Finansal Sistem Ve Etkinliği Nedir | 2023
Finansal Sistem Ve Etkinliği Nedir | 2023
Finansal Piyasalar ve Finansal Yönetim
İşletmelerin, günlük faaliyetlerini sürdürmek, büyümek, rekabet üstünlüğü sağlamak, çıkan fırsatları değerlendirmek ve benzeri nedenlerle yeni yatırımlar yapmak amacıyla kısa ve uzun süreli fon ihtiyaçları vardır. İşletmeler, söz konusu yatırımları gerçekleştirmek için gereksinim duydukları fonları sadece kendilerinin oluşturdukları kaynaklarla karşılamaları her zaman mümkün olmadığından, dışsal kaynak sağlama yoluna giderler. İşletmelerin fon sağlayabilecekleri, zaman zaman da ellerindeki fonları Değerlendirebilecekleri finansal piyasalar, fon arz ve talebinin karşılaştığı, değişimin gerçekleştiği piyasaları ifade eder. İşletmeler,
• Fiyat belirleme
• Likidite sağlama
• Bilgi elde etme maliyetlerini düşürme
şeklinde üç temel fonksiyona sahip olan finansal piyasalardan sağlayacakları fonlarla kısa ve uzun süreli varlık yatırımlarını gerçekleştirmektedirler.
Faaliyetler sonucu sağlanacak nakit akışlarının bir bölümü faiz ve anapara olarak kredi verenlere, bir bölümü vergi olarak devlete, bir bölümü kâr payı olarak ortaklara ödenirken, bir bölümü de işletmede bırakılarak faaliyetlerin finansmanında kullanılır.
Oto finansman: Faaliyetler sonucunda oluşturulan kaynakların tümünün ya da bir kısmının işletmede bırakılarak işletmelerin kendilerini finanse etmeleridir. Oto finansman kaynağı; dağıtılmamış kârlar, yedek akçeler ve karşılıklardan oluşur.
Finansal yönetimin 3 tane genel amacı vardır.
1-Karı en yükseğe çıkarmak
2-Pay başına gelirleri en yükseğe çıkarmak
3-İşletmenin piyasa ( Pazar ) payını en yükseğe çıkarmak
Finansal yönetimin fonksiyonlarını 3 başlık altında toplamak mümkündür. Bunlar
1-) Yatırım Kararları : Finans yöneticisinin vereceği kararlardan hemen hemen en önemlisi yatırım kararlarıdır. İşletmeler sahip oldukları kıt kaynaklarını, çeşitli seçenekler arasında en uygun olanı seçerek kullanmak durumundadır.
2-)Finansman Kararları: İşletmelerin faaliyete geçebilmesi, faaliyetlerini devam ettirebilmesi için, çok sayıda varlıklara ihtiyaçları vardır. Dolayısı ile finans yöneticisinden, işletmeye gerekli olan varlıklara yönelik olarak fon ihtiyacını belirlemesi ve bu ihtiyacın en iyi şekilde nasıl finanse edileceğini ortaya koyması gereklidir.
İşletmeler borçlanarak ya da öz sermaye kanalıyla kaynak sağlayabilirler. İki kaynak arasında temel farklılık; borçlanma durumunda işletmelerin, zarar bile etseler faiz ve anapara ödeme yükümlülüğü altında olmalarıdır. Genelde borçla finansmanın en önemli avantajı faizin gider olarak vergiden düşülebilmesidir.
Hisse senedi yoluyla finansmanda ise, faiz ve anapara ödemesi gibi zorunlu bir ödeme söz konusu değildir. Faaliyetlerden kar elde edildiği halde, genel kurul kararıyla karın dağıtılmaması mümkündür. Ayrıca hisse senetlerinde vade olmadığı için anapara ödemesi gibi bir durumun olmaması nedeniyle hisse senedi yoluyla finansmanın riski borçla finansmana göre daha düşük olmaktadır.
Finansal yönetime düşen görev, çeşitli seçenekleri risk ve maliyet açısından karşılaştırarak işletmeye en uygun gelecek bir bileşimi oluşturabilmesidir.
Önemli: İster kısa vadeli, ister uzun vadeli yatırımlar olsun kararlar daima yatırımın riski ile getirisi karşılaştırılarak verilmelidir. Daha riskli yatırımlardan daha fazla getiri beklenmelidir.
3-Dividant ( kar payı ) Kararları: Finansal yönetimin üçüncü önemli karar alanı da dividant ya da kar payı dağıtımı ile ilgilidir. Dividant kararları faaliyetlerden sağlanan karların ne kadarının işletmede ne kadarının ortaklara dağıtılacağı ile ilgilidir. A.Ş. ‘ lerde kar dağıtımına genel kurul karar verir.
Finansal Piyasaların Sınıflandırılması
Finansal piyasaları çeşitli açıklardan sınıflandırmak mümkündür.
Para Piyasası-Sermaye Piyasası
En fazla bir yıl süreli fon arz ve talebin karşılaştığı piyasalara para piyasası, orta ve uzun vadeli fon arz ve talebinin karşılaştığı piyasalara da sermaye piyasaları denir. İşletmeler genellikle kısa süreli varlıklarını finanse etmede, kısa süreli harcamalarını karşılamada para piyasalarından, orta ve uzun vadeli varlıklarını finanse etmede de sermaye piyasalarından faydalanırlar.
Para piyasalarında işlem gören finansal varlıkların likiditesi yüksektir.
Likidite: Varlıkların kısa sürede, kolaylıkla ve değerinden kaybetmeksizin alınıp satılabilmesidir. Bir finansal varlık, değerinden önemli bir kayıp olmaksızın ne kadar kolay paraya dönüşebiliyorsa o kadar likittir. Ülkemizde olduğu gibi dünyada da en gelişmiş, en etkin piyasalar para piyasalarıdır.
Etkin Piyasa: Çok sayıda alıcı ve satıcının olduğu, gerekli bilgilere kolay ve maliyetsiz olarak ulaşılan ve işlem maliyetleri düşük olan piyasalardır.
Sermaye piyasaları: Tasarrufların yatırıma dönüşmesine olanak sağlayan piyasalardır. Sermaye piyasasının temel araçları; devlet tahvilleri, şirket tahvilleri gibi orta ve uzun vadeli menkul kıymetlerle, vadesi sonsuz olarak varsayılan hisse senetleridir. Sermaye piyasalarında para piyasalarına göre likidite daha düşük, risk ve getiri daha yüksektir.
Birincil Piyasalar-İkincil piyasalar
Finansal varlıkların ilk kez işlem gördüğü, finansal varlıkların yaratıldığı piyasalara birincil piyasa denir. Birincil piyasalardaki işlemlerden bu finansal varlıkları ihraç eden kurumlara fon girişi olur. İkincil piyasalar ise daha önce alınıp satılan finansal varlıkların tekrar işlem gördüğü piyasalardır. Dolayısıyla ikincil piyasalardaki işlemler sonucunda finansal varlık ihraç edilmez, mevcut finansal varlıklar el değiştirir.
Organize Piyasalar-Organize Olmayan Piyasalar
Belirli fiziki bir mekânın olduğu, işlemlerin belirli kurallar, ilkeler çerçevesinde yapıldığı, araçlarının ve kurumlarmm olduğu piyasalara organize piyasalar, bu özelliklere sahip olmayan piyasalara organize olmamış ya da tezgâh üstü piyasalar denir. Organize piyasalar; yatırımcıların bilgilere kolay ve düşük maliyetli olarak erişmeleri, alıcı ve satıcıların çok sayıda olması nedeniyle tam rekabet koşullarına daha yakın piyasalardır. Bu piyasalarda alıcı ve satıcıların tek başına piyasayı etkileye- bilme gücü bulunmaz. Para piyasasının örgütlenmiş temel kurumu bankalar sistemidir. Örgütlenmemiş para piyasası banka sisteminin dışında kalan piyasadır. Sermeye piyasalarının örgütlenmiş temel kurumu borsalardır.
Borç Piyasaları-Öz Sermaye Piyasaları
Finansal piyasalarda en yaygın bir biçimde kullanılan finansman yöntemi borçlanmalardır. Borç, bankalardan sağlanabileceği gibi borçlanma araçları ihraç edilerek tasarruf sahiplerinden de sağlanabilir. İşletmelerin en çok kullandığı finansman şekli banka kredileridir. Ayrıca bono ve tahvil gibi finansal araçlarla da fon sağlayabilirler. Borçlanma araçlarının iki temel özelliği, belirlenmiş bir vadesinin ve faizinin olmasıdır.
Spot Piyasalar-Vadeli Piyasalar
Ödemenin ve teslimin hemen ya da 2 işgününde yapıldığı piyasalara spot piyasa denir. Gelecekteki bir tarihte ödemenin ve teslimin yapıldığı, fiyatın ise bugünden belirlendiği piyasalara ise vadeli piyasalar denir. Vadeli piyasalara finansal türev piyasalar da denilir. Vadeli piyasalarda en önemli vadeli işlemler gelecek sözleşmeleri (futures) ve opsiyonlardır. Vadeli işlemler genellikle gelecekte karşılaşılabilecek riskleri ortadan kaldırmak için yapılırlar.
Finansal Piyasalarda Düzenleyici ve Denetleyici Kurumlar
Finansal sistemin beklenen fonksiyonlarını en iyi şekilde yerine getirebilmesi, sistemin etkin bir şekilde işleyebilmesi için, finansal sistemin işleyişinden sorumlu düzenleme ve denetleme otoritelerine ihtiyaç vardır. Temelde güven unsuruna dayalı olan sistemde gözetim ve denetim ne derece sağlıklı işlerse, kaynakların uygun alanlara ve uygun zamanlarda aktarılması o derece kolaylıkla gerçekleşir.
Türkiye’de finansal piyasaları düzenleyen ve denetleyen kurumlar:
• Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası
• Hazine Müsteşarlığı
• Sermaye Piyasası Kurulu
• Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu
• Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu sayılabilir.
Ülkemizde bankalar, katılım bankaları, leasing şirketleri, faktoring şirketleri ve tüketici finansman şirketleri Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu; sermaye piyasası kurumlan Sermaye Piyasası Kurulu; sigorta şirketleri ve bireysel emeklilik şirketleri Hazine Müsteşarlığı; yetkili müesseseler (döviz büroları gibi) Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası tarafından denetlenmektedir. Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu ise tasarruf sahiplerinin hak ve menfaatlerini korumak amacıyla kurulmuştur.
Finansal Sistem Nedir?
Finansal sistem, bankalar, sigorta şirketleri ve borsalar gibi fon değişimine izin veren bir dizi kurumdur. Finansal sistemler firma, bölgesel ve küresel seviyelerde mevcuttur. Borçlular, borç verenler ve yatırımcılar, ya tüketim ya da üretken yatırımlar için projeleri finanse etmek ve mali varlıklarından bir getiri elde etmek için cari fonları değiştirirler. Mali sistem ayrıca borçluların ve borç verenlerin hangi projelerin finanse edileceğine, projeleri kimin finanse edeceğine ve finansal anlaşmaların şartlarına karar vermek için kullandıkları kurallar ve uygulamalar setini de içerir.
FİNANSAL SİSTEMİN YAPISI
A) Para Piyasaları
1. Örgütlü Para Piyasaları
TCMB Açık Piyasa
TCMB İnterbank Piyasası
TCMB Bankalararası Döviz Piyasası
2.Örgütsüz Para Piyasaları
Bankalararası TL Piyasası
Bankalararası Döviz Piyasası
Serbest Döviz Piyasası
B) Sermaye Piyasaları
1. Örgütlü Sermaye Piyasaları
İstanbul Menkul Kıy. Borsası (İMKB)
İMKB Hisse Senedi Piyasası
İMKB Tahvil ve Bono Piyasası
İMKB Vadeli İşlemler Piyasası
İMKB Uluslar arası Pazar
İstanbul Altın Borsası (İAB)
İAB Altın Piyasası
İAB Vadeli İşlemler Piyasası
2. Örgütsüz Sermaye Piyasası
Bankalararası Repo Piyasası
Bankalararası Tahvil Piyasası
Serbest Altın Piyasası
Finansal Sistemin İşlevleri
Finansal sistemin, fon arz edenler ile fon talep edenleri buluştururken aşağıda belirtilen işlevleri yerine getirmesi beklenebilir.
1-Malların, hizmetlerin ve varlıkların el değiştirmesinde aracılık
2-Büyük ölçekli projelerin finansmanını kolaylaştırmak amacıyla tasarruf birikimi ve risk dağıtım sistemi oluşturarak mülkiyetin tabana yayılması
3-Ekonomik kaynakların zaman içerisinde, coğrafi bölgeler ve sektörler arasında transferinin sağlanması
4-Risk yönetimi ve risk kontrolü yöntemlerinin geliştirilmesi
5-Fiyat bilgisinin sağlanması
6-Asimetrik bilgi sorununun çözümünün kolaylaştırılması
Özellikle bankacılık teknolojik altyapısında ortaya çıkan gelişmeler çeşitli ödeme araçlarının kullanılması imkânını ortaya çıkartmaktadır. Paranın fiziksel olarak taşınmasındaki zorluklar ve riskler, ödeme araçlarındaki çeşitliliğin artmasında önemli rol oynadığı görülmektedir. Para ve para benzeri araçların mübadele aracı olarak kullanılması ticaretin hacmini önemli oranda artırdığı bir gerçektir. Özellikle internet bankacılığına yönelik bankaların yaptığı yatırımlar ödeme sistemini gerek yerel gerekse uluslararası alanda kolaylaştırmış ve bankaların müşterilerini bu kanala yöneltme girişimlerini artırmıştır. İşlem maliyetlerinin bu kanal sayesinde azalması bankaların karlılığına etkisinden olacak ki müşterilerin bu kanalı kullanması teşvik edilmektedir.
Girişim sahipleri belli bir sermaye ile kuruldukları ve faaliyetlerine başladıkları bilinmektedir. Zamanla iş hacimleri büyüdükçe sermaye ihtiyaçları da buna paralel olarak artmakta ve fınansal sistem tanımında yer alan fon talebi ortaya çıkmaktadır. Para ya da diğer bir ifadeyle mali kaynaklar kendisini güvende hissetmek istemektedir. Fon arz ve talebi aracı fınansal sistem içerisine çekilmek suretiyle örgütlü ve tabi denetim altında olması gereken bir piyasa olan fınansal piyasada buluşması halinde özellikle tasarruflarını bu piyasa arz edenler açısından güven oluşturması herkesin beklentisi olmaktadır. Fon açığı olanlar da kuralları belli olan bu piyasada gerekli kaynaklara ulaşarak faaliyetlerini yürütmek veya büyütme imkânına kavuşmaktadır. Özellikle sendikasyon kredileri hem fon talep edenler hem de bu fonun arzına aracılık edenler açısından değerlendirildiğinde önemi ortadadır.
Ekonomik aktivitelerin yoğun ve karlı olduğu bölgelerde, kaynakların ya da fon fazlalarının toplanması olağan ve beklenen bir gelişmedir. Görece olarak kaynak sıkıntısı çeken bölgelerin var olmasını da bir o kadar doğal karşılamak gerekecektir.
Finansal sistem bu noktada devreye girerek, fon fazlası olan yerden fon açığı olan yerlere doğru bir dağıtım mekanizmasını oluşturabilmektedir.
Kurumsal yatırımcılar risk dağıtımı için uygun finansal araçlar sunarak risk yönetimini kolaylaştırmaktadır. Risk yönetiminde hedging, çeşitlendirme ve sigortalama gibi üç değişik yöntemin kullanılması mümkündür. Türev finansal araçların bu süreçteki rolü son yıllarda önem kazanmıştır. Finansal pazarlar sadece ürün dolaşımına aracılık etmekle kalmayıp, aynı zamanda karar alma sürecine yardımcı olmaktadır. Finansal varlık getiri ve fiyatları hane halkına tüketim, tasarruf ve portföy kararlarında bilgi sağlamaktadır. Mikro ekonomi teorisi bireylerin elde ettikleri ürün ve hizmetlerin bütün özelliklerinin farkında olduklarını ve bir işlem yaptırmaları gerektiğinde temsilcilerinin faaliyetlerini her zaman denetleyebildiklerini varsaymaktadır. Fakat finansal pazarlarda katılımcıların bilgi düzeyinin farklı olması ile sözleşmelerin kontrol ve uygulanma süreçlerinin maliyetli olması nedeniyle asimetrik bilgi sorunu ortaya çıkar. Bu ise pazar dengesinin birinci en iyi değerinden sapmasına neden olur.
Finansal Sistemin Fonksiyonları
Yatırımlar için gerekli fonların bulunması, hacminin artırılması ve etkin dağıtımı ile finansal sistem, içinde bulunduğu ekonominin gelişmesinde önemli rol oynamaktadır. Finansal sistemin fonksiyonları ülkeden ülkeye farklılık gösterse de genel olarak şöyle sıralanabilir:
Tasarruf hacmini arttırma,
Ödemelerde kolaylık sağlama,
Likidite sağlama,
Kredi kullandırma,
Servet birikimi,
Politika oluşturma,
Risk yönetimi ve kontrolü,
Enformasyon.
Finansal sistem güvenilirliği
Tüm bu sistemin güvenliğini sağlayan hukuki ve idari düzenlemeler de vardır. Finansal piyasalar sağlıklı bir şekilde çalıştığında fonlar ihtiyacı olanlara etkin ve güvenli bir şekilde aktarılır.
Yatırım yapmak isteyenler ihtiyaç duydukları kaynaklara kavuşur. Birikim sahipleri de bu kişilere verdikleri maddi destek karşılığında faiz getirisi elde ederler.
Böylece ekonomik büyüme ve refah büyük katkı sağlanır. Ancak bu piyasalarda yaşanabilecek bir sorun, ülke ekonomisine ekonominin küçülmesi ya da insanların işsiz kalması gibi büyük zararlar verebilir. Bu nedenle finansal piyasaların Sorunsuz ve etkili çalışması büyük önem taşır.