CEZA HUKUKU

Cinayet Davaları Avukatı

Cinayet Davaları Avukatı

Cinayet davalarına Ağır Ceza Mahkemeleri tarafından bakılır. Bu davaların savunması ise kendi alanlarından uzman Cinayet Avukatları tarafından yürütülür.

Başımıza gelecek bütün adli işler önemli olmakla beraber özgürlüğümüzün kısıtlanması ve daha yüksek ceza ile karşılaşma durumu bu tür davalarda daha yüksektir.

Günümüzde artık bütün meslek dallarında uzmanlaşma esas alınmaktadır. Her bölüm kendi alt dallarında bir uzmanlaşma gerektirmektedir.

Cinayet davalarında tutuklama ve adli kontrol gibi tedbirler uygulandığı için bu işe bakan cinayet avukatları da tutukluluk halinin kaldırılması ve iyi bir savunma için en temel gerekliliktir.

Yaşam hakkı kutsaldır hiç kimse ne kurban ne de suçlu taraf olmak istemez.
Ama şartlar ve durumlar insanı istemediği olaylar karşısında böyle bir durumda kalmaya düşürebilir.

Bu bazen evine giren bir hırsıza karşı, bazen gasp, cinsel istismar, insan veya organ ticareti yapan kişilerle yaşayacağımız karşılaşmalar bile bizi böyle ağır cezalık durumda bırakabilir.

Akıl ve Ruh sağlığı yerinde her birey kanun ve kurallara uygun davranışta bulunmakla mükelleftir.

Ancak art niyetli insanlarda toplumda az değildir. Bizlerin kurallara uygun yaşamamız bizlerin de bir cinayet davası ile karşı karşıya kalmayacağımız anlamına gelmez.
Böyle bir durumda kalmayı istememekle beraber hayatta kalmak adına bir cinayet işleme durumu başımıza gelebilir.

O zaman iyi bir cinayet avukatı hayat kurtarıcı olacaktır. Asliye ceza mahkemelerine bir yargıç bakarken Ağır ceza mahkemeleri için üç yargıç bakmaktadır.

En düşük on yıl ve üstü ağır ceza gerektiren cinayet davalarında ise donanımlı ve tecrübeli bir cinayet avukatı ayrı bir öneme sahiptir.

Haklı bir gerekçeniz olması iyi bir savunmanız yoksa işe yaramayacaktır.

Bazen hiç işlemediğimiz suçtan dolayı suçlanabiliriz.

Bazen de başkasının işlediği suç dan dolayı kendimizi savunamadığımız için bizim üzerimize yıkılan bir cinayet davası içinde bulabiliriz. O zaman da suçlandığımız suçtan dolayı kendimizi aklamak işi de bize düşecektir.

Adli süreçlerde hep kendine özgü belli kuralları olan bir süreçtir. Bunları bilmemiz ve takibini yapmamız ya da hukuk karşısında kendimizi savunmamız mümkün değildir.

Bu konuda güveneceğimiz ve özgürlüğümüzü korumak adına kendimizi emanet edeceğimiz iyi bir cinayet avukatı ihtiyacımız olacaktır.

İnsanlar için sağlıktan sonra en önemli olan insanların özgürlüğünü ilgilendiren bu gibi hukuki durumlar karşısında çok titiz davranılmalıdır. İşinin ehli donanımlı avukatı araştırma ve bulma konusunda bilinçli olunmalıdır.

Cinayet Olaylarına Karışmış Suçlu Kişilerin Savunması

Cinayet Davaları diğer davalar gibi de değildir. Ortada savunulması gereken bir insan hayatıdır. Yapılan iyi bir savunma eğer kişi ölmüş ise onun hak kaybı olmaması için aynı zamanda vicdani bir yük de yükler cinayet avukatlarına çünkü yaşama hakkından kutsal başka ne olabilir ki insan hayatında.

Ya da illa ölümle sonuçlanmayabilir öldürülmeye teşebbüste bulunulmuş da olabilir insana o zaman da karşı taraftan haklarının alınması adına iyi bir savunma yine büyük bir önemle gerekecektir.

İster mecburiyetler karşısında cinayet işleyen taraf olalım.

İster bir yakınımızın cinayete kurban gitmesi durumunda kalalım ya da işlemediğimiz bir suçun üzerimize yıkılması durumu olsun hepsi için hak kaybına uğramamak ve iyi bir savunmanın yolu iyi bir Cinayet Avukatı tutmak ile olacaktır.

Cinayet bir kişinin bir başka kişiyi bilerek öldürmesidir. Bu eylem dünya genelinde müebbet hapis veya idam cezası ile cezalandırılır.

Cinayet öldürme suçunu oluşturur.

Öldürme suçu ise 5237 sayılı Türk ceza kanununun kişilere karşı suçlar başlığındaki ikinci kısmın hayata karşı suçlar başlığındaki birinci bölümünün altında yer alan maddelerde düzenlenmiştir.

Cinayet davası ise cinayet olarak kabul edilen davalara verilen ad olmakla birlikte cinayet davası avukatı da cinayet davalarında sanıkların avukatlığını üstlenen avukatlara denir.

Cinayet, hayata karşı işlenen bir suçtur. Bir insanın yaşama hakkı elinden alındığı için diğer suçlara göre daha ağır niteliktedir.

Bununla birlikte cinayet soruşturmaları diğer suçlara göre daha zor olan ve detaylı araştırılması gereken suçlardır.

Cinayet ağır bir suç içerisinde yer alır. Bu yüzden de bu suça verilecek olan ceza diğer suça verilecek olan cezalardan daha fazladır.

Cinayet evrensel bir ağırlık taşır. Dünyanın her yerinde karşılaşılabilecek olan bu olay bu olay ile karşı karşıya gelmiş dünyadaki her insanı da sarsar. Yani cinayet hem ülkemizde hem dünyada bireyi ve toplumu derin bir şekilde etkilen olaylardandır. Cinayet olayı ile çevrede panik ve korku oluşur.

Bu panik ve korku failin bulunmasında yoğun bir istek oluşturur. Bununla birlikte cinayet onaylarının soruşturulması gerekir. Böylece cinayetin faillerinin yakalanmasının sağlanması Mağdurların taleplerinin karşılanması amaçlanır.

Cinayet soruşturmasında savcı polis gibi merciler cinayetin detaylarını incelemek ve gerçekleri ortaya çıkarmak için çalışır. Polis savcı gibi mercilerin Amaçları faillerin yakalanması ve gerçeklerin ortaya çıkmasında sorumluluklarını yerine getirmektir.

Cinayet Davalarına Bakan Ağır Ceza Avukatları

Cinayetin bir öldürme suçu olduğunu söylemiştik. Bu öldürme suçu kişilere karşı işlenen suçların en önemli suçtur. Çünkü kişinin yaşam hakkını elinden alır.

Bir insanın hayatını sona erdiren bir saldırı niteliği taşır. Cinayet bireylerin mi toplumun huzurunu kaçıran bir suç biçimidir. Diğer suçlara oranla daha fazla korku ve paniğe neden olur.

Bu cinayeti işleyen kişi içinde mümkündür. Çünkü yakalanması ve cezalandırılması gereklidir. Cinayet işleyen kişi olay yerindeki delilleri yok etmeye saklamaya veya bu delilleri değiştirmeye çalışabilir.

Failin bu tavra soruşturmanın yönünü değiştirebilir. Faillerin tedbirleri ve elinden geldiği kadar yaptıkları detaylı planları olmasına rağmen iz bırakmaları mümkündür.

Faillerin bıraktıkları bu izler delillerin saptanmasında ve soruşturmanın derinleşmesinde yarar sağlar. Böylece faillerin saptanma oranı artar. Cinayetin çözülmesinde deliler önemli yer alır.

Delilerin yanı sıra soruşturma sürecinin ve olay yeri incelemesinin özenle yapılması da önem teşkil eder. Soruşturma sürecinin ve olay yerinin incelenmesinde gerekli özen gösterilmezse ve yetersiz bir soruşturma süreci gerçekleşirse cinayetin çözülememesi olağandır.

Soruşturmacı kişilerin cinayetin Çözülmesinde önemli tavırları ise şüpheci olmaktır.
Şüpheci olmak soruşturmacı kişinin cinayet çek onayı ile karşılaştığında sağlıklı bir sürecin geçirilebilmesi için sahip olması gereken bir davranıştır. Bu tutumu ile daha derin bir araştırma yapması mümkündür.

Araştırmacının Ölüm halinde ölümün normal bir şekilde mi gerçekleştiği kaza ile olup olmadığı intiharın var olup olmadığı durumlarında araştırmasını sürdürürken ilk olarak cinayetin varlığı üzerinden hareket etmesi gerekir.

Olayda kaza olduğu açıkça görülmüş olsa bile buraya Şüpheli ölüm gibi yaklaşılmalı araştırma sonrasında gerçek neden ortaya çıkarılmalıdır.

Çünkü ilk olarak normal bir ölüm ya da intihar gibi görünen bir olaydı sonradan intiharın cinayet özelliği kazanması söz konusu olduğunda kaybolan verilerin ya da delillerin geri getirilmesi mümkün olmayabilir.

Bu delillerin geri getirilememesi de olayın çözülememesine faili meçhul kalmasına sebebiyet vermesi olağandır. İnsan yaşamını sona erdiren öldürme fiili, sonucu ve ağırlığı bakımından farklı nitelikler taşır.

Kanunda kasten öldürme veya taksirle öldürme adı altında hükümler bulunmaktadır. Kasten öldürme sonucunun ne olduğunu bilinerek ve bu sonuç üç kasten istenerek bir başkasını yaşamının sona erdirilmesidir.

Bir olayda öldürmenin kasten olup olmadığı bazı kriterlere göre tespiti mümkündür. Örneğin ateşli bir silahla kasten öldürme suçu işlenmiş ise buradaki atış mesafesi atış miktarı öldürme fiilini kasten mi yoksa değil mi sorusuna cevap için incelenme niteliği taşır.

Cinayet Olaylarına Karışmış Suçlu Kişilerin Savunması

Cinayet Davaları diğer davalar gibi de değildir. Ortada savunulması gereken bir insan hayatıdır. Yapılan iyi bir savunma eğer kişi ölmüş ise onun hak kaybı olmaması için aynı zamanda vicdani bir yük de yükler cinayet avukatlarına çünkü yaşama hakkından kutsal başka ne olabilir ki insan hayatında.

Ya da illa ölümle sonuçlanmayabilir öldürülmeye teşebbüste bulunulmuş da olabilir insana o zaman da karşı taraftan haklarının alınması adına iyi bir savunma yine büyük bir önemle gerekecektir.

İster mecburiyetler karşısında cinayet işleyen taraf olalım.

İster bir yakınımızın cinayete kurban gitmesi durumunda kalalım ya da işlemediğimiz bir suçun üzerimize yıkılması durumu olsun hepsi için hak kaybına uğramamak ve iyi bir savunmanın yolu iyi bir Cinayet Avukatı tutmak ile olacaktır.

KASTEN ÖLDÜRME SUÇUNUN NİTELİKLİ HALLERİ

a) Tasarlayarak,
b) Canavarca hisle veya eziyet çektirerek,
c) Yangın, su baskını, tahrip, batırma veya bombalama ya da nükleer, biyolojik veya kimyasal silah kullanmak suretiyle,
d) Üstsoy veya altsoydan birine ya da eş veya kardeşe karşı,
e) Çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı,
f) Gebe olduğu bilinen kadına karşı,
g) Kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle,
h) Bir suçu gizlemek, delillerini ortadan kaldırmak veya işlenmesini kolaylaştırmak ya da yakalanmamak amacıyla,
i) (Ek:29/6/2005 -5377/9 md.)Bir suçu işleyememekten dolayı duyduğu infialle,
j) Kan gütme saikiyle,

Töre saikiyle işlenmesi mümkündür. Bu hallerde kişi ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılır.

Cinayet Davaları Avukatı

KASTEN ÖLDÜRMENİN İHMALİ DAVRANIŞLA İŞLENMESİ

Madde 83-(1) Kişinin yükümlü olduğu belli bir icrai davranışı gerçekleştirmemesi dolayısıyla meydana gelen ölüm neticesinden sorumlu tutulabilmesi için, bu neticenin oluşumuna sebebiyet veren yükümlülük ihmalinin icrai davranışa eşdeğer olması gerekir.

Kasten Öldürmenin İhmali Davranışla İşlenmesi hususunda, icrai hareketle işlenebilen bir suç ihmali bir hareketle işlenmekte, ancak ihmali hareket icrai harekete eşdeğerde olduğu için fail kasten adam öldürme suçunun cezası ile cezalandırılmaktadır.

Kasten öldürme suçu ihmali hareketle ve icrai ihmali hareketle işlenebilmektedir.

Sözleşmeden doğan yükümlülüğün yerine getirilmemesiyle oluşacak kasten öldürmenin icrai ihmali suçuna örnek olarak; Bir fabrikada çalışan bir kaç güvenlik görevlisinin gece nöbet tutması okey oyunu oynarken bu sırada yaralı birini görüp okey oyununu sonuna geldik bitince bakarız diyerek ambulansı aramaması ve müdahale etmemesi sonucunda kişinin ölmesinde fabrika güvenlik görevlilerinin sorumluluğu doğacaktır.

İhmali davranışla ölüme neden olan kişinin yasadan kaynaklanan bir yükümlülüğe aykırı olarak ihmalde bulunması:

Örneğin, bir polis memurunun gece devriyesi görevi sırasında kavga eden 2 kişiden yaralı olanı ambulansı çağırmayıp müdahale etmemesi durumunda yaşamını yitiren bu kişiden ötürü yasadan kaynaklanan yükümlülüğünü ihmal eden polisler müebbet hapis ile cezalandırılması hususunda yargılama yapılacaktır.

İhmali davranışa örnek olarak failin trafik kazası neticesinde çarpmış olduğu kişiyi yaralandığını görüp öylece bırakıp gitmesi halinde cezalandırılması gereken bir durumdur.

Madde 83 / (3) Belli bir yükümlülüğün ihmali ile ölüme neden olan kişi hakkında, temel ceza olarak, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine yirmi yıldan yirmibeş yıla kadar, müebbet hapis cezası yerine onbeş yıldan yirmi yıla kadar, diğer hallerde ise on yıldan onbeş yıla kadar hapis cezasına hükmolunabileceği gibi, cezada indirim de yapılmayabilir.

Bu maddeye göre kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi halinde verilecek hapis cezaları belirlenmiştir.

Buna göre;

Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine 20-25 yıla kadar hapis cezası,

Müebbet hapis cezası yerine 15-20 yıla kadar hapis cezası,

Diğer hallerde 10-15 yıla kadar hapis cezası verilmektedir. Bu cezalarda suçun oluş biçimi göz önüne alındığında cezada hiç indirim yapılamayacağı da belirtilmiştir. Örneğin evde bebeğini bırakıp tatile giden anne hakkında indirim yapılmadan müebbet hapis cezası verilmiştir.

Cinayet Davaları Avukatı ,

KASTEN ADAM ÖLDÜRME SUÇU VE HAKSIZ TAHRİK CEZA İNDİRİMİ

Kasten adam öldürme suçunda haksız tahrikin derecesine göre faile verilecek ceza, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine 18 yıldan 24 yıla müebbet hapis cezası yerine 12 yıldan 18 yıla kadar hapis cezasıdır.

Haksız tahrikin derecesi, haksız tahrikte dengenin bozulup bozulmadığı, haksız tahrikin nitelik itibariyle ağır olup olmadığı haksız tahrikte ilk haksız hareket kavramı sanığın savunmasını yapacak olan ceza avukatı tarafından dikkatlice değerlendirilerek savunma yapılmalıdır.

Cinayet Davaları Avukatı ,

KASTEN ADAM ÖLDÜRME SUÇU VE MEŞRU SAVUNMA (MEŞRU MÜDAFAA)

5237 sayılı TCK’ nın 27/1 maddesinde meşru müdafaa altında işlenen suça ceza verilemeyeceği belirtilmişken 27/2 maddesi ile; “meşru savunmada sınırın aşılması mazur görülebilecek bir heyecan, korku ve telaştan ileri gelmiş ise faile ceza verilmez.” hükmü getirilmiştir. Meşru savunmanın saldırıya ve savunmaya ilişkin koşulları bulunmaktadır.

Bu hususlarda davanın bir ceza avukatı ile değerlendirilmesi oldukça önemlidir.

Cinayet Davaları Avukatı

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu