TÜKETİCİ HUKUKU

Lazer Epilasyon Sonucu Oluşan Zararlara İlişkin Tazminat

Lazer Epilasyon Sonucu Oluşan Zararlara İlişkin Tazminat Davalarında Görevli Yargı Yeri Tüketici Mahkemesidir.

Haksız Fiil ve Tazminat Davası

Haksız Fiil Nedeniyle Maddi Tazminatın kapsamı, niteliği veya nasıl belirleneceği önemli bir konudur. Tazminat, hukuka aykırı bir eylem (haksız fiil) sonucunda meydana gelen maddi veya manevi zarara karşılık olarak ödenen bedel, zarar ödencesidir.

İstanbul Tazminat Avukatı – Tazminat, zararların giderilmesini amacıyla sorumlu tarafından zarar görene ödenen veya mahkeme tarafından ödenmesine karar verilen parasal bir değer veya edimdir.

Haksız fiil, hukuk kurallarına aykırı bir şekilde diğer bir kişinin malvarlığı veya şahıs varlığında zarar meydana gelmesine neden olan eylemdir.

Haksız fiilinden dolayı sorumluluğun doğabilmesi için zararın meydana gelmesi tek başına yeterli değildir; ayrıca haksız fiili işleyen kişinin zararın meydana gelmesinde kusuru ve fiil ile zarar arasında da nedensellik bağının olması gerekmektedir.

Haksız fiil neticesinde zarara uğrayan kişi maddi ve manevi tazminat davası açabilir.

• Maddi tazminat davası, ölüm sebebiyle destekten yoksun kalma, maluliyet ve işgücü kaybı gibi bedensel zararlardan kaynaklanabileceği gibi malvarlığı değerlerinin zarar görmesinden de kaynaklanabilir.
• Manevi tazminat davası, haksız bir fiil veya işlem nedeniyle davacının ruhsal bütünlüğünü bozan manevi acıların giderilmesi amacıyla açılır.

Haksız fiil nedeniyle zarar gören kişiler bu zararlarının karşılanması amacıyla zarar veren aleyhine tazminat davası açabilirler.

Tazminat davaları nasıl ve neden açılabilir diye merak edenlerin öncelikle hangi tür tazminat davası açacağı hususunu bilmeleri gerekir.

Kişilik hakları saldırıya uğrayanlar manevi tazminat davaları açabilirken, maddi bir kayba uğranması durumunda ise maddi tazminat davası açma hakları doğar.

Lazer Epilasyon Sonucu Oluşan Zararlara İlişkin Tazminat

Lazer epilasyon uygulaması neticesinde uygulama yapılan bölgede yanıklar oluşan kişi bu durumdan kaynaklı maddi ve manevi zararlarının tazminat davası açmak suretiyle giderilmesini talep edebilir.

Böyle bir durumda kişinin beklediği amaca uygun şekilde işin teslim edilip edilmediği ve taahhüt edilen neticenin gerçekleştirip gerçekleştirmediği hususlarının Mahkemece öncelikli olarak değerlendirilmesi gerekir.

Bu noktada deliller, iddianın ispatı açısından büyük önem taşımaktadır.

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2017/2328 E 2017/4047K

sayılı 21.11.2017 tarihli ilamı;

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Dava, lazer epilasyon hizmeti sözleşmesinden cayma hakkını kullanan tüketicinin, sözleşme bedelinin iadesi istemine dair olup, tüketici mahkemesince; taraflar arasındaki ilişki eser sözleşmesinden kaynaklandığı gerekçesiyle, davanın asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiğine dair görevsizlik kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı davalı ile 07.09.2013 tarihli sözleşme ile, 5.000,00 TL’nin kredi kartından on taksit halinde çekilmesi karşılığında, lazer epilasyon hizmeti almak üzere anlaştıklarını, yeterince incelemeden imzaladığı sözleşmeden 08.09.2013 tarihinde e-mail yoluyla cayıp, davalıya bildirmesine rağmen, taksitlerin kredi kartından tahsiline devam edildiğini belirterek, 5.000,00 TL’nin faiziyle davalıdan tahsilini istemiştir.

Davalının tüketici mahkemesinin görevli olmadığına dair itirazı kabul edilerek, davanın eser sözleşmesinden kaynaklandığı gerekçesiyle, asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğuna karar verilmiştir.

6100 Sayılı HMK’nın 1. vd. maddelerine göre mahkemelerin görevi kanunla düzenlenir ve yargılamanın her aşamasında mahkemece resen gözetilir.

Davada öncelikle, lazer epilasyon hizmetine dair sözleşmenin tüketici işlemi sayılıp sayılmayacağı hususu çözümlenmelidir.

6502 Sayılı Yasa’nın. geçici 1. maddesine göre uygulanması gereken, dava tarihinde yürürlükte bulunan 4077 Sayılı Kanun’un amaç başlıklı 1. maddesinde;

Kanun’un amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir.

Kanun’un 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder.

Lazer Epilasyon Sonucu Oluşan Zararlara İlişkin Tazminat

Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek ve tüzel kişileri kapsar.

Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek veya tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.

Yine anılan Kanun’un 3/d maddesinde “hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyet” olarak tanımlanmıştır.

Bir hukuki işlemin 4077 Sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilebilmesi için Kanun’un amacı içinde, yukarda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına dair bir hukuki işlemin olması gerekir.

4077 Sayılı Kanun’un 23. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.

Somut olay değerlendirildiğinde; davacının yasada tanımlanan şekilde tüketici ve davalının da satıcı (hizmet sağlayıcı) olduğu anlaşılmaktadır.

Sözleşme ve dava dilekçesi içeriğine göre lazer epilasyon hizmeti niteliği gereği, tedavi veya estetik amaçlar dışında yapıldığında davaya bakmaya genel mahkeme değil tüketici mahkemesi görevlidir.

Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. O halde mahkemece işin esasına girilmesi gerekirken görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan sebeplerle kararın temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, ödenen temyiz peşin harcının istenmesi halinde temyiz eden davacıya iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 21.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Tazminat davalarında, dava gerekçeleri, deliller, gerek görülmesi halinde bilirkişi incelemeleri dava sonucunu belirleyeceğinden profesyonel hukuki yardım alınması uygun olacaktır.

İstanbul Tazminat Davası Avukatı arıyorsanız bizimle iletişime geçiniz. 

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu