Limited Şirketlerde Ortaklıktan Çıkma ve Çıkarılma
Limited Şirketlerde Ortaklıktan Çıkma ve Çıkarılma
LİMİTED ŞİRKETTE ORTAKLIKTAN ÇIKARMA
Bir ortağın şirketle olan ortaklık ilişkisini kendi iradesiyle, payını bir diğer ortağa yahut üçüncü bir kişiye devir suretiyle sona erdirmesi mümkün olduğu gibi, TTK’nın çeşitli maddelerindeki düzenlemeler uyarınca, şirket tüzel kişiliği tarafından da ortağın şirketten çıkarılarak bu sözleşmesel bağa son verebilmesi mümkündür. TTK çerçevesinde, limited şirketlerde ortaklıktan çıkarmanın gündeme gelebileceği hallere ilişkin düzenlemeler şu şekilde sayılabilir:
TTK’nın 482 ve 483. maddesi hükümleri çerçevesinde, sermaye koyma borcunu süresi içerisinde yerine getirmeyen ve mütemerrit duruma düşen pay sahibi, ıskat yoluyla şirketten çıkarılabilecektir.
TTK’nın 141. madde hükmü temelinde, birleşme halinde, birleşen şirketler, ortaklara, birleşme sözleşmesinde, devralan şirkette, pay ve ortaklık haklarının iktisabı ile iktisap olunacak şirket paylarının gerçek değerine denk gelen bir ayrılma akçesi arasında seçim yapma hakkı tanıyabilirler yahut birleşen şirketler, birleşme sözleşmesinde sadece ayrılma akçesinin verilmesini öngörebilirler. Aynı madde içerisinde yer aldığı şekilde muhalif olan ortağa devredilen şirketten çıkma hakkı verildiği gibi, devredilen şirkete, sorun çıkaran ortağı/azınlığı ayrılma akçesi ödeyerek şirketten çıkarma hakkı tanınmaktadır (“Squeezeout merger”).
TTK’nın 636/f.3 hükmü kapsamında, bir ortak tarafından mahkemeden şirketin feshinin talep edildiği durumlarda, mahkeme, feshin son çare (ultima ratio) olmasını ve fesih davasının “tali” niteliğini göz önünde bulundurarak, davalı şirketin ortakları arasındaki ilişkinin devam ettirilmesinin olanaksızlığı olgusu doğrultusunda, resen (ex officio), davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına karar verebilecektir.
TTK’nın “Çıkarma” başlıklı 640. maddesi uyarınca; limited şirketlerde, ortak, şirket esas sözleşmesinde öngörülmüş olması kaydıyla ve öngörülen sebepler2 çerçevesinde, genel kurul kararıyla şirketten çıkarılabileceği gibi, şirket esas sözleşmesinde öngörülmemiş olsa dahi haklı sebebin varlığı halinde şirketin istemi üzerine mahkeme kararıyla şirketten çıkarılabilecektir.
Tüm Ortakların Rızasıyla Ortaklıktan Çıkma Hakkı
Şirket sözleşmesinde ortakların ortaklıktan çıkma hakkı konusunda bir düzenleme yapılmamış ve aşağıda açıklanacak olan diğer çıkma şartları gerçekleşmemiş olsa dahi ortaklardan birinin ortaklıktan çıkmak istemesi halinde diğer tüm ortaklar buna rıza gösterirse ortaklıktan çıkma gerçekleşebilir. Ancak bunun için tüm ortakların onayı yani oybirliği gerekir.
Haklı Sebeple Ortaklıktan Çıkma Hakkı
TTK m. 638/II’de ortağın haklı sebeple ortaklıktan çıkma hakkı düzenlenmiştir. Hükme göre, limited şirket ortağı haklı bir sebebe dayanarak ortaklıktan çıkmasına karar verilmesi için mahkemeye başvurabilir. Görüldüğü üzere haklı sebebe dayanarak ortaklıktan çıkmanın mümkün olabilmesi için çıkmak isteyen ortağın tek yanlı bir irade beyanı yeterli görülmemiş; ayrıca bir mahkeme kararı bulunması gerekliliği aranmıştır.
Çıkmak isteyen ortak tarafından şirket tüzel kişiliği aleyhine açılan bu davada, mahkeme öncelikle ortağın dayandığı sebebin haklı bir sebep olup olmadığını inceleyecektir. Haklı sebebin bulunup bulunmadığı somut olayın özelliklerine göre belirlenmelidir.
Ortağın ömür boyu ortaklık ilişkisi içinde kalmaya zorlanması mümkün olmamalı ve bu durum bir haklı sebep olarak kabul edilerek ortağın ortaklıktan çıkmasına karar verilmesi gerekmektedir.
Haklı sebep, ortaklık ilişkisinin devamını, ortak için ağır bir külfet halinde getiren sebeplerdir. Haklı sebeple ortaklıktan çıkma davasında haklı sebep yanında, ayrıca bu haklı sebebin o ortak için ortaklıkta kalmayı katlanılamaz bir hale getirmiş olması da aranmalıdır.
Haklı sebep konusunda TTK m. 245 hükmünde kollektif şirketlere yönelik bir düzenleme bulunmaktadır. Doktrinde bu hükmün limited şirketler için de uygulanabileceği belirtilmiştir.
TTK m. 245’e göre; bir ortağın şirketin yönetim işlerinde veya hesaplarında şirkete ihanet etmiş olması, kendi kişisel menfaatleri uğruna şirketin ticaret unvanını veya mallarını kötüye kullanması, sürekli hastalık veya diğer bir sebepten dolayı üstüne aldığı işleri yapmak için gerekli olan yeteneği ve ehliyeti kaybetmesi gibi hallerin haklı sebep sayılacağı düzenlenmiştir.
Şirket sözleşmesine getirilen bir hükümle hangi hallerin haklı sebep olarak kabul edileceği düzenlenebilir. Böyle bir düzenlemenin bulunduğu hallerde, şirket sözleşmesinde belirtilen hallerden birinin oluşması durumunda mahkeme haklı sebeple çıkma davasını kabul etmelidir.
Burada mahkemenin inceleyeceği husus, şirket sözleşmesinde haklı sebep sayılan ve davacının dayandığı durumun oluşup oluşmadığını incelemekle sınırlı olmalı; yoksa bu sebebin haklı olup olmadığı tartışılmamalıdır. Bu durumda da ortaklar şirket sözleşmesinde belirtilen haklı sebeplerle bağlı olmayacaklardır.
Şirket sözleşmesinde sayılmayan başkaca haklı sebeplerin varlığına dayanarak da mahkemeden ortaklıktan çıkma talep edebileceklerdir. Bu durumda mahkeme, dayanılan sebebin haklı sebep olup olmadığını da inceleyecektir. Mahkemece verilecek karara karşı temyiz yolu açıktır.
Ortakların haklı sebeple ortaklıktan çıkma hakkı şirket sözleşmesiyle kısıtlanamaz, başkaca ek şartlara bağlanamaz ve ortadan kaldırılamaz. Zira, ortaklıktan çıkma hakkı ortaklar için mutlak ve vazgeçilemez bir hak niteliğinde olup emredici bir hükümle düzenlenmiştir.
Limited Şirketlerde Ortaklıktan Çıkma ve Çıkarılma