MANŞET

Yasal Mal Rejiminin Sona Erme Tarihi

Yasal Mal Rejiminin Sona Erme Tarihi

Mal paylaşımı davası olarak bilinen, boşanma sonucunda mal rejiminin tasfiyesi Türk Medeni Kanunu (TMK) 202. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre eşler arasındaki yasal mal rejimi, edinilmiş mallara katılma rejimidir. Eşler aralarında başka bir mal rejimi belirlememişlerse kanunen bu mal rejimine tabi olacaklardır.

Yaygın olarak evlilik sözleşmesi olarak bilinen sözleşmeler de bu hüküm uyarınca eşler arasında geçerli olacak mal rejiminin seçimine dair sözleşmelerdir. Eşler arasında böyle bir sözleşme mevcut değilse, yasal düzenleme gereğince aralarında edinilmiş mallara katılma rejimi geçerli olacaktır.

TMK 203. Maddede mal rejimi sözleşmesinin evlenmeden önce veya evlendikten sonra yapılabileceği belirtilmiş, bu sözleşmenin geçerli olabilmesi için şekil şartı koymuştur. TMK 205. Maddesine göre mal rejimi sözleşmesinin geçerli olabilmesi için noterde düzenlenmesi veya düzenlenen sözleşmenin noterce onaylanması gerekmektedir.

Aksi halde taraflar arasında yapılan adi yazılı sözleşme geçerli olmayacak ve hüküm ifade etmeyecektir. Ayrıca kanuna göre “taraflar evlenme başvurusu sırasında hangi mal rejimini seçtiklerini yazılı olarak da bildirebilirler.” Bu durumda ayrı bir sözleşme düzenlenmesi veya noter onayı aranmayacaktır. Ancak bu durumda mal rejimine ilişkin ayrıntı hükümleri düzenlenemeyecek, sadece mal rejimi seçimi yapılmış olacaktır.

Eşler yapacakları sözleşme ile mal ayrılığı rejimini kabul edebilecekleri gibi, kanunda düzenlenmiş olan diğer mal rejimlerinden birisini de kabul edebilirler.

Boşanma Avukatı

Evlilikten Sonra Ortak Malların Paylaşımı

Aile Mahkemesi tarafından boşanma kararı verilmesi halinde, mal rejimi dava tarihinden itibaren sona ermiş sayılır. Yani bu durumda evlilik birliği içerisinde edinilmiş mallar, aktifi ve pasifi ile boşanma davasının açıldığı tarihteki durumuna göre değerlendirilerek tasfiye edilir.

Ancak, mal rejiminin tasfiyesi için boşanma davasının açılmış olması yeterli değildir. Boşanma davası devam ederken açılmış olan mal rejiminin tasfiyesi davasında, boşanma davasının sonucunun beklenmesi gerekmektedir.

Boşanma davası sonuçlanmadan mal rejimi davası bir karara bağlanamayacaktır. Çünkü evlilik birliğinin devamı halinde katılma payı alacağı doğmayacak ve mal rejiminin tasfiyesinin yasal şartı oluşmayacaktır.

Boşanma davasının reddedilmesi durumunda mal rejiminin tasfiyesine yönelik dava da reddedilecektir. Boşanma davasının kabulü ile evliliğin sona ermesi durumunda ise mal rejiminin boşanma kararının kesinleştiği tarihte değil, davanın açıldığı tarihte sonra erdiği kabul edilecek ve mal rejiminin tasfiyesi bu tarihteki edinilmiş malların durumuna göre yapılacaktır.

Bunun yasal dayanağı TMK 225. Maddesindeki “Mahkemece evliliğin iptal veya boşanma sebebiyle sona erdirilmesine veya mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesi hâllerinde, mal rejimi dava tarihinden geçerli olmak üzere sona erer” şeklindeki düzenlemedir.

Şunu da belirtmek gerekir ki, kişisel malların iadesi için evliliğin sona ermesi şart değildir. Eşler her aşamada birbirlerine karşı kişisel mallarının iadesi yönünde dava açabilirler.

Boşanma Sonrası Mal Paylaşımı

Boşanma davası sonunda velayet, tazminatlar, nafaka gibi hususların yanı sıra mal rejimi ve sonuçları da gündeme gelmektedir. Mal rejimleri, boşanmadan sonraki süreçte önem taşımaktadır.

Özellikle yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi ve sıklıkla görülen mal ayrılığı rejimi eşlerce iyi bir şekilde öğrenilmelidir. Edinilmiş mallara katılma rejimi yasal rejim olduğundan özellikle kararlaştırılmasına gerek yoktur.

Ancak sıklıkla tercih edilen mal ayrılığı rejiminin seçilmesi ve kararlaştırılan hususların Mal ayrılığı rejimi sözleşmesi üzerinde geçerli bir şekilde ifade edilmesi önemlidir.

Unutulmamalıdır ki mal rejimleri, evlilikten önce düzenlenebildiği gibi evlilik sırasında da düzenlenebilmekte, değiştirilebilmektedir. Mal rejiminin değiştirilmesi, eşler arasında alınacak ortak bir kararla noterde gerçekleştirilecek işlemler ile olabildiği gibi bazı durumlarda mal rejiminin değiştirilmesi davası ile mümkün olabilmektedir.

Uzman Boşanma Avukatı

Boşanma avukatı ekibimiz boşanma hukuku konusunda edindikleri deneyim ve bilgiler çerçevesinde, müvekkillerimize en etkili sonucu sağlamak için hukuki destek vermektedirler. Boşanma, evliliğin yasal olarak sona ermesi demektir.

Bunun için de boşanma davası açmadan önce veya dava sırasında uzman boşanma avukatı nezaretinde boşanmanın planlanması ve neticelendirilmesi gerekir.

Boşanma sebepleri özel ve genel sebepler olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.

Türk Medeni Kanunu’nda boşanma sebepleri 161-166’ncı maddeleri arasında düzenlenmiştir.

Yargıtay kararlarında da görüleceği üzere; özel boşanma sebepleri olarak zina, hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış, suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme, terk, akıl hastalığı sayılmıştır.

Genel boşanma sebepleri olarak ise; evlilik birliğinin sarsılması şiddetli geçimsizlik sebebiyle boşanma eşlerin anlaşarak boşanmaları; anlaşmalı boşanma davası , bir boşanma reddinden sonra eşlerin üç yıl bir araya gelmemeleri olan fiili ayrılık sayılmaktadır.

Boşanma, evliliğin yasal olarak sona ermesi demektir. Bunun için de boşanma davası açmadan önce ve dava sırasında tecrübeli avukatlar nezaretinde boşanmanın planlanması ve neticelendirilmesi gerekir.

Uzman Boşanma Avukatı , Boşanma avukatlarımız, hukuki tecrübelerini ve çözüm bulma yeteneklerini birleştirerek müvekkillerimizi; boşanma davaları, anlaşmalı boşanma, çekişmeli boşanma, zina nedeniyle boşanma, terk nedeniyle boşanma, tanıma ve tenfiz davası, nafaka davaları, tazminat davaları, velayet davaları, mal rejimi davaları, mal ayrılığı sözleşmesi hazırlanması konularında temsil etmekte ve başarılarını devam ettirmektedirler.

Boşanma avukatlarımız, evlilik öncesinde veya evlilik devam ederken evlilik sözleşmesi ve mal ayrılığı sözleşmelerinin hazırlanması konusunda öncelikle imza öncesi eşlerin bilgilendirilmesi ve sözleşmelerin hazırlanmasında müvekkillerine destek olmaktadır.

İstanbul ’da Boşanma Avukatı,
Anlaşmalı boşanma davası açılması ve takibi,
Çekişmeli boşanma davası açılması ve takibi,
Mal rejiminin tasfiyesi davası açılması ve takibi,
Nafaka ve tazminat davaları açılması ve takibi,
Tanıma ve tenfiz davası açılması ve takibi,
Velayet davaları açılması ve takibi,
Nafaka uyarlanma davası açılması ve takibi,
Nafaka ve tazminat alacaklarının tahsili için icra işlemleri yapılması,
Şiddet gösteren eşin evden uzaklaştırılması davalarının açılması ve takibi,

Uzman Boşanma Avukatı , Anlaşmalı Boşanma Davası Hakkında Genel Bilgiler

Eşlerin en az birinde oluşan boşanma isteği ile boşanma süreci başlayabilmektedir. Boşanma davasının Aile Mahkemesinde açılması gerekmektedir. Yetkili mahkeme ise eşlerden birinin yerleşim yeri ya da eşlerin son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesidir. Anlaşmalı boşanma, çekişmeli boşanmaya göre dava pratik, hızlı bir şekilde sonuçlanmaktadır.

Eşler arasında boşanma isteği bakımından ortak bir boşanma iradesi söz konusu ise,

Evlilik en az bir yıldan beri devam etmekte ise,

Eşler boşanmadan sonraki istekler ve menfaatler bakımından da anlaşmış iseler anlaşmalı boşanma davasını açabilirler. Bu davada dava dilekçesine ek olarak boşanma protokolü de yer almalıdır.

Anlaşmalı boşanma protokolü örneği sitemizde yer almaktadır.

Eşlerin çocukları varsa ve boşanma davasını gören hâkim çocuk hakkındaki anlaşmaları da protokoldeki diğer maddelerle birlikte çocuğun yararına uygun bulursa bu durumda boşanmaya karar verilecektir.

Anlaşmalı boşanma davası, çekişmeli boşanma davasına göre daha hızlı ve pratik olsa da özellikle boşanma protokolü, tarafların mahkeme içi ikrarını taşıdığından, maddelerin özenle ve dikkatli bir şekilde seçilmesi gerekmektedir.

Zira boşanma protokolü, esaslı bir neden olmadıkça eşleri sürekli olarak bağlamaktadır. Bu bakımdan tecrübeli bir avukattan profesyonel bir destek alınması önerilmektedir.

Çekişmeli Boşanma Davası Hakkında Genel Bilgiler

Çekişmeli boşanma davası, yine eşlerden en az birinin boşanma isteği doğrultusunda açılan, boşanma ve sonuçlarının protokolle değil, kusur oranları değerlendirilerek tesis edilen mahkeme kararı ile düzenlendiği dava türüdür.

Çekişmeli boşanmada eşler arasında boşanma iradesi bakımından bir ortaklık olmayabilir. Eşlerden yalnızca biri boşanmayı istiyor olabilir ya da her ikisi de boşanmayı istiyor olsa da taraflar daha az kusurlu ya da kusursuz olduğunu düşünüyor olabilir.

Çekişmeli boşanma davası, anlaşmalı boşanma davasına göre daha uzun süren, evlilik birliğinin temelinden sarsılması gibi genel ya da zina gibi özel sebeplerle açılabilen bir davadır. Anlaşmalı boşanma davasının aksine çekişmeli boşanma davasında kusur araştırılmakta, mahkeme kusurun kimde olduğunu tespit etmek için araştırmalar yapmakta, tanıkların bilgi ve görgüsüne başvurulabilmektedir.

Şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma davası sonucunda taraflar, kusura göre karşı tarafa nafaka ya da tazminat ödemek durumunda kalabilmektedir.

Aynı şekilde taraflar eşit kusurlu ise herhangi bir tazminat ödenmeden de boşanma gerçekleşebilmektedir. Dolayısıyla kusurlu olmadığını ve karşı tarafın daha kusurlu olduğunu düşünen eşin, boşanma davasının başlangıcından sonuna kadar kendisini ifade etmesi ya da tecrübeli boşanma avukatı ile temsil ettirmesi önemlidir.

Boşanma davası sonrasında tazminatlar bir süreklilik arz etmese de nafakalar süreklilik arz etmektedir. Boşanma davası süresince ödenen tedbir nafakası, boşanma sonrasında ödenen yoksulluk nafakası ve çocuk için iştirak nafakası gibi hususların etkili bir şekilde talep edilmesi gerekmektedir.

Hukuk büromuzca bu talepler, etkili bir biçimde ileri sürüldüğü gibi sonraki süreçte de gerekirse nafakanın artırılması davası ya da indirilmesi davası büromuzca yürütülmektedir.

Boşanma Sonrası Mal Paylaşımı

Boşanma davası sonunda velayet, tazminatlar, nafaka gibi hususların yanı sıra mal rejimi ve sonuçları da gündeme gelmektedir. Mal rejimleri, boşanmadan sonraki süreçte önem taşımaktadır.

Özellikle yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi ve sıklıkla görülen mal ayrılığı rejimi eşlerce iyi bir şekilde öğrenilmelidir. Edinilmiş mallara katılma rejimi yasal rejim olduğundan özellikle kararlaştırılmasına gerek yoktur.

Ancak sıklıkla tercih edilen mal ayrılığı rejiminin seçilmesi ve kararlaştırılan hususların Mal ayrılığı rejimi sözleşmesi üzerinde geçerli bir şekilde ifade edilmesi önemlidir.

Unutulmamalıdır ki mal rejimleri, evlilikten önce düzenlenebildiği gibi evlilik sırasında da düzenlenebilmekte, değiştirilebilmektedir. Mal rejiminin değiştirilmesi, eşler arasında alınacak ortak bir kararla noterde gerçekleştirilecek işlemler ile olabildiği gibi bazı durumlarda mal rejiminin değiştirilmesi davası ile mümkün olabilmektedir.

Uzman Boşanma Avukatı

İstanbul ’da faaliyet gösteren Asal Hukuk Danışmanlık , Boşanma Hukuk ve boşanma avukatları kadrosu anlaşmalı boşanma ve çekişmeli boşanma davalarına yönelik, boşanma avukatı olarak tazminat, nafaka, velayet, mal rejiminin tasfiyesi konuları dahil olmak üzere her türlü konuda hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti vermektedir.

İstanbul boşanma avukatları ekibimiz boşanma hukuku konusunda edindikleri deneyim ve bilgiler çerçevesinde, müvekkillerimize en etkili sonucu sağlamak için hukuki destek vermektedirler. Boşanma, evliliğin yasal olarak sona ermesi demektir.

Bunun için de boşanma davası açmadan önce veya dava sırasında uzman boşanma avukatı nezaretinde boşanmanın planlanması ve neticelendirilmesi gerekir.

Boşanma sebepleri özel ve genel sebepler olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Türk Medeni Kanunu’nda boşanma sebepleri 161-166’ncı maddeleri arasında düzenlenmiştir.

Yargıtay kararlarında da görüleceği üzere; özel boşanma sebepleri olarak zina, hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış, suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme, terk, akıl hastalığı sayılmıştır.

Genel boşanma sebepleri olarak ise; evlilik birliğinin sarsılması şiddetli geçimsizlik sebebiyle boşanma eşlerin anlaşarak boşanmaları; anlaşmalı boşanma davası , bir boşanma reddinden sonra eşlerin üç yıl bir araya gelmemeleri olan fiili ayrılık sayılmaktadır.

Hukuk büromuz boşanma davası sırasında ve sonrasında müvekkillerimize ihtiyaç duydukları hukuki desteği sağlamakta ve kendilerine boşanma hukuku konusunda danışmanlık yapmaktadır.

Boşanma, evliliğin yasal olarak sona ermesi demektir. Bunun için de boşanma davası açmadan önce ve dava sırasında tecrübeli avukatlar nezaretinde boşanmanın planlanması ve neticelendirilmesi gerekir.

Boşanma Avukatı

Boşanma avukatlarımız, hukuki tecrübelerini ve çözüm bulma yeteneklerini birleştirerek müvekkillerimizi; boşanma davaları, anlaşmalı boşanma, çekişmeli boşanma, zina nedeniyle boşanma, terk nedeniyle boşanma, tanıma ve tenfiz davası, nafaka davaları, tazminat davaları, velayet davaları, mal rejimi davaları, mal ayrılığı sözleşmesi hazırlanması konularında temsil etmekte ve başarılarını devam ettirmektedirler.

Boşanma avukatlarımız, evlilik öncesinde veya evlilik devam ederken evlilik sözleşmesi ve mal ayrılığı sözleşmelerinin hazırlanması konusunda öncelikle imza öncesi eşlerin bilgilendirilmesi ve sözleşmelerin hazırlanmasında müvekkillerine destek olmaktadır.

İstanbul Anlaşmalı Boşanma Avukatı

Türk Hukukunda kanun koyucu, eşlerin iradelerine de önem vererek anlaşmalı boşanma kurumunu düzenlemiştir. Aile birliğinin varlığını devam ettirme amacı taşıyan Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre anlaşmalı boşanma hususu da belli başlı şartlara bağlı tutulmuştur. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 166/II maddesinde düzenlenen anlaşmalı boşanmanın gerçekleşebilmesi için şu şartların varlığı gerekmektedir:

Evlilik en az 1 yıl sürmüş olmalı,
Eşlerin birlikte başvurması,
Hakimin tarafları bizzat dinlemesi,
Anlaşmalı boşanmaya ilişkin hususların protokole bağlanması.

Anlaşmalı boşanma davasında yukarıda saymış olduğumuz hususların yerine getirilmemesi halinde mevcut dava çekişmeli boşanma davasına dönüşecektir veya eksikliğin türüne göre davanın reddine karar verilecektir.

Şayet evliliğin henüz 1 yılı doldurmamış olması halinde dava reddedilecek, duruşma esnasında taraflardan birinin boşanma işlemine icazet vermemesi halinde ise dava, çekişmeli boşanma davasına dönüşecektir.

Anlaşmalı boşanmada esas amaç tarafların iradelerine değer vermek ve bu iradeleri ön planda tutmaktır. Fakat bunun yanı sıra ağır işleyen Türk Hukuk sisteminde taraflara böyle bir imkan sağlanarak da boşanma işleminin daha kolay ve hızlı bir şekilde gerçekleşmesi imkanı yaratılmıştır.

Nitekim boşanma davaları yıllarca devam edebilmekte, bu süreç içerisinde taraflar yıpranmakta ve toplum içerisinde sıkıntılı bir süreç geçirmektedirler. Bunun yanı sıra anlaşmalı boşanma protokolüne hakimin müdahelesiyle birlikte zayıf konumda olan eşin korunması da amaçlanmıştır.

Anlaşmalı boşanma ilişkin taraflar arasında düzenlenen protokol belli başlı hususları içermelidir. Tarafların çocuklarının durumu, boşanmanın mali sonuçları, yargılama giderleri, nafaka ve tazminata ilişkin hususlar protokolde açıkça yer almalı ve taraflar arasında buna ilişkin herhangi bir ihtilaf yer almamalıdır. İşbu nedenle anlaşmalı boşanmada protokolün bağlayıcılığı önemli olup tarafların boşanma neticesindeki hukuki durumlarını belirlemesi açısından da hayati bir önem taşımaktadır.

Anlaşmalı Boşanma Davası Süreci

Eşler, anlaşmalı boşanma davasını kendileri açabileceği gibi avukatları aracılığıyla da bu işlemi gerçekleştirebilirler. Anlaşmalı boşanma davası sürecinde dikkat edilmesi gereken hususlar söz konusudur. Bunlara kısaca değinmek gerekirse:

Dava ortak bir dilekçe ile açılmalı veya eşin açtığı dava diğer eş tarafından kabul edilmeli,

Anlaşmalı boşanma protokolü düzenlenmeli
Taraflar duruşmada boşanma arzularını hakime bizzat beyan etmeli
Dava Süresi: Anlaşmalı boşanma davası Türk Hukukunda tek celsede biten duruşmalardan bir tanesi olup 2-4 ay arasında sürmektedir.

Mahkemelerin yoğunluğuna göre daha kısa da sürebilmektedir. Davanın açılmasıyla birlikte tarafların taleplerinin tam ve eksiksiz olması halinde mahkemece duruşma tarihi verilecektir. Duruşmada tarafların iradelerini boşanma yönünde beyan etmeleri neticesinde hakim tarafından boşanmaya karar verilecek ve davanın kesinleşmesiyle birlikte boşanma işlemi tamamlanmış olacaktır.

Görevli Mahkeme: Anlaşmalı boşanma davasında görevli mahkeme Aile Mahkemeleri olup, başka bir mahkemede davanın açılması halinde dava, görev yönünden reddedilecektir.

Yetkili Mahkeme : Anlaşmalı boşanma davasında yetkili mahkemenin tayini için genel yetki kurallarına gidilecektir.

Anlaşmalı Boşanma Davası Hakkında Genel Bilgiler

Eşlerin en az birinde oluşan boşanma isteği ile boşanma süreci başlayabilmektedir. Boşanma davasının Aile Mahkemesinde açılması gerekmektedir. Yetkili mahkeme ise eşlerden birinin yerleşim yeri ya da eşlerin son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesidir. Anlaşmalı boşanma, çekişmeli boşanmaya göre dava pratik, hızlı bir şekilde sonuçlanmaktadır.

Eşler arasında boşanma isteği bakımından ortak bir boşanma iradesi söz konusu ise, Evlilik en az bir yıldan beri devam etmekte ise, Eşler boşanmadan sonraki istekler ve menfaatler bakımından da anlaşmış iseler anlaşmalı boşanma davasını açabilirler. Bu davada dava dilekçesine ek olarak boşanma protokolü de yer almalıdır. Anlaşmalı boşanma protokolü örneği sitemizde yer almaktadır.

Eşlerin çocukları varsa ve boşanma davasını gören hâkim çocuk hakkındaki anlaşmaları da protokoldeki diğer maddelerle birlikte çocuğun yararına uygun bulursa bu durumda boşanmaya karar verilecektir.

Anlaşmalı boşanma davası, çekişmeli boşanma davasına göre daha hızlı ve pratik olsa da özellikle boşanma protokolü, tarafların mahkeme içi ikrarını taşıdığından, maddelerin özenle ve dikkatli bir şekilde seçilmesi gerekmektedir. Zira boşanma protokolü, esaslı bir neden olmadıkça eşleri sürekli olarak bağlamaktadır. Bu bakımdan tecrübeli bir avukattan profesyonel bir destek alınması önerilmektedir.

BOŞANMA DAVASI NASIL AÇILMALIDIR?

Boşanma davası açmadan önce öncelikle davamızı hangi sebeplere dayandıracağımızı belirlememiz gerekmektedir. Boşanma davasında aile birliğini boşanma aşamasına getiren yani aile birliğinin bozulmasına sebep olan olayların, bu olaylara sebep olanın karşı taraf olduğunun anlatılması ve ispat edilmesi gerekmektedir.

Dava açacak taraf olarak öncelikle yapmamız gereken neden boşanma davası açtığımızı, tarafları boşanma aşamasına getiren olumsuz olayların neler olduğunu ve bu olaylara karşı tarafın sebep olduğunu anlatacağımız bir dava dilekçesi hazırlamak olacaktır. Bu dava dilekçesi bizim davamızın temelini oluşturacaktır.

Bu nedenlerle içeriği, anlaşılır olması ve olayların belirli bir sıralama anlatılması önemlidir. Zira olayların gelişi güzel bir anlatımla anlatılması, dava dilekçemizin anlaşılır olmaması hakimin de olayları anlamasını zorlaştıracaktır. Bu sebepler ile boşanma davası açmadan önce iyi bir boşanma avukatından danışmanlık almanızı tavsiye ediyoruz.

BOŞANMA DAVASINDA HÂKİM NEYE DİKKAT EDER?

Boşanma davalarında ne kadar haklı olursak olalım dava sonunda hayal kırıklığına uğrayabiliyor, olumsuz sonuçlarla karşılaşabiliyoruz. Bunun yaşanmasının sebebi yaşanmış olumsuz olayları mahkeme huzurunda ispat etmek ve hakimi kusursuz veya daha az kusurlu olduğumuz konularında ikna etmek zorunluluğunda olmamızdır.
Eğer ki aile birliği içerisinde olumsuz olaylar yaşamış olmamıza rağmen dava sonunda taleplerimiz kabul edilmiyorsa bu demektir ki ispat konusunda sıkıntı yaşadık.

Boşanma davalarında yaşanan olumsuz olayların ispatında sıkıntılar yaşanabilmektedir. Çünkü genel olarak aile ilişkilerinde dışarıya kapalıyız, yani aile içerisinde olumsuz bir olay yaşandığında bu yaşanan olumsuz olayı gören duyan tanık bulmak konusunda zorlanıyoruz.

Boşanma davalarında genel olarak yaşanan olayların ispatı gerektiği için en çok tanık deliline dayanılmaktadır.

Mahkemelerin en çok dikkat ettiği nokta tanık delilinde görgüye dayalı tanıklar olmasıdır. Mahkemede dinletmiş olduğumuz tanıkların beyanları eğer ki görgüye dayalı değilse, tanıklar çevreden duyduklarını veya taraflardan duyduklarını mahkemede beyan etmişlerse bu tanıkların beyanları elbette ki hakimi etkileyecektir ama karara da dayanak olmayacaktır.

Bu nedenlerle boşanma davalarında tanık dinletecek isek bu tanıkların görgüye dayalı tanıklar olmasına dikkat etmeliyiz. Görgüye dayalı tanıklıkta ise illa olayları olduğu esnada bire bir görmüş olmayı da kastetmiyoruz.

Örneğin taraflar evde tartışırken veya kavga eder iken seslerini duymuş bir komşunun tanıklığı da görgüye dayalı bir tanıklık olarak kabul edilir veya şiddete maruz kaldınız ve ertesi gün gidip vücudunuzda ki morlukları annenize veya kardeşinize gösterdiniz bu da görgüye dayalı bir tanıklıktır.

Tanık delili dışında da varsa başka ispat araçlarını da kullanarak iddialarımızı ispat etmeye çalışmalıyız. Boşanma davalarında önemli olan ispat araçlarını kullanarak olumsuz olayları ortaya koymamız ve ispat etmemiz ve yaşanan olumsuzluklara sebep olanın biz olmadığımız ve olay sonucunda ise mağdur olanın biz olduğumuz konusunda hakimi ikna etmemizdir. Tabi ki her somut olay kendi içinde farklı özellikler barındıracaktır, bu sebeplerle dava açmadan önce iyi bir boşanma avukatına danışmanızı tavsiye ediyoruz.

Çekişmeli Boşanma

Boşanma süresinde eşler anlaşarak veya çekişmeli şekilde evliliklerini sonlandırmaktadır. Eşlerin bütün konularda uzlaşmaları veya uzlaşmamış olmasına göre açılan dava ya anlaşmalı ya da çekişmeli boşanma davası olacaktır.

Bu yönden tarafların anlaşmalı boşanma davası açılabileceği gibi çekişmeli boşanma davası da açılabilir. Çekişmeli boşanmanın anlamı ise; Eşlerden birisinin boşanmaya yanaşmaması veya her iki tarafında boşanmaya gönüllü olması fakat hukuki yönden ortak noktada buluşamaması durumunda ortaya çıkan dava türüdür.

Çekişmeli Boşanma Ne Kadar Sürer

Çekişmeli boşanma anlaşmalı boşanmaya göre daha uzun sürede çözülür. Bunun sebebi ise boşanma nedeninin araştırılması, hatalı olan tarafın belirlenmesi, tanıkların dinlenmesi, delillerin toplanması gibi sebeplerden dolayıdır. Boşanma sürecini hızlı şekilde sonlandırmak ise hedefiniz takınların duruşma gününde hazır olması delillerin hızlıca toplanmasını sağlamanız gerekir. Fakat mahkemenin yoğunluğu duruşma günlerinin aralarının uzun olması sebebi ile çekişmeli boşanma davası yaklaşık 8 ay – 1 yıl kadar sürmektedir.

Boşanma Avukatı

Anlaşmalı Boşanma

Anlaşmalı boşanma davası en hızlı ve en kısa sürede boşanma istiyorsanız anlaşmalı boşanma davası açmanız gerekmelidir. Tabi ki de anlaşmalı boşanmanın da bazı şartları vardır. Taraflar boşanma durumunda alacakları ortak karar ile yollarını ayırmak isteyebilirler. Bu durumda boşanma hariç, diğer tüm konularda (nafaka, velayet, maddi-manevi tazminat vb) anlaşma sağlanır ise, hazırlayacakları bir anlaşmalı boşanma dava dilekçesi ile mahkemeye başvurmaları gerekir.

Anlaşmalı Boşanma Ne Kadar Sürer

Boşanma Davası çeşitlerini zaman olarak kıyasladığımızda anlaşmalı boşanma çekişmeli boşanmadan daha kısa sürede sonuçlanır. Anlaşmalı boşanma davaları bir kaç gün içinde sonuca kavuşur.

Anlaşmalı Boşanmalarda Avukat Tutmanın Zorunluluğu Var Mıdır?

Sadece anlaşmalı boşanma davaları değil herhangi bir dava içinde avukat tutma zorunluluğu yoktur. Fakat hukuki hakların doğru şekilde korunabilmesi için avukat tutulmasının faydası fazlaca olacaktır.

Örneğin ; Çocuğunuzun velayeti için kendisi ile yaşamasının daha iyi olabileceğine dair bilge kanaati oluşturabilmesi yasal bilgi ve tecrübe gerektirir. Ne kadar avukat tutulması mecburi olmasa da boşanma davalarında işinin ehli bir avukatla boşanma süreci boyunca daha kolay ve doğru bir süreç yürütülecektir.

Mutlak ve Nisbi Sebep Ayrımı

Kanunda sayılı boşanma sebeplerinden bazıları mutlak boşanma sebebi, bazıları nisbi boşanma sebebidir. Bu ayrım, sebebin kanıtlanması halinde verilecek karara göre değişkenlik gösterir.

Şöyle ki; Mutlak boşanma sebeplerinden birine dayanılarak açılmış olan boşanma davalarında ortak yaşamın çekilmez hale gelmiş olmasının kanıtlanması gerekmez, dayanılan sebebin kanıtlanmış olması yeterlidir. Zina, hayata kast, pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış mutlak boşanma sebeplerine örnektir.

Nisbi boşanma sebeplerinde ise hakim ortak yaşamın çekilmez hale gelip gelmediğini araştırır. Dava açılırken tek bir sebebe dayanmak mecburi değildir, birden fazla sebebe dayanarak dava açmak mümkündür. Örneğin bir boşanma davası hem zina hem de evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması sebeplerine dayanılarak açılabilir. Bu durumda zinanın kanıtlanamamış olması halinde hakim evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması hususunu değerlendirip boşanmaya karar verebilecektir.

Uzman Boşanma Avukatı

Boşanma Davası Hangi Mahkemede Açılır?

Boşanma davaları için görevli mahkeme Aile Mahkemeleridir. Eşlerin son 6 ayda birlikte yaşadıkları yerdeki ya da eşlerden birinin bulunduğu yerdeki Aile Mahkemesi davanın görülmesinde yetkili olan mahkemedir. Anlaşmalı boşanma davası, herhangi bir adliyede açılabilir. Yetkili mahkemenin belirlenmesi açısından tarafların ikametgâhının bir önemi yoktur. Taraflar uygun gördükleri bir adliyenin aile mahkemesinde anlaşmalı boşanma davası açabilirler.

Boşanma Davaları Ne Kadar Sürede Biter?

Anlaşmalı boşanma davası çekişmeli boşanma davasına göre daha kısa sürmektedir. Dava genellikle tek celsede sona ermekte; davanın karara bağlanması ise yaklaşık olarak birkaç ay sürebilmektedir.

Çekişmeli boşanma davasının süresi, davada değerlendirilecek hususlara ve davanın niteliğine göre değişkenlik gösterebilecektir.

Çekişmeli boşanmada öncelikle taraflara usulüne uygun tebligat, daha sonra ön inceleme duruşması yapılması gerekecek, karar aşamasına gelinene kadar da inceleme ve değerlendirmeler yapılması gerekecektir.

Yasal Mal Rejiminin Sona Erme Tarihi

Ayrıca davada dinlenecek tanık sayısı, tanıkların bulundukları yer, ilk davette tanık için gelip gelmeyecekleri, konuya ilişkin getirilecek evrak var ise süresinde gelip gelmemesi ve varsa tarafların diğer araştırma işlemleri çekişmeli boşanma davasının ne kadar süreceğini belirler. Çekişmeli boşanma davasının sonuçlanması birkaç yıl sürebilecektir..

Boşanma Davası Sırasında Kusurun Önemi Nedir?

Kusur, çekişmeli boşanma davaları için oldukça önemli bir unsur olarak karşımıza çıkar, anlaşmalı boşanma davalarında tarafların kusurları önem taşımamaktadır.

Boşanma davası açan eş, dava dilekçesinde yukarıda açıklanan boşanma sebeplerinden en az birini somut olarak göstermelidir. Taraflar, boşanma dilekçesinde dayandıkları bu sebepleri yargılama sırasında ispatlamalıdırlar. Aksi takdirde boşanma davası reddedilir.

Bu ispat aşaması, davayı açan eşin hem davasının nedenini göstermesi hem de kendi haklılığını ya da diğer bir deyişle karşı tarafın kusurunu ispat yükümlülüğü ile karşı karşıyadır. Dava sebebi, davayı açan eşin kendi kusurundan kaynaklanır ise, yine boşanma davası red olacaktır.

Çekişmeli boşanma aslında adından da anlaşılacağı üzere, tarafların davayı ve birbirlerinin kusurunu ispat etme süreçleri üzerinden yürüyen bir dava türüdür. Taraflar iddialarda bulunur ve bu iddialarını ispat etmeye çalışırlar. İspat ve kusurun önemli olmasının iki gerekçesi göze çarpmaktadır:

Yasal Mal Rejiminin Sona Erme Tarihi

Davanın kabul edilmesi ve boşanmaya karar verilmesini sağlamak

Velayet, nafaka, tazminat gibi çekişmeli hususlarda taraf lehine karar verilmesini sağlamak
Eşler arasındaki kusur durumunun araştırılması, boşanma davasında yalnızca boşanma bakımından değil, maddi diğer unsurlar ve var ise çocuk bakımından da karar verilecek olan bakımından da önem taşımaktadır.

Boşanma Avukatı

Kusur durumuna göre pek çok değişik dava sonucu ortaya çıkabilecektir. Boşanma davası kabul edilse dahi, maddi tazminat ve nafaka gibi boşanmanın sonuçlarının, kusur oranına göre tespit edilecek olması da kusurun ispatını önemli kılmaktadır.

Sonuç olarak, boşanma davalarında hakimin takdir yetkisinin geniş olduğu açık olmakla; hakimin vereceği nihai karar bakımından, bu davalarda hakime boşanmanın sebepleri ve kusur bakımından yeterli ve kapsamlı bilgiyi vermek, davayı ispatlamak için büyük önem taşımaktadır.

Davanın doğru sebeplerle, sağlam dayanaklarla ve kusur ispatı ile açılmış ve sürdürülmüş olması davanın tüm seyrini ve nihai kararı etkileyecektir. Eşler arasındaki kusur belirlenmeden, boşanmaya, tazminata ve nafakaya karar verilmesi mümkün olmayacaktır. Bu sebeple kusur iddia ediliyorsa, en doğru şekilde delillendirmek gerekmektedir.

Yasal Mal Rejiminin Sona Erme Tarihi

Boşanma Davasında Neden Boşanma Avukatı Tutmalıyım?

Boşanma davaları aile hukuk sistemi içinde çok önemli bir yer tutmaktadır. Aile birliğinin sarsıldığı durumlarda kadın veya erkek olarak her iki tarafında bu konuda boşanma avukatı desteği alması çok önemlidir. Gelin isterseniz boşanma avukatı ile dava sürecinin sizlere katkılarına bakalım.

Yasal Mal Rejiminin Sona Erme Tarihi

Boşanma Avukatı kimdir?

Boşanma avukatı, boşanma gibi zorlu bir süreçte her adımda müvekkiline hukuki destek sağlayacak ve ona yol gösterecek olan kişidir. Boşanma avukatı, hukuki bilgi, beceri ve tecrübesi ile gerek maddi-manevi gerek de hukuki olarak zorlaşabilecek olan dava sürecini en iyi şekilde ilerletmek ve müvekkili için daha kolay ve çekilebilir hale getirmek için gerekli tüm desteği sağlar.

Böylelikle müvekkil, avukatın desteği ile özel hayatındaki değişimlerin yanında Türk hukuk sistemindeki bürokratik süreçler ve dilekçe hazırlanması, dava takibi ve dava sürecinin seyrini belirleyen nafaka ve tazminat gibi aşamalar ile uğraşmak zorunda kalmadan psikolojik ve ekonomik olarak daha huzurlu ve rahat bir süreç geçirebilecektir.

Boşanma Avukatının Müvekkiline katkıları nelerdir?

Boşanma avukatının müvekkiline iki farklı perspektifte katkısı vardır. Bunlardan birincisi hukuk ve hukuki makamlar nazarında müvekkilini temsil etmesidir.

Bu görevi gereği, müvekkili için dava dilekçesi hazırlar, davanın ve davadaki sürelerin takibini yapar, tazminat ve nafaka gibi aşamaların takibi ile birlikte bu aşamalara tecrübesi ile katkı sağlar. Bu bakımdan müvekkil süre takibi, dilekçe yazımı gibi işler ile meşgul olmak durumunda kalmaz.

İkincisi ise avukatın, bu denli özel bir alanda müvekkilinin neredeyse sırdaşı olmasıdır. Bilindiği üzere boşanma, kişinin en özel alanındaki bilgileri avukatı ile paylaşmasını ve onunla bu konularda konuşmasını gerektirir.

Bu bakımdan boşanacak olan kişinin güven ilişkisini kurabileceği ve rahat konuşarak kendini rahat hissedebileceği, hayatını etkileyecek bir alanda kendisine yetki vermeyi kabul edebileceği bir avukat bulması ve tercih etmesi de oldukça önemlidir.

Boşanma Avukatı davanın seyrini nasıl etkiler?

Boşanma, kendi kendine ilerleyen bir hukuki süreç değildir ve özellikle çekişmeli boşanmada süreç uzayabilmekte ve bazen de zorlaşabilmektedir. Boşanma avukatının meziyeti de işte bu aşamada ortaya çıkmaktadır.

Boşanma Avukatı

İyi bir boşanma avukatı, bilgi ve tecrübesi ile çekişmeli boşanmalardaki her türlü zorluğu aşabilecek ve hızlandırıp, kolaylaştırabilecektir. Buna ek olarak, müvekkilinin ve var ise çocuklarının tüm haklarını sonuna kadar savunacaktır.

Boşanmanın ayrılmaz parçası olan tazminat ve nafaka için davadaki kusur oranı ciddi önem taşımakta olup, avukat kusuru en iyi şekilde kanıtlayabilecek olan bilgi ve belgeleri tespit ederek dosyaya sunabilecek ve boşanma için gerekli kanıtlar ile kusurun sağlıklı tespitinde mahkemeye yardımcı olabilecektir.

Yasal Mal Rejiminin Sona Erme Tarihi

Bu da müvekkilin haklarının en iyi şekilde korunması sonucunu doğuracaktır.

İşte tüm bu gerekçelerle, boşanma sürecini hukuki, maddi ve manevi açıdan iyi yönetmek isteniyorsa, iyi bir boşanma avukatı bulmak çok büyük önem taşımaktadır.

Boşanma davalarına mahkeme avukat veriyor mu?

Dava süreçlerinde boşanma avukatı şart olmadığından mahkeme tarafından avukat atanmaz. Ancak boşanma davası geniş bir alanı kapsadığından bu alanda tecrübeli bir avukat ile çalışılması tavsiye edilir. Zira nafaka, mal paylaşım, tazminatlar, çocukların durumu ve velayet gibi durumlarda hukuki süreçleri tek olarak yönetmek zor olabilmektedir.

Yasal Mal Rejiminin Sona Erme Tarihi

Mal paylaşımı davası olarak bilinen, boşanma sonucunda mal rejiminin tasfiyesi Türk Medeni Kanunu (TMK) 202. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre eşler arasındaki yasal mal rejimi, edinilmiş mallara katılma rejimidir. Eşler aralarında başka bir mal rejimi belirlememişlerse kanunen bu mal rejimine tabi olacaklardır.

Yaygın olarak evlilik sözleşmesi olarak bilinen sözleşmeler de bu hüküm uyarınca eşler arasında geçerli olacak mal rejiminin seçimine dair sözleşmelerdir. Eşler arasında böyle bir sözleşme mevcut değilse, yasal düzenleme gereğince aralarında edinilmiş mallara katılma rejimi geçerli olacaktır.

TMK 203. Maddede mal rejimi sözleşmesinin evlenmeden önce veya evlendikten sonra yapılabileceği belirtilmiş, bu sözleşmenin geçerli olabilmesi için şekil şartı koymuştur. TMK 205. Maddesine göre mal rejimi sözleşmesinin geçerli olabilmesi için noterde düzenlenmesi veya düzenlenen sözleşmenin noterce onaylanması gerekmektedir.

Aksi halde taraflar arasında yapılan adi yazılı sözleşme geçerli olmayacak ve hüküm ifade etmeyecektir. Ayrıca kanuna göre “taraflar evlenme başvurusu sırasında hangi mal rejimini seçtiklerini yazılı olarak da bildirebilirler.” Bu durumda ayrı bir sözleşme düzenlenmesi veya noter onayı aranmayacaktır. Ancak bu durumda mal rejimine ilişkin ayrıntı hükümleri düzenlenemeyecek, sadece mal rejimi seçimi yapılmış olacaktır.

Eşler yapacakları sözleşme ile mal ayrılığı rejimini kabul edebilecekleri gibi, kanunda düzenlenmiş olan diğer mal rejimlerinden birisini de kabul edebilirler.

Yasal Mal Rejiminin Sona Erme Tarihi

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu