Balıkesir Ecrimisil Davası Avukatı
Balıkesir Ecrimisil Davası Avukatı
ECRİMİSİL DAVASI / Ecrimisil davası bir taşınmazı bu taşınmazın sahibinin rızası olmadan ve haklı bir sebebi olmadan, haksız yere işgal eden kişiden tazminat alınması talebiyle açılır.
Ecrimisil davasının açılabilmesi için belirli şartların varlığı gerekir.
- Taşınmaz kişi tarafından malın sahibinin rızası olmadan ve haklı sebep bulunmadan, haksız olarak işgal edilmiş “malın kullanılması veya maldan tasarrufta bulunulması hali” olmalıdır.
- Taşınmazı işgal eden kişi bu fiili kötü niyetli olarak gerçekleştirmelidir.
- Taşınmazın işgal edilmesine bağlı olarak taşınmazın sahibinin o mal ile alakalı olarak zarara uğramış olması gerekir.
- Taşınmazı işgal eden kişinin fiili ile zarar arasında neden sonuç ilişkisi kurulabiliyor olmalıdır, bu halde taşınmazın sahibi söz konusu kişinin taşınmazı işgal etmesi sebebiyle zarara uğramış olmalıdır.
Ecrimisil talep edilmesi için açılan davada kişinin taşınmazı malın asıl sahibinin rızası olmadan kullanması veya maldan tasarrufta bulunmasının yanı sıra mal asıl sahibinin rızasıyla bu kişiye devredilmiş olsa dahi bu rıza sonradan geri alınmışsa bu halde de haksız işgal fiilini gerçekleştiren kişiden ecrimisil talep edilebilecektir.
Davacı tarafından kendisinden ecrimisil talep edilebilecek kişinin şu fiilleri uygulamada haksız işgal olarak kabul edilebilir.
- Taşınmazın asıl sahibinin izni olmaksızın kullanılması veya taşınmazdan tasarrufta bulunulması,
- Kiracının kiraladığı taşınmazdaki kira süresinin bitmesine rağmen söz konusu sözleşme yenilenmeden taşınmazın kullanılmaya devam edilmesi,
- Taşınmazın asıl sahibinin izni olmaksızın taşınmaza inşaat yapılması halleri örnek verilebilir.
Balıkesir Ecrimisil Davası Avukatı
Ecrimisil talebiyle dava açılabilmesi için,
- Davacı haksız olarak işgal edilen söz konusu taşınmaz üzerinde hak sahibi olduğunu ispatlamalıdır, bu husus tapu kayıtları ile ispatlanabilir. Ecrimisil davasını taşınmaz üzerinde mülkiyet hakkı sahibi kişi yanında intifa hakkı sahibi olan kişi de açabilir, intifa hakkı sahibi de aynı şekilde hak sahibi olduğunu ispatla yükümlüdür.
- Taşınmazın haksız olarak işgal edildiğini ileri süren davacı haksız işgali de ispatlamalıdır, örneğin kişinin taşınmazı kullanması veya ondan yararlanması herhangi bir geçerli sebebe, sözleşme ilişkisine dayanmamalıdır ve kullanımın haksız olduğu hususunu da davacı ispatlamalıdır.
Kural olarak ecrimisil talebiyle dava açabilmek için haksız işgal fiilinde bulunan kişiye ihtar çekilmesi, bildirim yapılması zorunlu değildir ve bildirim zorunluluğu olmadan ecrimisil talebiyle dava açılabilmektedir. Söz konusu davalarda haksız işgalci kişiye bu fiil sebebiyle ihtar çekilmesi işgal fiilini işleyen kişiyi temerrüde düşürerek talep edilebilecek olan faizi ihtar tarihinden başlatmaktır, bu bildirim yapılmazsa faiz dava tarihinden başlayacaktır. Ancak paylı mülkiyetin veya elbirliği ile mülkiyetin söz konusu olduğu ortaklıklarda bazı istisnalar hariç olmak üzere işgale ilişkin bildirim yapılması ecrimisil talep edebilmek için aranmaktadır.
Elbirliği ile mülkiyet ya da paylı mülkiyet ortaklıklarında ihtar çekilmesi veya el atmanın önlenmesi davası açılması ile birlikte ecrimisil talep edebilmek için intifadan men koşulunun gerçekleştiği kabul edilir. Fakat ortaklıkta taraflar arasında ecrimisil talep edilmeden önce hali hazırda açılmış bulunan ortaklığın giderilmesi veya benzeri davalar varsa intifadan men koşulu gerçekleşmiş olarak kabul edilir ve ayrıca bir daha ihtar çekilmesi gerekmeyecektir.
ECRİMİSİL TALEP EDİLEBİLMESİ İÇİN GEREKEN BİLDİRİM ŞARTI – İNTİFADAN MEN / Paylı mülkiyetin ya da elbirliği ile mülkiyetin söz konusu olduğu ortaklıklarda paydaşlar ya da mirasçılar arasında haksız işgal fiilini gerçekleştiren kişiden ecrimisil talep edilebilmesi için ecrimisil davası açılmadan önce asıl malik veya malikler tarafından söz konusu işgali gerçekleştiren kişiye durum ihtarname ile bildirilmelidir, söz konusu bildirim intifadan men koşuluna ilişkindir. Yapılacak olan bildirim haksız işgali gerçekleştiren kişinin hakkı olmayan kısma ilişkin kullanımdan men edilmesi anlamını taşımaktadır ve ancak intifadan mene ilişkin bildirimin yapılmasından sonra geçen süre için ecrimisil talep edilebilecektir, intifadan men koşulu sağlanmadan önceki kısım için ecrimisil talep edilemeyecektir.
Fakat Yargıtay uygulamalarında bazı haller istisna olarak kabul edilmiş olup bu istisna hallerde intifadan men koşulu gerçekleşmese dahi ecrimisil talep edilebilecektir.
- Davaya konu taşınmazın kamu malı olması,
- Ecrimisil istenen taşınmazın (bağ, bahçe gibi) doğal ürün veren ya da (işyeri, konut gibi) kiraya verilerek hukuksal semere elde edilen yerlerden olması,
- Paylı taşınmazı işgal eden paydaşın bu yerin tamamında hak iddiası ve diğerlerinin paydaşlığını inkâr etmesi,
- Paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belirli bulunması,
- Davacı tarafından diğer paydaşlar aleyhine daha önce bu taşınmaza ilişkin el atmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri davalar açılması veya icra takibi yapılmış olması halleri istisnadır ve intifadan men koşulu aranmayacaktır.
Ecrimisil davası hangi süre içerisinde açılmalıdır?
Ecrimisil talebine sebebiyet veren haksız işgal fiili haksız fiil kapsamında değerlendirilir fakat ecrimisil davasının açılması anlamında öngörülen zamanaşımı süresi ise genel zamanaşımı süresinden farklıdır. Davacı tarafından ecrimisil davası 5 yıllık zamanaşımı süresine tabidir ve yalnızca ecrimisil davasının açılması tarihten başlayarak geriye doğru son 5 yıl içerisinde gerçekleştirilen haksız işgal fiili neticesinde bir hesaplama yapılarak son 5 yıl için ecrimisil tazminatı kararı verilmektedir. Yargıtay’ın 25.05.1938 tarihli ve 1938/29 esas ve 1938/10 karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında hükmettiği 5 yıllık zamanaşımı süresi ecrimisil davası bakımından uygulanmaya devam etmektedir.
Balıkesir Ecrimisil Davası Avukatı
Ecrimisil davası hangi mahkemede açılmalıdır?
Ecrimisil davasında görevli ve yetkili mahkeme, davada haksız işgale konu olan malın değerine bakılmaksızın taşınmazın bulunduğu yer Asliye Hukuk Mahkemeleridir.
8. Hukuk Dairesi
2021/1708 E.
2021/5479 K.
MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Ecrimisil
Mahkemece, davacılardan …’un dava konusu taşınmazdaki payını haricen davalıya sattığı, haricen yapılan taşınmaz mal satışından dönüldüğünde verdiği bedel kendisine geri verilmeyen tarafın, parası geri verilinceye kadar ecrimisil ödemekle yükümlü olmadığı, davacı …’nın ise davalıyı intafadan men etmediği, ancak ecrimisil istenen taşınmazın (bağ, bahçe gibi) doğal ürün veren ya da kiraya verilerek hukuksal semere elde edilen yerlerden olması nedeniyle elma bahçesi olarak kullanıldığı sabit olan taşınmaz kısmı için ecrimisil talep edebileceği gerekçesi ile davacı … tarafından açılan davanın reddine, davacı …’nın açtığı davanın ise kısmen kabulü ile tespit edilen 7.808,00 T’ lik ecrimisil bedelinden davacının tapu kaydındaki hissesi oranında dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile bu davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece her ne kadar intifadan men şartı gerçekleşmemekle birlikte, taşınmazın doğal ürün veren elma bahçesi kısmı yönünden davacının ecrimisil talep edebileceği kabul edilmiş ise de, dava konusu taşınmazın tapuda “ kerpiç ev, samanlık ve elma bahçesi “ niteliği ile kayıtlı olduğu, dava konusu taşınmaza ilişkin kadastro tespit tutanağı, Elmalı Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/226 Esas sayılı dosyası ve dava dilekçesinin içeriği uyarınca taşınmaz üzerinde yer alan bina ve elma bahçesinin davalı tarafça meydana getirildiği sabit olup, bu durumda Mahkemece davacının davalı aleyhine taşınmazı kullandırmadığı gerekçesi ile Savcılığa şikayet başvurusunda bulunduğu, yine taşınmaz üzerine yapılan yapıların yıkımı için idareye başvurduğu beyanında bulunduğu anlaşılmakla, taraflarca delil olarak gösterilen dosya içerikleri, toplanmış ve toplanacak delilller nazara alınarak intifadan men olgusunun üzerinde durulması, sonucuna göre HMK’nin 297. maddesi uyarınca davacının hissesi oranında ecrimisil bedeli hesap edilip, hesaplanan bedel hüküm altına alınması gerekir iken yazılı şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
Balıkesir Ecrimisil Davası Avukatı
7. Hukuk Dairesi
2021/4581 E.
2021/1562 K.
MAHKEMESİ: Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı tarafından, davalı aleyhine 22.08.2014 tarihinde verilen dilekçe ile ecrimisil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda;
KARAR : Dava, paydaşlar arası ecrimisil istemine ilişkindir. Davacı, miras bırakanı olan babası Hasan Demirel adına kayıtlı 1140 parsel sayılı gayrimenkulün babası Hasan Demirel’in 15/02/1974 tarihinde ölümü ile kendilerine kaldığını, davalı …’in 40 yılı aşkın süredir taşınmazı kendilerinin kullanmalarına müsaade etmediğini ileri sürerek; 4.873,75TL ecrimisilin, davalıdan her bir yılın eylül ayından itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile kendisine ödenmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davacının 15.06.2015 tarihinde ölümüyle mirasçılarının davaya katılımının sağlanmış olduğu, dava konusu 1140 parsel sayılı taşınmazın fındık bahçesi vasfında olduğu, 14.920 metrekare alanlı olduğu, muris adına kayıtlı olduğu, taraflar arasında izaleyi şuyu davası görüldüğü ve satış kararı verildiği, davacı ile davalının kardeş olup dava konusu parselin ortak murisleri olan babalarından kaldığı ve halen daha tapu kaydında muris babalarının malik olarak gözüktüğü, bu durumda taraflar ve diğer mirasçılar arasında elbirliği mülkiyeti ilişkisinin bulunduğu, bununla birlikte yapılan keşif esnasında dinlenen tanık ve mahalli bilirkişi anlatımlarına göre dava konusu parselin daha muris hayattayken davalı … tarafından kullanıldığı ve bu durumun da 50-60 yıldır bu şekilde sürdüğü, yine davacı da dahil diğer mirasçıların da babadan kalma yerlerinin bulunduğu, böylece her ne kadar tüm mirasçıların katılımı ile gerçekleşmiş bir rızai taksim bulunmasa da, taksime yönelik fiili bir durumun oluştuğu, her ne kadar davacı davalının kendilerine dava konusu parseli kullanmak için izin vermediğini belirtmişse de bu durumda davacının ecrimisil değil ortaklığın giderilmesi dava yolunu seçmesi gerektiği, kaldı ki Dereli Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/208 Esas sayılı dosyasında ortaklığın giderilmesi için dava açılıp ortaklığın giderildiği, fakat temyiz edilmekle dosyanın halen Yargıtay’da bulunduğu gerekçesiyle sübut bulmayan davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Kural olarak, men edilmedikçe paydaşlar birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. İntifadan men koşulunun gerçekleşmesi de, ecrimisil istenen süreden önce davacı paydaşın davaya konu taşınmazdan ya da gelirinden yararlanmak isteğinin davalı paydaşa bildirilmiş olmasına bağlıdır. Davaya konu taşınmazlar yönünden sayılan istisnalar dışında bulunduğundan intifadan men koşulunun gerçekleşmesi aranacak ve intifadan men koşulunun gerçekleştiği iddiası, her türlü delille kanıtlanabilecektir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.02.2002 gün ve 2002/3-131 Esas, 2002/114 Karar sayılı ilamı)
Somut olayda ise; tarafların paydaş olduğu, muris adına kayıtlı, fındık bahçesi nitelikli dava konusu taşınmazın tamamının davalı tarafından kullanılmakta olduğu, davacının kullandığı ya da kullanabileceği bir alan bulunmadığı, taraflar arasında rızai taksim ya da fiili bir kullanım durumunun bulunmadığı hususları göz ardı edilerek, hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu alınmak suretiyle dosya esası hakkında hüküm tesis edilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle ve eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hükmün bozulmasını gerektirmiştir.
Stajyer Av. Derya MERİÇ
Makale Yazarlığı İçin
Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere asalhukukdanismanlik@gmail.com adresine gönderebilirler.