TİCARET VE ŞİRKETLER HUKUKU

Limited Şirketlerde Hisse Pay Devri

Limited Şirketlerde Hisse Pay Devri

Limited Şirketlerde Ortağın Ortalıktan Çıkması

Limited şirketlerde, ortağın sermaye payını devri yani hisse devri, noterde tarafların imzalarının onaylanmasıyla devir sözleşmesi şeklinde yapılır. Devir borcu doğuran sözleşmeler yazılı şekle tabidirler (TTK m. 595/2).

Ancak şirket sözleşmesinde aksi öngörülmemişse, esas sermaye payının devri için genel kurulun onayı gereklidir (TTK m.595/2).

Dolayısıyla yapılan pay devri ancak genel kurulun onayı ile geçerlilik kazanmaktadır. Bu yüzdendir ki, onay işlemine kadar devir sözleşmesinin hükümleri askıdadır.

Genel kurul, sözleşmede aksi düzenlenmemişse herhangi bir sebep belirtmeksizin pay devrini reddetmesi mümkündür.

Genel Kurulun devredilemez yetkilerinden olan pay devrine onay kararı özel bir çoğunluk gerektirmediğinden toplantıda temsil edilen oyların salt çoğunluğu ile alınır.

Ancak şirket sözleşmesinde daha yüksek bir nisap öngörülmüş ise sözleşmedeki karar oranı aranır (TTK m.620).

Şirket esas sözleşmesi ile pay devirlerine ilişkin kanuni düzenlemede değişiklik yapılabilir. Şirket sözleşmesi ile pay devrinin yasaklanması, daha ağır ya da hafif bir onay nisabı ya da onay şartının kaldırılması mümkündür.

Esas sözleşme ile pay devir sözleşmesinin genel kurul tarafından onaylanması şartının kaldırılması mümkündür. Usulüne uygun şekilde yapılan devir sözleşmesinin şirkete bildirilmesi ve pay defterine kayıt ile pay devri tamamlanmış olur.

Şirket sözleşmesinde ek ödeme ve yan edim yükümlülükleri öngörüldüğü takdirde, devralanın ödeme gücü şüpheli görüldüğü için ondan istenen teminat verilmemişse, genel kurul, şirket sözleşmesinde hüküm bulunmasa bile, onayı reddedebilir (TTK m.595/6).

Pay devir sözleşmeleri noterce onaylandıktan sonra şirkete onaylaması için gönderilir. Devrin onaylanması için, yapılan başvurudan itibaren üç ay içerisinde genel kurulun toplanıp karar alması zorunludur. Eğer karar almazsa, o halde onay vermiş sayılır (TTK m.595/6).

TTK m.595/3’e göre esas sözleşmede pay devri tamamen yasaklanmış olabilir. Ortaklar şirketten ayrılmak istediklerinde pay devri yolu kapanmış olur.

Pay devrinin tamamen yasaklanması veya genel kurulun nedensiz bir şekilde devre onay vermemesi halinde, ortağın şirketten çıkma haklı saklı tutulmuştur (TTK m.595/5).

Böyle bir durumda ortak, mahkemeye başvurarak şirketten çıkarılmasını talep edebilmektedir.

Pay devri – Limited şirketlerde, önceden ortaklardan muvafakat alınmadan noterlikte pay devri sözleşmesi yapılabileceği:

Limited şirketlerde hisse devir sözleşmesi yapılması sırasında, diğer ortakların muvafakatlerinin aranıp aranmayacağı hususunda yaşanan tereddütler nedeniyle konuya ilişkin olarak Adalet Bakanlığından görüş istenmesi üzerine, adı geçen Bakanlık Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü gönderdiği 1.4.1994 tarih ve 5789 sayılı cevap yazısında mülga 6762 sayılı TTK’nin 520 inci maddesi hükümlerine dayanarak görüş bildirmiştir.

Bu maddenin karşılığı olan 6102 sayılı TTK’nin 595 inci maddesinde değişiklik yapıldığından 6102 sayılı Kanununun 594 ve 595 nci maddeleri hükümleri dikkate alınarak gereken uyarlama yapılmıştır.

Buna göre:

“Bir payın devri, şirket hakkında ancak şirkete bildirilmek ve pay defterine kaydedilmek şartıyla hüküm ifade eder.

Devir hususunun pay defterine kaydedilebilmesi için, şirket sözleşmesinde aksi öngörülmemişse, ortaklar genel kurulunun onayı şarttır.

Devir bu onayla geçerli olur. Diğer taraftan, noterlikte yapılan devir sözleşmesinin şirkete verilmesinden itibaren üç ay içinde genel kurul reddetmediği takdirde onayı vermiş sayılır.

Madde hükmü, limited şirketlerde pay devrinin şirkete karşı hüküm ifade etmesi ile taraflar arasında hüküm ifade etmesi hususlarını birbirinden ayırmış bulunmaktadır.

Devreden ve devralan tarafların önceden ortaklarından muvafakat almadan noterlikte hisse devir sözleşmesi düzenlemeleri hukukumuza göre mümkün bulunmaktadır.

Akit taraflar arasında hüküm ifade edebilmesi için, 6102 sayılı TTK’nin 595 inci maddesi uyarınca sözleşmenin yazılı şekilde yapılması ve tarafların imzalarının noterce onanması gerekmektedir.

Ancak, bu şekilde yapılan sözleşme sadece taraflar arasında hüküm ifade edebilmektedir. Şirkete karşı ise bir hükmü bulunmamaktadır.

Madde hükmünden anlaşılacağı üzere noterlikte yapılan devir işlemi ancak genel kurulun onayı ile geçerli olacaktır.

Bu muvafakatten sonra devrin pay defterine kaydedilmesi gerekli olup, ancak bu kayıttan sonra işlem şirkete karşı da hüküm ifade edebilmektedir.

Bu itibarla; limited şirketlerde, hisse devri hakkında hissedarların önceden ortaklarından muvafakat almaya gerek olmadan noterlikte hisse devri sözleşmesi yapabilecekleri Bakanlığımızca düşünülmektedir.” denildiğinden buna göre işlem yapılması mümkün bulunmaktadır.

Limited Şirketlerde Hisse Pay Devri

TTK’DAKİ LİMİTED ŞİRKET HÜKÜMLERİNDEN DOĞAN ORTAKLIKTAN ÇIKMA HAKKI

Limited ortaklıkların feshi istemiyle ortaklar tarafından açılan davalarda şirketin feshi ancak Türk Ticaret Kanunu’nun 636/3. maddesinde yer alan kriterlerin ortaklar arasında yaşanan somut olaylarda gerçekleşmesi ve davacı tarafından ispatlanabilmesi halinde mümkün görülmektedir.

Anılan kanun maddesindeki şartlar genel-geçer soyut beyanlarla değil, somut deliller ile ispat olunması gereken hususlardır.

Bu kapsamda limited ortaklıkların haklı sebeple feshi ya da ortaklıktan çıkma istemiyle açılan bir davada, davacı ortağın haklı sebebin gerçekleşmesi bakımından ya hiç kusurunun bulunmaması ya da daha az kusurlu olması gerekmektedir.

Ortaklar arasında meydana gelen ve güveni sarsan olayların davacı ortağın eylemlerinden kaynaklanması halinde, kusurlu ortağın şirketin feshini ya da ortaklıktan çıkmayı istemesi olanaklı değildir.

TTK m. 636/3 hükmü uyarınca, limited şirketin haklı sebeple feshini isteyen tarafın kusursuz ya da daha az kusurlu olması gerektiğinden, fesih talebine bağlı çıkarma kararında da çıkarılan tarafın kusursuz veya daha az kusurlu olması gerekir.

Haklı sebep teşkil eden duruma davacının kendi kusuru ile sebep olması halinde ortağın ortaklıktan çıkarılmasına karar verilmesi de olanaklı değildir.

Aksi durum, kişinin kendi kusuruna dayanarak bir hak elde edememesi ilkesine aykırı düşer.

Bilindiği üzere 6100 s. HMK’nın “Yargılamaya Hakim Olan İlkeler” başlıklı ikinci bölümünün “Dürüst davranma ve doğruyu söyleme yükümlülüğü” başlıklı 29. maddesinde “

Taraflar, dürüstlük kuralına uygun davranmak zorundadırlar.

Taraflar, davanın dayanağı olan vakıalara ilişkin açıklamalarını gerçeğe uygun bir biçimde yapmakla yükümlüdürler.” düzenlemesine yer verilmiştir.

Yine 4721 s. TMK’nın “dürüst davranma” başlıklı 2. maddesinde “Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır.

Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz.” şeklinde düzenleme mevcuttur.

Bu kapsamda kusurlu ortak, TMK.md.2’de yer alan dürüstlük kuralına ve bu kuralın hukuk usulündeki yansıması olan dürüst davranma ve doğruyu söyleme yükümlülüğüne aykırı hareket ederek kendi kusurlu davranışlarına dayanıp bir de şirketin feshini ya da ortaklıktan çıkarılmasını talep edemez.

Şirket Sözleşmesinden Doğan Ortaklıktan Çıkma Hakkı

6102 sayılı TTK’da limited şirket ortağının ortaklıktan çıkma hakkını düzenleyen hükümlerden ilki, TTK m. 638/I’dir.

Bu hükme göre, şirket sözleşmesiyle ortağın ortaklıktan çıkma hakkının bulunduğu düzenlenebilir ve bu hakkın hangi hallerde kullanılabileceği düzenlenebilir.

TTK m. 638/I’den çıkan ilk sonuç, ortağın şirket sözleşmesinde bir düzenleme olmadıkça, kanunda düzenlenen diğer haller hariç, ortaklıktan çıkma hakkı bulunmadığıdır.

Buna göre, şirket sözleşmesine konan bir hükümle şirket ortaklarının ortaklıktan tek taraflı bir irade beyanıyla çıkma hakkının bulunduğu düzenlenebilir.

Limited Şirketlerde Hisse Pay Devri

Şirket sözleşmesiyle ortaklara çıkma hakkı tanınırken bu hakkın belirli şartların gerçekleşmesi halinde kullanılabileceği yönünde bir düzenleme yapılarak çıkma hakkının sınırlarının çizilmesi mümkündür.

Ortaklar, şirket sözleşmesinde belirtilen şartlara uyarak tek yanlı bozucu yenilik doğuran bir irade beyanıyla ortaklıktan çıkabileceklerdir.

Pay sahiplerinin ortaklıktan çıkma hakkı şirket sözleşmesiyle baştan düzenlenebileceği gibi, daha sonra yapılacak bir sözleşme değişikliği ile de getirilebilir.

Ortaklıktan çıkma hakkı şirket sözleşmesiyle düzenlenmişken bu hak daha sonra yapılacak bir sözleşme değişikliği ile kaldırılabilir.

Şirket tarafından şirket sözleşmesindeki şartların gerçekleşmediği ve bu nedenle çıkma beyanının geçerli olmadığı kanaatinde olunması halinde buna yönelik bir tespit davası açılması mümkündür.

Pay devri sözleşmesi

Pay devri sözleşmesi niteliği itibari ile bir borç doğuran sözleşme olup yazılı olarak düzenlenmesi kanun hükmüdür.

Bu kapsamda hem esas sermaye payının devri hem de borç doğuran işlemlerin tamamının yazılı olması kanun gerekçesinde de ayrıca belirtilmiştir.

Taahhütler, devir yükümlülüğü veren sözleşmelerin hepsinin devir borcu doğuran işlemler olarak değerlendirilmesi mümkündür bu sebeple yazılı olarak yapılmaları şekil şartıdır.

PAYIN DEVRİ YOLUYLA ORTAKLIKTAN ÇIKMA

Genel Olarak

Limited şirket ortağı payını devrettiğinde ortaklıktan çıkmakta, yerine payı devralan kişi ortaklığa girmektedir.

Bu nedenle, doktrinde her ne kadar burada teknik anlamda bir çıkma bulunmadığı ifade edilse de payın devri ile ortağın ortaklık sıfatının ortadan kalkması nedeniyle pay devrinin çıkma hallerinden biri olarak kabul edilmesi mümkündür.

Bu çalışmada konumuzun kapsamı itibariyle ayrıntıya girilmeksizin kısaca limited şirkette pay devrinin ne şekilde yapılabileceğine değinilecektir.

Pay Devrinin Geçerlilik Koşulları

Limited şirkette pay devrinin ne şekilde yapılacağı TTK m. 595’te düzenlenmiştir. Buna göre ilk kural, payın devri ve devir borcunu doğuran işlemlerin yazılı olarak yapılması ve imzaların noter tarafından onanmasıdır.

Kanun koyucu burada bir geçerlilik şartı öngörmüş olup bu geçerlilik şartı hem taahhüt işlemi hem de tasarruf işlemi için söz konusudur.

Taahhüt işlemi ve tasarruf işlemi aynı anda tek bir sözleşmeyle yapılabileceği gibi iki ayrı sözleşmeyle de yapılabilir. Gerekli şekil şartına uyulmaması halinde yapılan devir sözleşmesi mutlak butlanla malûl olacaktır.

TTK m. 595/II’ye göre, devir sözleşmesinde ayrıca ek ödeme ve yan edim yükümlülükleri, ağırlaştırılmış veya tüm ortakları kapsayacak şekilde genişletilmiş rekabet yasağı, ön alın, geri alın ve alım hakları, sözleşme cezasına ilişkin koşullar da belirtilir.

Limited Şirketlerde Hisse Pay Devri

Devir sözleşmesinde bu hususların bulunmaması, o pay devri sözleşmesini geçersiz kılmayacak, duruma göre payı devredenin devralana karşı tazminat sorumluluğunun doğmasına neden olacaktır

Esas sermaye pay devir sözleşmesi ve borç doğuran işlemler yazılı olarak yapıldıktan sonra noter onayı aranmaktadır.

Noterin içeriği inceleme yetkisi bulunmamakta sadece; imzaların taraflara ait olup olmadığı ve şekil şartlarına bakmak gibi sınırlı yetkisi bulunmaktadır.

Hisse devrinin asaleten veya vekaletname ile de yapılması mümkündür yalnız bu durumda vekaletnamede özel yetki bulunması gerekmektedir.

Yan edim yükümlülüklerinin de yazılı olarak yapılması şartı öngörülmüştür. Bunlardan en önemlileri; rekabet yasağı, önalım, geri alım ve alım hakları ile sözleşme cezasına ilişkin koşullardır.

Bu unsurların sözleşmede açık ve net olarak yazılması gerekmektedir. Buradaki amaç, tarafların birbirlerinden talepleri var ise bunu belirtmeleri, aksi halde ek ödeme yükümü ya da başka talepte bulunamayacaklarına ilişkin bir uyarıdır.

Pay Defterine Kayıt Şekil Şartı Mıdır?

Limited Şirketler; yevmiye defter, defteri kebir, envanter defteri, pay defteri, ortaklar kurulu kararı veya genel kurul toplantı ve müzakere defteri tutmak zorundadırlar.

Limited Şirketlerde esas sermaye paylarını içeren bir defter bulunur. Bu defterin adı Pay Defteridir.

Hisse devri yapıldığı takdirde devrin işleneceği defter Pay Defteridir. Pay Defterinin mahiyeti, şirket payına sahip olanlar açısından ispatı sağlar.

Bir başka deyişle, pay defterinde kayıtlı bulunan kişiler, şirket ortağı sıfatını haizdir. Hisse devri, pay defterine ancak Genel Kurul tarafından onaylandığı takdirde işlenebilir. Hisse devrinin pay defterine işlenmesi devrin kurucu unsuru değildir.

Devrin Tescil Edilmesi Unsuru

Esas sermaye payı devrinin şekil şartları Türk Ticaret Kanunun 595.maddesinde belirlenmiş olup, bunun dışında kurucu olmamakla birlikte devrin ticaret siciline bildirilmesi işlemleri vardır.

Pay devrinin ticaret siciline işlenmesi kurucu değil, açıklayıcı bir işlemdir. Ticaret Sicil Memuru, yukarıda belirtmiş olduğumuz kanuni unsurların bulunduğunu tespit ettiği takdirde devri ticaret siciline işler.

Nitekim pay defterine kayıt işleminin kurucu değil, sadece açıklayıcı nitelikte olduğundan sicil müdürü tescil işlemi için aranan kanuni şartların var olup olmadığını incelemekle yükümlüdür.

Memur, tescilinde tereddüt duyduğu durumlar karşısında yorum yapamaz. Ticaret Siciline işlenen pay devri, Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi‘nde yayınlanarak ilgililere duyurulur.

Limited şirketlerde geçerli bir hisse devrinin yapılabilmesi için; yazılı şekil şartının ve noter onayının gerçekleşmesi gerekmektedir.

Bunun ardından ana sözleşmede aksi hüküm bulunmuyorsa genel kurulun onayı gerekmektedir.

Bu onay ise sebepli veya sebepsiz olarak yukarıda açıklandığı gibi reddedilebilir. Tüm bu işlemler tamamlandıktan sonra devrin tescili ve pay devrine kaydı gerekir.

Ancak pay defterine kayıt eski kanunda zorunlu şekil şartı iken mevcut yürürlükte bulunan ticaret kanunu pay defteri kaydını zorunlu kılmamıştır.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu