MANŞET

Evli Kadının Bekarlık Soyadını Kullanması

Evli Kadının Bekarlık Soyadını Kullanması

2024 yılı itibarıyla evli kadınlar, bekarlık soyadlarını kullanma hakkına sahiptirler. Evlenmiş olsalar bile, bazı kadınlar eşlerinin soyadını kullanmak yerine kendi doğum soyadlarını tercih edebilirler. Bu durumda kadının bekarlık soyadını kullanabilmesi için hukuki bir süreç başlatması gerekmektedir.

Kadın avukatına verdiği vekaletname ile dava açtırabilir ve bu süreçte duruşmaya katılma zorunluluğu bulunmayabilir. Avukat, davanın takibini yaparak sonuçlandığında kadına bilgi verecektir. Dava olumlu sonuçlandığında, kadın, Nüfus Müdürlüğü’ne başvurarak bekarlık soyadını içeren yeni kimlik, pasaport ve ehliyet gibi resmi belgelerini talep edebilir. Bu işlem, kadının soyadı tercihini yansıtarak kişisel kimliğini koruma altına almasına olanak tanır.

Türkiye’de evli kadınların soyadı konusunda mevcut düzenlemeler

Kadınlara evlilik sonrasında soyadlarını belirleme konusunda daha fazla esneklik sunmaktadır. Türk Medeni Kanunu’nun 187. maddesine göre, kadın evlendiğinde eşinin soyadını alır, ancak aynı zamanda kendi soyadını da eşinin soyadı ile birlikte kullanma seçeneğine sahiptir. Daha önce, evli kadınların kendi soyadlarını tek başına kullanmaları için, Anayasa Mahkemesi’ne başvurularak Türk Medeni Kanunu’nun ilgili maddesinin ayrımcılık yasağına aykırı olduğuna karar verilmesi ve iptali gerekmekteydi. Bu durum, Yargıtay Genel Kurulu’nun 15 Eylül 1930 tarihli kararı ile değişti ve evli kadınların bekarlık soyadını kullanmalarının önündeki engel kaldırıldı.

Bu değişiklik, kadınların evlilik sırasında yaşadıkları isim değişikliği kaynaklı sorunları azaltmayı amaçlamaktadır. Özellikle ehliyet, pasaport, kimlik ve diploma gibi belgelerde isim değişikliği gerekliliği, evli kadınlar için büyük bir yük oluşturabilmekteydi. Yeni düzenleme ile evli kadınlar, evlendikten sonra da kendi bekarlık soyadlarını kullanma hakkına sahip olmuşlardır.

Kadınların evlilik nedeniyle soyadlarını değiştirmeleri,

Pek çok durumda pratik zorluklara yol açmaktadır. Örneğin, evlilikten kaynaklanan soyadı değişikliği, pasaport, kimlik ve ehliyet gibi kişisel belgelerin yeniden düzenlenmesini gerektirir. Ayrıca, bir kadın evli olduğu süre zarfında elde ettiği akademik başarılar veya profesyonel alanda kazandığı itibar, boşanma sonrası eski eşinin soyadı ile anılmaya devam edebilir. Bu durum, kadının kendi kimliği ve başarılarının gölgede kalmasına neden olabilir.

Kadınların bu mağduriyetlerini dile getirmesi, yargı mercilerinin konuya dikkatini çekmiş ve Yargıtay’ın bu konuda emsal niteliğinde kararlar almasına yol açmıştır. Bu kararlar, kadınların kendi kızlık soyadlarını tek başına kullanabilme hakkını tanıyan yasal düzenlemelere zemin hazırlamıştır. Bu, özellikle kişisel kimlik ve bağımsızlık açısından önem taşıyan bir adımdır. Kadınların kendi soyadlarını kullanmaları, profesyonel ve akademik hayatlarındaki sürekliliği ve bireysel kimliklerini koruma altına alırken, toplumsal cinsiyet eşitliği açısından da önemli bir gelişme olarak kabul edilmektedir.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 30.09.2015 tarihli kararı 2014/2-889 E, 2015/2011 Kararıyla farklı muamele olduğu açıktır olarak ifade etmiştir. Bu kadar uyarınca; ”Somut olayda; davacının iddiası, evli erkeklerin evlenmeden önceki soyadlarını kullanabilmelerine karşın evli kadınların evlendikten sonra yalnızca bekarlık soyadlarını kullanamamaları hakkındadır. Bu durumun, benzer konumdaki kişiler arasında cinsiyete dayalı “farklı muamele” teşkil ettiği şüphesizdir.

Hemen ifade edilmelidir ki; farklı muameleyi haklı çıkartacak ikna edici gerekçeler gösterilmediği müddetçe 14. maddenin ilkesel olarak, erkek ve kadına eşit şekilde uygulanmasını zorunludur. Hukuk Genel Kurulunca, kızlık soyadının kullanılmasının aile birliğinin sağlanmasında olumsuz etkisi olacağı savunmasına karşı, aile birliğinin sağlanmasında ortak bir soyadın kullanılmasının etkisinin bulunmadığı kabul edilmiş, ortak soyadın bu konuya geleneksel yaklaşım dışında bir katkısının bulunmadığı ortak bir aile ismi ile aile birliğinin yansıtılmaması halinde, evli çiftlerin ve/veya üçüncü tarafların somut ya da önemli bir sorun ile karşılaşmayacağı, nüfus hizmetlerinin yürütülmesinde çıkabilecek bir takım aksaklıların da teknik düzenlemeler ile aşılabileceği kabul edilmiştir . Ayrıca Hukuk Genel Kurulunca, evli kadınların aile birliği adına kocalarının soyadını taşımak zorunda bırakılmalarının -önüne kendi bekarlık soyadlarını ekleyebilseler de objektif ve yeterli bir nedeni olmadığını kabul edilmiştir.”

İşte bu gerekçe doğrultusunda evli kadınlar da mahkemeden kızlık soyadlarını kullanmak için dava açabilirler.

Sadece kendi soyadını kullanmak için ne yapmalı?

Şayet kendi soyadını kullanmak istiyorsa evlendirme memuruna ya da daha sonra nüfus idaresine yazılı başvuru yaparak kocasının soyadının önünde önceki soyadını da kullanabilir. Kanun metninden anladığımız üzere kadının tek başına kızlık soyadını kullanması kanunen mümkün değildir.

Eski eşin soyadını kullanma ne kadar sürer?

TMK m.173 f.1 c.1’e göre, boşanan kadın, kural olarak, artık eski kocasının soyadını taşıyamaz, evlenmeden önceki soyadına dönmek zorundadır.

Evli bir kadın soyadını değiştirebilir mi?

Bekarlık Soyadını Kullanma Davası

Evli kadının sadece bekarlık soyadını kullanabilmesi için dava açması gerekmektedir. İdari işlemle soyadı değiştirilemez. Bu davada görevli mahkeme Aile Mahkemesi’dir.

Evli Kadının Bekarlık Soyadını Kullanması

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu