İnternette Marka Hakkı İhlali
İnternette Marka Hakkı İhlali
İnternetten satışın revaşta olduğu her ihtiyacımızı internet satış sitelerinden gerçekleştiriyoruz.
Covid19 tüm Dünyayı etkisi altına almasıyla E-Ticaretin hızlı bir şekilde hayatımızda yer almasının büyük katkısı var..
Alişveriş Merkezleri kapalı gittiğimiz mağazalarda deneme yada dolaşırken ki rahat olamama hissi hepimizi internetten alışveriş yapmaya yönlendirdi.
Tabi ki bunların yanı sıra internette inanılmaz bir rekabet söz konusu oldu hepimizin her gün şahit olduğu (Kara Cuma , … ayı indirimi,şok Kampanya) gibi birden fazla reklam ve kampanyalarla müşterilerine ulaşmaya çalıştılar.
Buraya kadar ki her şey aslında olması gerektiği gibi ama asıl sorun düzenin içinde;
Bu dönemde müvekkillerimizden o kadar çok soru aldık ki bizde konuyu detaylıca anlatma gereksinimi duyduk;
Aslında bu konuyu tek bir başlık altında toplamak çok zor bizde o yüzden bize gelen soruları başlıklar halinde yazıp cevaplayacağız ;
İnternette Marka Hakkı İhlali
İnternet Ortamında Haksız Rekabet
Tüketici Hakları
Sizin de anlayacağınız gibi hem satıcıların hem de tüketicilerin hukuki sorunlarıyla sorularıyla karşı karşıya geliyoruz.
İnternette Marka Hakkı İhlali
Marka hakkı, marka hakkının ihlali ve marka ihlali cezası gibi düzenlemeler mülga 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname(MarKHK) ile 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu çerçevesinde yapılmıştır.
Marka Hakkının İhlali Sayılan Fiiller Nelerdir?
Marka hakkının ihlali sayılan fiiller MarKHK’nın 61. maddesinde sayılmıştır.
Söz konusu mülga KHK’nın ardından 2017 yılında yürürlüğe giren Sınai Mülkiyet Kanunu 29.maddesinde MarKHK’ya paralel bir şekilde marka hakkına tecavüz fiilleri düzenlenmiştir.
Markanın ihlali niteliğindeki bu fiillerin işlenmesi eylemi gerçekleştiren kimsenin sorumluluğuna yol açacak ve kişi yaptırımla karşı karşıya kalacaktır.
MarKHK’da sayılan marka hakkının ihlali sayılan fiiller şunlardır:
1) Marka sahibinin izni olmadan markayı yahut ayırt edilemez derecede benzerini kullanarak markayı taklit etmek
2) Marka sahibinin izni olmadan markayı yahut ayırt edilemez derecede benzerini kullanarak markanın taklit edildiğini bilip yahut bilmesi gerekip yine de tecavüz yoluyla
kullanılan markayı taşıyan ürünlerin satışını yapmak, dağıtmak, ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak veya ihraç etmek, ticari amaçlarla elde bulundurmak, bu ürünle alakalı olarak sözleşme önerisinde bulunmak
3) Marka sahibince lisans yoluyla verilen hakları marka sahibinin izni olmaksızın genişletmek, bu hakları 3. kişilere devretmek
4) Marka sahibinin izni olmaksızın markayı SMK m.7’de (MarKHK m.9’da) belirtilen biçimlerde kullanmak.
İlgili maddede belirtildiği üzere marka hakkının kullanımı marka sahibine aittir.
Marka hakkı sahibi markanın tescili kapsamına giren aynı mal /hizmet ile ilgili tescilli markayla aynı olan yahut halk tarafından işaret ile tescil edilmiş markayla arasında
ilişkilendirme bile olsa karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılmasının önlenmesini talep edebilecektir.
Marka hakkı sahibi aynı zamanda tescilli markayla aynı ya da buna benzer olan ancak tescilli markanın kapsamına giren mal, hizmetlerle benzerlik taşımayan, fakat ülkemizdeki
tanınmışlık düzeyi sebebiyle tescilli markanın itibarından haksız biçimde yararlanacak yahut tescilli markanın itibarına zarar verecek, ayırt edici karakterini zedeleyecek nitelikte bir işaretin kullanılmasının önlenmesini de isteyebilir.
Zira sayılan bu fiiller marka hakkını ihlal edici niteliktedir.
Marka hakkı sahibi, internet ortamında kendisine ait marka hakkına tecavüz olduğunu düşünüyorsa bu durumun tespiti için Savcılığa veya Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesine başvurmalıdır.
Tespit talebi ile birlikte Savcılıktan şüphelilerin cezalandırılması; hukuk mahkemesinden ihlalin önlenmesi ve maddi ve manevî tazminat taleplerinde bulunabilir.
Her ne kadar Savcılığa şikâyette bulunmadan da marka hakkına tecavüz edenler hakkında hukuk mahkemelerinde yukarıda bahsi geçen hukuk davaları açılabilmekte ise de,
dava açmadan önce Savcılığa müracaatın daha tedbirli bir hareket olduğu kanaatindeyiz.
Hukukî koruma yollarına başvuran marka hakkı sahibinin, ilk aşamada Savcılığa başvurarak marka hakkına tecavüzün tespitini ve şüphelilerin
cezalandırılmasını talep etmesi zaman ve masraf yönünden daha tasarruflu olacaktır.
Savcılığa müracaatta şikâyetçilerden dosya masrafı alınmamaktadır.
Şikâyetten hemen sonra savcılık dosyası bilirkişilere gönderilerek internet ortamındaki marka hakkının ihlali tespit edilmekte ve yeterli delil olması halinde şüphelilerin
cezalandırılması için Fikrî ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesinde ceza davası açılmaktadır.
Savcılık soruşturması sırasında alınan bilirkişi raporunda, “şüphelilerin marka hakkına tecavüz edip etmedikleri” ayrıntılı şekilde açıklanacaktır.
Savcılık vasıtasıyla marka hakkına tecavüz durumu tespit edildiği takdirde şüpheliler hakkında ceza davası açılır.
Bu aşamadan sonra marka hakkı sahibinin hukukî haklarını ispat etmesi daha kolay bir hal alır ve Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesine başvurarak önleme, maddi ve manevi tazminat talebinde bulunulabilir.
Ceza Mahkemesinde, marka hakkına tecavüz edenlerin cezalandırılmasına karar verilmesi halinde Hukuk Mahkemesinde de önleme ve tazminat kararı verilmesi gerekecektir.
Ceza hükümleri 556 sayılı KHK m. 61/A’da düzenlenmektedir.
Buna göre, başkasına ait marka hakkına tecavüz ederek mal veya hizmet üreten, satışa arz eden veya satan kişi bir yıldan üç yıla kadar hapis ve yirmi bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.
Marka hakkı ihlal edilen kişi uğradığı zararların tazmini için SMK Madde 149/1’e göre maddi, manevi ve SMK Madde 150/2’ye göre itibar tazminatı davası açabilecektir.
Markaya tecavüz nedeniyle marka sahibinin uğradığı maddi kayıp, fiili zarar ve yoksun kalınan kazançtan oluşmaktadır.