CEZA HUKUKU

Ceza Avukatı – Kovuşturmaya

Ceza Avukatı – Kovuşturmaya

Cumhuriyet savcısının bir suç ile ilgili olarak yürüttüğü soruşturmada, suçun işlendiğine dair yeterli şüpheye ulaşamadığını ve iddianame ile şüpheli hakkında dava açmayacağını, kovuşturmayacağını ifade eder.

Kovuşturmaya yer olmadığına dair kararı anlayabilmek için öncelikle “kovuşturma” kavramını anlamak gerekir.

Bilindiği üzere ceza soruşturması bir suç şüphesi ile başlar. Bu şüphe basit bir şüphedir. Henüz delilendirilmemiş ve dava açmaya yeterli bir şüphe değildir.

Cumhuriyet Savcısı ve kolluk bu basit şüphe üzerinden hareketle suçun şüphelilerinin ifadesini alır, mağdurun ya da şikayetçinin beyanını dinler, tanıkların anlatımlarına başvurur, bilirkişi incelemesi yaptırır bunun gibi ceza hukukuna özgü tüm delil toplama işlemi yapmak suretiyle maddi hakikate ulaşmaya çalışır.

Bu çalışmaların tamamı hazırlık soruşturması dediğimiz aşamada yapılır ve şüpheliye isnat edilen suçun işlendiği konusunda dava açmak için yeterli şüpheye ulaşabilir ise bu takdirde şüphelinin cezalandırılması için suçun niteliğine göre Ceza mahkemesinde iddianame ile dava açar.

İşte şüpheli ve suç hakkında iddianame düzenlenerek şüphelinin cezalandırılması için ceza mahkemesine dava açılması üzerine kovuşturma aşaması dediğimiz “mahkemece yapılacak yargılama aşamasına” kovuşturma aşaması diyoruz.

Ancak iddianame düzenlenebilmesi ve şüpheliye isnat edilen suçu mahkeme aşamasına taşıyabilmesi için yani kovuşturma açılabilmesi için Cumhuriyet Savcısının suçun işlendiği konusunda “Yeterli Şüpheye” ulaşmış olması gerekmektedir.

Eğer yeterli şüpheye ulaşamaz ise ve araştırılması gereken başka bir husus bulunmuyor ise artık soruşturmanın uzatılmasının hiçbir yararı bulunmadığından Cumhuriyet Savcısı kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verecektir.

İşte bu açıklamalardan sonra sorumuza dönecek olursak;

Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar (KYOK, Takipsizlik Kararı) Nedir?

Bir suç şüphesi ile başlayan soruşturma neticesinde Cumhuriyet Savcısının yaptığı tüm delil toplama ve araştırma çabaları üzerine ortada kovuşturulacak bir durumun olmadığına dair vermiş olduğu karara Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar demekteyiz.

Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karara; eski Ceza Yasası’nın uygulandığı tarihlerden bu yana uygulamada Takipsizlik Kararı da denilmektedir.

Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar ile şüpheli hakkında, şüpheliye isnat edilen suç ile ilgili olarak iddianame düzenlenmeyeceği, mahkemeye kamu davası açılmayacağı, suçun işlendiği yönünde yeterli şüpheye ulaşılamadığı anlaşılır.

Yeterli Şüphe Oluşturacak Delil Elde Edilememesi Sebebiyle KYOK Kararı Verilmesi
CMK madde 170’te “Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususun da yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler.” düzenlemesi yer almaktadır.

Yeterli delilden söz edebilmek için soruşturma dosyasındaki delillerin şüphe duyulmasını haklı gösterecek deliller olması, delillerin şüpheli kişinin suçu işlediğine ilişkin akla ve mantığa uygun olması aranacaktır.

Yeterli şüphe oluşturacak delil elde edildiği takdirde iddianame düzenlenerek kamu davası açılacaktır. Yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilemezse kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilecektir.

Kovuşturma Olanağının Bulunmaması Sebebiyle KYOK Kararı Verilmesi

Kamu davası açılabilmesi için yeterli şüphenin yanında bazı şartların bulunması gerekmektedir. Söz konusu muhakeme şartlarının gerçekleşmemesi durumunda Cumhuriyet savcısı tarafından kovuşturma olanağının bulunmaması sebebiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar (KYOK) verilecektir.

Muhakeme şartları şu şekildedir;

Şikayet yokluğu; şikayete bağlı suçlarda şikayet hakkının kullanılmaması durumunda iddianame düzenlenerek dava açılması mümkün değildir.

Şüphelinin ceza ehliyetini sürekli olarak kaybetmesi; TCK madde 32/1 hükmü gereğince “Akıl hastalığı nedeniyle, işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamayan veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneği önemli derecede azalmış olan kişiye ceza verilmez.” denilmektedir.

Yaş küçüklüğü; TCK madde 31 hükmü gereğince “fiili işlediği sırada oniki yaşını doldurmamış olan çocukların ceza sorumluluğu yoktur.” denilmektedir. Bu gibi durumlarda kovuşturma olanağının bulunmaması sebebiyle Kovuşturmaya Yer Olmadığına Karar verilecektir.

Suçun Af Kapsamına Girmesi; Soruşturma kapsamındaki suçun genel ya da özel af kapsamına girdiği takdirde Cumhuriyet savcısı tarafından takipsizlik kararı verilecektir.

Zamanaşımı Süresinin Dolması; TCK madde 66 uyarınca “Kanunda başka türlü yazılmış olan haller dışında kamu davası;

a) Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda otuz yıl,
b) Müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda yirmibeş yıl,
c) Yirmi yıldan aşağı olmamak üzere hapis cezasını gerektiren suçlarda yirmi yıl,
d) Beş yıldan fazla ve yirmi yıldan az hapis cezasını gerektiren suçlarda onbeş yıl,
e) Beş yıldan fazla olmamak üzere hapis veya adlî para cezasını gerektiren suçlarda sekiz yıl, Geçmesiyle düşer.

Soruşturma aşamasında bu gibi durumlarda Cumhuriyet savcısı Kovuşturmaya Yer Olmadığına Karar verecektir.

Kovuşturmaya yer olmadığı kararına itiraz nereye yapılır?

Suçtan zarar gören, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde, bu kararı veren Cumhuriyet savcısının yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hâkimliğine itiraz edebilir.

İtiraz kural olarak hakimlik makamı kararlarına ve kanunda belirtilen hallerde de mahkeme makamı kararlarına karşı başvurulan bir kanun yoludur. Bu bağlamda burada teknik anlamda bir itiraz bulunmayıp, uygulamadaki adı ile “kovuşturma davası” söz konusudur.

İtiraz eden dilekçesinde, kamu davasının açılmasını gerektirebilecek olayları ve delilleri ayrıntılı bir şekilde belirtmelidir.

Sulh ceza hâkimliği, kararını vermek için soruşturmanın genişletilmesine gerek görür ise bu hususu açıkça belirtmek suretiyle, o yer Cumhuriyet başsavcılığından talepte bulunabilir; kamu davasının açılması için yeterli nedenler bulunmazsa, istemi gerekçeli olarak reddeder; itiraz edeni giderlere mahkûm eder ve dosyayı Cumhuriyet savcısına gönderir. Cumhuriyet savcısı, kararı itiraz edene ve şüpheliye bildirir.

Sulh ceza hâkimliği itirazı yerinde bulursa, Cumhuriyet savcısı iddianame düzenleyerek mahkemeye verir.

Cumhuriyet savcısının kamu davasının açılmaması hususunda takdir yetkisini kullandığı hâllerde bu madde hükmü uygulanmaz. İtirazın reddedilmesi halinde aynı fiilden dolayı kamu davası açılabilmesi için CMK 172’nin ikinci fıkrası uygulanır.

Kovuşturmaya yer olmadığı kararı ne zaman kesinleşir?

Kovuşturmaya yer olmadığı kararının zarar görene tebliğ edildiği tarihten itibaren onbeş gün içerisinde bu karara itiraz edilmemesi halinde takipsizlik kararı kesinleşecektir.

Bir diğer durum ise; zarar gören tarafından kovuşturmaya yer olmadığı kararına yönelik Sulh Ceza Hakimliğine itiraz edilmesi halinde ve ilgili Hakimlikçe bu itiraz reddedilirse artık bu takipsizlik kararı kesinleşecektir. Takipsizlik kararının kesinleşmesi; bu karara karşılık artık başvurulabilecek olağan bir yasa yolu olmadığı anlamına gelir.

Kanun Yararına Bozma ve Bireysel Başvuru

Suçtan zarar gören kovuşturmaya yer olmadığı kararının kesinleşmesinin ardından süresi içerisinde Anayasa mahkemesine bireysel başvuruda bulunabilir.

Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunduktan sonra, söz konusu talebin olumsuz sonuçlanması durumunda suçtan zarar gören Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvurabilir.

Kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın etkin soruşturma yapılmadan verildiğinin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararı ile tespit edilmesi veya bu karar aleyhine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yapılan başvuru hakkında dostane çözüm ya da tek taraflı deklarasyon sonucunda düşme kararı verilmesi üzerine, kararın kesinleşmesinden itibaren üç ay içinde talep edilmesi hâlinde yeniden soruşturma açılır.

Kovuşturmaya yer olmadığı kararı kesinleştikten sonra başvurulabilecek olağan dışı yasa yollarından bir tanesi de kanun yararına bozma kanun yoludur.

CMK 309 ve devamı maddelerinde düzenlenen bu müesseseye; suçtan zarar görenin veya Adalet Bakanlığının resen başvurusu sonucunda yetkili mercii tarafından söz konusu talep haklı görülürse yine soruşturma açılacaktır.

Ceza Avukatı – Kovuşturmaya

Ek kovuşturmaya yer olmadığı kararı nedir?

Esas olarak kovuşturmaya yer olmadığı kararı ile ek kovuşturmaya yer olmadığı kararı arasında hukuki sonuçları açısından bir fark bulunmamaktadır.

Ancak açıklamamız gerekirse: şüpheli hakkında birden fazla suç işlediği sebebiyle soruşturma yürütülüyorsa ve soruşturma sonucunda; şüphelinin bu suçlardan biri veya birkaçını gerçekleştirdiği ile ilgili kamu davasını açmaya yeterli şüphenin bulunmaması halinde bu suçlardan dolayı ek kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilecektir.

Ve burada şüpheli hakkında kamu davasının açılmasını gerektirecek seviyede, yeterli şüphenin bulunduğu suç konusu eylemi gerçekleştirmesi sebebiyle iddianame düzenlenecektir.

Yine, söz konusu suç ile ilgili birden fazla kişi hakkında soruşturma yapılması durumunda; savcılık mercii bu şüphelilerden bazılarının ilgili suçu işlediği yönünde yeterli şüphenin bulunmaması halinde bu kişiler hakkında ek kovuşturmaya yer olmadığı kararı verecektir.

Kovuşturmaya yer olmadığı kararının ardından kişinin devletten tazminat talep etme hakkı var mı?

CMK’nın 141. maddesine göre: Suç konusu eylemin gerçekleştirildiği ile ilgili kişiler hakkında yapılan soruşturma ve kovuşturma sırasında; söz konusu kişiler hakkında kanuna uygun olarak yakalama, gözaltı veya tutuklama tedbiri uygulanması ve soruşturma sonucunda haklarında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmesi durumunda; şüpheliler maddî ve manevî her türlü zararlarını, Devletten isteyebilirler.

Bu kapsamda kişilerin devletten tazminat talep edebilmeleri için şüpheli sıfatıyla bulundukları soruşturma sürecinde birtakım tedbirlere maruz kalmaları ve bunun sonucunda zarara uğramaları gerekmektedir. Bu şartların mevcut olması halinde tazminat

Ceza Avukatı – Kovuşturmaya

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu