Hangi Durumlarda Başvuru Yapılabilir?
Hangi Durumlarda Başvuru Yapılabilir?
Ceza kanun yararına bozma durumu kişilerin mahkeme kararlarının istinaftan geçmeden direkt olarak kesin hüküm ile sonuçlanmasının sonrasında ortaya çıkar. Kesin hükmün hukuka aykırı detaylar içerdiği tespit edildiği durumlarda kanun yararına bozma işleminden istifade edilebilir.
Bu noktada başvuruların yazılı olarak yapılması gerekmektedir. Başvuruların yapılması sonrasında olağanüstü bir kanun yolu olarak da nitelendirilmektedir. Normal hukuki akışın dışında herhangi bir kanuni olmayan durum fark edildiği anda bu kararın bozulması için gerekli olan adımlar atılır.
Ceza Kanun Yararına Bozma Yeniden Yargılama Getirir Mi?
Ceza kanun yararına bozma kapsamında eğer fiili bir ceza ile alakalı bir sonuca varılmışsa yeniden yargımla gerekecektir. Fakat sonrasında herhangi bir hüküm verilmediyse yeniden yargılama kararı alınmayabilir. Sadece şeklen gerekli olan düzenlemeler tamamlanır ve alınan kararın hukuka uygun bir hale gelmesi mümkün kılınacaktır.
Ceza kanunu ile alakalı olarak bu yolun kullanılması için Yargıtay üzerinden yazılı başvurunun yapılması gerekir. Yapılan başvuruda hukuka uygun olmayan noktanın neyden kaynaklandığı ile alakalı da gerekli olan tüm bilgilere yer verilmelidir. Ancak bu şekilde yeniden karar alma yolunun açılmasını sağlayabilirsiniz.
Hangi Durumlarda Başvuru Yapılabilir?
Ceza kanun yararına bozma alanında gerekli olan başvuruların yapılması için birkaç farklı dosya örneği verilirse durum daha net şekilde anlaşılacaktır;
Bir kararın istinaf mahkemesine gelmesinin sonrasında herhangi bir temyiz aşamasına gönderilmeden direkt olarak onaylanması ve kesin bir hal alması durumunda bu karar ile alakalı kanun yararına bozma işlemi yapılabilir.
Bir dava ile alakalı alınan kavuşturmaya gerek olmadığı konusu ile alakalı da direkt olarak ceza kanun yararına bozma kararı alınabilir. Ve bu kararın hemen sonrasında dosya yeniden incelenir. Eğer farklı yönde biri karar verilirse kovuşturma kısa sürede başlatılır. Hak suiistimallerinin engellenmesi için harika bir fırsat geliştirilmiş olmaktadır.
Mahkemelerce alınan yetkisizlik kararında bir yanlışlık olduğunu düşündüğünüz durumlarda da direkt olarak başvuruda bulunma hakkınız vardır. Bu şekilde ceza hukuku yararına kararın bozulmasına ve mahkemeye taşınan konunun gerçekten mahkemenin yetkileri içinde olup olmadığına yeniden göz atılır.
Kişilerin aldıkları olumsuz sonucun ya da genel manada kurumlar bazında alınan sonucun hukuki olmadığı fark edildiği anda bu kanun yolu kullanılabilir. Her aşamada kişilerin haklarının kanun lehine korunması için bu ek tabiriler ile süreç daha sorunsuz ve nitelikli bir hale getirilmiştir.
Hükmün Açıklanması ile Alakalı Detaylar Nelerdir?
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması gibi bir karar alındığı zaman bu durumda da kişilerin olağanüstü yolu kullanarak alınan kararın kanun yararına bozulması şeklinde de bir inceleme yapılabilmektedir.
Siz de kısa bir zaman dilimi içerisinde hükmün açıklanması ve çok daha nitelikli bir soruşturmanın yapılması için gerekli olan başvuruları tamamlayabilirsiniz. Bu şekilde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı da ortadan kaldırılmış olur.
Tabi ki olumlu bir yanıt alabilmek için doyanın muntazam şekilde hazırlanmış olması gerekiyor. Bu alanda iş birliği kurduğunuz avukatın önemi oldukça yüksektir
Ceza Kanun Yararına Bozma Süreci Nasıl İşler?
Ceza kanun yararına bozma konusunda ele alınan bir diğer konu da yargılamanın yenilenmesine karşı alınan kararlar ile alakalıdır. Örneğin bir yargılama sonucunda suçlu bulunan kişinin alınan cezanın haksız olduğunu düşünmesi durumunda anında olağanüstü hukuk yolunu kullanarak yargılamanın yenilenmesinin reddi kararı için direkt olarak hukuk yararına bozma başvurusunda bulunma hakkı vardır.
Hukuk yararına bozma gibi durumlarda kişilerin haklarının bir kere daha gözden geçirilme şansı doğuyor. Bu şekilde akıllarda şüphe ya da ihmal soru işareti kalmadan alınan kararın doğruluğuna ilişkin bir adım atılmış olacaktır.
Ceza kanun yararına bozma süreci içerisinde yargılamanın yenilenmesinin önünde bir engel görülmezse yeniden yargılamanın da önü açılmış olacaktır.
Yargıtay Onayı
Ceza kanun yararına bozma konusunda yarıca Yargıtay onayı da gereklidir. Alınan kararın gerçekten ceza kanun yararına bozma kapsamında olup olmadığı konusunda gerekli olan incelemeler yapılır.
Bu alanda gerekli olan incelemelerin akabinde olumlu yanıt alınırsa karar bozulur ve yeniden yargılama süreci başlar.
Yargıtay’ın bu konuda net bir karar alması adına detaylı incelemeler yapılır ve aslına bakılırsa bu olağanüstü kanun yolunun kullanımına gerçekten gereksinim olup olmadığının incelemeye alınması gerekmektedir.
Yargıtay onayı olmadan ceza kanun yararına bozma gibi bir adımın atılması kesinlikle mümkün olmayacaktır.
Kimler Bu İmkandan Yararlanamaz?
Mahkemede kararı benimsemeyen her kişinin bu alanda başvuru yapma gibi bir hakkı bulunmuyor. Bu unsur içerisine giren bazı seçenekler olduğu gibi kişilerin faydalanma konusunda sıkıntılı olduğu ve genel olarak olumlu yanıt alınmayan bazı dava türleri de vardır.
Bu dava türlerinde ceza kanun yararına bozma konusunda gerekli olan tüm başvurular gerekli olan adımlar da göz önünde bulundurularak yapılsa dahi olumlu yanıt almaz.
Bu unsurların başında hakimin takdir yetkisine bırakılmış olan alanlar kendini göstermektedir. Hakimin takdir yetkisine bırakılmış olan alanlarda kişilerin kararlarını kanun lehine bozma konusunda başvuruda bulunmaları söz konusu değildir.
Kanunda bazı alanlarda hakimin daha önce alınan kararlar ve kişinin kendi takdirine alan bırakılmıştır. Bu şekilde alınan kararlara hukuki bir dayanak bularak bunun kanun lehine bozulması söz konusu olmayacaktır. Hali hazırda hakimlere bu yetkinin verilmesi ive takdirin kullanılmasının sağlanmaz bizzat kanun tarafından verilmektedir.
Ayrıca takdir yetkisine dayanılarak alınan kararların illa bozulması için bir başvuru yapılacaksa bunun temyiz yolundan başka herhangi bir şekilde yapılması söz konusu olmayacaktır. Takdir yetkisine dayanarak sürecin sorunsuz şekilde yeniden gözden geçirilmesi mümkün olabilir.
Fakat olağanüstü bir hukuk yolu kullanılarak kişilerin bu kararın kanun yararına bozulması gibi bir başvuru yapmaları durumunda alacakları sonuç olumlu olmayacaktır.
Tüm bu detaylar ve püf noktaları konusunda sizi yönlendirecek bir uzman ile iş birliği yapmanız gerekiyor. Ancak bu şekilde alınan kararlar ve çok daha fazlasına dair sorunsuz bir etki elde edilebilir.
Olağanüstü bir kanun yollarından biri olan Kanun Yararına Bozma, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 ve 310 uncu maddelerinde düzenlenmiştir.
Hakim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümde hukuka aykırılık bulunduğu zaman başvurulan kanun yoludur.
Aleyhine kanun yararına bozma başvurusu yapılacak olan karar veya hüküm, hem maddi hukuka hem de usul hukukuna ilişkin hukuka aykırılıklar içerebilir. Her iki hukuka aykırılık halinde de kanun yararına bozma kanun yoluna gidilebilir.
Kanun Yararına Bozma Dilekçesi Nereye ve Nasıl Verilir?
Kanun yararına bozma başvurusunu yapma yetkisi Adalet Bakanlığı’na aittir. Ancak, yargılama sırasında karar veya hükme cumhuriyet savcısı, sanık, hakim, mahkeme, şikayetçi veya müdahil olarak katılan kişiler de yasa yararına bozma kanun yolunu kullanması için Adalet Bakanlığı’ndan talepte bulunabilir.
Adalet Bakanlığı, yargılamaya daha önce katılan kişilerin bu talebiyle veya talebin içerdiği hukuki görüşlerle bağlı değildir.
Kanun yararına bozma dilekçesi ile yapılan başvuru Yargıtay tarafından yerinde görülürse karar ya da hüküm kanun yararına bozulur, yerinde görülmezse talep reddedilir.