Vergi Ziyaı Cezalı Damga Vergisinin Kaldırılması İstemi
Vergi Ziyaı Cezalı Damga Vergisinin Kaldırılması İstemi
T.C.
DANIŞTAY
Dokuzuncu Daire
Esas No: 2013/10262
Karar No: 2015/4246
Karar Özeti: Damga vergisine tabi kâğıdın, Fotokopili kâğıt kullanılmak suretiyle çoğaltılması durumunda,
Fotokopi yoluyla çoğaltılan kâğıdın suret kabul edileceği ve damga vergisine tabi olmayacağı hakkında.
Temyiz İsteminde Bulunan: …
Karşı Taraf: Galata Vergi Dairesi Müdürlüğü
İstemin Özeti: Davacı adına, ikrazatçılık faaliyeti kapsamında düzenlemiş olduğu ödünç sözleşmeleri için
sadece tek nüsha üzerinden damga vergisi ödediğinden bahisle düzenlenen vergi inceleme raporuna dayanılarak
2007/Ekim dönemi için tarh edilen vergi ziyaı cezalı damga vergisinin kaldırılması istemiyle açılan davayı reddeden
İstanbul 3. Vergi Mahkemesi’nin 19/07/2013 tarih ve E:2013/465, K:2013/2078 sayılı kararının;
dilekçede ileri sürülen sebeplerle bozulması istenilmektedir.
Cevabın Özeti: Cevap verilmemiştir.
Tetkik Hâkimi Fatih Torun’un Düşüncesi:
İleri sürülen iddialar usule ve hukuka uygun Vergi Mahkemesi kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerekeceği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince işin gereği görüşüldü:
Davacı adına, ikrazatçılık faaliyeti kapsamında düzenlemiş olduğu ödünç sözleşmeleri için sadece tek nüsha üzerinden
damga vergisi ödediğinden bahisle düzenlenen vergi inceleme raporuna dayanılarak 2007/Ekim dönemi için
tarh edilen vergi ziyaı cezalı damga vergisinin kaldırılması istemiyle açılan davayı reddeden vergi mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 29’uncu maddesinde,
ikmalen vergi tarhının, her ne şekilde olursa olsun bir vergi tarh edildikten sonra bu vergiye müteallik olarak meydana çıkan ve defter,
kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak miktarı tespit olunan bir matrah veya matrah farkı üzerinden alınacak verginin tarh edilmesi yöntemi olduğu,
134’üncü maddesinde, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak tespit etmek ve sağlamak olduğu belirtilmiş,
aynı Kanun’un 3’üncü maddesinin (B) fıkrasında ise, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu,
gerçek mahiyetin yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği, iktisadi,
ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutat olmayan bir durumun iddia olunması halinde ispat külfetinin bunu iddia edene ait olduğu hükmüne yer verilmiştir.
488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’nun 1. maddesinin birinci fıkrasında; bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kâğıtların damga vergisine tabi olduğu;
ikinci fıkrasında; bu kanundaki kâğıtlar teriminin, yazılıp imzalanmak veya imza yerine geçen bir işaret konulmak suretiyle
düzenlenen ve herhangi bir hususu ispat veya belli etmek için ibraz edilebilecek olan belgeler ile elektronik imza kullanılmak suretiyle
manyetik ortamda ve elektronik veri şeklinde oluşturulan belgeleri ifade ettiği hükme bağlanmış,
5. maddesinde ise; bir nüshadan fazla olarak düzenlenen kâğıtların her nüshasının ayrı ayrı aynı miktar veya nispette damga vergisine tabi olduğu hüküm altına alınmıştır.
Vergi Ziyaı Cezalı Damga Vergisinin Kaldırılması İstemi
Nüsha kavramı belli bir hususu ispat ve belli etmek üzere aynı hüküm ve kuvveti haiz olmak üzere
birden fazla düzenlenmiş ve taraflarca her biri ayrı ayrı imzalanmış kâğıtları ifade ederken suret ise,
asıl sözleşmede bulunan ibarelerin aynısını taşıyan fakat asıl sözleşmede bulunan imzaları taşımayan örnekler olarak tanımlanabilir.
Dosyanın incelenmesinden; ikrazatçılık faaliyeti ile uğraşan davacı hakkında düzenlenen vergi inceleme raporu ile
davacı tarafından düzenlenen ödünç sözleşmelerine ilişkin damga vergilerinin tek nüsha üzerinden beyan edilerek ödendiği,
oysa 90 sayılı Ödünç Para Verme İşleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 10. maddesi gereğince ikrazatçılar tarafından düzenlenen ödünç sözleşmelerinin iki nüsha olarak düzenlenmelerinin zorunlu olduğu,
ayrıca davacının kanunen düzenlemek zorunda olduğu iki nüshasının otokopili kâğıt yani sahip olduğu özellik sayesinde karbon kâğıdı kullanılmaksızın yazılanların
alt nüshalara otomatik olarak geçmesine imkân veren kâğıt kullanılmak suretiyle düzenlediğinden
bahisle davacının ilgili dönemde düzenlemiş olduğu sözleşmelerin iki nüsha düzenlendiği kabul edilmek suretiyle
adına tarh edilen dava konusu vergi ziyaı cezalı damga vergisinin kaldırılması istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Yukarıda anılan mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesinden, damga vergisinin doğması için
öncelikle kanunda belirlenmiş bir kâğıt veya elektronik ortamda düzenlenmiş bir belge ya da veri olması ve bu kâğıt,
belge ya da verinin imzalanmış ya da imza yerine geçecek bir işaret konmuş olması gerektiği sonucuna varılmaktadır.
Olayda, davacı hakkında düzenlenen vergi inceleme raporunda, ödünç sözleşmelerinin iki nüsha olarak düzenlenmelerinin zorunlu olduğu,
ayrıca davacının kanunen düzenlemek zorunda olduğu iki nüshasının otokopili kâğıt kullanılmak suretiyle
düzenlediğinden bahisle ikinci nüshalardan dolayı vergi ziyaı cezalı damga vergisi tarhiyatı yapılması gerektiği belirtilmiş ise de,
davacının sözleşmenin bir nüsha bir suret olarak düzenlendiği iddiası karşısında, var olduğu kabul edilen taraflarca
ayrıca imzalanmış ikinci nüshaların düzenlendiği hususunun somut olarak tespit edilerek ortaya konulmadığı,
bunun yanısıra, otokopili kâğıt kullanılmak suretiyle çoğaltılan örneklerinin ise sözleşmenin taraflarınca imzalandığına ilişkin bir tespite
de yer verilmediği görüldüğünden otokopili kâğıt ile çoğaltılan örneklerinin nüsha olarak kabulüne imkan bulunmadığı sonucuna varıldığından
varsayım ve kanaate dayalı olarak yapılan dava konusu vergi ziyaı cezalı damga vergisi tarhiyatında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüne,
İstanbul 3. Vergi Mahkemesi’nin 19/07/2013 tarih ve E:2013/465, K:2013/2078 sayılı kararının bozulmasına,
bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 07/05/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.