Edirne Malpraktis Davası Avukatı
Edirne Malpraktis Davası Avukatı
MALPRAKTİS DAVASI / Malpraktis davası doktorun tecrübe veya bilgi eksikliği sonucunda hatalı olarak ya da ihmaliyle sebebiyet verdiği yanlış tedavi uygulamaları sonucu hastanın bu uygulamadan zarara uğraması halinde açılabilecek bir davadır.
Doktor tarafından hastaya uygulanan tedavi sonucunda tedavi gereğince gelişmesi beklenen belirli komplikasyonlar ile doktorun hatalı veya özensiz uygulama yapması sonucu hastanın mağduriyet yaşaması arasında bu davanın açılabilmesi anlamında fark bulunmaktadır.
Doktor tıbbi kurallara uygun şekilde hareket etmiş, tedaviyi özenle gerçekleştirmiş ve görevini ihmal etmemişse fakat buna rağmen hastada tedavi sonucu oluşması öngörülen komplikasyonlar oluşmuşsa doktor bundan sorumlu tutulamaz. Ancak buna karşın doktor tedaviyi görevini ihmal edecek şekilde hatalı ya da özensiz olarak gerçekleştirmişse bu hususta sorumluluğu doğacaktır. Bunun ayrımı da dava aşamasında bu konuda uzman bilirkişiler tarafından yapılabilir ve tedavide hata oluşup oluşmadığı tespit edilebilir.
Hastanın tedavisi sonucu ortaya çıkan komplikasyonlar sebebiyle doktorun tazminat sorumluluğu doğar mı?
Doktorun hastaya uygulayacağı tedavinin her aşaması ve sonucunda ortaya çıkma ihtimali bulunan komplikasyonlar için hastaya karşı bilgilendirme yapılmışsa ve hastadan buna ilişkin rıza alınmışsa, bunlarla birlikte doktorun uygulayacağı tedavide tıbbi olarak hatalı olarak veya kastı ya da ihmali ile gerçekleştirdiği bir uygulaması yoksa, doktor tedavi sürecinde tıbbi kurallara uygun şekilde hareket etmiş, tedaviyi özenle gerçekleştirmiş ve görevini ihmal etmemişse tedavi sonucu ortaya çıkabilecek komplikasyonlar sebebiyle doktorun tazminat sorumluluğu doğmayacaktır.
Doktorun hatalı uygulaması sonucu hastanın tazminat talep edebilmesi için gerçekleşmesi gereken genel şartlar bulunur.
- Doktorun hastaya tıbbi tedavi uygulaması sırasında hukuka aykırı bir davranışının bulunması gerekir.
- Doktorun uyguladığı tedavi sonucunda hastanın zarara uğraması gerekir.
- Hastanın zarar görmesi doktorun hatalı tedavi uygulaması veya ihmali sebebiyle yanlış tedavi uygulamasından kaynaklanmalıdır ve hastanın gördüğü zarar ile doktorun kusurlu davranışı arasında neden sonuç ilişkisi kurulabilmelidir, bu halde hastanın gördüğü zarar doktorun hatalı veya ihmal sonucu uyguladığı tedaviden başka bir sebebe dayanmamalıdır.
Edirne Malpraktis Davası Avukatı
Doktor ile hasta arasındaki ilişki hangi sebeplere dayalı olarak kurulabilir?
Doktorun hatalı olarak ya da ihmali sebebiyle hastaya uyguladığı tedavi sonucu ortaya çıkan zarar, hasta ile doktor arasındaki ilişkiye bağlı olarak haksız fiil hükümlerine, vekalet sözleşmesi ilişkisine, eser sözleşmesine ya da idarenin hizmet kusuruna ilişkin olarak ortaya çıkabilir.
Doktor ile hasta arasında uygulanacak tedavi için kurulan ilişkinin vekalet sözleşmesi ilişkisi olduğu kabul edilir fakat bununla birlikte estetik operasyonlar da tedavi kapsamında değerlendirilir ve doktor tarafından hastaya uygulanacak estetik amaçlı operasyonlarda da doktor ile hasta arasındaki ilişkinin eser sözleşmesine dayandığı kabul edilmelidir. Doktorun hastaya tedavi uygulaması halinin gerektiği fakat hastanın bu tedavi için izninin alınmadığı ya da müdahalenin acil olarak gerektiği hallerde hastanın izninin alınmasına olanak bulunmadığı hallerde ise doktor ile hasta arasındaki ilişkinin vekaletsiz iş görme ilişkisi olduğu kabul edilir. Tüm bu doktor – hasta ilişkileri haricinde ise genel olarak doktorun hastaya uyguladığı tedavinin doktorun kastı veya ihmali sonucu hastaya verdiği zararlar sebebiyle doktorun haksız fiilinin bulunduğu kabul edilerek haksız fiil hükümleri çerçevesinde de doktordan tazminat talebinde bulunulabilir.
Edirne Malpraktis Davası Avukatı
- KAMU HASTANESİNDE ÇALIŞAN DOKTOR / Doktor kamu hastanesinde çalışıyorsa, hasta ile birebir olarak doktor arasında sözleşme ilişkisi kurulmadığı kabul edilir çünkü kamu hastanesinde çalışan doktor kamu çalışanı kabul edilir ve bu hastanelerde çalışırken uyguladıkları tedavi sonucu sebebiyet verdikleri zararın da kamu çalışanı olarak hizmet ilişkisinden doğan hizmet kusuru sonucu verdikleri zarar olduğu kabul edilir. Bu zararlar bakımından öncelikli olarak devletin sorumluluğuna gidilir fakat devlet doktorun kusuru oranında sonrasında doktora rücu edebilme hakkına sahiptir. Askeri hastaneler, devlet üniversitesi hastaneleri, şehir hastaneleri, devlet hastaneleri, sağlık ocağı ve devlete bağlı diş hastaneleri kamu hastaneleri olarak kabul edilir.
- ÖZEL HASTANEDE ÇALIŞAN DOKTOR / Doktor özel hastanede çalışıyorsa, bu hastanelerde doktor ile hasta arasında veya hastane ile hasta arasında yapılan sözleşmelerin niteliği somut olaya göre değişebilir. Hasta özel hastaneye yatan hasta olarak giriş yapmışsa hastane ile hasta arasında hastaneye kabul sözleşmesi yapılır ve doktorun bu sözleşme çerçevesinde sebebiyet verdiği zararlardan dolayı hastane yardımcı kişinin eylemlerinden ötürü sorumluluk kapsamında sorumlu tutulabilir, bununla birlikte doktorun hatalı olarak veya ihmali sonucu hastaya uyguladığı tedavi sebebiyle doğan zarardan dolayı doktorun haksız fiili mevcutsa, haksız fiil hükümlerine gidilerek de tazminat talep edilebilecektir.
Edirne Malpraktis Davası Avukatı
- KAMU YA DA ÖZEL HASTANELERDEN BAĞIMSIZ OLARAK ÇALIŞAN DOKTOR / Doktor özel veya kamu hastanelerinden bağımsız olarak kendi çalışıyorsa bizzat doktor ile hasta arasında sözleşme kurulduğu kabul edilir ve doktor hatalı olarak ya da ihmali sonucu sebebiyet verdiği zararlardan dolayı vekalet sözleşmesi çerçevesinde sorumlu tutulabilecektir.
Doktorun uyguladığı tedavi sonucu zarar gören hasta malpraktis davasını hangi süre içerisinde açmalıdır?
Doktor ile hasta arasındaki ilişki bir sözleşmeye dayanıyorsa “vekalet sözleşmesi ya da eser sözleşmesi gibi” sözleşmeden kaynaklanan talepler 5 yıl süreli olarak zamanaşımı süresine tabidir ve bu süre içerisinde dava açılmalıdır. Doktor ile hasta arasındaki ilişki bir sözleşmeye dayanmıyorsa “haksız fiil hükümlerine başvurulması gibi” dava açma süresi haksız fiilin işlendiği tarihten itibaren 10 yıllık sürenin geçmesiyle birlikte zamanaşımına uğrar.
Edirne Malpraktis Davası Avukatı
Doktorun uyguladığı tedavi sonucu zarar gören hasta malpraktis davasını hangi mahkemede açmalıdır?
Doktor ile hasta arasındaki ilişkin vekalet sözleşmesi veya eser sözleşmesine dayanıyorsa ya da dava özel veya kamu hastanelerinden bağımsız olarak çalışan bir doktora karşı açılıyorsa dava Tüketici Mahkemesinde açılmalıdır. Bununla birlikte dava kamu hastanelerinde çalışan bir doktorun malpraktis davasına konu teşkil eden bir uygulaması sonucu açılıyorsa İdare Mahkemesinde açılmalıdır çünkü bu halde dava bizzat doktora karşı açılamaz, davalı olarak idare gösterilmelidir ve dava sonucunda kamu hastanesi doktora kusuru oranında rücu edebilme hakkına sahiptir. Fakat kamu hastanesinde çalışan doktorun hizmet kusuru yanında kişisel kusuru da bulunuyorsa haksız fiil hükümlerine gidilerek genel mahkemelerde de dava açılabilir.
Edirne Malpraktis Davası Avukatı
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi
E: 2006/6704,
K: 2006/9459,
T: 12/06/2006
İlgili kararda davacı, 13/11/2000 tarihinde, davalı doktor ve diğer sağlık ekibi tarafından kendisine yapılan by pass ameliyatı esnasında kalbinde sargı bezi unutulduğu dolayısıyla yeniden ameliyat olduğunu ve uğramış olduğu maddi ve manevi zararları talep ettiğini bildirmiştir. Uyuşmazlık, ameliyatı gerçekleştiren doktorların dava konusunda ihmallerinin bulunup bulunmadığı, gereken özene aykırı davranıp davranmadıklarının tespiti yönündedir. Davanın temelini, vekâlet sözleşmesi oluşturmaktadır. Dava konusu ise özen borcuna aykırılık teşkil etmektedir. Yargıtay bu davada hafifte olsa kusurdan sorumluluğa karar vermiştir.
Edirne Malpraktis Davası Avukatı
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi
E: 2005/3645
K: 2005/1796,
T: 8.7.2005
İlgili kararda, ‘…somut olayda, hükme esas alınan Adli Tıp Genel Kurulu’nun 29.1.2004 tarihli raporunda, davalı doğum ve kadın hastalıkları uzmanı Dr. A’nın davacının annesi olan S.’nin doğum sonrası takibinde özensiz ve dikkatsiz davrandığı, kontrolleri sırasında bağlamış olan enfeksiyona yönelik bir tedaviye başlamadığı, bu nedenle olayda 2/8 oranda kusurlu bulunduğu açıklanmıştır. Raporda davalı hastane, çalıştırdığı personelin seçiminde gerekli özeni göstermediğinden aynı oranda kusurlu olduğu kabul edilmelidir. Dosya içindeki raporlarda davacının bir kusurundan bahsedilmemektedir. Tüm bu açıklamalar ışığında, taraflar arasındaki uyuşmazlık vekâlet akdinden kaynaklandığına, davalıların her türlü özen gösterme borcu olup en hafif kusurundan bile sorumlu bulunduğuna göre zararın tamamından sorumlu tutulmaları gerekirken maddi zarar hesabında kusur oranına göre, indirim yapılmış olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir’ denmiştir.
Edirne Malpraktis Davası Avukatı
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi
E: 2011/2343
K: 2011/11552
T: 12.7.2011
İlgili kararda, ‘davacı Cemile, davalı doktor tarafından yapılan ameliyat sebebiyle zarara uğradığını en geç Şişli Etfal Hastanesinden taburcu edildiği 12.12.2005 tarihinde öğrenmiş olup, bu husus mahkemenin de kabulündedir. Zararın varlığının öğrenildiği tarihte davacının dava açma hakkı doğar ve zamanaşımı da işlemeye başlar. Zararın varlığının öğrenilmesi zamanaşımının başlaması için yeterli olup, ayrıca zararın kapsam ve miktarının öğrenilmesi, zamanaşımının başlaması için bir koşul olarak aranmamaktadır.
O halde somut olayda, 12.12.2005 tarihinden itibaren zamanaşımı süresi işlemeye başlamıştır. Taraflar arasındaki ilişki vekalet sözleşmesine dayanmaktadır. B.K.nun 126/4. maddesine göre vekalet sözleşmesinden doğan davalar beş yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Davanın açıldığı 30.10.2009 tarihinde beş yıllık zamanaşımı süresi dolmamıştır. Hal böyle olunca, mahkemece, işin esasına girilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ile B.K.60. maddesinde öngörülen zamanaşımı süresinin dolduğundan bahisle davanın zamanaşımı sebebiyle reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.’ demiştir.
Edirne Malpraktis Davası Avukatı
Makale Yazarlığı İçin
Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere asalhukukdanismanlik@gmail.com adresine gönderebilirler.