yenilenmesi; önemli usul hukuku kurallarına aykırılıklar nedeniyle yargılanmanın yenilenmesini istenmesidir. Yargılamanın yenilenmesi yoluna gidilebilmesi için verilen kararın kesinleşmiş yahut kesin hüküm teşkil etmesi gerekir. Henüz kanun yolları tüketilmemiş ve karar kesinleşmemişse yargılamanın iadesi istenemez. Zira kanun yolu açık olan bir kararda yargılama hatalarının düzeltilme imkanı hala mevcuttur.

Yargılamanın yenilenmesindeki amaç; yargılamanın hukuki hatalarla vermiş olduğu kararın düzeltilmesini istemektir.  Hangi durumlarda yargılamanın iadesinin istenebileceği Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda sınırlı sayıda sayılmıştır. Yargılamanın yenilenmesi; kişilerin yargıya olan güveni ve hukuk devleti ilkesinin bir gereğidir.

Yargılamanın İadesi Sebepleri

HMK MADDE 375- Aşağıdaki sebeplere dayanılarak yargılamanın iadesi talep edilebilir:

  • a) Mahkemenin kanuna uygun olarak teşekkül etmemiş olması.
  • b) Davaya bakması yasak olan yahut hakkındaki ret talebi, merciince kesin olarak kabul edilen hâkimin karar vermiş veya karara katılmış bulunması.
  • c) Vekil veya temsilci olmayan kimselerin huzuruyla davanın görülmüş ve karara bağlanmış olması.
  • ç) Yargılama sırasında, aleyhine hüküm verilen tarafın elinde olmayan nedenlerle elde edilemeyen bir belgenin, kararın verilmesinden sonra ele geçirilmiş olması.
  • d) Karara esas alınan senedin sahteliğine karar verilmiş veya senedin sahte olduğunun mahkeme veya resmî makam önünde ikrar edilmiş olması.
  • ğ) Karara esas alınan bir hükmün, kesinleşmiş başka bir hükümle ortadan kalkmış olması.
  • h) Lehine karar verilen tarafın, karara tesir eden hileli bir davranışta bulunmuş olması.
  • ı) Bir dava sonunda verilen hükmün kesinleşmesinden sonra tarafları, konusu ve sebebi aynı olan ikinci davada, öncekine aykırı bir hüküm verilmiş ve bu hükmün de kesinleşmiş olması.
  • i) Kararın, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlali suretiyle verildiğinin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması veya karar aleyhine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yapılan başvuru hakkında dostane çözüm ya da tek taraflı deklarasyon sonucunda düşme kararı verilmesi. 

Kanunda sayılmış olan yargılamanın iadesi sebepleri sınırlı sayıdadır. Bunların kıyas yoluyla genişletilmesi yahut farklı bir sebebe dayanılması mümkün değildir.

 Şarta Bağlanmış Olan Yargılamanın İadesi Sebepleri

Bazı durumlarda ise yargılamanın iadesinin istenebilmesi şarta bağlanmıştır. Bu durumlarda kesinleşmiş bir ceza mahkumiyet kararı olması gerekir:

  • e) İfadesi karara esas alınan tanığın, karardan sonra yalan tanıklık yaptığının sabit olması.
  • f) Bilirkişi veya tercümanın, hükme esas alınan husus hakkında kasten gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunun sabit olması.
  • g) Lehine karar verilen tarafın, karara esas alınan yemini yalan yere ettiğinin, ikrar veya yazılı delille sabit olması.

Bu hallerde yargılamanın iadesinin istenebilmesi için mahkeme tarafından verilen kararın ceza mahkumiyet kararı olması gerekir. Delil yokluğundan başka bir sebeple ceza kovuşturmasına başlanamamış ise yahut mahkumiyet kararı verilmemişse ceza mahkemesinin kararı istenmez. Ancak bu halde de sebebin; yargılamanın iadesine konu olabilmesi için öncelikle yargılamanın iadesi davasında ispatlanması gerekir.

Yargılamanın İadesi Davası

HMK madde 381’de “yargılamanın iadesi davası” ibaresi kullanılmıştır. Bu halde yargılamanın iadesi talebinin “dava” olarak ileri sürülebileceği açıktır. Dolayısıyla kanunda sayılan sebeplerden biriyle yargılamanın iadesi isteniyorsa; bu husus dava açılarak talep edilmesi gerekir. Yargılamanın iadesi dava yoluyla istendiği için dava dilekçesi ile ikame edilmelidir. Dava dilekçesinin içeriğinin nasıl olacağına dair HMK’da bir düzenleme yoktur. Bu halde HMK’nın dava dilekçesine dair genel hükümlerle düzenlenmesi gerekir. Ancak şuna dikkat edilmelidir ki; dava dilekçesinde yargılamanın iadesi sebebi, açıkça gösterilmelidir.

3. Kişiler Hükmün İptalini İsteyebilir Mi?

Üçüncü kişilerin hükmün iptalini talep etmesi MADDE 376-

Davanın taraflarından birisinin alacaklıları veya aleyhine hüküm verilen tarafın yerine geçenler, borçluları veya yerine geçmiş oldukları kimselerin aralarında anlaşarak, kendilerine karşı hile yapmaları nedeniyle hükmün iptalini isteyebilirler.,

Aslında 375. madde de yargılamanın iadesi sebepleri sayılırken “h” bendinde hileye değinilmiştir. Ancak orada “Lehine karar verilen tarafın, karara tesir eden hileli bir davranışta bulunmuş olması” denilerek, davanın taraflarından birisinin karşı tarafı zarara uğratmak için hile yoluna başvurması halinden bahsedilmiştir.

376. madde de ise taraflar, dava dışındaki 3. kişiyi zarara uğratmak için hile yoluna başvurmuşsa; 3. kişiler de yargılamanın iadesini isteyebilir. Bu halde kanun koyucu hile ile zarara uğramış olan 3. kişileri korumak istemiş ve buna göre bir düzenleme yapılmıştır.

Söz konusu hükümde yargılamanın tarafları yargılamanın iadesini isteyemeyecekleri bir halde, tarafların halefleri ve alacaklılarının hile ile zarara uğramaları halinde yargılamanın iadesini talep edebilmektedirler.

Yargılamanın Yenilenmesi İstanbul

3. Kişilerin Hükmün İptalini İstemeleri ve Tasarrufun İptali Davasının Karşılaştırılması

3. kişilerin hükmün iptalini istemelerindeki amaç ile tasarrufun iptali davaları benzerlik göstermektedir.

Doktirinde ise bu hükümlerin uygulanması arasında 2 farklı görüş vardır:

  • Davanın taraflarından birisi alacaklıları zarara uğratacak bir hüküm elde etmek için davayı aralarında anlaşarak yürütmeleri halinde, zarar gören alacaklılar tasarrufun iptali davalarını açabileceği görüşü vardır.
  • Bir diğer görüş ve çoğunlukla katılınan görüş ise; kesinleşmiş kararların tesirlerinin iptal davası yoluyla değil, yargılamanın iadesi yoluyla kaldırılması gerektiğidir.

Tasarrufun iptali davasında 3. kişileri zarara sokan tarafların yapmış olduğu tasarruftur. Ancak yargılamanın iadesinde 3. kişilerin hükmün iptalini isterken; mahkemenin vermiş olduğu kesin hükümden dolayı zarara uğramaktadırlar.

Bir hükmün kendilerine karşı hileli elde edildiğini ileri süren 3. kişiler, bu mahkeme tarafından verilen kararın tesirinden kurtulmak için  tasarrufun iptali davası yoluna başvurarak kaldırmaları sakıncalıdır. Zira mahkeme tarafından verilen kararın doğru olmadığının iddiası için yargılamanın iadesi sebepleri ile sınırlandırılmıştır. Dolayısıyla kesin hükmün etkileri ancak yargılamanın iadesi ile kaldırılabilir. Zira mahkeme kararlarının otoritesi kalmayacaktır.

Yargılamanın İadesi Usulü

Yargılamanın iadesine dilekçe ile kararı veren mahkemeye müracaat edilir. Mahkeme gerektiğinde teminat isteyebilir.

HMK MADDE 378- (1) Yargılamanın iadesi talebini içeren dilekçe, kararı veren mahkemece incelenir.

(2) Mahkeme, dayanılan sebebin niteliğine göre yargılamanın iadesi talebinde bulunandan karşı tarafın zarar ve ziyanını karşılayacak uygun bir miktar teminat göstermesini isteyebilir.

Yargılamanın iadesi yoluna müracaat edildiğinde mahkeme ilk olarak ön inceleme yapar:

  • Yargılamanın iadesinin istenebilmesi için süreye uyulup uyulmadığı,
  • yargılamanın iadesi istenen kararın kesinleşmiş olup olmadığı,
  • Yargılamanın iadesi istenen sebebin kanunda sayılmış olan sebeplerden biri olup olmadığı incelenir.

Sayılan hususlara uyulmamışsa mahkeme yargılamanın iadesi talebini reddeder. Yeniden yargılama yapılması için koşullar mevcutsa yeniden yargılama yapılır. Yeniden yargılamanın yapılması sonucunda 2 durum oluşur:

  • Önceki hüküm sonucunda verilen hatalar düzeltilmiş olsa dahi aynı sonuca varılabilir. Yani aynı karar verilebilir yahut kararı kesmen değiştirebileceği gibi tamamen de değiştirebilir.

Ancak yargılamanın iadesi sebeplerinden madde 375 ı bendi “Bir dava sonunda verilen hükmün kesinleşmesinden sonra tarafları, konusu ve sebebi aynı olan ikinci davada, öncekine aykırı bir hüküm verilmiş ve bu hükmün de kesinleşmiş olması.” sebebinden dolayı yargılamanın iadesi istenmişse; yeniden yargılama yapılmaz. Zira daha önce aynı konuda verilmiş olan bir mahkeme kararı vardır. Bu halde verilen karar iptal edilir. Ve daha önce verilmiş olan mahkeme kararı geçerli olur.

  • Yargılamanın iadesinin yoluna başvurulması halinde verilmiş olan kararın icrasının durması sağlanamaz. Ancak teminat yoluyla mahkemeden talep edilebilir. Ancak yargılamanın iadesi sebebi mahkeme kararına dayanıyorsa hükmün icrasını durdurmak için teminat istenmez.

Yargılamanın Yenilenmesi İstanbul

Yargılamanın İadesinde Süre

  • Mahkemenin kanuna uygun olarak teşekkül etmemiş olduğunun öğrenildiği,
  • 375 inci maddenin birinci fıkrasının (b) ve (c) bentlerinde öngörülen hâllerde, kararın davalıya veya gerçek vekil veya temsilciye tebliğ edildiği; alacaklı veya davalı yerine geçenlerin karardan usulen haberdar olduğu,
  • Yeni belgenin elde edildiği veya hilenin farkına varıldığı,
  • 375 inci maddenin birinci fıkrasının (d), (e), (f) ve (g) bentlerindeki hâllerde, ceza mahkûmiyetine ilişkin hükmün kesinleştiği veya ceza kovuşturmasına başlanamadığı yahut soruşturmanın sonuçsuz kaldığı,
  • Karara esas alınan ilamın bozularak kesin hüküm şeklinde tamamen ortadan kalkmasından haberdar olunduğu,
  • 375 inci maddenin birinci fıkrasının (i) bendinde yazılı sebepten dolayı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararının tebliğ edildiği,

tarihten itibaren üç ay ve her hâlde iade talebine konu olan hükmün kesinleşmesinden itibaren on yıldır.

  •  375 inci maddenin birinci fıkrasının (ı) bendinde yazılan sebepten dolayı yargılamanın yenilenmesi süresi ilama ilişkin zamanaşımı süresi kadardır.

Yargılamanın Yenilenmesi İstanbul

Stajyer Av. Merve ÇATAR

Makale Yazarlığı İçin

Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere asalhukukdanismanlik@gmail.com adresine gönderebilirler.

 

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu