Sahte Fatura Kullanma Suçunda Zincirleme Suç
Sahte Fatura Kullanma Suçunda Zincirleme Suç
Vergi Usul Kanunu madde 230’a göre bir faturada bulunması gereken unsurlar şunlardır:
Faturanın düzenlenme tarihi
Faturanın seri ve sıra numarası
Faturayı düzenleyenin adı, varsa ticaret unvanı, iş adresi, bağlı olduğu vergi dairesi ve hesap numarası
Müşterinin adı, ticaret unvanı, adresi, varsa vergi dairesi ve hesap numarası
Malın veya işin nevi, miktarı, fiyatı ve tutarı
Satılan malların teslim tarihi ve irsaliye numarası
Devletten vergi kaçırmak suretiyle haksız kazanç elde etmek amacıyla sahte fatura düzenleme veya kullanma kanunda suç olarak düzenlenmiştir.
Vergi Usul Kanunu 359/b maddesinde “Vergi kanunları uyarınca tutulan veya düzenlenen ve saklama ve ibraz mecburiyeti bulunan defter, kayıt ve belgeleri yok edenler veya defter sahifelerini yok ederek yerine başka yapraklar koyanlar veya hiç yaprak koymayanlar veya belgelerin asıl veya suretlerini tamamen veya kısmen sahte olarak düzenleyenler veya bu belgeleri kullananlar, üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belge, sahte belgedir.” Denmek suretiyle sahte belgenin suç olduğu ve verilecek ceza miktarı öngörülmüştür.
Vergi usul kanunun 359/b maddesinde düzenlenen sahte fatura kullanma suçunda kullanılan faturalar bakımından suçun faturayı beyannamede bildirmekle doğduğu kabul edilmiştir.
K.D.V beyannamelerinin her ay verildiği göz önüne alındığında , kullanılan fatura adedince mi suç oluşturacağı, yoksa faturaların kullanıldığı her beyanname döneminde ayrı bir suç oluşturarak her beyanname için bağımsız bir suç mu oluşturacağı ,yoksa kullanılan tüm faturaların zincirleme suç kapsamında tek bir suç mu oluşturacağı gerek Yargıtay uygulamaları ve kararlarında gerekse doktrinde tartışılmış olup Yargıtay bu konuda zaman içinde yerleşen net içtihatlar oluşturmuştur.
Zincirleme suç ise T.C.K. Madde 43’te düzenlenmiş ve bu maddenin 1. Fıkrası
‘(1) Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda, bir cezaya hükmedilir. Ancak bu ceza, dörtte birinden dörtte üçüne kadar artırılır. Bir suçun temel şekli ile daha ağır veya daha az cezayı gerektiren nitelikli şekilleri, aynı suç sayılır. (Ek cümle: 29/6/2005 – 5377/6 md.) Mağduru belli bir kişi olmayan suçlarda da bu fıkra hükmü uygulanır.’ Hükmü düzenlenmiştir.
7394 sayılı Yasa m.4’ün son fıkrası ile vergi kaçakçılığı suçunu düzenleyen VUK m.359‘a “Bu maddede düzenlenen suçların birden fazla takvim yılı veya vergilendirme dönemi içinde aynı suç işleme kararının icrası kapsamında işlenmesi halinde, Türk Ceza Kanununun 43 üncü maddesi uygulanır.” hükmü eklendi.
Bu hükümle birlikte vergi kaçakçılığı suçlarında da farklı takvim yılında işlenmiş olsalar bile aynı suç işleme kararının icrası kapsamında ise bu suçlar hakkında artık zincirleme suç hükümleri uygulanacak.
Değişiklik yapılmadan önce birden fazla takvim yılında işlenen suçlar ayrı ayrı değerlendirilip, her bir suç bakımından fail hakkında ayrı ayrı ceza verilmekteydi. Değişiklikten sonra ise birden fazla takvim yılı veya vergilendirme döneminde sahte fatura suçunun işlenmesi halinde; zincirleme suç hükümleri kapsamında cezanın artırılması gerekmektedir.
Sahte Fatura Kullanma Suçunda Zincirleme Suç
Sahte fatura düzenleme veya kullanma suçunda görevli mahkeme asliye ceza mahkemeleridir.
Sahte fatura düzenleme veya kullanma suçunun şikayete tabi suçlar arasında sayılmamıştır. Dolayısıyla bu suç savcılık makamınca resen soruşturulur.
Sahte fatura düzenleme veya kullanma suçu; kanunen uzlaştırma kapsamında değildir.
Sahte fatura düzenleme veya kullanma suçu; TCK madde 66 uyarınca 8 yıllık genel dava zamanaşımı süresine tabidir.
YARGITAY KARARI
11. Ceza Dairesi 2017/3126 E. , 2021/12815 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Defter, kayıt ve belgeleri gizleme, sahte fatura düzenleme
A) “Defter, kayıt ve belgeleri gizleme” suçundan kurulan mahkûmiyet hükmüne yönelik sanığın temyizinin incelenmesinde;
Gerekçeli karar başlığında 2013 olarak eksik gösterilen suç tarihinin Mahkemece “20.03.2013” olarak düzeltilmesi ile 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasında Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yargılamanın hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmada ileri sürülen hususların gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hukuka uygun yöntemlerle elde edilen delillerin değerlendirilerek fiilin sanık tarafından işlendiğinin tespit edildiği, suç vasfının doğru biçimde belirlendiği, cezanın kanuni takdir sınırlarında uygulandığı tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, sanığın temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden hükmün ONANMASINA,
B)“2011 ve 2012 Takvim yıllarında sahte fatura düzenleme” suçlarından kurulan mahkûmiyet hükümlerine yönelik Cumhuriyet savcısının ve sanığın temyizinin incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşa uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanığın temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir, ancak;
1) Aynı takvim yılı içinde birden fazla sahte fatura düzenleme eylemlerinde TCK’nin 43. maddesi gereğince zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilmeden eksik ceza tayini, yasaya aykırı,
2)5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet savcısının temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 20.12.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sahte Fatura Kullanma Suçunda Zincirleme Suç