MANŞET

Hayata Kast Nedeniyle Boşanma Davası 2021

Hayata Kast Nedeniyle Boşanma Davası 2021

Hayata Kast Nedeniyle Boşanma Davası 2021 ile ilgili ve benzer gelen sorular;

Hayata Kast Nedeniyle Boşanma Davası Nedir?,
Hayata Kast Nedeniyle Boşanma Davası Açma Şartları Nelerdir?,
Eşlerden birinin diğerinin hayatına kastetmiş olması gerekir.,
Hayata kasteden eşin kusurlu olması gerekir.,
Hayata Kast Kapsamında Olan Fiiller Nelerdir?,,
Hayata Kast Nedeniyle Boşanma Davası Açmak İçin Süre Nedir?,
Hayata Kast Fiili Affedildiyse Dava Açılabilir Mi?,

Hayata Kast Fiilinden Dolayı Açılmış Ceza Davasının Boşanma Davasına Etkisi Nedir?,
Hayata Kast Nedeniyle Boşanma Davası Açmak İçin Yetkili ve Görevli Mahkeme Neresidir?,
Boşanma Davası Nasıl Açılır?,
Boşanma Sebepleri Nelerdir?,
Genel Boşanma Sebebi Nedir?,
Özel Boşanma Sebepleri Nelerdir?,
Zina – Aldatma Sebebine Dayalı Çekişmeli Boşanma Davası (TMK m.161),
Hayata Kast, Pek Kötü veya Onur Kırıcı Davranış Sebebine Dayalı Çekişmeli Boşanma Davası (TMK m.162),
Suç İşleme ve Haysiyetsiz Hayat Sürme Sebebine Dayalı Çekişmeli Boşanma Davası (TMK m.163),
Terk Sebebine Dayalı Çekişmeli Boşanma Davası (TMK m.164),
Akıl Hastalığı Sebebine Dayalı Çekişmeli Boşanma Davası (TMK m.165),
Ortak Hayatın Yeniden Kurulamaması Nedeniyle Çekişmeli Boşanma Nedir?,
Boşanma Davası Türleri Nelerdir?,
Anlaşmalı Boşanma Davası Nedir?,
Anlaşmalı Boşanma Davası Nasıl Açılır?,
Anlaşmalı Boşanma Davasının Şartları Nelerdir?,
Anlaşmalı Boşanma Protokolü Hazırlanırken Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar Nelerdir?,
Anlaşmalı Boşanmada Nafaka Ödenir Mi?,
Anlaşmalı Boşanma Kaç Gün Sürer?,
Çekişmeli Boşanma Davası Nedir?,
Çekişmeli Boşanma Davası Nasıl Açılır?,
Karşı Taraf Boşanmak İstemese De Boşanabilir Miyim?,
Boşanma Davasında Gerekçe Göstermek Gerekir Mi?,
Çekişmeli Boşanma Davası Ne Kadar Sürer?,
Boşanma Davasında Neler Delil Olarak Kullanılabilir?,
Anlaşmalı ve Çekişmeli Boşanma Arasındaki Farklar Nelerdir?,
Boşanma Davası Nerede Açılır?,
Boşanma Davasının Maliyeti Nedir? Boşanma Davası Açma Ücreti Ne Kadar?,
Boşanma Davasında Avukat Tutmak Zorunda Mıyım?,
Boşanma Avukatı Ücreti Ne Kadardır?,
Boşanma Davasında Tarafların Duruşmaya Katılması Zorunlu Mudur?,
Davacı veya Davalı Duruşmaya Katılmazsa Ne Olur?,
Boşandıktan Sonra Tekrar Evlenebilir Miyim? ,İddet Müddeti Nedir?,

Hayata Kast, Pek Kötü veya Onur Kırıcı Davranış

Hayata kast, eşlerden birinin diğer eşe yönelik öldürme kastıyla hareket etmesidir. Eşine yaptığı harekette öldürme kastı olması şarttır, öldürme kastı olmadığı zaman boşanma sebebi olarak görülmez.

Öldürme kastı, eşin bilerek ve isteyerek öldürme niyetiyle hareket etmesidir. Eğer eş dikkatsizlik ya da ihmal sonucunda diğer eşin hayatını riske sokmuşsa hayata kast nedeniyle boşanma davası açılamaz. Çünkü eşin öldürmeye yönelik iradesi yoktur.

Eşin öldürme niyeti diğer eşe yönelik olmalıdır. Eşin annesi, kardeşi ya da herhangi bir akrabasına öldürme niyetiyle yapılan fiil, hayata kast nedeniyle boşanma sebebini oluşturmaz.

Hayata kast nedeniyle açılan boşanma davaları hakimin takdirine bırakılmış davalardan değildir, mutlak boşanma nedenlerindendir. Hayatına kastedildiği ispatlandığı takdirde hakim, evliliğin sürdürülebilir ya da sürdürülemez olduğuna bakmadan çiftlerin boşanmasına karar vermelidir.

Hayata kast fiili ile eşini intihara yönlendirme, yardım ya da ölmemesi için yardımda bulunmaması durumlarında da teşkil edecektir. Diyelim ki eş ağır bir şekilde yaralanmış ve hayatının kurtarılması için ambulans çağrılması gerekiyor ve eş, bilerek ambulans çağırmıyor ise hayata kast fiili sayılacaktır.

Kanun, kast şartını öngörmüştür. Bu nedenle ayırt etme gücü olmayan kişilerin eşlerinin hayatına kast fiili boşanma sebebi oluşturmayacaktır.

Pek kötü muamele, eşin diğer eşe yönelik hem ruhsal hem de bedensel olarak tahrip edip zarar vermesidir. Hangi fiillerin pek kötü muamele sayılacağı hakimin somut olayda değerlendirmesiyle belirlenecektir.

Pek kötü muamelede devamlılık aranmamaktadır, tek bir davranış pek kötü muamele için yeterli sayılmaktadır. Ancak bu fiilin oluşabilmesi için belli şartlar vardır. Eşin diğer eşe yapmış olduğu bu muamele için ‘kast’ aranır.

Eşin kötü ve yoğun bir şekilde yapacağı muameleyi bilerek ve isteyerek yapmalıdır.

Hangi fiillerin bu madde kapsamında olduğuna dair kesin bir sıralama yapılamamaktadır. Yargılama sırasında hakim somut olaya göre değerlendirmede bulunarak karar verecektir.

Ancak birkaç örnek mevcuttur;

Eşi aç bırakma,
Eşi odaya kilitleme,
Eşe dayak atma,
Sürekli olarak eşle cinsel ilişkiye girme gibi eşi ruhen ve fiziken yıpratmaya yönelik olan fena, yoğun bir muameledir.

Onur kırıcı davranış, yasa koyucu boşanma sebepleri arasında onur kırıcı davranış adı altında belirli halleri düzenlemiştir. İlgili düzenleme Türk Medeni Kanunu’nun 162. maddesinde zikredilmiştir.

TMK m. 162’nin konu başlığı hayata kast, pek kötü ve onur kırıcı davranıştır. Bu davranış yalnızca hareket ile değil, söz ve yazı ile ortaya çıkabilir.

“Hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış: Eşlerden her biri diğeri tarafından hayatına kastedilmesi veya kendisine pek kötü davranılması ya da ağır derecede onur kırıcı davranışta bulunulması sebebiyle boşanma davası açabilir.

Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her halde bu sebebin doğumunun üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer. Affeden tarafın dava hakkı yoktur.”

Kanun metninden de anlaşılacağı üzere onur kırıcı davranışın varlığı için kast şarttır. Bu nedenledir ki Türk Ceza Kanunu’nda şerefe ve haysiyete yönelik suçlar anlamında gerekli şartların gerçekleşmesi aranır. Bununla birlikte suç unsuru taşımamakla birlikte de şerefe ve haysiyete yönelik onur kırıcı davranışta bulunulması mümkündür.

Unutulmamalıdır ki kast aranan tek şarttır. Bu şarta ek olarak fiilin şeref ve hasiyete yönelik olması da onur kırıcı davranışın varlığı için gerekli koşuldur. Eşe karşı toplum içerisinde küçük düşürücü söz söyleme yahut eşi küçük düşürücü davranma onur kırıcı davranış olarak sayılmaktadır.

Onur kırıcı davranış olarak birkaç örnek verecek olursak;

Toplum içinde eş tarafından hakarete uğraması,
Evden kovulması,
Sürekli olarak hakarete uğraması ya da eşin sövmesi
Eş aleyhine iftira atarak hırsızlık ihbarında bulunması gibi eylemlerdir. Eşin kişilik haklarını zedeleyen bu tür eylemlere benzer fiiller onur kırıcı davranış sebebiyle boşanma davasına konu olabilir. Hangi fiillerin bu sınıfa girdiğini somut olayda mahkemenin takdirindedir.
Kanun düzenlemesinde belirli süreler ön görülmüştür. Eş olayın öğrenilmesinden altı ay içerisinde veya her halde beş yıl içinde boşanma talep etmezse bu hakkından vazgeçmiş sayılır. İlgili süreler hak düşürücü süre olması sebebiyle zaman aşımı defi gibi sonuç doğurmaz mahkemece re’sen gözetilir.

Onur kırıcı davranışın belirlenmesinde karar yetkisi mahkemededir. Bu durumda demektir ki hakim tarafından takdir edilir. Onur kırıcı davranışın oluşması için fiilin tekerrür etmesi bir şart değildir. Hakimin takdir yetkisinde olması sebebiyle duruma ve koşula göre belirlenir. Öyle bir fiil işlenmiştir ki şartlar fiilin bir kereye mahsus işlenmesini onur kırıcı davranış olarak nitelendirmeye yetebilir. Bunun aksine öyle bir fiil işlenmiştir ki fiilin onur kırıcı olarak nitelendirilebilmesi için tekrar etmesi hatta belirli bir sıklıkta olması şart olabilir.

Fiilin hangi durumlarda onur kırıcı davranış olacağını takdir edecek olan kuşkusuz hakimdir. Bu bilgiler ışında yaşanılan çevre, yaşam tarzı, ilgili yerdeki örf ve adet de hakimin fiili onur kırıcı davranış mı yoksa onur kırıcı sıfatına haiz olmayan bir hareket mi olduğunu takdir etmesi konusunda yardımcı olacak etkenler olabilir.

Bu bilgiler ışında şunu söylemek pekala mümkündür. Fiilin bir üçüncü kişi huzurunda gerçekleşmesi aranan bir şart değildir. Yalnızca eşler arasında olan bir fiil de kuşkusuz hakimin takdiri ile onur kırıcı davranış olabilir.

Kusur kavramına gelecek olursak onur kırıcı davranışın gerçekleşmesi için kusur şarttır. Kastın olması sebebiyle kusuru olmadan eşine karşı onur kırıcı davranışta bulunulması kusurun yokluğu sebebiyle mümkün değildir.

Bu durumda demektir ki kişinin kasıtlı olarak eşine karşı onur kırıcı davranışta bulunması gerekir. Onur kırıcı davranışı gerçekleştiren kişinin kusur ehliyetine daha açık bir ifade ile ayırt etme yetisine sahip olması gerekmektedir.

Yasa koyucu TMK m. 162’de af durumunu da düzenleme altına almaktadır. Unutulmamalıdır ki buradaki af ile Türk Ceza Kanunu’ndaki şikayetten vazgeçme karıştırılmamalıdır. Bu ayrıma birazdan değineceğiz ancak öncelikle TMK m. 162’deki affı açıklayalım.

Onur kırıcı davranış kendisine karşı uygulanan eş, diğer eşi affederse affeden tarafın dava hakkı düşer. Af durumu eşin, onur kırıcı davranışı sergileyen eşe karşı gösterdiği bir imtiyazdır. Bu nedenledir ki affeden eş TMK m. 162 uyarınca diğer eşe karşı ilgili duruma ilişkin olarak dava açma hakkını kaybeder.

Bu durumu TCK’dan ayıran hususu da açıklayalım. Yargıtay’ın bu yönde kararları olması sebebiyle bu konuya temas etmek gerekir. Örneğin eşlerden biri onur kırıcı davranışa uğradığı gerekçesi ile hem boşanma davası açmış hem de TCK’deki hükümler uyarınca ceza soruşturması başlatmış olsun.

Şayet onur kırıcı davranış dolayısıyla mağdur olan taraf ceza hukuku kapsamında şikayetinden vazgeçer ise boşanma konusu onur kırıcı davranışı affetmiş sayılmaz. Yalnızca ceza hukuku kapsamında faile karşı şikayetini geri almış sayılır. Bu durumda mağdur olan taraf ilgili olaya ilişkin olarak boşanma davasına devam edebilir veya açmadıysa boşanma davası açabilir.

Hayata Kast Nedeniyle Boşanma Davası 2021

Unutulmamalıdır ki TMK m. 162 pek kötü veya onur kırıcı davranış ismiyle zikredilmektedir. Bu nedenle onur kırıcı davranış için söylediğimiz her şey pek kötü davranış için de geçerlidir. İki başlık konusunda da fiili işleyen eşe karşı cezai sorumluluk yüklenmek isteniyorsa cezai soruşturma açılmalıdır.

Yukarıda da dile getirildiği üzere cezai soruşturmada şikayeti geri almak TMK uyarınca af yerine geçmez. Mağdur olduğu iddiasındaki eş ceza hukukunda şikayetini geri çekse dahi TMK m. 162’de ön görülen süreler kapsamında pek kötü veya onur kırıcı davranış nedeniyle boşanma davası açabilir.

Eşin affetmesi dava açma hakkını düşürür.
Hak düşürücü süre 6 ay, 1 yıldır.
Mutlak boşanma sebeplerindendir, kanıtlandığı takdirde hakim boşanma kararını vermek zorundadır.

Medeni Kanun’a göre, mevcut bir evlilik ya kendiliğinden sona erer ya da mahkeme kararıyla sona erdirilir. Evliliğin mahkeme kararıyla sona erdiği hal olan boşanmanın sebepleri kanunda sınırlı olarak sayılmıştır.

Boşanma sebepleri; zina, hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış, suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme, evlilik birliğinin sarsılması ve terktir.

Bunların haricinde taraflar farklı bir nedene dayanarak boşanma talep edememektedir.
Bu yazımızda, hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış nedenine dayanılarak açılan boşanma davası incelenecektir. Genel hatları ile boşanma davası hakkında bilgi almak için tıklayınız. Keyifli ve faydalı okumalar dileriz.

Hayata kast

Medeni Kanun’un 162. maddesine göre, “Eşlerden her biri diğeri tarafından hayatına kastedilmesi veya kendisine pek kötü davranılması ya da ağır derecede onur kırıcı bir davranışta bulunulması sebebiyle boşanma davası açabilir.”

İlgili maddeye göre, bir eşin diğer eşin hayatına kastetmesi veya diğer eşe pek kötü davranması yahut ağır derecede onur kırıcı davranışta bulunması sonucunda söz konusu davranışlara maruz kalan eşin bu madde kapsamında dava hakkı doğmaktadır.

Hayata kast kapsamına, bir eşin diğer eşi öldürme niyeti ile yaptığı her türlü davranış, ölüm neticesini doğurmamak şartıyla dâhil edilebilir.

Zira bir eşin ölümü, boşanmayı gerektirmeksizin evliliği kendiliğinden sona erdiren bir olaydır.
Hayata kast fiili, diğer eşi fiilen öldürmeye teşebbüs yahut intihara teşvik veya yardım etme şeklinde müspet bir davranış biçiminde ortaya konabileceği gibi diğer eşin ölmemesi için gerekli yardımdan kaçınma tarzında menfi bir davranış biçiminde de ortaya konabilir.

Hayata Kast Nedeniyle Boşanma Davası 2021

Örneğin yaralı eşin hastaneye götürülmemesi, diğer eşin ölmemesi için gerekli yardımdan kaçınma olup hayata kast kapsamında değerlendirilmektedir.

Medeni Kanun’un 162. maddesi kapsamında fiilin plânlanarak veya ani bir kararla ortaya konması önemli değildir.
Yine fiilin icrası sırasında kullanılan aracın ölüme sebebiyet verecek elverişlilikte olup olmaması veya eşi öldürmeye yönelik fiilden daha sonra vazgeçilmesi önemli değildir.
Hayata kast fiili mevcutsa artık hayatına kastedilen eş açısından evlilik birliği çekilmez hale gelmiştir.

Ne kadar ciddi boyutlara ulaşmış olursa olsun sadece ölüm tehdidinde bulunma kural olarak hayata kast olgusunun varlığı için yeterli değildir. Ancak örneğin, eşinin kafasına silah dayayan kişinin bu davranışı, tehdit sınırlarını aşan bir durumdur.

Hayata kast niteliği taşımayan fiiller için TMK m. 162 anlamında “hayata kast” sebebine dayanarak dava açılması mümkün değildir.

Örneğin, bir eşin diğerini öldürmeye teşebbüs niteliğinde olmayan darp (şiddet) fiilleri, bu sebep kapsamında değildir. Bu gibi durumlarda eğer kanunî şartlar oluşmuşsa yine m. 162 kapsamında “pek kötü davranış” sebebine dayanarak yahut m. 166 gereğince “evlilik birliğinin temelden sarsılması” sebebine dayanarak boşanma davası açılabilir.

Yukarıda örneklendirdiğimiz diğer eşin hayatına kast fiillerinin adından anlaşılacağı üzere “kast” ile işlenmesi gerekmektedir.
Tedbirsizlik veya ihmal sonucu işlenen fiiller, hayata kast kapsamına girmemektedir.

Dava Hakkı

Hayata kast sebebiyle boşanma davası açma hakkı iki halde sona ermektedir; af ve hak düşürücü süre.

Af

Medeni Kanun’un 162/3.maddesine göre eşin, hayatına kasteden eşi affetmesi, bu sebebe dayanarak boşanma davası açmasını engellemektedir. Zira affın anlamı, Gençcan’ın ifadeleri ile “ruhen çektiğim acıyı yendim ve bu evlilik birliğinin devamını istiyorum” demektir.
Af iradesi için kanunda herhangi bir şekil şartı öngörülmemiştir. Yazılı veya sözlü, açık veya

HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE

Hayata kast sebebiyle boşanma davasında davaya hakkı olan eşin, boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her halde hayata kast olgusunun doğumundan itibaren beş yıl geçmekle dava hakkı düşmektedir.

Hayata Kast Nedeniyle Boşanma Davası Açmak İçin Yetkili ve Görevli Mahkeme Neresidir?

Boşanma davalarında görevli mahkeme, Aile Mahkemeleri’dir. Ancak Aile Mahkemesi’nin bulunmadığı yerlerde bu davalara bakmak Asliye Hukuk Mahkemeleri’nin görevindedir. Asliye Hukuk Mahkemesi, Aile Mahkemesi sıfatıyla bu davalara bakar.
Boşanma davalarında yetkili mahkeme, Türk Medeni Kanunu m. 168’e göre, eşlerden birinin yerleşim yeri veya davadan önce son altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesidir. Buna göre hayata kast nedeniyle boşanma davası, eşlerden birinin ikamet ettiği yere bağlı bulunan Aile Mahkemesi’nde açılabilir. Ayrıca, eşlerin davadan önce son altı aydan beri birlikte oturdukları yere bağlı bulunan Aile Mahkemesi’nde de açılabilecektir.

KUSURLU EŞİN EDİNİLMİŞ MALLARDAKİ PAYI

Hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış sebebiyle boşanma davası sonuçlarını özellikle boşanmanın mali sonuçlarında göstermektedir.
Bilindiği üzere eşler arasında evlilik süresince kural olarak edinilmiş mallara katılma rejimi (yasal mal rejimi) geçerlidir. Boşanma davasının açılması ile edinilmiş mallara katılma rejimi sona erer, boşanma kararının kesinleşmesiyle de tasfiye işlemleri başlar.

Edinilmiş mallara katılma rejimi hükümleri incelendiğinde “artık değere katılma” başlıklı 236’ncı maddenin 2’nci fıkrasında, zina ve hayata kast sebebiyle açılan boşanma davaları için özel bir hüküm öngörülmüştür.

İlgili fıkraya göre, “zina veya hayata kast nedeniyle boşanma halinde hâkim, kusurlu eşin artık değerdeki pay oranının hakkaniyete uygun olarak azaltılmasına veya kaldırılmasına karar verebilir.”

İlgili düzenleme ile zina ve hayata kast halleriyle sınırlı olarak, hâkime artık değere katılma oranını hakkaniyet gereğince belirleme hususunda takdir yetkisi tanınmıştır.
Hayata kast sebebiyle açılan boşanma davasında, hâkim, bu sebebe dayanarak boşanmaya karar verirse bu yönde bir talep gelmemiş olsa dahi re’sen kusurlu eşin artık değere katılma oranını azaltabilmekte yahut kaldırabilmektedir.

Hayata Kast Nedeniyle Boşanma Davası 2021

MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT

Mutlak boşanma sebeplerinden olan hayata kast olgusuna dayanarak açılan boşanma davasında veya dava sonrasında hayatına kastedilen taraf, maddî tazminat talebinde bulunabilir. Zira hayata kast, ağır bir kusurdur.
Hayatına kastedilen eşin kusuru ne olursa olsun hayata kast fiilini işleyen tarafın kusuru daha büyük olacaktır.

Yine boşanmaya sebep olan durumlar sonucunda çoğu zaman taraflardan biri; acı çekmek, derin üzüntüler yaşamak ve ruhî bunalımlar geçirmek tehlikesiyle karşı karşıya kalmaktadır.
Özellikle zina, hayata kast gibi özel boşanma sebeplerine dayanan boşanma davalarında bu durum göz ardı edilemeyecek boyutlara ulaşmaktadır.

Bu itibarla hayata kast sebebine dayanarak boşanma kararının verildiği bir davada, kişilik haklarına saldırılan eşin manevi tazminat talep edebileceğinden şüphe yoktur.
Hayata kast fiilleri, aynı zamanda bir haksız fiil teşkil etmektedir. Bu nedenle kişilik hakları saldırıya uğrayan taraf, manevî tazminat talebini genel hükümler çerçevesinde de ileri sürebilmektedir.

YOKSULLUK NAFAKASI

Medeni Kanun’a göre, boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilmektedir.

Hayata kast sebebiyle boşanmaya karar verilen durumlarda, hayatına kastedilen taraf kusuru ne olursa olsun hayatına kasteden tarafa nispeten daha az kusurlu olacağı için yoksulluk nafakası talep edilebilmektedir.
Hayata kast fiilini işleyen davalının ise yoksulluk nafakasını talep etme hakkı olmayacaktır.

VELAYET

Çocuğun velayeti evlilik birliği içerindeyken anne ve baba tarafından kullanılırken boşanma ile birlikte velayet hakkının kullanımı anne veya babadan birine verilmektedir.

Hâkim, velâyet hakkının hangi tarafa verileceği hususunda tarafların talep ve düşüncelerinden ziyade “çocuğun menfaatini” göz önünde bulundurmaktadır.

Hayata kast, utandırıcı bir suç işleme gibi olgular tarafın psikolojik durumunun yerinde olmadığına dair kuvvetli emarelerden olsa da çocuğun menfaati gereği velayetin takdiri hakimdedir.

Hayata Kast Nedeniyle Boşanma Davası 2021

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu