MANŞET

Tehdit Suçundan Kaynaklanan Yargıtay Kararları

Tehdit Suçundan Kaynaklanan Yargıtay Kararları

Tehdit Suçu Nedir? (TCK 106. Madde)

Türk Ceza Kanunu’nun 106. maddesi kapsamında düzenlenen tehdit suçu, kişilerin huzur ve sükununu korumak için gerekli bir suç türüdür. Tehdit suçunun oluşmasında, failin mağdur üzerinde ciddi bir korku yaratabilmesi için sonuç almaya objektif olarak elverişli, yeterli ve uygun olması şarttır.

Tehdit suçunu işleyen kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Silah kullanımı, imzasız mektuplar, özel işaretler veya suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak tehdit işlemek ise iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

Tehdit suçu, failin mağdur üzerinde ciddi bir korku yaratabilmesi için objektif olarak yeterli ve elverişli bir sonuç almaya dair objektif bir durumun ortaya çıkmasıyla işlenmiştir.

Tehdit suçunun yalnızca davranış suçu olarak değerlendirilmesi yanında, mektup aracılığıyla bu suç işlenmek istenmişse teşebbüs söz konusu olabilmektedir.

Tehdit suçunun ihdası ile birlikte, bireyin korkusuz endişe duymadan huzurlu bir şekilde yaşamasını sağlamak hedeflenmiştir. Tehdit Suçu – İşlenmesi Halinde Verilecek Cezalar

Tehdit suçu, Türk Ceza Kanunu’nun hürriyete karşı işlenen suçlar başlığı altında yer almakta ve fail hakkında gerekli cezaların verilmesi öngörülmektedir.

Tehdit suçu, kasten öldürme, kasten yaralama veya malvarlığına zarar verme suçunun işlenmesi halinde, ayrıca bu suçlardan dolayı ceza verilir.

Tehdit Suçu – İşlenmesi Halinde Verilecek Cezalar

tehdit suçunun unsurları
tehdit suçunun unsurları

Tehdit Suçunun Basit ve Nitelikli Hali

Tehdit Suçu, TCK 106. maddesi uyarınca, kasıtlı olarak bir kişinin can veya mal güvenliğini tehdit etmek veya kişiyi üzmek için yapılan bir suçtur. Tehdit suçu, TCK 106/1 ve 106/2 maddeleri uyarınca iki farklı şekilde işlenir.

TCK 106/1 maddesi uyarınca, basit halinde işlenen tehdit suçu 6 aydan 2 yıla kadar hapis veya para cezası ile cezalandırılır. Bu madde uzlaşmaya da açıktır ve Cumhuriyet savcısı tarafından kamu davasının ertelenmesine karar verilebilir.

TCK 106/2 maddesi uyarınca, nitelikli halinde işlenen tehdit suçu 2 yıldan 5 yıla kadar hapis veya para cezası ile cezalandırılır. Bu madde uzlaşmaya kapalıdır ve tutukluluk süresi en fazla 1 yıldır. Zorunlu hallerde bu süre 6 ay uzatılabilir.

Tehdit suçunun basit halinde verilen tutuklama kararı, TCK 106/1 maddesi uyarınca, 6 ay içinde şikayet ettikten sonra verilebilir. Nitelikli halinde verilen tutuklama kararı ise, TCK 106/2 maddesi uyarınca, tutukluluk süresinin bitiminden sonra verilebilir.

Etkin pişmanlık tehdit suçunda da geçerlidir. Ayrıca, TCK 62’ye göre, şartları oluşmuşsa cezada ⅙’ya kadar indirim yapılabilir.

Tehdit suçu, 8 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde dava edilmek zorundadır. Tehdit suçunun nitelikli halinde olması durumunda, ceza 1 yıldan fazla olursa memuriyete engel olabilir.

Tehdit suçu, TCK 106 maddesi uyarınca, asliye ceza mahkemesinde görülmektedir.

Tehdit suçunun basit halinin cezası 6 aydan 2 yıla, nitelikli halinin cezası ise 2 yıldan 5 yıla kadar olabilir. Tehdit Suçu – İşlenmesi Halinde Verilecek Cezalar

Kısaca, tehdit suçu, TCK 106. maddesi uyarınca, kasıtlı olarak bir kişinin can veya mal güvenliğini tehdit etmek veya kişiyi üzmek için yapılan bir suçtur.

Tehdit suçu, şikayet edildiğinde, asliye ceza mahkemesinde görülmektedir ve cezası 6 aydan 5 yıla kadar değişmektedir.

Tehdit Suçunda Soruşturmanın Önemi

Tehdit Suçu Cezası
Tehdit Suçu Cezası

Tehdit suçunda soruşturmanın başlatılması, kolluğun bildirisi veya Cumhuriyet savcısına müracaatı üzerine yürütülen soruşturma için gerekli bilgileri sağlamak için mağdura sorulması gereken birçok soru bulunmaktadır.

Mağdurun ifadesi, adli soruşturmanın başlatılması ve sonuçlanması için önemli bir aşamadır.

Özellikle tehdit suçunda, mağdurun ifadesi, iddia edilen eylemin ne zaman ve nerede gerçekleştiği, eylem öncesi neler yaşandığı, eylem nasıl gerçekleştirildiği, kullanılan sözlerin tam olarak ne olduğu, eylemin telefon görüşmesi esnasında gerçekleştirilmiş ise kendisinin ve biliyorsa şüphelinin kullandığı telefon numaraları, eylemin gerçekleştiği döneme ilişkin iletişiminin tespitine rıza gösterip göstermediği, eylemin kaç kişi tarafından

gerçekleştirildiği, şüphelinin eylem esnasında herhangi bir alet kullanıp kullanmadığı, şüphelinin kendisini neye (vücut dokunulmazlığı, cinsel dokunulmazlığı, malvarlığı vs.) zarar vereceğinden bahisle tehdit ettiği, şüphelinin kim olduğu, eylemin tanınmamak üzere tedbir alıp almadığı, şüphelinin kendisini neye (vücut dokunulmazlığı, cinsel dokunulmazlığı,

malvarlığı vs.) zarar vereceğinden bahisle tehdit ettiği, eyleme tanık olan kişilerin kimlik bilgileri, sosyal medya vasıtasıyla tehdit ediliyorsa, kişisel sosyal medya hesaplarına dair bilgiler, eylem sebebiyle şüpheliden şikayetçi olup olmadığı gibi, konuyla ilgili ayrıntıların tespit edilmesi zorunludur.

Öte yandan, suçun cep telefonu vasıtasıyla mesaj/mail gönderilerek işlendiği iddia ediliyorsa, mağdurdan rızasıyla telefonu alınıp bahse konu mesajın içeriği, hangi numaradan gönderildiği, gönderilme tarih ve saati, tutanağa geçirilmelidir. Kolluk aracılığıyla yürütülen soruşturmalarda da ifadelerin eksiksiz olarak tutanağa geçirilmesine özen gösterilmelidir.

Kısaca, tehdit suçunda soruşturmanın başlatılmasında mağdura sorulması gereken birçok soru bulunmaktadır.

Mağdurun ifadesi, suçun özellikleri ile ilgili ayrıntıları saptamak ve adli soruşturmanın başlatılması ve sonuçlanması için gerekli bilgileri sağlamak için önemlidir.

Ayrıca, suçun cep telefonu vasıtasıyla mesaj/mail gönderilerek işlendiği iddia ediliyorsa, rızasıyla mağdurdan alınacak telefonun bahse konu mesajın içeriği, hangi numaradan gönderildiği, gönderilme tarih ve saati gibi bilgilerin tutanağa geçirilmesi de gerekmektedir.

Tehdit Suçu Cezası
Tehdit Suçu Cezası

Tehdit Suçunun İspatı: Delil ve Kanıtlar

tehdit suçunun unsurları
tehdit suçunun unsurları

Tehdit Suçunun İspatı

Tehdit suçu, suç örgütleriyle ilişkisi olmayan, bireysel olarak işlenen bir suçtur. Bu suçun işlenmesi, mağdurun özgürlüğünün ve güvenliğinin baskı altına alınmasına yol açar. Tehdit suçunun ispatı için gerekli delil ve kanıtların toplanması önemlidir.

Tanık Beyanları

Tanık beyanları, tehdit suçunun ispatı için önemli bir delildir. Tanıkların; olayın ne zaman ve nerede gerçekleştiği, eylem öncesinde mağdur ile şüpheli arasında neler yaşandığı, ne tür bir diyalog gerçekleştiği, şüphelilerin kaç kişi oldukları ve biliyorsa kimlikleri, bilmiyorsa teşhise olanak sağlayacak eşkalleri, şüphelinin eylem esnasında herhangi bir alet kullanıp kullanmadığı gibi hususların sorulması gerekir.

Şüphelinin İfadesi

Şüpheli, susma hakkını kullanmayacağını beyan ettiğinde, olayın ne zaman, nerede ve ne şekilde cereyan ettiği, mağduru önceden tanıyıp tanımadığı, mağdur ile aralarında husumet olup olmadığı, mağduru tehdit etmesine sebep olan olaylar, eylem kapsamında kullandığı sözler, eylemi hangi aletle gerçekleştirdiği, kullandığı silahın ruhsatı olup olmadığı, silahı nereden temin ettiği, eylemin telefon görüşmesi esnasında gerçekleşmiş ise kullandığı telefonun numarası gibi hususların sorulması gerekir.

Mağdurun İletişiminin Tespiti

İddia edilen suçun telekomünikasyon araçlarından biriyle işlenmesi halinde, mağdurun kullandığı aracın belirtilen olay tarihine ilişkin iletişiminin tespiti yapılmalıdır. İletişimin tespiti, BTK’ya yazılacak yazı ile talep edilir.

Tespit edilen iletişim verileri delil olarak değerlendirilir. Ayrıca, iddia edilen suçun telekomünikasyon araçlarından biriyle işlenmesi halinde, şüphelinin iletişiminin tespiti sağlanabilir.

Suçta Kullanılan Alet Üzerinde İnceleme

Tehdit suçunda kullanılan alet ele geçirildiyse, 6136 sayılı Kanun kapsamında yasak nitelik taşıyıp taşımadığı, 5729 ve 2521 sayılı Kanunlar kapsamına dahil olup olmadığı, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 6/1-4. maddesi uyarınca silah niteliği taşıyıp taşımadığı, aletin piyasa değeri tespit edilmelidir.

Bunun için aletin jandarma veya polis kriminal dairelerine gönderilerek anılan hususlara ilişkin rapor tanzim ettirilmesi yerinde olacaktır.

Tehdit suçunda kullanılan alet ele geçirilememişse, alınan beyanlarda mağdura ve bilhassa tanıklara tanımlatılmalıdır.

Bu amaçla ilgililere, aletin tipi, ateşli silah ya da bıçak vs, bir alet olup olmadığı, aletin boyutları (kalınlığı, uzunluğu vs.), aletin ayırt edici özellikleri (aletin özellikle bu tür eylemler için kullanılmak üzere hazırlandığını gösteren niteliklerinin bulunup bulunmadığı, örneğin sopa üzerinde çivi olup olmadığı vs.) sorulmalı ve elde edilen bilgiler kapsamında aletin silah niteliği taşıyıp taşımadığı belirlenmelidir.

Önemli Bilgi: Şayet suçta kullanılan aletin üretim, bulundurulması, kullanılması, taşınması, alım ve satımı herhangi bir kanun kapsamında suç oluşturuyorsa bu suça ilişkin de soruşturma yapılması gerektiği gözden kaçırılmamalıdır.

Yapılacak inceleme kapsamında ele geçirilen aletin piyasa değeri de tespit ettirilmelidir. Çünkü aletin herhangi bir sebeple müsaderesi imkansız hale gelirse, değeri kadar para tutarının müsaderesi talep edilecektir.

Tehdit suçu, ülkemizde soruşturmalara en çok konu olan suçlardan olması ve bu suça ilişkin kamu davalarının genellikle hürriyeti bağlayıcı cezayla sonuçlanmadığı dikkate alınarak, soruşturma açısından zorunluluk bulunmadıkça gözaltı ve tutuklama tedbirlerine başvurulmamalıdır.

Ayrıca, 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun hükümleri kapsamında gerek tedbirlerin alınması yönünde işlem yapılmalıdır.

Tehdit Suçu İçin Uygulanabilecek Adli Kararlar

Tehdit suçuna ilişkin olarak, 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun’un 13. maddesinin birinci, üçüncü ve beşinci fıkraları ile 15. maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkralarında belirtilen ve seri muhakeme usulüne tabi olan suçların işlenmesi halinde, ilgili dosya Seri Muhakeme Bürosu’na gönderilmelidir.

Bu kapsamda, seri muhakeme usulü kapsamında gönderilecek evraklar arasında silah gönderilmemelidir.

Zira kovuşturma aşamasında doğacak ihtiyaç kapsamında silahın mahkeme tarafından incelenme ihtimali bulunmaktadır. Ancak soruşturma kapsamında ele geçirilip suçta kullanılmadığı belirlendiği için Türk Ceza Kanunu’nun 54/1. maddesi gereğince müsadereye tabi olmayan eşyanın seri muhakeme usulü kapsamında gereği yapılmak üzere bu büroya gönderilmesi gerekir.

Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar ise, sarf edilen sözlerin veya yapılan hareketlerin tehdit suçu oluşturmadığının açıkça belli olması, eylemin şikayete bağlı olan tehdit suçlarını oluşturması ve mağdurun da olay sebebiyle şüpheliden şikayetçi olmaması ya da şikayet süresinin geçmesi, eylemin şikayete bağlı olan tehdit suçlarını oluşturması ve müracaat edenin şikayet hakkının bulunmaması, şüphelinin üzerine atılı eylemi gerçekleştirdiğine dair kamu davası açılmasını gerektirecek yeterlilikte delil elde edilememesi, uzlaşma kapsamında kalan tehdit suçlan açısından taraflar arasında usulünce uzlaşmanın sağlanması hallerinde verilmektedir.

Uzlaşmanın sağlanamaması ya da soruşturmaya konu suçun uzlaşmaya tabi olmaması ve suçun işlendiğine dair yeterli şüphe bulunması halinde kamu davası açılacaktır.

Hazırlanacak iddianamede; şüphelinin eylemine uyan kanun maddeleri gereği cezalandırılması, şüpheli hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 53, maddesi uyarınca güvenlik tedbirine hükmolunması, şüphelinin suçta kullandığı aletlerin 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 54. maddesi uyarınca müsadere edilmesi talep olunur.

Suçun işlenmesiyle bir tüzel kişi yararına haksız menfaat sağlanmışsa, bu tüzel kişi hakkında da güvenlik tedbiri uygulanması gerektiği gözden kaçırılmamalıdır.

Telefon, telsiz vs. iletişim araçlarıyla işlenen tehdit suçlarında soruşturma yapmaya yetkili olan makamın eylem esnasında mağdurun bulunduğu yer Cumhuriyet Başsavcılığı olduğu unutulmamalıdır.

Şayet mağdur eylem esnasında yetki alanı dışında bulunuyorsa, ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına yönelik yetkisizlik kararı verilmelidir. Yine zincirleme olarak işlenen tehdit suçlarında son eylem başka bir Cumhuriyet Başsavcılığının yetki alanında işlenmişse, yetkisizlik karan verilecektir.

Uzlaştırma müessesesine tabi olan tehdit suçlarına ilişkin soruşturmalar kapsamında toplanan delillere göre kamu davası açılmasını gerektirecek yeterlilikte şüphe bulunması halinde, dosyanın Uzlaştırma Bürosu’na gönderilmesine karar verilecektir.

Bu kapsamda, avukat olarak müvekkilimizin haklarını koruyarak, kanuna uygun olarak delillerin incelenmesi ve kovuşturma sonucunda gerekli kararın verilmesi için gerekli adımların atılmasını sağlamakla yükümlüyüz.

Tehdit Suçunun Şartlarının Ayrıntıları

Tehdit suçu, iradî özgürlüğünün zarar görmesi bahsi ile suç unsuru oluşturmaktadır. Tehdit suçu, uyarıyı aştığında ve ciddi bir biçimde yapıldığında işlenir. Tehdit etmek, duruma göre değerlendirilirken, objektif olarak değerlendirilmelidir. Tehditin gerçekleşip gerçekleşmemesi, mağdur üzerinde etkili olup olmamasına bağlı tutulmamalıdır.

Tehdit eden kişinin beyanının, mağdura ulaşması ve etkili olması gerekir. Tehditin, ortalama bir insana göre değerlendirilmesi gerekir. Bu noktada ülkemizde yaygın olan beddua etme, tehdit suçu olarak değerlendirilmesi için, ortalama insana ve o çevreye göre düşünüp karar verilmesi gerekir.

Tehdit konusu, kötülük ve malvarlığına yönelik olan tehditler ayrı tutulmak kaydıyla mağdura yönelik olabilir. Ancak, mağdur ile üçüncü kişi arasında belli bir akrabalık, yakınlık ilişkisi mevcut olmalıdır. Yakınlık konseptinin çok genişletilmemesi ve kişinin üzerinde ciddi bir korku yaratılıyor olması gerekir.

Tehdit suçunun işlenip işlenmemesi, ciddiyeti ve mağdura ulaşması gibi kriterlere göre değerlendirilmelidir. Bu suçun işlenmesinin, mağdurun üzerinde oluşturmuş olduğu psikolojik etkiye de dikkat edilmelidir. Tehdit suçu, uyarıyı aştığında ve ciddi bir biçimde yapıldığında işlenir. Yargılamada kişinin üzerinde oluşturduğu psikolojik etki değerlendirilmelidir.

Tehdit Suçunun Temel Unsurları
Tehdit Suçunun Temel Unsurları

Tehdit Suçunun Temel Unsurları

Tehdit Suçu; TCK 106 uyarınca, bir kişinin kendisine veya yakınına yönelik olarak her türlü zarar verme bahsi dahilinde, özgür iradesi ve iradi davranışını kısıtlamaya yönelik tehdit ettiği suç olarak tanımlanmaktadır.

Bir başka deyişle, bu suç fail yönünden bir özellik taşımaz ve gerçek kişiler olmak kaydıyla herkes tarafından işlenebilir. Ancak, TCK 42 kapsamında, tehdit suçunun başka bir suçun unsuruna veya cezayı ağırlatıcı nitelikli haliyse sadece o suçtan dolayı ceza verilir. Ayrıca tehdit suçundan ceza verilmez.

Bu suçun mağduru, zarar verme bahsi nedeniyle iç huzuru bozulan, özgür iradesi ve iradi davranışı kısıtlanan kişidir. Öyle ki, suçun mağduru herkes olabilir. Ancak, tehditin bir kişiye yönelmiş olması gereklidir.

Aksi halde, muhatabı belli olmayan bir zarar verme bahsi fiili ile halkta korku yaratma durumuna sebep olunacak ve TCK’nın 213. maddesine sebebiyet verilecektir.

Yine, bu suç birden fazla kişi tarafından birlikte (müşterek fail sıfatıyla) işlenmesi durumunda 106/2-c bendinde daha ağır ceza ile cezalandırılır.

Tehdit suçunun cezalandırılması ile ilgili olarak, kamu görevlisinin görevi nedeniyle sahip olduğu yetkiyi kullanarak bu suçu işlemesi durumunda TCK m.266 gereği kamu görevlisi olan failin cezası artacaktır.

Ayrıca, medeni hakları kullanma ehliyeti bulunmayan tam akıl hastaları, küçükler ve isnat kabiliyetinden yoksun kişiler de tehdit suçunun mağduru olabilir.

Böyle durumlarda, yakınlarına (akıl hastasının ve küçük çocuğun babası ya da annesini) korku ve endişeye düşürmeye, iç huzurlarını bozmaya yeterli olması halinde de tehdit suçu oluşur.

Tehdit suçunun işlenmesi durumunda, failin karşısına cezai sorumluluk olarak çıkar. Zira, TCK 106 uyarınca, bu suçtan dolayı ceza verilir.

Ayrıca, tehdit suçunun başka bir suçun unsuruna veya cezayı ağırlatıcı nitelikli haliyse sadece o suçtan dolayı ceza verilir.

Böylelikle, tehdit suçu çoğu zaman bir başka suçun unsurunu ya da nitelikli halini oluşturur.

Sonuç olarak, tehdit suçunun faili herkes olmak kaydıyla gerçek kişiler olmak üzere tanımlanmış, mağdurun medeni hakları kullanma ehliyeti bulunması şart olmaksızın herkes olabilir, aynı zamanda birden fazla kişi tarafından birlikte (müşterek fail sıfatıyla) işlenmesi durumunda cezalandırılmayı gerektiren nitelikli bir hal sayılmış ve kamu görevlisinin görevi nedeniyle sahip olduğu yetkiyi kullanarak bu suçu işlemesi sonucunda cezalandırılmasını gerektiren bir cezai sorumluluk mevcuttur.

Tehdit suçu, bireyin özgür iradesine karşı olan ve hukuki değer ya da hukuki menfaat olarak nitelendirilen, ceza normları ile de koruma altına alınan menfaat ve değerleri ihlal eden bir suçtur.

Tehdit suçu, kişinin özgür iradesiyle karar verebilmesi ve özgür iradesiyle davranabilmesinin kısıtlanmasına neden olan İslâm’da haram olan, cezalandırılan ve önlenmeye çalışılan bir fiildir.

Tehdit suçu, zarar verme bahsinde bulunarak tehdit edilen davranış gerçekleştirilmese bile, iradeyi ve iradi davranışı kısıtlaması nedeniyle, söz konusu davranış kanun tarafından suç haline getirilmiştir.

Tehdit suçunun işlenebilmesi için mağdurun kendisinin ya da yakının hayatına, vücut ya da cinsel dokunulmazlığına yahut da mal varlığına sair bir kötülük yapılacağının fail tarafından söylenmesi yeterlidir.

Tehdit suçuna sebebiyet veren zarar verme bahsi söylemlerinin gerçekleşebilir olması, hayali şeyler olmaması gerekir.

Tehdidin mağdura sunulması gerekir mağdura ulaşması gerekir. Mektupla olabilir sözle olabilir ona ulaştıracak insanlara karşı olacaktır.

Bir işaretle de olabilir bu tehdit. Tehdidin gerçekleşebilir olması gerekir. Hayali şeyler olmaması gerekir. Fiili duruma göre değerlendirilmesi gerekir, sınır çizmek mümkün değildir.

Malvarlığına yönelik tehditlerde ise, kanun tarafından bir takım ölçütler getirilmiştir. Bahiste bulunulan zararın, büyük bir zarar olması gerekir.

Söz konusu büyük zararın da fiili duruma göre objektif değerlendirilmesi gerekir. Ayrıca, malvarlığına yönelik tehditlerde, kişinin kendisine ait bir malvarlığına karşı tehditte bulunulmalıdır.

Tehdit suçu, bilerek ve isteyerek işlenen doğrudan kasıtla bir suçtur. Tehdit suçu da, öfke ile işlenen olası kasıtla bir suçtur. Tehdit suçunda, kasıt olarak öfke ile işlenen tehdit fiilinde de kast unsurunun gerçekleştiği vurgulanmaktadır.

Tehdit suçu aynı zamanda, kişinin özgür iradesinin kısıtlanmasına neden olan, mağdurun iç huzurunu bozmaya, onda korku ve endişe yaratmaya elverişli olan, tahrik edici, tehdit edici veya tehdit edici sözleri de içerir. Tehdit suçunda, mağdura yapılan tehdit başka bir bahis olan uyarıyı da aşmalıdır.

Cezalandırılması gereken tehdit suçu, kişinin kendi özgür iradesiyle karar verebilmesi ve özgür iradesiyle davranabilmesinin kısıtlanmasına neden olan, ceza normları ile de koruma altına alınan menfaat ve değerleri ihlal etmektedir. Bu nedenle, tehdit suçu çoğunlukla ağır cezalara çarptırılmaktadır.

Bu nedenle, çoğu halde tehdit suçu işleyen şahıslara, ceza avukatı ile çalışmak çok önemlidir.

Yapılan tehditin niteliği, tehdit eden kişinin durumu ve mağdurun durumu gibi özellikler, ceza avukatının tehdit suçu ile ilgili olarak müvekkiline verdiği tavsiyelerin niteliğini de etkilemektedir.

Bu nedenle, ceza avukatı ile çalışmak, tehdit suçu işleyen kişinin mahkemeye çıkarılması ile birlikte en iyi şekilde korunmasını sağlayacaktır.

Tehdit suçu, kişinin kastıyla veya olası kastıyla bir başkasına karşı tehlikeli hareketlerde bulunması veya tehdit savurması olarak tanımlanır.

Bu suç, hem olası kastla, hem de doğrudan kasıtla işlenebilir. Doğrudan kasıtla bir suçun işlenmesi için, o suçun bilerek ve isteyerek işlenmesi gerekirken; olası kasıtla bir suçun işlenmesi için ise, suçun gerçekleşme ihtimalini öngörerek ve adeta olursa olsun diyerek suçun işlenmesi gerekir.

Tehdit suçu, öncelikle suçun oluşumunu etkileyen manevi unsurları ile öne çıkar. Yargıtay 4. Ceza Dairesi tarafından verilen 27.09.2006 tarihli kararda tehdit suçunun manevi öğesi olarak “genel kasttan ibaret” olduğu vurgulanmaktadır.

Bu suçun oluşumunu etkileyen manevi unsurlar arasında kasıt, tasarım ve saik gibi unsurlar yer almaktadır.

Kast, suçun bilerek ve isteyerek işlenmesini ifade ederken; tasarım ve saik, suçun bilerek işlenmesinin dışında, suçu önceden ilke boyutunda kastı kaldıran ve suçun oluşumunu etkileyen hususlar olarak kabul edilmektedir.

Öfke ile işlenen tehdit fiilinde de kast unsurunun gerçekleştiği vurgulanmaktadır. Öfke, haksız bir fiilin kendisinde husule getirdiği şiddetli öfke ve elemin failin iradesini etkileyen bir etken olarak kusur yeteneğinde meydana getirdiği azalma nedeniyle koşulları varsa ancak yasal indirim nedeni olarak kabul edilebilir.

Tehdit suçu, hem bilerek ve isteyerek bütün unsurlarının mevcut olması halinde, hem de olası kasttan ibaret kaldığı durumlarda işlenebilir.

Bu nedenle, tehdit suçunun tüm unsurlarının mevcut olması ve kast unsurunun gerçekleşmesi halinde, bu suçtan dolayı kişinin yasal sorumluluğu ortaya çıkacaktır.

Tehdit Suçu İçin Uygulanacak Cezalar

Türkiye Ceza Kanunu’nun 106. Maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen basit tehdit suçu, yaşam hakkına ve malvarlığına karşı işlenebilecek tehdit suçudur.

Basit tehdit suçu, failin mağdura zarar verme bahsinde bulunmasıyla ortaya çıkan, zararın ağır nitelikte olmaması durumundaki suçtur.

Türk Ceza Kanunu’nun 106. Maddesi kapsamında yargıtay kararlarına göre, “ben sana gösteririm, neden korkuyorsun erkek değil misin, gel istediğin yere gidelim, erkekse gelsin burayı eksin ağzının tadıyla burayı ektirmem, sizden hesap soracağım, seni yaylaya çıkartmayacağım, sen bizim kapının önünden geçersin, o zaman görürsün” şeklindeki sözlerin sair bir kötülük edileceğine ilişkin tehdit içerdiği kabul edilmiştir.

Basit tehdit suçu durumunda mağdurun yaşam hakkı değerlerine yönelen bir zarar verme bahsinde fail 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Örneğin, bir kişiye zarar verme bahsinde bulunarak “seni öldüreceğim” demek tehdit suçunun basit halini oluşturacaktır.

Bununla birlikte, Tehdit Suçu’nun nitelikli halleri de vardır. Nitelikli tehdit suçu, temel şekline ilave edilen ve cezanın artırılmasını veya indirilmesini gerektiren hallere denmektedir.

Nitelikli tehdit suçu hallerinde, faili daha güçlü kılabilecek, mağduru ise daha zayıf kılabilecek fazladan etkenleri bünyesinde barındırmaktadır. Nitelikli tehdit suçu durumunda failin cezası 2 yıl ile 5 yıl arasında hapis cezasına çevrilebilmektedir.

Türkiye Ceza Kanunu kapsamında tehdit suçu, ülkemizde ciddi bir cezalandırılma alanıdır. Bu nedenle, tehdit suçunun basit hallerinde olduğu gibi nitelikli hallerinde de caydırıcı cezaların uygulanması gerekmektedir.

Türkiye Ceza Kanunu’nun 106. Maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen tehdit suçu, yaşam hakkına ve malvarlığına karşı işlenebilecek tehdit suçudur. Basit tehdit suçu, failin mağdura zarar verme bahsinde bulunmasıyla ortaya çıkan, zararın ağır nitelikte olmaması durumundaki suçtur.

Nitelikli tehdit suçu, temel şekline ilave edilen ve cezanın artırılmasını veya indirilmesini gerektiren hallere denmektedir. Nitelikli tehdit suçu durumunda failin cezası 2 yıl ile 5 yıl arasında hapis cezasına çevrilebilmektedir.

Türkiye Ceza Kanunu kapsamında tehdit suçu, ülkemizde ciddi bir cezalandırılma alanıdır. Bu nedenle, tehdit suçunun basit hallerinde olduğu gibi nitelikli hallerinde de caydırıcı cezaların uygulanması gerekmektedir.

Tehdit suçunun yasaklarını çiğneyen herkese karşı gerekli cezaların uygulanması, ülkemizde huzurlu bir yaşam için çok önemlidir.

Tehdit suçu, Türk Ceza Kanunu’nda yer alan özel bir suçtur. Tehdit suçunun nitelikli halleri, kişinin korkutucu veya kötülük edici davranışlarının kullanılmasına veya çeşitli silahların kullanılmasına dayanmaktadır.

Türk Ceza Kanunu’nda, tehdit suçunun nitelikli halleri arasında silahla işlenmesi, imzasız mektup veya özel işaretlerle işlenmesi, birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi ve var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak işlenmesi yer almaktadır.

Bu nitelikli haller arasında, silahla işlenen tehdit suçu, mağdurun psikolojik baskının ve korkunun derecesinin çokluğundan ve suçun işlenmesinin kolaylığının artmasından dolayı suçun cezası da arttırılmıştır.

Silahın mağduru tevcih etme şartı aranmaksızın, onun iç huzurunu bozmaya elverişli bir şekilde teşhir edilmesi yeterlidir.

İmzasız mektup veya özel işaretlerle işlenen tehdit suçu, mağdurun kime karşı kendini savunacağını bilmemesinden ötürü mağdurun korkusunu arttıracaktır.

Ayrıca, kendisini tanınmayacak bir hale getirerek bu suçu işlemesi failin suçu işlemesini oldukça kolaylaştıracağından dolayı bu suçun nitelikli hali gerçekleştirilmiş olacaktır.

Birden fazla kişi tarafından tehdit edilmesi durumunda mağdurun haklarına ilişkin tecavüzün yoğunluğu oldukça artmaktadır.

Tek başına olan bir insana karşı, birden çok kişinin aynı anda tehdit etmesi mağdurda, çok daha büyük bir baskı ve korkuya sebep olacaktır.

Var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları tehdit gücünün kullanılması, tek bir insanın tehdit gücüyle karşılaştırıldığında örgütün işlediği tehdit suçunun, kişi üzerinde daha çok panik ve korku yaratacağı sonucuna ulaşılacağından dolayı nitelikli hale girecektir.

Türk Ceza Kanunu’nda, tehdit suçunun nitelikli hallerinin cezalandırılmasına, mağdurun malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratılacağı veya sair bir kötülük edileceğinden bahisle tehdit edilmesi, cezanın daha az tayini gerektiren nitelikli bir unsur olarak düzenlenmiştir.

Ayrıca suçun bu işleniş şeklinin soruşturulması ve kovuşturulması mağdurun şikayetine bağlı kılınmıştır.

Bu nedenle tehdit suçunun nitelikli halleri arasında, silahla işlenmesi, imzasız mektup veya özel işaretlerle işlenmesi, birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi ve var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak işlenmesi yer almaktadır.

Bu nitelikli hallerin hepsi için aynı anda uygulanacak cezaların ayrı ayrı belirlenmesi gerekmektedir.

Aksi takdirde, mağdurun haklarının korunması açısından adalet sağlanamayacağı gibi, failin de haklarının ihlal edilmesine sebep olunabilir.

Bu nedenle, avukatlar tehdit suçunun nitelikli hallerini hakkıyla anlamalı ve haklarını korumak için uygun önlemleri almalıdır.

Tehdit Suçlarının Nedenleri ve Etkileri

Cezalandırılacak tehdit suçu, teşebbüs, iştirak ve içtima kurallarının dikkate alınarak tespit edilmesi gereken çok önemli bir konudur. Teşebbüs, tehdit suçu çok nadir şekillerde de olsa teşebbüse elverişli bir suçtur.

Bu suçun teşebbüs edilmesi durumu, birine mektup aracılığıyla tehdit etmek için mektup yazıldığında ve muhataba ulaşmadan fiilden vazgeçildiğinde gerçekleşecektir. İştirak, tehdit suçuna elverişli olan hepsi için geçerlidir. Tehdit Suçu – İşlenmesi Halinde Verilecek Cezalar

Yani, suçu birden fazla kişiyle işlemek, birini suçu işlemeye azmettirmek ve birinin suçu işlemesine yardım etmek mümkündür. Ayrıca, sayıldığı gibidir ve bütün şekillerde iştirake elverişlidir. Tehdit suçunda iştirak bir özellik arz etmez.

Tehditin birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi, bu suçun daha ağır cezayı gerektiren nitelikli unsur sayılmıştır.

İçtima kurallarının uygulanması da önemlidir. Tehdidin başka bir suçun unsuru veya cezayı ağırlaştıran nitelikli halini oluşturduğu durumlarda bileşik suç hükmü uyarınca faile ayrıca tehdit suçundan ceza verilmez.

Tehdidin sarf edildiği sözlerin hakaret içerebileceği durumlar da dikkate alınmalıdır. Aynı suçu makul zaman aralıklarıyla müteaddit defalar işlemek, birinin suçu işlemesine yardım etmek veya tehdidin zincirleme suç hükümleri uyarınca işlenmesi halinde, fail zincirleme cezalandırılır.

Aynı sözlerle birden fazla mağdurun aynı anda tehdit edilmesi durumunda ise TCK 43/2. fıkrası uyarınca zincirleme suç söz konusu olur. Bir başka içtima kuralı olarak, tehdit amacıyla kasten öldürme, kasten yaralama veya mala zarar verme gibi suçların işlenmesi halinde, ayrıca bu suçlardan dolayı da cezaya hükmedilmelidir.

Tehdit suçu cezalandırılmasında, teşebbüs, iştirak ve içtima kurallarının dikkate alınması çok önemlidir. Tehdit Suçu – İşlenmesi Halinde Verilecek Cezalar

Bunlara uyulmaması halinde, fail suçu işlemiş olsa da cezaya hükmedilmeyecektir. Bu nedenle, özellikle tehdit suçu cezalandırılmasının yapılması sırasında bu kurallar dikkate alınmalıdır.

Adli Para Cezası
Adli Para Cezası

Tehdit Suçu İçin Adli Para Cezası Uygulamasının Ertelenmesi ve Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması

Adli Para Cezası

Adli para cezası, bir suçun işlenmesi sonucu verilen cezalardan biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 106. maddesi gereğince, mahkeme tarafından verilen hapis cezası, somut olayın koşullarının değerlendirilmesi sonucu adli para cezasına çevrilebilmektedir.

Tehdit suçu nedeniyle verilen hapis cezası, adli para cezasına çevrilebilmektedir. Adli para cezası, hükümlünün bir miktar para ödemesine karar verilmesine dayanmaktadır.

Erteleme Kararı

Erteleme kararı, hapis cezasının somut olayın koşullarının değerlendirilmesi sonucunda, mahkeme tarafından verilmesi durumunda verilebilmektedir.

Erteleme kararı, hapis cezasının infaz edilmesinden önce şartlı olarak vazgeçilmesi halinde verilmektedir. Tehdit suçunda verilen hapis cezasının erteleme kararıyla dönüştürülmesi mümkündür. Tehdit Suçu – İşlenmesi Halinde Verilecek Cezalar

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, suçlu hakkında hükmedilen cezanın belli bir denetim süresi içerisinde sonuç doğurmaması, denetim süresi boyunca kasıtlı bir suç işlenmez ve yükümlülüklere uygun davranılırsa ceza kararının ortadan kaldırılması ve davanın düşmesine yol açan bir cezanın bireyselleştirilmesi kurumudur.

Tehdit suçu nedeniyle hükmedilen hapis cezası miktarının 2 yıl veya daha az olması halinde suçu işleyen hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilmektedir.

Adli para cezası, erteleme kararı ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması gibi cezai hükümler, tehdit suçunda adil bir şekilde uygulanmak amacıyla mahkeme tarafından göz önünde bulundurulmaktadır.

Bu sebeple, mahkeme tarafından tehdit suçunda uygulanacak cezai hükümlerin değerlendirilmesi ve bu hükümlerin uygulanması hakkında titizlikle düşünülmesi gerekmektedir.

Tehdit Suçlarının Mahkemeye Taşınması: Soruşturma ve Kovuşturma Süreci

Tehdit suçlarının soruşturulması ve kovuşturulması, Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından genel hükümlere göre re’sen yapılır.

Bu suçlar, CMK’nin 253 ve 254. maddeleri uyarınca uzlaşma kapsamındadır. Basit tehdit suçlarının ise, şikâyet üzerine Cumhuriyet Savcısı tarafından soruşturma başlatılması gerekir.

Soruşturma evresinde, Cumhuriyet Savcısı fail şüpheli iken araştırmaya başlar ve davayı açar. İddianame mahkemeye sunulur ve mahkeme tarafından kabul edilirse, soruşturma evresi biter ve fail şüpheli olan kişi sanık olur. Eğer iddianamede eksiklik varsa, mahkeme geri gönderebilir. Tehdit Suçu – İşlenmesi Halinde Verilecek Cezalar

Kovuşturma evresinde, duruşma hazırlığı, duruşma, müzakere ve karar verme aşamaları söz konusudur.

Mahkeme kararını verdikten sonra bu karar yasa yollarına gönderilir. Karar onaylandıktan sonra kesin karar olur ve bu evre bitecektir. Ancak onaylanmaz ise, kovuşturma evresi bitmemiş olur.

Tehdit suçu nitelikli hallerinde Cumhuriyet Savcısı tarafından re’sen açılan soruşturmayı tamamlayarak iddianamenin mahkemeye gönderilmesi ve mahkeme tarafından kabul edilmesi ile kovuşturma evresine geçilecektir. Tehdit Suçu – İşlenmesi Halinde Verilecek Cezalar

Bu süreç içerisinde, Ceza Avukatı olarak suçlu adayının haklarının korunması ve hakkında kovuşturma yapılmasına karşı gerekli önlemlerin alınması gibi görevlerimiz vardır.

Ayrıca, kovuşturma evresinde mahkemeye sunulması gereken delilleri ve kanıtların toplanması, tarafların karşılıklı olarak iddialarının güvence altına alınması için gerekli tüm önlemlerin alınması gibi görevlerimiz de söz konusudur.

Tehdit suçlarının soruşturulması ve kovuşturulmasında Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından genel hükümler uygulanmalıdır.

Ceza Avukatları olarak görevlerimiz süreci yürütürken, suçlu adayının haklarının korunmasını ve hakkında kovuşturma yapılmasına karşı alınması gereken önlemleri almak olarak tanımlanmaktadır.

Tehdit Suçu: Gözaltı ve Tutuklama

Tehdit suçu, üçüncü kişilere karşı yapılan, birinin kendisine yönelik yaptıklarından dolayı, onları tehdit etmek amacıyla, öldürme, cinsel saldırı veya fiziksel zarara uğratma gibi eylemleri içeren suçlardandır.

Bu suçları işleyen kişiler hakkında, gözaltı ve tutuklama halinin uygulanmasının gerekip gerekmediği önemli bir konudur. tehdit suçunun unsurları

Gözaltı Hali Tehdit Suçu – İşlenmesi Halinde Verilecek Cezalar

Gözaltı kararının verilmesi için, tehdit suçunu işleyen kişi hakkında somut delillerin olması gerekir.

Savcı gözaltı kararı verir vermez kişinin fotoğrafı çekilir, parmak izi alınır ve kendisine gerekli bilgiler verilir. Ayrıca hekime götürülerek muayenesinin yapılması da gereklidir.

Gözaltı süresi Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi uyarınca en fazla 4 gündür. OHAL durumunda bu süre 30 güne çıkmıştır. tehdit suçunun unsurları

Bireysel suçlarda gözaltı süresi ile toplu suçlarda gözaltı süresi birbirinden farklıdır. Bunların da en fazla 24 saat sürmesi önerilir. Toplu suçlarda (birden fazla sanığı olan) bu süre 4 güne kadar uzatılmıştır.

CMK madde 91’de geçen fıkrada mülki amirlerin talimatı ile belirlenen bazı kolluk amirlerine bir kişiyi 24 saate kadar gözaltına alma yetkisi verildi. Ancak bu yetki suçlara göre belirlenmektedir.

İnsan öldürme, cinsel saldırı gibi suçlar bu düzenlemede anılan suçlardan bazılarıdır. Tehdit suçu ise CMK’nin 91. maddesinde yer alan suçlardan olmadığı için, tehdit suçunda failin mülki amirlerin talimatı ile gözaltına alınması mümkün değildir.

Tutukluluk Hali

Tutuklama, CMK madde 100 ve devamındaki maddelerde düzenlenmiştir. Tutuklama, somut olayda orantılı bir tedbir olarak, kuvvetli suç şüphesi bulunan ve bir tutuklama nedeni bulunan bir kişinin özgürlüğünün yargıç kararı ile kısıtlanmasıdır.

Tutuklamanın amacı ceza yargılamasının yapılmasını sağlamak ve ileride olabilecek bir infazı gerçekleştirmektir.

Tutuklama sadece ve sadece yargıç kararı ile olabilir. Savcı ancak tutuklanmayı isteyebilir. Tutuklamanın somut koşulları bulunmaktadır.tehdit suçunun unsurları

Bu koşullar; kuvvetli suç şüphesi bulunması, bir tutuklama nedeni bulunması, tutuklamanın somut olayda orantılı bir tedbir olması ve sadece adlî para cezasını gerektiren suçlarda veya vücut dokunulmazlığına karşı kasten işlenenler hariç olmak üzere hapis cezasının üst sınırı iki yıldan fazla olmayan suçlarda tutuklama kararı verilemez.

Tehdit suçu nitelikli hallerinin gerçekleşmesi durumunda tutuklama kararı verilebilecekken, temel tehdit suçunun işlenmesi halinde tutuklama kararı verilmesi mümkün değildir.

Bu nedenle, tehdit suçunda failin gözaltına alınması mümkün olmakla birlikte, tutuklanması için somut delillerin olması şarttır. tehdit suçunun unsurları

Tehdit Suçu Şikayetlerinin Zaman Sınırları

Günümüzde, tehdit suçu, ülkemizde oldukça yaygın bir suç türüdür. Tehdit suçu, kişisel haklarımızın kötüye kullanılmasını önlemeye çalışan Türk Ceza Kanunu’nun 66/1-e bendi tarafından düzenlenmiştir.

İşlenen tehdit suçlarının şikayet edilmesi ve zamanaşımına uyulması önemlidir.

Tehdit suçunda şikayet süresi, mağdurun fiili ve faili öğrenmesinden itibaren 6 aydır.

Buna karşın, yaşam hakkına, vücut veya cinsel dokunulmazlığa yönelik tehdit suçlarının soruşturulması için şikayete bağlı olmamakla birlikte, dava zamanaşımı süresi olan 8 yıl içerisinde yapılabilir.

Ayrıca, tehdit suçunda zamanaşımı 66/1-e bendi uyarınca, maddede yazılı suçların dava zamanaşımı süreleri 8 yıldır.

Bu süre, tehdit fiilin gerçekleştirilmesinden itibaren başlar. Zamanaşımı süresi, şikayet süresi değildir.

Uzlaşma aracılığıyla tehdit suçundan ötürü ceza yargılamasının sona ermesi mümkündür.

Uzlaşma, suçtan mağdur olan kişinin suç şüphelisi ile anlaşması sonucunda ceza yargılamasının sona ermesidir. Uzlaşma şikayetten vazgeçme değildir.

Etkin pişmanlık Türk Ceza Kanunu’nun 168. maddesinde düzenlenmiş bir kişisel cezasızlık ya da ceza da indirime sebep olan kurumdur.

Ancak, tehdit suçunda etkin pişmanlıktan yararlanılamaz.

Tehdit suçunda yetkili ve görevli mahkeme, suçun işlendiği yerdeki Asliye Ceza Mahkemesidir.

Türk Ceza Kanunu’na göre, tehdit suçunda yargılanan kişilerin ceza avukatı ile çalışması gereklidir.

Ceza davaları hürriyetinizi bağlayıcı ceza ile karşılaşma imkanınızın olduğu davalardır ve doğru ve hızlı yürütülmesi açısından önemlidir.

Tehdit Suçundan Kaynaklanan Yargıtay Kararları

tehdit suçunun unsurları

tehdit suçunun unsurları

Ceza hukuku, suç teşkil eden eylemleri belirleyen ve bu eylemlerin cezai sorumluluğu ile ilgili hukuki prosedürleri içermektedir.

Tehdit suçu, tehdit eden kişinin başkasına kötülük ya da zarar vermeyi amaçlayan, kasten ve suça karşı bir önlem olarak yetkili mercilerin devreye girmesini gerektiren, haklarının ihlal edilmesini tehdit eden söz veya fiil olarak nitelendirilir. Tehdit suçu, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 88. maddesi ile düzenlenmiştir.

İzah edilmeye çalışılan eylemlerin tehdit suçu unsuru taşıdığı Yargıtay Kararları ile sabittir. TCK 88. maddesinde, tehdit suçu eylemlerine dair bir açıklamada bulunulmuştur.

Madde gereğince, tehdit eylemi kasten, herhangi bir kişiye kötülük veya zarar vermeyi amaçlayan, yetkili mercilerin devreye girmesini gerektiren söz veya fiil olarak nitelendirilir.

Tehdit suçu eylemleri, cezai sorumluluğu hakkında Yargıtay Kararlarına dayanarak değerlendirilmektedir.

Tehdit suçu eylemleri, önemli hak ve özgürlükleri ihlal etmektedir. Tehdit suçu eylemlerinin cezai sorumluluğu, farklı niteliklerde ve farklı cezalara tabi olmaktadır.

TCK’nın 88. maddesi gereğince, tehdit suçu eylemleri için hapis cezası veya adli para cezası verilebilir. Bu cezaların büyüklüğü, tehdit eden kişinin eyleminin niteliğine ve muhtemel sonuçlarına göre belirlenir.

Tehdit suçu ile ilgili olarak, hak kaybı yaşamamak adına hukuki prosedürlerin her aşamasına ceza avukatından destek almak menfaatinize olacaktır.

Ceza avukatları, tehdit suçu eylemlerinin niteliğini ve muhtemel sonuçlarını değerlendirerek, kişinin hak ve özgürlüklerinin korunmasını sağlayacak çözümler üretebilirler.

Avukatlar, tehdit suçu eylemlerinden kaynaklanan sorumluluğu minimize etmek veya ceza davalarının sonuçlanmasını hızlandırmak adına önlemler alabilirler.

Avukatlar, kişilerin tehdit suçu eylemlerinden kaynaklanan sorumluluğunu minimize etmek için yasal haklarını kullanarak veya hakkında dava açılmış kişilerin haklarının korunmasını sağlamak adına hukuki usulsüzlükleri ortaya çıkarmaya çalışabilirler.

Bununla birlikte, ceza avukatları, özellikle tehdit suçu eylemlerinde taraflar arasında adalete dayalı bir çözüm bulmak için karşı tarafla görüşebilirler.

Tehdit suçu eylemleri, kasten yapılan bir suç olarak nitelendirilmektedir. Bu nedenle, tehdit suçu eylemlerinden kaynaklanan sorumluluğu minimize etmek için hukuki prosedürlerin her aşamasında ceza avukatından destek almak kişinin menfaatlerine olacaktır.

Ceza avukatları, tehdit suçu eylemlerinin niteliğini ve muhtemel sonuçlarını değerlendirerek, kişinin hak ve özgürlüklerinin korunmasını sağlayacak çözümler üretebilirler.

Bununla birlikte, ceza avukatları taraflar arasında adil bir çözüm bulmak için görüşebilir ve hukuki usulsüzlükleri de ortaya çıkartabilirler.

Tehdit ile ilgili genel tanım

Tehdit suçu, kötü niyetli bir kişinin karşısındaki kişiye zarar vermek için kullanılan sözlü veya yazılı bir şekilde gönderilen uyarıları ifade eder. Tehdit, karşısındaki kişiye zarar vermeyi amaçlayan her türlü davranışı da ifade edebilir. Tehdit suçu, Türk Ceza Kanunu’nun 106/1-1 maddesinde düzenlenmiştir.

Tehdit suçu işlemiş kişi, gönderdiği sözlü veya yazılı mesajlarla mağdurun hayatına, cinsel dokunulmazlığına, fiziksel veya malvarlığına yönelik herhangi bir zarar vermeyi amaçlıyorsa, cezası altı aydan iki yıla kadar hapis cezasıdır. Ancak, tehdit eden kişinin kim olduğu bilinmiyorsa veya kendisini tanınmayacak bir halde mesaj gönderiyorsa, ceza iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasına çıkabilir.

Tehdit suçu, telefon aracılığıyla da işlenebilir. Örneğin, bir kişi sesini değiştirerek, gizli numara kullanarak veya kendini tanınmayacak bir hale sokarak mağdurun hayatına, cinsel dokunulmazlığına, fiziksel veya malvarlığına yönelik tehditler gönderiyorsa, cezası iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasıdır.

Ayrıca, eğer kişi “öldürürüm” gibi sözler kullanıyorsa, bu da tehdit suçunun işlenmiş olmasına sebep olmaktadır ve ceza altı aydan iki yıla kadar hapis cezasıdır.

Tehdit suçuyla ilgili olarak, kişinin kimlik bilgilerinin ve sözlerinin güvence altına alınması gerekmektedir. Ayrıca, tehdit eden kişinin kim olduğunu öğrenmek için gerekli adımlar atılmalıdır. Böylelikle, tehdit eden kişiye yasal olarak müeyyide uygulanabilir.

Tehdit Suçu Cezası
Tehdit Suçu Cezası

SIK SORULAN SORULAR
sss 

Tehdit Nedir?

Tehdit, bir kişinin başka bir kişiye kötü niyetli olarak fiziksel, mali, psikolojik veya sosyal zarar verebileceğini ya da kötülük yapabileceğini öne sürerek o kişiye karşı baskı oluşturmak için kullanılan bir söz veya eylem anlamına gelir.

Tehdit Suçları Nelerdir?

Tehdit suçu, bir kişinin kendisine, ailenin ya da yakınlarına karşı suç işlemeyi öngören ya da güvenliğini tehlikeye sokan bir şekilde ya da kasten, fiziksel, mali, psikolojik veya sosyal zarar verebilecek şekilde bir başka kişiye karşı tehditler savurmasıdır. Bu suçlar arasında, şiddet, cinsel saldırı, tehdit, tehdit tahrik etme, tehditkar konuşmalar, insan ticareti, korsanlık, izinsiz silah taşıma veya kullanma, oyunla ilgili suçlar, rüşvet, hırsızlık ve dolandırıcılık gibi suçlar yer alır. Adli Para Cezası

Sözlü Tehdidin Cezası Nedir?

Sözlü tehdit suçu, bir kişinin, kendisine, ailenin ya da yakınına karşı, fiziksel, mali, psikolojik veya sosyal zarar verebilecek şekilde tehditler savurmasıdır. Bu suçun cezası, Türkiye’de, ceza kanununun 83/3 maddesine göre, en fazla bir yıla kadar hapis cezası veya 5.000 TL para cezasına kadar verilebilir.

Whatsapp veya Mesajla Küfür ve Tehdidin Cezası Nedir?

Whatsapp veya mesajla küfür ve tehdidin cezası, Türkiye’de ceza kanununun 83/3 maddesine göre, en fazla bir yıla kadar hapis cezası veya 5.000 TL para cezasına kadar verilebilir.Adli Para Cezası

Sen Görürsün Tehdit Etmek Midir?Adli Para Cezası

Türkiye’de, ceza kanununun 83/3 maddesine göre, sözlü tehdit suçu, bir kişinin, kendisine, ailenin ya da yakınına karşı, fiziksel, mali, psikolojik veya sosyal zarar verebilecek şekilde tehditler savurmasıdır. Sen görürsün tehdit etmek, bu suç kapsamında değerlendirilir.

Küfür ve Tehdidin Cezası Nedir? tehdit suçunun unsurları

Küfür ve tehdidin cezası, Türkiye’de ceza kanununun 83/3 maddesine göre, en fazla bir yıla kadar hapis cezası veya 5.000 TL para cezasına kadar verilebilir.

Hangi Cümleler Tehdit Sayılır?tehdit suçunun unsurları

Tehdit sayılan cümleler arasında, “Seni döverim” veya “Seni öldüreceğim” gibi korkutucu ve tehditkar cümleler yer alır.Adli Para Cezası

Telefonda Mesajla Tehdidin Cezası Nedir?

Telefonda mesajla tehditin cezası, Türkiye’de ceza kanununun 83/3 maddesine göre, en fazla bir yıla kadar hapis cezası veya 5.000 TL para cezasına kadar verilebilir.

Hakaret Davası Cezası Kaç TL 2023?

Hakaret davası cezası, Türkiye’de ceza kanununun 125/1 maddesine göre, en fazla 5.000 TL para cezasına kadar verilebilir. Adli Para Cezası

İnternetten Küfür ve Tehdidin Cezası Nedir?Adli Para Cezası

İnternetten küfür ve tehdidin cezası, Türkiye’de ceza kanununun 83/3 maddesine göre, en fazla bir yıla kadar hapis cezası veya 5.000 TL para cezasına kadar verilebilir.

Sosyal Medyada Küfür Etmenin Cezası Kaç TL?

Sosyal medyada küfür etmenin cezası, Türkiye’de ceza kanununun 83/3 maddesine göre, en fazla bir yıla kadar hapis cezası veya 5.000 TL para cezasına kadar verilebilir.

Tehdidin Para Cezası Ne Kadar?tehdit suçunun unsurları

Tehdidin para cezası, Türkiye’de ceza kanununun 83/3 maddesine göre, en fazla 5.000 TL para cezasına kadar verilebilir.

Parmak Sallamak Suç Mu?Adli Para Cezası

Türkiye’de, parmak sallamak suç olarak değerlendirilmez. Ancak, parmak sallama eylemi, küfür veya tehdit olarak algılanırsa, bu eylem ceza kanununun 83/3 maddesine göre, en fazla bir yıla kadar hapis cezası veya 5.000 TL para cezasına kadar verilebilir.

Seni Döverim Demek Suç Mu? Tehdit Suçu CezasıTehdit Suçu Cezası

Türkiye’de, ceza kanununun 83/3 maddesine göre, seni döverim demek suç sayılır, çünkü bu söz, bir kişinin kendisine, ailenin ya da yakınlarına karşı suç işlemeyi öngören ya da güvenliğini tehlikeye sokan bir şekilde ya da kasten, fiziksel, mali, psikolojik veya sosyal zarar verebilecek şekilde bir başka kişiye karşı tehditler savurmasıdır.

Bu suçun cezası, en fazla bir yıla kadar hapis cezası veya 5.000 TL para cezasına kadar verilebilir.

tehdit suçunun unsurları Tehdit Suçu Cezası

Telefonda Küfür Etmek Suç Mu?Adli Para Cezası

Türkiye’de, ceza kanununun 83/3 maddesine göre, telefonda küfür etmek suç sayılır, çünkü bu söz, bir kişinin kendisine, ailenin ya da yakınlarına karşı suç işlemeyi öngören ya da güvenliğini tehlikeye sokan bir şekilde ya da kasten, fiziksel, mali, psikolojik veya sosyal zarar verebilecek şekilde bir başka kişiye karşı tehditler savurmasıdır. tehdit suçunun unsurları

Bu suçun cezası, en fazla bir yıla kadar hapis cezası veya 5.000 TL para cezasına kadar verilebilir.

Hakaret Davası Açmak Kaç Para? tehdit suçunun unsurları

Hakaret davası açmak için, ülkemizde mahkeme ücreti, kararla tespit edilen para cezasına eklenerek ödenir.

Bu nedenle, hakaret davasının açılması için gereken para miktarı, duruma göre değişkenlik gösterebilir.Adli Para Cezası

Tehdit Suçu – İşlenmesi Halinde Verilecek Cezalar tehdit suçunun unsurları

 

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu