DANIŞTAY KARARLARI

Danıştay Kararı E: 2004/11660

Danıştay Kararı E: 2004/11660

27 Haziran 2005 Tarihli Resmi Gazete

Sayı: 25857

Danıştay Onuncu Dairesinden :

Esas No : 2004/11660

Karar No : 2005/1181

Kanun Yararına Temyiz Eden : Danıştay Başsavcılığı

Davacı : …….

Vekilleri : ……

Davalı : Sanayi ve Ticaret Bakanlığı – ANKARA

İstemin Özeti : Davacı şirkete 4077 sayılı Yasa uyarınca 58.161.090.000.- lira idari para cezası verilmesine ilişkin işlemin iptaline karar veren Ankara 1. İdare Mahkemesinin 8.3.2004 tarih ve E:2002/1706, K:2004/186 sayılı kararının;

Sanayi ve Ticaret Bakanlığının başvuru üzerine Danıştay Başsavcılığı tarafından 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 51. maddesi uyarınca kanun yararına bozulması istenilmektedir.

D.Tetkik Hakimi : Yunus Çetin

Düşüncesi : Davacı şirkete ait olup, çeşitli basın yayın kuruşlarınca yayınlanan “………………..” başlıklı reklamların TRKGM 98/94-95 ve TRKGM 95/142-143 sayılı Tebliğ hükümlerine aykırılık oluşturduğu,

bu nedenle 4077 sayılı Yasanın 16. maddesinde düzenlenen kuralı ihlal edici reklam nedeniyle aynı Kanun hükümleri uyarınca verilen para cezasında mevzuata aykırılık bulunmadığından,

dava konusu işlemin iptali yolunda verilen mahkeme kararının 2577 sayılı Yasanın 51. maddesi uyarınca kanun yararına ve hükmün hukuki sonuçlarına etkili olmamak üzere bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği görüşüldü.

Dava, davacı şirkete ait olup, 1.4.2002 tarihinden itibaren ………. TV’de, 30-31.3.2002 ve 1.4.2002 tarihli ……….. Gazetesinde, 30.3.2002 tarihli ………… Gazetesinde ve 1.4.2002 tarihli …………. Gazetesinde yayımlanan “……………………………………………” ifadelerinin yer aldığı reklamların,

4077 sayılı Yasayı ihlal ettiği gerekçesiyle 58.161.090.000. lira idari para cezası verilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

Ankara 1. İdare Mahkemesince, uyuşmazlık konusu reklamlarda belirtilen sayısal değerlerin herhangi bir araştırmaya dayanmadan ve kaynak gösterilmeden yayımlanmasının 4077 sayılı Yasanın 16. maddesindeki ilkeyi ihlal eder nitelikte olmadığı,

reklamda adı geçen programın izlenmesini sağlamak amacıyla kullanılan ifadelerin tüketiciyi yanıltıcı ve zararına yol açıcı sözler niteliğinde olmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

4077 sayılı Kanun’un 26. maddesi uyarınca, bu yasada düzenlenen para cezalarına karşı yasada öngörülen süre içerisinde yetkili idare mahkemesine yapılan itiraz üzerine idare mahkemesince verilen kararlar kesin olduğundan,

anılan mahkeme kararına karşı olağan kanun yollarından olan temyiz yoluna başvurulmamıştır.

Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, 4077 sayılı Yasanın 16. maddesinin yorumunda hataya düşüldüğünü,

Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun amacına uygun olarak uyuşmazlık konusu reklama para cezası verilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığını öne sürerek mahkeme kararının kanun yararına bozulması isteğiyle Danıştay Başkanlığı’na başvurmuştur.

Danıştay Başsavcılığı tarafından, söz konusu reklamda kullanılan sayısal ifadelerin araştırmaya dayanılmadan ve kaynak gösterilmeden yayınlandığı,

bu nedenle TRKGM 98/94-95, TRKGM 95/142-143 sayılı Tebliğ ile 4077 sayılı Yasanın 16. maddesine aykırı olan reklam nedeniyle para cezası verilebileceği düşüncesiyle mahkeme kararı kanun yararına temyiz edilmiştir.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 51. maddesinde, idare mahkemelerince “kesin olarak verilen” kararların da kanun yararına temyiz olunacağına ilişkin açık bir düzenleme bulunmamakla birlikte,

kanun yararına bozmanın amaç ve işlevi dikkate alındığında idare mahkemesince verilen kesin kararların da kanun yararına temyiz olunabileceğine karar verilerek, esasa geçildi.

4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 16. maddesinde, “Ticari reklam ve ilanların yasalara ve genel ahlaka uygun, dürüst ve doğru olmaları esastır.

Tüketiciyi aldatıcı, yanıltıcı veya onun tecrübe ve bilgi noksanlıklarını istismar edici, tüketicinin can ve mal güvenliğini tehlikeye düşürücü,

şiddet hareketlerini ve suç işlemeyi özendirici,

kamu sağlığını bozucu, hastaları, yaşlıları, çocukları ve özürlüleri istismar edici reklam ve ilanlar yapılamaz.” hükmü yer almaktadır.

Yine aynı Yasanın 25. maddesi üçüncü fıkrasında, 16. maddeye aykırı haraket edenler hakkında para cezası uygulanacağı,

16. maddeye aykırılığın ülke düzeyinde yayın yapan yazılı, sözlü, görsel vesair araçlarla gerçekleşmesi halinde ise cezanın on katının uygulanacağı öngörülmüştür.

Öte yandan, 4077 sayılı Yasanın 17. maddesi uyarınca, ticari reklam ve ilanlarda uyulması gereken ilkeleri belirlemek,

bu ilkeler çerçevesinde reklam ve ilanları incelemek ve sonucuna göre 16. madde hükümlerine aykırı reklam ve ilanlar konusunda işlem tesis etmek üzere Reklam Kurulu oluşturulmuştur.

Medya Kuruluşlarının yayınlarının izlenmesine, okunmasına, dinlenmesine veya kalitesine ilişkin araştırma sonuçlarının ticari reklam ve ilanlarda kullanım ilkelerini belirlemek

amacıyla hazırlanan Medya Ölçümü Araştırma Sonuçlarının Ticari Reklam ve İlanlarda Kullanılmasına Dair Tebliğ’in (TRKGM 98/94-95) 3. maddesinde; “mecra kuruluşlarınca, medyanın izlenme,

okunma, dinlenme ve görülme oranlarını belirlemek amacıyla yapılan araştırma sonuçları,

kaynak gösterilmeden ticari ilan ve reklamlarda kullanılmaz.” kuralı yer almış, araştırma sonuçlarının ne şekilde yayınlanacağı maddenin devam eden bölümlerinde ayrıntılı olarak sayılmıştır.

Ticari Reklam ve İlanlara İlişkin İlkeler ve Uygulama Esaslarına Dair Tebliğin (TRKGM 95/142-143) 4/a maddesinde,

reklamların yasalara, genel ahlaka uygun, doğru, dürüst ve gerçekçi olmak zorunda olduğu, 6/a maddesinde ise,

reklamların, tüketicinin güvenini kötüye kullanacak ya da onun tecrübe ve bilgi eksikliklerini istismar edecek biçimde olamayacağı belirtilmiştir.

Reklam: Bir ürün veya hizmetin alım, satım veya kiralanmasını geliştirmek,

bir amaç veya düşünceyi yaymak veya reklamcının istediği başka etkileri oluşturmak amacıyla,

ücret veya benzer bir karşılık ile iletim zamanında reklamcıya tahsis edilen kamuya yönelik duyuruları ifade etmektedir.

Bir ürün veya hizmetin tanıtılması ve övülmesi, bir markanın tüketiciye benimsetilmeye çalışılması,

resimli veya müzikli imge ve simgeler kullanılmak suretiyle bunların belleklere yerleşmesine gayret edilmesi,

yarışmalar, konserler, sanatsal ve kültürel etkinlikler düzenlemek suretiyle doğrudan veya dolaylı olarak belirli ürünlere veya markalara dikkatin çekilmesi veya bu tür toplumsal

etkinliklerin düzenlenmesinde veya yayın programlarının hazırlanmasında finansman veya diğer yollarla katkıda bulunmak suretiyle tanıtım imkanlarının aranması da reklam sayılmaktadır.

Yukarıda yazılı mevzuat hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden, davacı şirkete ait, çeşitli tarihlerde ve yayın kuruluşlarında yayımlanan “O insanı seviyor” başlıklı reklamların

4077 sayılı Yasanın 16. maddesine aykırı olduğu bu nedenle aynı Yasa hükümleri uyarınca idari para cezası verilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmaktadır.

Bu durumda, dava konusu işlemin iptali yolunda verilen mahkeme kararının kanun yararına bozulması gerekmektedir.

Açıklanan nedenlerle, Danıştay Başsavcılığı tarafından yapılan kanun yararına temyiz isteminin kabulü ile Ankara 1. İdare Mahkemesi’nin 8.3.2004 tarih ve E:2002/1706, K:2004/186 sayılı kararının,

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 51. maddesi uyarınca hükmün hukuki sonuçlarına etkili olmamak üzere kanun yararına bozulmasına,

kararın birer örneğinin ilgili Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ile Danıştay Başsavcılığına gönderilmesine ve kararın Resmi Gazete’de yayımlanmasına, 21.3.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu