Uyuşturucu Madde Ticareti Davalarında Delil Yetersizliği
Uyuşturucu Madde Ticareti Davalarında Delil Yetersizliği
Uyuşturucu madde ticareti ile uyuşturucu madde kullanımı farklı yaptırımlara sahip cezalardır. Uyuşturucu madde ticareti davalarında delil yetersizliği, genellikle kişisel kullanımla tutarsız bir miktara sahip olunması, ancak ticaretinin yapıldığına dair yeterli bir delilin olmadığı davalarda ortaya çıkar.
Uyuşturucu madde ticareti ile uyuşturucu madde kullanımı farklı yaptırımlara sahip cezalardır
Savcılık, kişinin belirli bir uyuşturucuya sahip olduğunu ve o uyuşturucuyu sattığını veya satmayı amaçladığını kanıtlama yükümlülüğündedir.
Bir vakada uyuşturucu suçunun gerçekleştiğine dair doğrudan kanıt olmadığında, bulunan uyuşturuculara ek olarak başka delillerin veya uyuşturucu kaçakçılığı belirtilerinin olup olmadığı tespit edilir
Uyuşturucu Madde Ticareti Yapıldığına Dair Delil Teşkil Eder
Kişisel kullanım çok üstünde miktara sahip olma,
Saf uyuşturucu bulundurulması.
Eroin, Kokain, PCP, Meta fetamin bulundurulması, tüketimden çok ticareti gösterebilir.
Emniyet güçlerince Uyuşturucunun küçük paketlere ayrılmış olarak ele geçmesi.
Şüpheliye ait mekanda, tartı, kesici maddeler, torbalar gibi uyuşturucuyla ilgili malzemelerin bulunması.
Uyuşturucu ticaretini teyit etme eğiliminde olan bilgileri içeren hesap defterleri veya notların ele geçirilmesi gibi.
UYUŞTURUCU MADDE TİCARETİ YAPMA SUÇUNDAN ŞÜPHEDEN SANIK YARALANIR İLKESİ UYARINCA BERAAT KARARI VERİLMESİ
T.C.
YARGITAY
CEZA GENEL KURULU
E. 2013/10-382
K. 2016/400
T. 1.11.2016
UYUŞTURUCU MADDE TİCARETİ YAPMA SUÇU (Sanığın Bir Suçtan Cezalandırılmasına Karar Verilebilmesinin Temel Şartı Suçun Hiçbir Şüpheye Mahal Bırakmayacak Kesinlikle İspat Edilebilmesi Olup Sanığın Atılı Suçu İşlediğine Dair Her Türlü Şüpheden Uzak Kesin ve İnandırıcı Delil Bulunmadığından Beraatine Karar Verilmesi Gerektiği)
ŞÜPHEDEN SANIK YARARLANIR İLKESİ (Sanığın Üzerinde ve Evinde Yapılan Aramada Uyuşturucu Madde Bulunmaması Hususları Değerlendirildiğinde Sanığın Uyuşturucu Madde Ticareti Yapma Suçunu İşlediğine Dair Her Türlü Şüpheden Uzak Kesin ve İnandırıcı Delil Bulunmadığından Beraati Gerektiği)
MAHKUMİYET KARARI (Toplanan Delillerin Bir Kısmına Dayanılıp Diğer Kısmı Gözardı Edilerek Ulaşılan Kanaate Değil Kesin ve Açık Bir İspata Dayanması ve Bu İspatın Hiçbir Şüphe veya Başka Türlü Oluşa İmkân Vermeyecek Açıklıkta Olması Gerektiği – Uyuşturucu Madde Ticareti Yapma Suçu)
TEKNİK İZLEME VE FİZİKİ TAKİP (Her İki Olaya Dair Fiziki Takip ve Kamera Görüntü Tutanağında da Uyuşturucu Alışveriş Anının Görülmediğinin Belirtildiği – Soruşturma Aşamasında Sanıktan Farklı Tarihlerde Satın Alındığı İddia Edilen Maddelerin Ele Geçmediği/Sanığın Beraatine Karar Verilmesi Gerektiği)
DELİL YETERSİZLİĞİ (Suça Konu Uyuşturucu Maddelerin Sanıktan Alındığına Dair Beyanların Bulunmadığı – Sanığın Üzerinde ve Evinde Yapılan Aramada Uyuşturucu Madde Bulunmadığı/Sanığın Uyuşturucu Madde Ticareti Yapma Suçunu İşlediğine Dair Her Türlü Şüpheden Uzak Kesin ve İnandırıcı Delil Bulunmadığının Gözetilmesi Gerektiği)
5237/m.188
ÖZET : Uyuşmazlık; sanığın üzerine atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçunun sabit olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir. Sanığın bir suçtan cezalandırılmasına karar verilebilmesinin temel şartı, suçun hiçbir şüpheye mahal bırakmayacak kesinlikle ispat edilebilmesidir. Gerçekleşme şekli şüpheli veya tam olarak aydınlatılamamış olaylar ve iddialar sanığın aleyhine yorumlanarak mahkûmiyet hükmü kurulamaz.
Ceza mahkûmiyeti, toplanan delillerin bir kısmına dayanılıp diğer kısmı göz ardı edilerek ulaşılan kanaate değil, kesin ve açık bir ispata dayanmalı, bu ispat hiçbir şüphe veya başka türlü oluşa imkân vermeyecek açıklıkta olmalıdır.
İnceleme dışı sanık hakkında yapılan teknik izleme ve fizikî takip sonucunda ele geçirilen esrarla ilgili olarak, bu kişilerin suça konu uyuşturucu maddeyi sanıktan aldıklarına dair beyanlarının bulunmaması, her iki olaya dair fiziki takip ve kamera görüntü tutanağında da uyuşturucu alışveriş anının görülmediğinin belirtilmesi, soruşturma aşamasında sanıktan farklı tarihlerde satın aldıklarını iddia ettikleri maddelerin ise ele geçmemesi sebebiyle uyuşturucu veya uyarıcı madde olarak kabulünün mümkün olmaması ve sanığın üzerinde ve evinde yapılan aramada uyuşturucu madde bulunmaması hususları birlikte değerlendirildiğinde; sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığından, beraatine karar verilmesi gerekmektedir.
DAVA : Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan sanık …`ın 5237 Sayılı TCK`nun 188/3, 62, 52, 53 ve 63. maddeleri uyarınca 4 yıl 2 ay hapis ve 80 Lira adli para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluğuna ve mahsuba ilişkin, Çorlu Ağır Ceza Mahkemesince verilen 28.11.2008 gün ve 194-252 Sayılı hükmün sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 10. Ceza Dairesince 22.03.2011 gün ve 9868-3104 sayı ile;
“… İddianamedeki anlatım ve tüm dosya kapsamına göre; evinde ve üzerinde yapılan aramada uyuşturucu madde ele geçirilmeyen sanığın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturmanın ayrılmasına karar verilen F. S.`dan ele geçirilen uyuşturucu maddeyi sattığına dair mahkûmiyetine yeterli her türlü şüpheden uzak, kesin ve yeterli delil elde edilemediği gözetilmeden, beraati yerine yazılı biçimde mahkûmiyetine karar verilmesi…”,
İsabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
Yerel mahkeme ise 12.10.2011 gün ve 260-228 sayı ile;
“… Dosyanın incelenmesinde, sanık …`in, … ve …`e uyuşturucu madde satacağının tespit edilmesi üzerine takibe alınan … ve …`in, 19.05.2007 tarihinde Çorlu ilçesi Hıdırağa mahallesine giderek burada sanık …`ten uyuşturucu madde satın alarak ayrıldıkları, polis ekibi tarafindan Çorlu ilçesi 6 numaralı Sağlık Ocağı yakınlarında durdurulan şahısların yapılan üst aramasında, …`nin üzerinde 0,6 gram kubar esrar ele geçirildiği, diğer kişi …`in üzerinde ise herhangi bir uyuşturucu maddeye rastlanmadığı, Emniyet Müdürlüğü İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünün 26.06.2007 tarih KİM 2007/5939 Uzm. numaralı ekspertiz raporunda; net ağırlığı 0,6 gram (daralı 0,8 gram) gelen haki renkli plaka maddenin uyuşturucu maddelerden esrar olduğunun tespit edildiği, Çorlu İlçe Emniyet Müdürlüğü`nün 09.07.2007 tarihli teşhis tutanağında tanık …`nin, görevli polislerin olay tarihinde üzerinden elde ettikleri toplam 1 gram kubar esrar 5 Lira karşılığında kedi lakaplı, ismini emniyette öğrendiği … isimli şahıstan aldığını, bu şahsı ise …`in torbacısı olarak bildiğini, …`ten de iki kez aynı şekilde 5 Lira karşılığında esrar satın aldığını, yine farklı tarihlerde üç kez de 6. sırada bulunan …`dan esrar satın aldığını beyan ettiği, olay-yakalama-geçici muhafaza altına alma ve tartı tutanağı ile tüm delillerin değerlendirilmesi sonucu sanık … hakkındaki bozma ilamına konu kararda bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ilamındaki gerekçelerin dosya kapsamıyla uyumlu ve uygun olmadığı…”,
Gerekçesiyle ilk hükmünde direnmiştir.
Bu hükmün de sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 30.04.2013 gün ve 99969 Sayılı “bozma” istekli tebliğnamesi ile Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır:
KARAR : Sanıklar …, …, …ve … hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan mahkûmiyet hükümleri Özel Dairece düzeltilerek onanmak suretiyle kesinleşmiş olup, direnmenin kapsamına göre inceleme sanık … hakkında kurulan hükümle sınırlı olarak yapılmıştır.
Uyuşturucu Madde Ticareti Davalarında Delil Yetersizliği