MANŞET

Yabancı Ülkede Tanıma Yoluyla Soybağı Kurulması – Tanıma

Yabancı Ülkede Tanıma Yoluyla Soybağı Kurulması – Tanıma

TÜRK HUKUKUNDA SOYBAĞI KURULMASI

Soybağı, bir kişinin anne ve babası ile arasında kurulan hukuki bağ olarak tanımlanır. Türk hukukunda soybağının kurulması farklı hallerde karşımıza çıkabilir.

TMK 282’de belirtildiği üzere

”Çocuk ile ana arasında soybağı doğumla kurulur.

Çocuk ile baba arasında soybağı, ana ile evlilik, tanıma veya hâkim hükmüyle kurulur.

Soybağı ayrıca evlât edinme yoluyla da kurulur.” Denerek soybağının tanıma yolu ile de kurulabileceğinden bahsedilmiştir.

Tanıma, evlilik birliği dışında doğan çocuk ile baba arasında soybağı kurulabilmesi için izlenecek bir yoldur. Çocuğun tanınması, kurucu yenilik doğuran bir işlemdir. tanıma tek taraflı irade beyanıyla kurulan, kişiye sıkı sıkıya bağlı bir haktır. Bu sebeple tanıma beyanında bulunan mutlaka babanın kendisi olmalıdır. TMK 295 gereğince tanımanın geçerlilik şartları;

Tanıma, babanın, nüfus memuruna veya mahkemeye yazılı başvurusu ya da resmî senette veya vasiyetnamesinde yapacağı beyanla olur.
Tanıma beyanında bulunan kimse küçük veya kısıtlı ise, veli veya vasisinin de rızası gereklidir.
Başka bir erkek ile soybağı bulunan çocuk, bu bağ geçersiz kılınmadıkça tanınamaz.

TANIMANIN BİLDİRİLMESİ

Beyanda bulunulan nüfus memuru, sulh hâkimi, noter veya vasiyetnameyi açan hâkim, tanımayı babanın ve çocuğun kayıtlı bulunduğu nüfus memurluklarına bildirir.
Çocuğun kayıtlı bulunduğu nüfus memurluğu da tanımayı çocuğa, anasına, çocuk vesayet altında ise vesayet makamına bildirir.

TANIMANIN İPTALİ

TMK 298, Tanıma yoluyla çocukla kurulan soybağının iptalini isteme hakkını ilgililere sağlamıştır. İptal davasını;
Ana, çocuk ve çocuğun ölümü hâlinde altsoyu, Cumhuriyet savcısı, Hazineve diğer ilgililer açabilirler.
Dava tanıyana, tanıyan ölmüşse mirasçılarına karşı açılır.
Açılan iptal davasında tanıma ile çocuk arasında soybağı kuran kişinin arasında biyolojik olarak baba-çocuk ilişkisinin bulunmadığının ispatlanması gerekmektedir.

8. Hukuk Dairesi 2018/12443 E. , 2019/6691 K.
…4721 sayılı TMK’nin 303/2. maddesinde, çocuk ile başka bir erkek arasında soybağı ilişkisi varsa, bir yıllık hak düşürücü sürenin bu ilişkinin ortadan kalktığı tarihte işlemeye başlayacağı, küçüğün bir başka erkekle soybağı ilişkisi geçersiz kılınmadıkça babalık davasının dinlenmesinin mümkün olmadığı hükme bağlanmıştır.

Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinden, davaya konu ilamda haklarında hüküm kurulan çocuklar … ve … ile dava dışı … arasında soybağı ilişkisinin bulunduğu anlaşıldığına göre, davanın reddedilmesi sonuç itibariyle doğru olduğundan…

YABANCI UNSURLU İLİŞKİDE SOYBAĞI KURULMASI

Yabancı unsurlu bir ilişkide soybağının kurulması Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun madde 16’da;
‘Soybağının kuruluşu, çocuğun doğum anındaki milli hukukuna, kurulamaması halinde çocuğun mutad mesken hukukuna tabidir. Soybağı bu hukuklara göre kurulamıyorsa, ananın veya babanın, çocuğun doğumu anındaki milli hukuklarına, bunlara göre kurulamaması halinde ana ve babanın, çocuğun doğumu anındaki müşterek mutad mesken hukukuna, buna göre de kurulamıyorsa çocuğun doğum yeri hukukuna tabi olarak kurulur.’

Yabancı ülke mahkemelerinde verilen kararlar ülkemizde tanınmadıkça hiçbir anlam ifade etmez. Genel olarak, yabancı ülke mahkemelerinde verilen kararların, o ülke dışında hüküm ve sonuç doğurabilmesi için kararın diğer ülkede tanınması ve tenfizi gereklidir. Bu sebeple yabancı ülkede verilen soybağının kurulmasıyla ilgili kararların ülkemizde sonuç doğurması için tanınması gerekmektedir.

Yani yabancı ülkede tanıma kararıyla baba ile soybağı kurulmuş olsa da, bu kararın ülkemizde hüküm doğurabilmesi için tanınması şarttır.

8. Hukuk Dairesi 2017/6033 E. , 2017/14926 K.

…yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilen ve o devlet kanunlarına göre kesinleşen ilâmların …..ye’de icra olunabilmesi yetkili Türk Mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlanmış, tanımayı düzenleyen 58. maddesinde ise, yabancı mahkeme ilâmının kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi yabancı ilâmın tenfiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespitine bağlı olduğu; tenfiz şartlarını düzenleyen 54/1.c maddesinde de, yetkili mahkemenin tenfiz kararı vermesinin hükmün kamu düzenine açıkça aykırı bulunmamasına bağlı olduğu, hükme bağlanmıştır.

Türk Medeni Kanununun 284 ve Hukuk Muhakemeleri Kanununun 292. maddelerine göre, uyuşmazlığın çözümü bakımından zorunlu ve bilimsel verilere uygun olmak, ayrıca sağlık yönünden bir tehlike oluşturmamak şartıyla, herkes, soybağının tespiti amacıyla vücudundan kan veya doku alınmasına katlanmak zorundadır. Haklı bir sebep olmaksızın bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde, Hâkim incelemenin zor kullanılarak yapılmasına karar verir…

TANIMA VE TENFİZ DAVASI

Tanıma davası;  yabancı bir ülkede verilen mahkeme kararının kesin hüküm veya kesin delil olarak ülkemizde kabul edilmesini sağlamak için açılan bir dava çeşididir. Tanımada özetle yabancı mahkemenin verdiği kararlar, yerel mahkemede tanınması söz konusudur.
Tenfiz, yabancı bir mahkeme kararının icrai etkilerinin ülkemizde icra edilebilmesi anlamına gelir.

Yabancı mahkeme kararlarının ilamına yönelik açılacak olan tanıma veya tenfiz davalarından hangisinin açılacağı önemlidir. Hangi yol seçileceği yabancı mahkemede verilen kararın içeriğine göre belirlenmesi gerekir. Yabancı mahkeme kararında icrai nitelikte bir karar varsa, bu kararın icra edilmesi gerekiyoırsa açılması gereken dava tenfiz davası olacaktır. Fakat kararın böyle bir özelliği yoksa tanıma davası açmak gerekir.

Soybağının kurulması davalarında yabancı mahkeme ilamları için ‘tanıma’ davası açılmalıdır.

18. Hukuk Dairesi 2014/1680 E. , 2014/8935 K.
…Davacı, yabancı ilamın münhasıran babalığın tespitine ilişkin hükmü hakkında dava açtığına göre, talep tanımaya konu olacaktır. Türk Hukukunda şahıs ve aile hukukuna ilişkin ilamlar zamanaşımına uğramazlar. Öte yandan bu konuda uygulanacak olan hukuk,Türk Hukuku olmayıp, 5718 sayılı Yasanın 2, 8 ve 16. maddeleri uyarınca tespit edilecek hukuktur. Mahkemece açıklanan hususlar gözetilmeden eksik inceleme ve araştırma sonucu davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir…

Tanıma ve tenfiz davası şartları; ön şartlar ve esasa ilişkin ikincil şartlar olmak üzere iki çeşittir:

ÖN ŞARTLAR

⦁ Yabancı mahkeme kararı olmalı
⦁ Karar, hukuk davasına ilişkin olmalı: Ceza hukukuna dair verilen kararlar tanıma ve tenfizin konusu olamaz. Verilen kararlar özel hukuka ilişkin olmalıdır.
⦁ Karar kesinleşmiş olmalı

ESASA İLİŞKİN ŞARTLAR

⦁ Karşılıklılık( mütekabiliyet) Esası: Kararı tenfiz edilecek olan ülkenin karşılıklı olarak Türk yargı kararlarını tanıyor olması yönünde anlaşma bulunması gerekmektedir. Buradaki karşılıklılıktan kasıt sistematik bir karşılıklılıktır. Her kararın tanınmaması mütekabiliyet esasına uyulmadığı anlamına gelmez.:

2. Hukuk Dairesi 2006/11442 E. , 2007/1293 K.
… ile ülkemiz arasında, mahkeme kararlarının tanıması ve tenfizine imkan veren anlaşma yoktur. Ancak Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü dosyaya gönderdiği 14.06.2005 tarihli cevabi yazısında; Bulgaristan Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 303 ve 307. maddelerinde bu madde hükümlerine uygun düştüğü taktirde Türk Mahkemelerinden verilen kararların … tanınıp tenfiz edildiğini bildirmiştir. Bu durumda kanuni karşılıklılık esasının gerçekleştiği kabul edilmelidir.

Tanıma davası açmak için mütekabilyet şart değildir fakat tenfiz için bu şarttır.

⦁ Kamu düzenine aykırı olmamalı: Yabancı mahkemede verilen kararın türk hukukunda örf ve adet, ahlak ve bununla birlikte genel adalet anlayışına aykırı olamaması gerekir.
⦁ Münhasır yetkiyi aşmamalı: Türk hukukunda kesin yetkili olunan haller vardır. Yabancı mahkemede verilen karar Türk yargısının münhasır yetkisinde giren bir alansa tanıma ve tenfiz davası reddedilecektir. Örneğin özel hukuk tüzel kişilerinde ortak ve üyelere karşı açılacak davalar kesin yetki kuralları içerisindedir.
⦁ Savunma Hakkı İhlal Edilmemiş Olmalı: Adil yargılanma hakkına riayet edilmiş olmalıdır.

TANIMA VE TENFİZDE ZAMANAŞIMI

Sürelerin belirlenmebilmesi için somut duruma göre değerlendirme yapmakta fayda vardır:

1. Yabancı mahkeme ilamının tanınması ve tenfizi için herhangi bir süre sınırlaması yoktur.

2. Eğer işin esasına geçilmişse dikkate alınması gereken zamanaşımı süresi MÖHUK madde 8’e göre hukuki işlem ve ilişkinin esasına uygulanacak hukuka tabidir.

3. Kararın tanıma ve tenfizi yapılmış, icrasına geçilmek isteniyorsa 10 yıllık zamanaşımı süresi vardır. Ancak hakim bunu re’sen gözetmez. İlgililerin itirazı olmazsa davaya devam edilir.

4. Tanıma ve tenfizi yapılmış karara dayanılarak bir dava açılmak isteniyorsa, somut olaydaki açılacak davaya göre süreler işler. Örneğin boşanma davasına bağlı olarak bir nafaka davası açılacaksa bu süre 1 yıldır. Bu süre tanıma kararı kesinleştirkten sonra işlemeye başlayacaktır.

TANIMA VE TENFİZ DAVALARINDA TARAFLAR

MÖHUK madde 52 : ”Kararın tenfiz edilmesinde hukukî yararı bulunan herkes tenfiz isteminde bulunabilir.” Lafzına göre tanıma ve tenfiz davasını hukuki yararı olan herkesin açabileceği belirtilmiştir. Her ne kadar maddede sadece tenfizden bahsedilse de bu kural tanıma için de geçerlidir.

8. Hukuk Dairesi 2017/6033 E. , 2017/14926 K.

…Çoğun içinde az da vardır kuralı uyarınca, tenfiz talebi tanımayı da kapsar. ..

Tenfiz istemi dilekçe ile olur. Dilekçeye karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenir.

 

Dilekçede aşağıdaki hususlar yer alır:

a) Tenfiz isteyenle, karşı tarafın ve varsa kanunî temsilci ve vekillerinin ad, soyad ve adresle

b) Tenfiz konusu hükmün hangi devlet mahkemesinden verilmiş olduğu ve mahkemenin adı ile ilâmın tarih ve numarası ve hükmün özeti

c) Tenfiz, hükmün bir kısmı hakkında isteniyorsa bunun hangi kısım olduğu.” gereğince tanıma ve tenfiz davasını hukuki yararı olan herkesin açabileceği belirtilmiştir. Her ne kadar maddede sadece tenfizden bahsedilse de bu kural tanıma için de geçerlidir.

MÖHUK madde 53’te dilekçede bulunacak unsurlara ek olarak : Tenfiz dilekçesine aşağıdaki belgeler eklenir:

a) Yabancı mahkeme ilâmının o ülke makamlarınca usulen onanmış aslı veya ilâmı veren yargı organı tarafından onanmış örneği ve onanmış tercümesi,

b) İlâmın kesinleştiğini gösteren ve o ülke makamlarınca usulen onanmış yazı veya belge ile onanmış tercümesi.

GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEME

MÖHUK madde 51’e göre tanıma ve tenfiz davalarına ilişkin görevli mahkeme asliye mahkemeleridir. Açılacak davalar ticaret, aile; iş mahkemeleri görevine giren davalar varsa bunlar bu mahkemelerde de açılabilecektir.
Yetkili mahkeme ise MÖHUK madde 51/2’de düzenlenmiştir:
Bu kararlar kendisine karşı tenfiz istenen kişinin Türkiye’deki yerleşim yeri, yoksa sâkin olduğu yer mahkemesinden, Türkiye’de yerleşim yeri veya sâkin olduğu bir yer mevcut değilse Ankara, İstanbul veya İzmir mahkemelerinden birinden istenebilir.

Soybağının kurulmasına dair yabancı mahkemelerin verdiği kararların ilamlarının Türk yargısında tanınması için açılacak davada görevli mahkeme Aile Mahkemesidir.

17. Hukuk Dairesi 2010/11361 E. , 2011/1904 K.
…Davacının babası olduğunu iddia ettiği …,… ‘nin evlilik dışı ilişkisinden doğmuş olarak …’nin nüfusuna kaydedilmiştir. Davacı …’ın gerçek babasının kendisi olduğunu ve Yunanistan’da tanıdığını ileri sürmüş, bu yönde nüfus kaydının düzeltilmesini talep etmiştir. Davacının Yunanistan’daki “ tanıma ” işleminin Türkiye’de tanındığına, tenfiz edildiğine ilişkin bir bilgi ve belge mevcut değildir.
İstek, babalığın tespitine yöneliktir. Babalığın tespiti, tanıma ve soybağının kurulmasına yönelik düzenlemeler TMK’nun 2. kitabında yer almış olup, bu konularda görevli mahkeme Aile Mahkemesidir. Bu durumda uyuşmazlığın Aile Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir…

Yabancı Ülkede Tanıma Yoluyla Soybağı Kurulması – Tanıma

Stajyer Av. Kübra Obut

Makale Yazarlığı İçin
Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere asalhukukdanismanlik@gmail.com adresine gönderebilirler.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu