CEZA HUKUKU

İnfaz Nedir? – İnfaz Çeşitleri

İnfaz Nedir – İnfaz Çeşitleri

İnfaz Nedir?

İnfaz sözlük anlamı itibariyle “bir yargıyı yerine getirme, uygulama, yürütüm” olarak ifade edilir. Hukuki açıdan infazı mahkemelerce verilip kesinleşen ceza ve güvenlik tedbirlerinin yerine getirilmesi olarak tanımlamak mümkündür. İnfaz hukuku ceza ve güvenlik tedbirlerine ilişkin kesinleşmiş kararların yerine getirilmesine yönelik esasları dikkate alan bağımsız bir hukuk dalıdır. İnfaz hukukunun yapısal olarak ceza hukuku ve ceza muhakemesi hukukuyla sıkı ve organik bir bağı vardır. Ancak bu bağın varlığı infaz hukukunu, ceza hukuku ve ceza muhakemesinin bir kısmı haline getirmemektedir. İnfaz hukukunun bu iki hukuk disiplininden de ayrı bir kimliği vardır.

İnfazın Amacı

Ceza ve güvenlik tedbirlerinin infazı ile ulaşılmak istenen amaçları iki başlık altında toplamak mümkündür:

-Önleme amacı,

-Yeniden topluma kazandırma amacı.

-Önleme Amacı

Bu amaçta cezalandırma geleceğe dönüktür. Suç zaten işlenmiş olup, aslolanın suçlu olması, onu uslandırarak da yeniden suç işlemesini önlemesi sağlanmalıdır. Cezanın, tek başına amaç olmadığı unutulmamalı, cezanın toplumu oluşturan bireyler üstündeki etkisi ile toplumu (genel önleme), suçlu üstündeki önleme etkisi ile de suçluyu (özel önleme) suç işlemekten alıkoyması sağlanmış olur.

Cezanın kişiler üzerindeki genel önleme etkisi (amacı) iki şekilde gerçekleşir:

• Cezanın kanunda düzenlenmesi ve gerektiğinde uygulanması, böylece toplumun hukuk düzenine ve güveninin korunması ve artırılması (pozitif genel önleme),

• Cezanın infazıyla ileride suç işleyecekler için korkutucu bir etkiye sahip olması (negatif genel önleme).

Cezanın özel önleme amacı da iki türlüdür:

• Failin iyileştirilmesiyle topluma yeniden kazandırılma (pozitif özel önleme),

• Topluma kazandırılamayan/cezanın korkutma amacından etkilenmeyen failin, toplum dışına itilmesi ve böylece toplumun failden korunması, toplumun güvenlik altına alınması (negatif özel önleme).

-Yeniden Topluma Kazandırma Amacı

İnsanların sosyal dünyalarının davranışlar, normlar, kurallar ve değerler standartlarıyla şekillenmesi süreci sosyalleşme olarak ifade edilir. Sosyalleşme ile insanın içinde yaşadığı topluma uyum sağlaması, toplumla bütünleşmesi ya da özdeşleşmesi sağlanmış olur. Bugün infazda hükümlünün iyileştirilmesi, eğitimi değil, onun yeniden sosyalleştirilmesi yani topluma kazandırılması amaçlanmaktadır. İnfazın organizasyonu ve infaza katılan kişilerin yapısının oluşturulmasında da hükümlünün suçtan uzak bir hayata yöneltilmesi ve suçtan uzak bir hayat sürdürebilme yeteneğinin kazandırılması amacı zorunlu olmuştur.

İyileştirmek Suretiyle Topluma Kazandırma

İdare, infazın organizasyonunu topluma kazandırma amacına uygun olarak biçimlendirme yükümünü, hükümlünün yeniden topluma kazandırma amacı doğrultusunda gerçekleştirir. İnfazın personel ve teçhizat olarak biçimlendirilmesinde, hükümlünün yeniden suç işlemeksizin sorumluluk altında yaşama uyumu sağlanmalıdır.

İnfaz Nedir – İnfaz Çeşitleri

Tarih Boyunca Uygulanan İnfaz Çeşitleri

İspanyol eşeği: Mahkum, eşek biçiminde yapılmış bir kütük düzeneğe oturtulur, ayaklarına giderek artan ağırlıklar bağlanırdı. Sonunda mahkum ikiye bölünerek ölürdü.

Toptan atılma: Bazen mahkum, bir topun ağzına bağlanır ve top ateşlendiğinde mermi kişinin bedeninin içinden geçerdi. Bazen de mahkum büyük bir topun içine mermi niyetine yerleştirilir, sıkıştırılmış barut ateşlendiğinde paramparça olurdu.

Tekerlek: Tekerlekler çok değişik biçimlerde kullanıldı. Örneğin, kişi özel yapılmış dev bir tekerliğin dış kenarına bağlanıyor ve sivri kazıkların ya da bir tepenin üzerinden aşağı yuvarlanıyordu.

Demir kadın: Kadın biçiminde, bir insanın ancak sığacağı büyüklükte yapılan tabutların içi sivri demirlerle donatılıyor. Mahkum bu tabutun içine konularak kapağı kapatılıyor.

Sarkaç: Kişi bir masaya sırtüstü yatırılıp bağlanıyor. Çok büyük, ağır ve keskin bir baltanın bağlandığı sarkaç mahkumun üzerinde sallanmaya başlıyor. Sarkacın ipi yavaş yavaş bırakılarak, her salınımda mahkumun bedeninin doğranması sağlanıyor.

Demir kap: İçine fareler doldurulan büyükçe demir bir kap, açık ağzı karın bölgesine gelecek şekilde mahkumun vücuduna yerleştiriliyor. Ardından bu kap ısıtılıyor. Fareler can havliyle mahkumun karnını kemirip kaçacak yer arıyor. Böylece mahkum iç organları fareler tarafından kemirilerek ölüyor.

Germe: Tarih boyunca mahkumların el ve ayakları bağlanarak gerdirmek yöntemiyle ölmesini sağlayan değişik mekanik yöntemler geliştirildi.

Böceklerle öldürme: Kişinin zemine sabitlenmesi, üzerine bal gibi tatlıların sürülmesi ve böcekler tarafından yenilmeye bırakılması gibi pek çok türü var.

Atlarla parçalama: Mahkum kol ve bacaklarından, 4 ayrı yöne koşturulacak olan atlara bağlanırdı. Ardından atlar koşturulurdu.

Kafa kesme: Bu infaz yöntemi 16 ve 17′nci yüzyılda Avrupa’da ölüm cezasının en insancıl yolu olarak kullanılmıştır. 1789 Fransız devriminde ise kafa kesmek için Giyotin adlı özel alet geliştirildi. Giyotin, Fransa’da uzun yıllar kullanıldı.

Öldüresiye dövme: Bu yöntemin son örneği, sahipleri tarafından ölünceye kadar dövülen Amerikalı kölelerdir.

Kaynatma: Ortaçağ’da popüler olan yöntem. İnsanlar bağlanarak, ağır ağır ısıtılan dev kazanlarda haşlandı.

Gömme: Çağlar boyunca tüm dünyada yaygın olarak kullanıldı. Örneğin, Hindistan’da kadınlar boyunlarına kadar kuma gömüldü ve kafası güneşte pişmek üzere terk edildi. Arap ülkelerinde de yaygın biçimde kullanıldı.

Yakma: Avrupa’da inançsızlar, cadılar ve iffetsiz kadınlara engizisyon döneminde sıklıkla uygulanırdı. Mahkum bir kazığa bağlanır ve çevresinde ateş yakılırdı.

Vahşi hayvanlara atılma: İlk Hristiyanlar aslanlara atılıyordu.

Deri yüzme: Keskin bir bıçakla canlı canlı suçlunun tüm derisi yüzülüyordu. Deri solunumu duran mahkumu acılı ve uzun bir ölüm bekliyordu.

Parçalanma: Mahkum henüz canlıyken balta, satır ya da testerelerle parçalara ayrılıyordu. Arap ülkelerinde 20′nci yüzyılda bile biçimde uygulandı. En son Suudi Arabistan yetkilileri, 1987 yılında Kabe’yi basan bir grubu bu şekilde öldürdü.

Kazığa oturma: Bilek kalınlığında bir kazık, mahkumun kuyruk sokumundan başlayarak ensesine kadar sokulurdu. Kazığın omurilik ve iç organlara zarar vermemesine özen gösterilirdi. Ardından kazık mahkumla birlikte dikilir ve mahkumun ölmesi günler sürerdi.

Demir sandalye/Demir yatak: Bu demir eşyalar iyice beslenmiş bir ateşle çevreleniyor ve bunların üzerindeki kişiler ölünceye kadar kızartılıyordu.

Boğma: Çok değişik biçimlerde kullanılmıştır. En yaygın olanı denizdir. Belki de en iyi bilinen varyasyonu cadı testidir. Su eğer kadını reddederse kadın yüzer. Bu da kadının suçlu olduğunu gösterir ve infaz edilirdi. Eğer su kadını kabul ederse kadın boğulur ve bu da kadının suçsuz olduğunu gösterir.

Zehir: İlginçtir ki zehir, infazın yaygın bir biçimi olmamıştır. Zehirin en çok tanınan kurbanı, baldıran zehirini içmeye zorlanan Sokrates’tir.

Ezme: Mahkum zemine yatırılır ve üzerine aşama aşama ağır taşlar yerleştirilirdi. Mahkumun nefessiz kalarak öldüğü bu yöntemde, cellat, ölüm zamanını istediği gibi uzatabilirdi.

Testereyle kesme: Suçlu testere ile ikiye bölünür.

Yüksekten atma: Mahkum yüksek bir uçurum ya da kale burcundan aşağı atılır.

Çuvala koyma: Suçlu yılan, akrep, kedi, köpek gibi hayvanlarla büyük bir çuvalın içine konurdu.

Aç bırakma: Kişi bir hücre ya da kafese konur ve yiyecek verilmez.

İki ağaçla ikiye ayırma: İki ağaç, birbirlerine doğru çekilir, mahkum bir kol ve bacağı bir ağaca, diğer kol ve bacağı da diğer ağaca bağlanırdı. Ağaçlar bırakılınca mahkum gerdirilmiş olur ve acı içinde ölürdü.

Garotte: Askı ve idamın karışımı bir yöntem. Bir ucu duvara tutturalan ipin diğer ucuda mahkumun boynuna dolanır. Mahkum itilerek, çekilerek ya da ayakları kaldırılarak boğulur.

Sürükleme: Kişi bir ata bağlanır ve ölene kadar sürüklenir.

Su veya civa ölümü: Mahkum ölünceye kadar su veya civa içmeye zorlanır.

Okla vurma: Vikingler tarafından uygulanmıştır. Acıyı uzatmak için ölümcül olmayan bölgeleri hedef almışlardır.

Taşlama: Kişi, ölene kadar taşlanır. Taşlamada, kişinin üyesi olduğu topluluk da bu taşlamaya yardımcı olurdu. Arap ülkelerinde yakın zamana kadar kullanıldı.

Yarma: Suçlu kendindeyken gövdesi açılır ve iç organlar tek tek çıkartılıp, kendisine gösterilirdi..

Infaz çağrı kağıdı nedir?

İnfaz Çağrı kağıdı, hakkınızda verilen bir hükmün (ilamın) veya gerekçeli kararın kesinleşmesine müteakip, infazı için teslim olmanız gerektiğini bildiren Cumhuriyet Savcılığı davetnamesidir.

İnfaz Ceza Hukuku Nedir?

Kesinleşmiş ceza ve güvenlik tedbirlerinin yerine getirilmesine ilişkin esasları gösteren hukuk dalı. İnfaz hukuku, yaptırımların yerine getirilmesi konusu ile ilgilenir. Buna ilişkin ilkeleri, esasları ve usulleri gösterir.

İnfaz Türleri

5275 sayılı Ceza Ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunu’nun ikinci bölümünde Ceza İnfaz Kurumlarının Türleri düzenlenmiştir. İlgili bölüme göre ceza infaz kurumlarının türleri;

-Kapalı ceza infaz kurumları (madde 8)

-Yüksek güvenlikli kapalı ceza infaz kurumları (madde 9)

-Kadın kapalı ceza infaz kurumları (madde 10)

-Çocuk kapalı ceza infaz kurumları (madde 11)

-Gençlik kapalı ceza infaz kurumları (madde 12)

-Gözlem ve sınıflandırma merkezleri (madde 13)

-Açık ceza infaz kurumları (madde 14)

-Çocuk eğitimevleri (madde 15)

Şeklindedir.

Kapalı Ceza ve Tutukevleri

İçten ve dıştan koruma ile görevli personeli bulunan, firara karşı fizikî engelleri olan ve yoğun güvenlik önlemleri uygulanan kanunda sayılı hâller dışında oda, koğuş ve koridor kapıları kapalı tutulan infaz kurumlarıdır.

Açık Cezaevi

Hükümlülerin çalıştırılması ve meslek edindirilmesi zorunluluğuna dayalı içten ve dıştan koruma ile görevli personeli bulunmayan ve firara karşı fizikî engelleri olmayan kurumlardır. Ceza infaz kurumlarında; revir, sinema ve konferans salonu, yatakhane, yemekhane, teşkilâtlı mutfak, soğuk hava deposu, çamaşırhane, berber, mescit, hamam ve iş atölyeleri bulunmaktadır.

İnfaz Nedir – İnfaz Çeşitleri

Çocuk Islahevi

Suç işlediği zaman 11 yaşını tamamlamış olup da cezasının infazına başlandığı anda 18 yaşını doldurmamış olan küçüklerin barındırıldığı, dıştan koruma ile görevli personeli olmayan ve firara karşı fizikî önlemleri bulunmayan eğitim, öğretim ve meslek edindirme esasına dayalı, açık cezaevi statüsündeki infaz kurumlarıdır.

Kiralık Kapalı Ceza İnfaz Kurumları

Ceza infaz kurumu binaları için yeterli arazi bulunamamasından ya da inşaat maliyetlerinin yüksek olmasından dolayı kiralanmaktadır. Ülkemizde 3 adet kiralık ceza infaz kurumu bulunmakta olup kapasiteleri 14-34 kişi arasında değişmektedir.

İnfazı yandı ne demek?

Mevcut kanuna göre, hapis cezasının bir kısmını cezaevinde “iyi hâlli” geçiren hükümlünün cezasının kalan kısmını cezaevi dışında denetim altında tutulmak suretiyle şartlı olarak infaz etmesine imkan tanınıyor. … Bu durumda o hükümlünün infazı yanmış oluyor.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu