Velayetin Değiştirilmesi Davası
Velayetin Değiştirilmesi Davası
Kanunen reşit olmayan çocukların doğum anından reşit olduğu tarihe kadar geçen dönem içerisinde, çocuğun anne ve baba tarafından bakılması, eğitimi, korunması, yetiştirilmesi, sahip olduğu hakları, mallarının yönetilmesi gibi işlemlerin hepsinin yapılmasına yarayan kavrama velayet denilmektedir. Yasal olarak elinden alınmadıkça velayet hakkı anne ve babaya aittir.
Türk Medeni Kanunu’nun 335. Maddenin 1. Fıkrasında da belirtildiği üzere;
“Ergin olmayan çocuk, ana ve babasının velâyeti altındadır. Yasal sebep olmadıkça velâyet ana ve babadan alınamaz.”
Reşit olan ama yasal olarak kısıtlı olan kişilerin (akıl hastalığı, akıl zayıflığı, savurganlığı, ayyaşlığı nedeniyle mahkeme kararıyla kısıtlanan kişilerin) korunması, temsili veya mallarının idare etme hakkı da velayet hakkının içinde bulunan haklardır.
Velayetin değiştirilmesi davası ne kadar sürer?
Boşanma davalarının içerisinde görülen velayet davaları, genel olarak boşanma davasının sonuçlanma süresi olan 449 gün içerisinde boşanma kararı ile birlikte karara bağlanmaktadır. Ancak velayetin değiştirilmesi davasının makul süresi 209 gün olarak kabul edilmektedir.
Velayetin değiştirilmesi davasında nafaka talep edilir mi?
Öncelikle velayetin değiştirilmesini talep ettikten sonra ayrı bir dava ile iştirak nafakası istemesine engel bir düzenleme bulunmamaktadır.
Velayetin değiştirilmesi davasından feragat mümkün mü?
Çocukların nesep ve velayeti kamu düzeni ile ilişkilidir. Böyle olunca velayetin değiştirilmesi ya da nez’i davalarında davacının davadan feragati mümkün olmadığı (Y.2.H.D. 12.2.1998 tarihli 698-1454 sayılı kararı) gibi davanın takipsiz bırakılması da bir şey ifade etmez.
Velayeti alan kişi başka şehre taşınabilir mi?
Anılan hüküm uyarınca, velayet kime verilmişse onun başka bir yere taşınması çocuk açısından değerlendirilir ve velayetin anneden/babadan alınarak diğer ebeveyne verilmesinin çocuğa daha faydalı olacağı kanaatine varılırsa, velayetin değiştirilmesine karar verilebilmektedir.
Velayetin Değiştirilmesi Davası Nedenleri Nelerdir ?
Velayetin değiştirilmesi davası, velayet hakkının anne veya babaya verilmesinden sonra velayet kendisine verilen tarafın durumunun değişmesi ve sonradan ortaya çıkan çeşitli sebeplerden ötürü velayeti alan anne ya da babanın velayet hakkını olması gerektiği gibi kullanamaması ile çocuğun menfaatinin gerektirdiği durumlarda açılan bir davadır.
Velayetin değiştirilmesi davasının kabul edilebilmesi için somut bir durumun olması ve bu durumun velayet görevini aksatmış olması gerekir. Bu husus velayetin değiştirilmesi kavramını velayetin kaldırılması kavramından ayırır.
Çünkü velayetin kaldırılmasında velayet görevinin ağır bir şekilde kötüye kullanılması veya aşırı bir şekilde ihmal edilmiş olması aranır.
Velayetin değiştirilmesine ilişkin koşullar Türk Medeni Kanunu’nda açık bir şekilde düzenlenmiştir.
Türk Medeni Kanunu’nun “Durumun Değişmesi” başlıklı 183. maddesinde; “Ana veya babanın başkasıyla evlenmesi, başka bir yere gitmesi veya ölmesi gibi yeni olguların zorunlu kılması hâlinde hâkim, resen veya ana ve babadan birinin istemi üzerine gerekli önlemleri alır.” hükmüne yer verilmiştir.
Söz konusu maddede, velayetin değiştirilmesini gerektiren nedenler hüküm altına almıştır.
Buna göre; çocukla kişisel ilişki kurulmasının engellenmesi, çocuğun fiilen velayet hakkı olmayan annede ya da babada bırakılması veyahut çocuğun üçüncü kişinin yanında bırakılması, çocuğun menfaatinin gerektirdiği nedenler
sağlık, eğitim, ahlâk, güvenlik, velayeti kendisinde bulunan annenin ya da babanın yeniden evlenmesi, velayet hakkı kendisine verilen tarafın bir başka yere gitmesi, ölüm veya velayet görevinin kullanılmasının engellenmesi velayetin değiştirilmesi sebepleri olarak sayılabilir.
Sayılan nedenlerin gerçekleşmesi durumunda, velayetin değiştirilmesinin bazı sonuçları da ortaya çıkmaktadır. Velayetin değiştirilmesi ile birlikte velayeti kendisinde bulunmayan anne veya babanın çocukla kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkı bulunmakta olup, mahkemece de bu ilişkinin kurulması gerekir.
Velayeti kendisine verilmeyen tarafın çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu da unutulmamalıdır.
Burada açıklanan giderlere katılma durumu iştirak nafakası olarak karşımıza çıkar. Bu nafaka velayetin değiştirilmesine yönelik yerel mahkeme kararının kesinleşme tarihinden itibaren hükmedilmesi gereken bir nafakadır. Bu husus Hukuk Genel Kurulu’nun 2017/2-2486 Esas, 2018/1148 Karar sayılı ilamında açık bir şekilde ortaya koyulmuştur.
Velayet Davasında Görevli Mahkeme
Velayet davasında görevli mahkeme aile mahkemeleridir. Aile mahkemelerinin bulunmadığı yerlerde asliye hukuk mahkemeleri aile mahkemesi sıfatıyla velayet davasına bakmaktadır.
Velayetin Değiştirilmesi Davası Nedir?
Türk Medeni Kanunu’nda düzenlenen çocuğun korunmasına ilişkin önemlerden sonuç alınamazsa anne veya babanın velayet hakkının kaldırılması söz konusu olabilir. Bu hususun nedenleri Türk Medeni Kanunu’nun 348. maddesinde sayılmıştır:
“Çocuğun korunmasına ilişkin diğer önlemlerden sonuç alınamaz ya da bu önlemlerin yetersiz olacağı önceden anlaşılırsa, hâkim aşağıdaki hâllerde velâyetin kaldırılmasına karar verir: (Değişik: 1/7/2005-5378/38 md.)
Ana ve babanın deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerden biriyle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi.
Ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklaması.
Velâyet ana ve babanın her ikisinden kaldırılırsa çocuğa bir vasi atanır. Kararda aksi belirtilmedikçe, velâyetin kaldırılması mevcut ve doğacak bütün çocukları kapsar.”
Velayet hakkı anne ve babadan alınan çocuğa vasi atanır.
Velayetin değiştirilmesi davasından feragat mümkün mü?
Çocukların nesep ve velayeti kamu düzeni ile ilişkilidir. Böyle olunca velayetin değiştirilmesi ya da nez’i davalarında davacının davadan feragati mümkün olmadığı (Y.2.H.D. 12.2.1998 tarihli 698-1454 sayılı kararı) gibi davanın takipsiz bırakılması da bir şey ifade etmez.
Velayetin Değiştirilmesi Davası