Gümrük Alanında Çıkan Yangında Zayi Olan Mallar
Gümrük Alanında Çıkan Yangında Zayi Olan Mallar
Anayasa Mahkemesi Başkanlığından
Başvuru, gümrük alanında çıkan yangında zayi olan mallar için ödenen verginin iadesi isteğinin reddine karar verilmesi nedeniyle mülkiyet hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
İKİNCİ BÖLÜM KARAR
TELPA TELEKOMÜNİKASYON TİCARET A.Ş. BAŞVURUSU
BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, gümrük alanında çıkan yangında zayi olan mallar için ödenen verginin iadesi isteğinin reddine karar verilmesi nedeniyle mülkiyet hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 4/5/2016 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
6. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık, görüş bildirmemiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
7. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir:
A. Uyuşmazlığın Arka Planı
8. Başvurucu Telpa Telekomünikasyon Ticaret Anonim Şirketi (Şirket), 1994 yılından beri mobil telefon piyasasında faaliyette bulunan ticari bir kuruluştur.
9. Başvurucu 13/5/2006 tarihli gümrük beyannamesi ile Güney Kore menşeli 5.600 adet cep telefonunu yurda ithal ettiği yönünde bildirimde bulunmuştur.
Başvurucu Şirket, bildirimde bulunduğu mallar için 24/5/2006 tarihli makbuzla 274.639,45 TL katma değer vergisi (KDV) ve 254.295,82 TL özel tüketim vergisini (ÖTV) Atatürk Havalimanı Gümrük Müdürlüğünün yazısı üzerine Mecidiye Vergi Dairesine (Vergi Dairesi) yatırmıştır.
10. Devlet Hava Meydanları Atatürk Havalimanı İtfaiye Müdürlüğü (İtfaiye Müdürlüğü) tarafından düzenlenen 24/5/2006 tarihli rapora göre saat 15.00 sıralarında kargo binasının bir kısmında başlayan yangın aynı gün saat 17.30 sıralarında söndürülmüştür. Tutanağa göre yangının meydana geldiği kargo binası kullanılamaz hâle gelmiştir.
11. Başvurucu, beyannameye konu malların kendisine teslim edilmeden önce yangında zayi olduğunun tespit edilmesi talebinde bulunmuştur.
Bakırköy 1. Asliye Hukuk Mahkemesi mahallinde icra ettiği keşif neticesinde 19/2/2007 tarihli bilirkişi raporunu temin etmiştir.
Söz konusu bilirkişi raporunda, beyannameye esas teşkil eden cep telefonlarının yangında zayi olduğuna yönelik tespitler bulunmaktadır.
12. Başvurucu 13/5/2006 tarihli giriş beyannamesi uyarınca kendisinden KDV tahsil edilmişse de beyannameye esas teşkil eden malların kargo binasında meydana gelen yangında zayi olduğu iddiasıyla düzeltme beyannamesi vererek mahsup talebinde bulunmuştur.
Vergi Dairesi mahsup isteğini haksız olduğu gerekçesiyle reddetmiştir.
13. Başvurucu KDV’ye ilişkin mahsup isteğinin reddi üzerine işlemin iptali isteğinde bulunmuştur.
İstanbul 6. Vergi Mahkemesi 22/2/2008 tarihinde davanın kabulüne karar vermiştir.
Mahkeme 13/5/2006 tarihli giriş beyannamesi muhteviyatı eşyaya ilişkin gümrük vergileri, resimleri ve KDV’si ödenerek ithalatı gerçekleştirilmiş malların henüz teslim alınmadan antrepodayken çıkan yangın sonucunda yandığını saptamıştır.
Hüküm Danıştay Dokuzuncu Dairesince 12/6/2013 tarihinde onanmış, karar düzeltme isteği de aynı Daire tarafından 24/9/2014 tarihinde reddedilmiştir.
B. Bireysel Başvuruya Konu Yargılama Süreci
14. Başvurucu 13/5/2006 tarihli ve 146865 sayılı gümrük beyannamesi muhteviyatı eşyanın 24/5/2006 tarihinde meydana gelen yangında zayi olduğu gerekçesiyle 24/5/2006 tarihli makbuzla ödemiş olduğu 254.295,82 TL ÖTV’nin iadesini talep etmiştir.
İstanbul Gümrük ve Muhafaza Başmüdürlüğünün zımni ret kararı üzerine başvurucu, işlemin iptali isteğinde bulunmuştur.
İstanbul 1. Vergi Mahkemesi, idari merci tecavüzü nedeniyle dilekçe ve eklerinin Gümrük Müsteşarlığına tevdiine karar vermiştir.
15. Gümrük Müsteşarlığı 1/6/2011 tarihli karar ile eşya için ödenen 254.295,82 TL tutarındaki ÖTV’nin iadesi için eşyanın yandığının mahkeme kararı ile kanıtlanması gerekli olup başvurucu tarafından bu yönde bir karar ibraz edilemediği gerekçesiyle talebi reddetmiştir.
16. Başvurucu 4/7/2011 tarihinde, özellikle aynı eşyalar için ödemiş olduğu KDV iade edilmişken tahsil edilen ÖTV’nin iade edilmemesi yönündeki işlemin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek işlemin iptalini istemiştir.
17. İstanbul 10. Vergi Mahkemesi 22/3/2012 tarihinde davanın reddine karar vermiştir. Mahkemeye göre eşyanın yerine konulamaz şekilde kaybının idarenin taraf olduğu mahkeme kararı ile kanıtlanması gereklidir.
Mahkeme, somut olayda başvurucunun iddiasını kanıtlar nitelikte bir mahkeme kararı veya mülki idare amiri tarafından bu yönde düzenlenmiş tevsik edici bir belge de bulunmadığı kanaatindedir.
Mahkemeye göre başvurucunun talebi üzerine Asliye Hukuk Mahkemesince alman bilirkişi raporundaki “eşya veya kalıntısına rastlanmadığı” şeklindeki tespit de yeterli değildir.
18. Karar temyiz edilmiştir. Danıştay Yedinci Dairesi 22/5/2015 tarihinde hükmü onamış, karar düzeltme isteğini de 25/1/2016 tarihinde reddetmiştir.
19. Nihai karar 4/4/2016 tarihinde başvurucu Şirket vekiline tebliğ edilmiştir.
20. Başvurucu 4/5/2016 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
IV. İLGİLİ HUKUK
A. Ulusal Hukuk
21. 6/6/2002 tarihli ve 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nun ” Verginin konusu”kenar başlıklı 1. maddesinin ilgili kısmı şöyledir:
“d) (I), (III) ve (IV) sayılı listelerdeki mallar ile (II) sayılı listedeki mallardan kayıt ve
tescile tâbi olmayanların özel tüketim vergisi uygulanmadan önce müzayede yoluyla satışı,
Bir defaya mahsus olmak üzere özel tüketim vergisine tâbidir… ”
22. 4760 sayılı Kanun’a ekli (IV) sayılı Cetvel’in ilgili kısmı şöyledir:
“Alıcısı bulunan verici portatif (Cellular) telsiz telefon cihazları”
23. 4760 sayılı Kanun’un “Tanımlar, teslim ve teslim sayılan haller” kenar başlıklı
2. maddesinin ilgili kısmı şöyledir:
“1. Bu Kanunun uygulanmasında;
a) ithalat: Verginin konusuna giren malların Türkiye Cumhuriyeti Gümrük Bölgesine
girişini,
İfade eder.”
24. 27/10/1999 tarihli ve 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun “Eşyanın gümrüğe sunulması” kenar başlıklı 39. maddesi şöyledir:
“Türkiye Gümrük Bölgesinin kara suları veya hava sahasından durmaksızın geçen taşıt araçları ile taşınan eşya hariç olmak üzere, Türkiye Gümrük Bölgesine gelen eşya, getiren kişi ya da duruma göre eşyanın gelişinden sonra taşıma sorumluluğunu üstlenen kişi tarafından gümrüğe sunulur.
Gümrüğe sunan kişi, eşyayı daha önce ibraz olunan özet beyan ya da gümrük beyannamesi ile ilişkilendirir.
25. 4458 sayılı Kanun’un 48. maddesinin (1) numaralı fıkrası şöyledir:
“Geçici depolanan eşya, sadece gümrük idarelerinin uygun gördüğü yerlerde ve bu idarelerin belirlediği koşullarda depolanabilir.”
26. 4458 sayılı Kanun’un 186. maddesi şöyledir:
“1. 182 nci madde ile 184 üncü maddenin 1 inci fıkrasının (a) bendi hükümleri saklı kalmak kaydıyla, yükümlünün;
a) 37 ila 40 inci madde hükümlerinden,
b) Bir serbest bölgeden Türkiye’ye eşya sokulmasından,
c) Eşyanın geçici depolanmasından,
d) Eşyanın tabi tutulduğu gümrük rejiminin kullanılmasından,
Doğan yükümlülüklerini yerine getirememesinin eşyanın tahrip olmasının veya tekrar yerine konulamaması şeklinde kaybının, eşyanın özelliklerine bağlı bir nedenden veya
beklenmeyen hal veya mücbir sebepten ya da gümrük idarelerinin izninden kaynaklandığını kanıtlaması halinde, ithalat nedeniyle gümrük yükümlülüğü doğmuş sayılmaz.
Eşyanın tekrar yerine konulamaz şekilde kaybı, bunun kullanılamaz hale gelmiş olmasını ifade eder. (…)”